Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/404 E. 2023/698 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/404 Esas
KARAR NO: 2023/698
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/03/2020
KARAR TARİHİ: 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin otel, motel, tatil köyleri veya pansiyon işletmesi işi ile iştigat ettiğini, bu bağlamda müvekkiline ait ——- ili ——– ilçesinde bulunan ——- adlı otel işletmesini davalı sigorta şirketine acentesi olarak bulunan ——– firması aracılığı ile 26/03/2018 tarihinde 365 gün süreli 26/03/2018-26/03/2019 tarihlerini kapsayan şekilde poliçe yazılı olası tüm riskleri teminat altına alır bir şekilde “————Sigorta Poliçesi” ile Euro cinsinden sigorta ettirildiğini, müvekkiline ait anılan poliçe ile davalı tarafından geniş teminatlar yelpazesi ile sigortalanan otel işletmesinin bulunduğu yerde 15/01/2019 günü aşırı yağış, dalga ve fırtına kabarması nedeni ile su baskını meydana gelmiş poliçede teminat kapsamında olan “dalgakıran-mendirek iskele ve müvekkil yetkililerince tutulan hasar tutanaklarında tespit edilen ve hasarlandığı sonradan anlaşılan ——— kumu dahil çeşitli emtealar” ın zarar gördüğünü, bu durumun 23/01/2019 ve 26/01/2019 tarihlerinde bildirildiğini, davalı sigortacı tarafından müvekkilinin bilinçli bir şekilde oyalandığını, müvekkiline hala ödeme yapılmadığını, gerçek zararın giderilmesi ilkesinden son derece yoksun bir ödeme teklifi dışında müvekkilinin hasar ihbarına hala olumlu ya da olumsuz bir cevabın verilmediğini belirterek şimdilik 70.000 EURO + KDV belirsiz alacağın hasar tarihi olan 15/01/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükmünce devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hasar kalemlerinin demirbaş grubuna dahil olduğunu, bina demirbaş kıymetler kapsamında değerlendirilebileceğini, poliçede bina teminatı olarak 17.020.000,00 Euro verildiğini, talepler içerisinde yer alan dalgakıranın ise 3.500.000,00 Euro limit ile bina teminatına dahil edildiğini, ancak poliçenin mevcut olmasının meydana gelen her hasarın poliçe kapsamında karşılanacağı anlamına gelmediğini, teminat dışında kalan, poliçe ile teminat verilmeyen ve sair hasarlardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacının gerçeğe aykırı beyanlar ile mükerrer ödeme tahsil etmeye çalıştığını, hasarların tamamının 15/01/2019 tarihli hasardan kaynaklı olmadığını, plaj kumuna ilişkin talebin listenin iletilmesinden aylar sonra tarafına bildirildiğini, hasarın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle plaj kumuna ilişkin tespit yapma imkanın bulunmadığını, poliçede plaj kumuna ilişkin verilen teminatın da bulunmadığını, davacının fırtına hasarının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, ödenen 897,85 Euro’nun hesaplanacak tazminat miktarından mahsup edilmesinin gerektiğini, davacı tarafın dalgakıranın bakımlarını yaptırmadığını, davacının hesaplamaya esas aldığı kurun hatalı belirlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava ehliyetinin bulunduğunu, müvekkili tarafından beyan edilen tüm hasar kalemlerinin 15/01/2019 tarihli şiddetli fırtınadan kaynaklı hasarlar olduğunu, davalı tarafından karşılanan bir zararın bulunmadığını, müvekkili tarafından kabul edilmiş bir ödemenin veyahut da davalı sigortalıya verilmiş bir ibranamenin de bulunmadığını, dalgakıranın projesine uygun ve hasarsız olduğunu, davalı tarafın asli yükümlülüğünü yerine getirmeyerek ekspertiz çalışmaları başta olmak üzere tüm zararların tespitinin gecikmesinde sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili 2. Cevap dilekçesinde özetle; davacının farklı hasarlardan kaynaklanan taleplerini iş bu davaya konu 15/01/2019 tarihli hasar nedeniyle ilgiliymiş gibi gösterme çabasının asılsız olduğunu, yapılan ödemeye ilişkin dekontun delilleri arasında olup mahkeme sunulduğunu, ——– değişik iş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de sigortalı dalgakıranda herhangi bir güncel bir hasar tespit edilmediğini, hasarın dalgakıranın ayıplı inşası nedeniyle teminat dışında olduğunu, davacının talebinin haksız ve fahiş olduğunu,——— kumu talebi ve kum üzerindeki ——— teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; özel sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında düzenlenen ve davacı şirkete ait ———- işletmesine ilişkin sigorta sözleşmesine göre, otellin bulunduğu bölgede meydana gelen fırtına ve sel nedeniyle otelin değişik emtilarında ve otele ait dalgakıranda oluşan zararın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, meydana gelen zarar miktarı ile sigorta şirketinin bu zarardan sorumlu olup olmadığı, davacının varsa davalıdan talep edebileceği tazminat miktarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Taraflarca bildirilen tüm deliller mahkememiz dosyasına celp edilmiş, mahkememiz 23/06/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği, ———Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, ——— dalgıç bilirkişi, kıyı ve su yapıları konusunda inşaat fakültesinden seçilecek prof. veya en az doçent seviyesinde inşaat mühendisi bir bilirkişi, sigorta hukuk alanında uzman öğretim üyesi, meteroloji uzmanı ve mali müşavir bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi kurulunun yerinde keşif yapmak suretiyle düzenlediği 20/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “…Dava konusu ayrık dalgakıranın Kıyı ve Liman Yapıları, Demiryolları, Hava Meydanları İnşaatları Deprem Teknik Yönetmeliği, Kıyı Yapıları ve Limanlar Planlama ve Tasarım Teknik Esasları dikkate alınarak projelendirilmiş olduğu, ayrık dalgakıranın hasar gören palye tabakasının ve bununla bağlantılı ——— hasarının giderilmesi için 2019 yılı için toplamda 4.641.233,90 TL (4.141.233,90 TL x500.000,00 TL – 4.641.233,90 TL) olduğu, bununla birlikte sigortalı işyerinde zarar gören diğer tüm demirbaş ve malzemelerin de hasar icmal tablosu, dosyaya sunulan riziko tarihinden sonraki faturalar toplamı alındığında davacının KDV dahil toplamda 2019 yılı için 6.769.850,55 TL zararının meydana geldiği, Sigorta poliçesinde yer alan dalgakıran muafiyet oranı %10 uygulandığında 6.305.727,16 TL ödenmesi, Meteoroloji Mühendisi Bilirkişinin görüşünün; heyet görüşümüz olmadığı, hususunda görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespitler yapılmıştır.Mahkememizin 21/09/2022 tarihli duruşma ara kararında davalı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine, talebinin kısmen kabulü ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarını açıklar mahiyette ayrıntılı ek rapor alınması için dosyanın aynı bilirkişi kuruluna tevdi için ——– Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yeniden talimat yazılmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 09/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Dava konusu ayrık dalgakıranın Kıyı ve Liman Yapıları, Demiryolları, Hava Meydanları İnşaatları Deprem Teknik Yönetmeliği, Kıyı Yapıları ve Limanlar Planlama ve Tasarım Teknik Esasları dikkate alınarak projelendirilmiş olduğu, ayrık dalgakıranın hasar gören palye tabakasının ve bununla bağlantılı ———- hasarının giderilmesi için 2019 yılı için toplamda 4.641.233,90 TL (4.141.233,90 TL * 500.000,00 TL – 4.641.233,90 TL) olduğu, bununla birlikte sigortalı işyerinde zarar gören diğer tüm demirbaş ve malzemelerin de hasar icmal tablosu, dosyaya sunulan riziko tarihinden sonraki faturalar toplamı alındığında, davacının KDV dahil toplamda 2019 yılı için 6.769.850,55 TL zararının meydana geldiği, sigorta poliçesinde yer alan dalgakıran muafiyet oranı 9010 uygulandığında 6.305.727,16 TL ödenmesi Meteoroloji Mühendisi bilirkişinin görüşünün heyet görüşümüz olmadığı…” şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.Mahkememizin 05/04/2023 tarihli duruşma ara kararında taraflar arasında düzenlenen poliçenin euro para birimi üzerinden düzenlendiği, bilirkişi raporunda hesaplamanın TL para birimi üzerinden yapıldığı, davacı vekilinin poliçe şartlarına göre bedel artırım dilekçesini euro üzerinden yapmış olduğu hesaplamayla talebini belirlediği, yapılacak hesaplamanın teknik hesaplama olduğundan davacı vekili tarafından sunulan bedel artırım dilekçesindeki euro hesabının poliçeye uygun olup olmadığı, ayrıca sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödeme bulunup bulunmadığı ve poliçe kapsamında davacının euro para birimi üzerinden talep edebileceği tazminatın hesaplanması için dosyanın heyette bulunan aynı sigortacı bilirkişiye tevdi için ——– Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne yeniden talimat yazılmasına karar verilmiş olup, 08/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “… Meydana gelen hasarların yürürlükteki poliçenin teminat limitlerinde ve teminat kapsamı içinde olduğu, poliçe özel maddesinde belirtilen dalgakıran teminatında da %10 muafiyet şartının yerine getirildiği, görev tanımım ile bağlı kalarak işbu davada detayı yukarıda arz edildiği üzere davalının davacıya 15.01.2019 tarihinde meydana gelen hasardan dolayı sair talepler mahkemenize ait olmak üzere toplam 705.431,85 EURO olarak ödemesi gerektiği…” tespiti yapılmıştır.Mahkememizin 12/07/2023 tarihli duruşma ara kararında bu defa, davalı vekilinin poliçe kapsamında yapılan hesaplamaya ilişkin son bilirkişi raporuna karşı yaptığı itirazların değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yapılan hesaplamaya ilişkin davalının bu itirazlarını karşılayacak şekilde poliçe özel şartlarında belirlenen, döviz kuru, KDV, muafiyet vb. hususlarda yeniden hesaplama ve değerlendirme yapılması için dosyanın bilirkişi ——— tevdine, bu hususta ——— Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup, 26/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “… ek raporumda yapılan hesaplamalar dalgakıran özel muafiyet maddesinde yapılan maddi hatanın düzeltilerek geniş hesaplaması yukarıda açıklandığı üzere önceki bilirkişi heyet raporumuzla tespit ve teyit edilen Sel su Baskını Hasar Tutarının 703.633,85 EURO olduğuna, yukarıda tablo halinde hesaplanan, hizalarında hasar ve yapım tarihlerine göre tespit edilen tazminat tutarları 08.05.2023 itibariyle yapıldığından ——– bazlı ve ——— tablosuna göre Parasal Değerin güncelleme Tablosuna Güncelleme işlemi görev tanımımda olmadığı düşüncesi ile yapılmamıştır…” şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin otel, motel, tatil köyleri veya pansiyon işletmesi işi ile iştigal ettiği, Davacı şirkete ait ——– ili ———- ilçesinde bulunan ——– adlı otel işletmesini davalı sigorta şirketin acentesi ——– firması aracılığı ile 26/03/2018 tarihinde 365 gün süreli 26/03/2018-26/03/2019 dönemi için poliçede yazılı olası tüm riskleri teminat altına alır bir şekilde “——–Sigorta Poliçesi” ile Euro cinsinden sigorta ettirildiği, sigortalı otel işletmesinin bulunduğu yerde 15/01/2019 günü aşırı yağış, dalga ve fırtına kabarması nedeni ile su baskını meydana geldiği, sigorta poliçesine göre davalı sigortacının davalı işyerinde dalgakıran dahil tüm emtiaları sigortaladığı, sigortalama işlemi sırasında yada sonrasında herhangi bir çekince ileri sürmediği, dalgakırana ait herhangi bir belge yada proje talep etmeden sigortalama işlemini yaptığı, dalgakıran-mendirek iskele ve hasarlandığı sonradan anlaşılan mısır kumu dahil çeşitli emtiaların zarar gördüğü, yukarıda açıklanan tüm bilirkişi raporlarında söz konusu zararların poliçede teminat kapsamında olduğunun tespit edildiği, davacının uğramış olduğu zararların yine bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, 703.633,85 EURO olduğu, davalı tarafından davacıya 897,85 EURO kismi ödeme yapıldığı, bu ödemenin mahsubuyla davacının davalıdan 702.736,00 EURO tazminat talep edebileceği, davacının 04.04.2023 tarihli miktar artırım dilekçesi ile 707.244,763 EURO olarak talebini artırdığı (artırım dilekçesindeki 306.8711,25 TL’nin talep tarihindeki EURO karşılığı bulunarak bulunan toplam değer) davacı sigortalının rizikonun gerçekleşmesi ile davalı sigorta şirketine usulüne uygun bir şekilde hasarı bildirdiği ve sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığı, davalı tarafça davacıya yapılan kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi uygulanması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi karar verilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-702.736,00 EURO’nun 17/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının EURO üzerinden açılan 1 yıllık mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 330.694,04 TL harcın, peşin alınan 8.069,12 TL peşin harç ve 224.395,01 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 232.464,13 TL’den mahsubu ile kalan 98.229,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre dava tarihindeki EURO karşılığı TL üzerinden takdir olunan 342.821,56TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre dava tarihindeki EURO karşılığı TL üzerinden takdir olunan 37.500,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 26.879,87 TL (%95,34 kabul – %4,66 ret) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan 3.823,10 TL (%95,34 kabul – %4,66 ret) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.258,48 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan, 61,52 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2023