Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/406 E. 2022/905 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/406
KARAR NO : 2022/905

DAVA: TAZMİNAT (ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Sigorta Şirketine—— numaralı ——- Trafik poliçesiyle sigortalı, sürücü —– sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın, 22.09.2019 tarihinde—–sevk ve idaresindeki —— plakalı araca asli kusurlu olarak çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde—— plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı —— yaralandığı ve sürekli sakat kaldığını, davacının geçirdiği trafik kazası neticesinde sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan davacının aylarca hastanede kaldığını, davacının tedavi süresi boyunca sakatlığının ve 100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını, geriye kalan ömrünü sürekli sakat olarak geçirecek olan davacı için dava sırasında —— tarafından sürekli sakatlık tazminatı hesaplanacağını, kazadan sonra davacı adına davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından usulüne uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketi, Karayolları Trafik Kanunu ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak ödeme yapmadığını, davalı şirket ödeme yapmadığı ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğu devam ettiğini, bu nedenle faizin başlangıç tarihi dava dilekçesinde belirtilen üzere olay tarihinden hesaplanması gerektiğini, aksi düşünce oluşması halinde ise davalı sigorta şirketine müracaat edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından faizin başlatılması gerektiğini, dava konusu alacakların tahsili talebiyle 17.12.2019 tarihinde davacı adına, —— Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapılmış; 11.02.2020 tarihinde yapılan görüşmede davalı taraf anlaşmayacağını bildirdiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda davacının maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik davacı —— için Sürekli İş göremezlik tazminatı olarak 5.500,00 TL, Geçici iş göremezlik tazminatı olarak ta 500,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatırı (davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, Mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan aracın kaza tarihinde davalı şirket nezdinde tanzim edilen geçerli bir poliçesi bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 22.09.2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen,—— plakalı araç davalı şirkete 05.07.2019 tarihinde ——numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ancak bahsi geçen aracın 19.09.2019 tarihinde satıldığını, bu nedenle davalı şirket tarafından düzenlenen ——numaralı poliçe satıştan dolayı fesih edildiğini, bu nedenle kaza tarihi olan 22.09.2019 tarihinde bahsi geçen aracın davalı şirket nezdinde düzenlenmiş geçerli bir poliçesi bulunmadığından dolayı davalı şirketin kazayla ilgili herhangi bir teminatı kalmadığını, bu nedenle bahsi geçen kaza sonucu oluşan tazminatlardan davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının uygun yönetmelik kapsamında alınmış sürekli sakatlık kurul raporu bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığını, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, davacı kaza anında emniyet kemeri takmadığından meydana gelen zararda mütefarik kusurları olduğunu, davalının temerrüde düşmediğini, bu durumda kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, davalı şirket nezdinde kaza tarihinde bahsi geçen araç için düzenlenmiş geçerli bir poliçesi bulunmadığından dolayı davalı şirket yönünden davanın husumetten reddine, davanın davalı şirkete eksik evrakla müracaat edildiğinden dolayı usulden reddine, aksi kanaat halinde davacının sürekli sakatlık raporu bulunmaması ve geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığından maddi tazminat taleplerinin esastan reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine ve tarafımıza vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından 23/12/2022 tarihinde duruşmada ”Davanın KABULÜ İLE, 12.933,00 TL geçici, 360.000,00 TL sürekli olmak üzere toplam 372.933,00 TL iş göremezlik tazminatının (sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere), 11/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” şeklinde karar verildiği, henüz gerekçeli karar yazılmadan davacı vekilinin 04/01/2023 tarihli feragat dilekçesi sunmuş olduğu, davalı vekilinin 11/01/2023 tarihli dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığına dair dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür.Davadan feragat, 23/12/2022 tarihli karardan sonra, 04/01/2023 tarihinde sunulmuş olması sebebiyle, hüküm ve gerekçe feragat doğrultusunda oluşturulmuştur.Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalı tarafın veya Mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK. m. 307/1)
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat veya kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK. m. 309/1-2)Feragat ve kabul kayıtsız şartsız olmalıdır. (HMK. m. 309/4)Vekilin feragat edebilmesi, için feragate ilişkin özel yetkisinin bulunması şarttır. (HMK. m. 74/1) Buna göre; davacı vekili tarafından verilen, dava dilekçesinde ekli vekaletnamenin yapılan incelenmesinde; davacı vekilinin feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilinin davadan feragat ettiği, davadan feragate dair vekaletnamesinde özel yetkisi bulunduğu görülmekle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2–Davadan feragat nedeniyle alınması gereken 119,93 TL harcın peşin ve ıslah ile alınan 1.308,40-TL’den mahsubu ile bakiye 1.188,47-TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi.