Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/762 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/402
KARAR NO: 2021/762
DAVA: ALACAK
HARCA ESAS DEĞER: 200.000,00-TL
DAVA TARİHİ: 04/03/2020
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı —–eski pay sahipleri olduğunu, müvekkilinin —- karşılığında davalı tarafa devredileceği konusunda anlaştıklarını, hisse devir ve —- imza altına alındığını, sözleşme gereği—– tarihinde önce ödenmesi gerektiğini, fakat ödeme yapılmadığını, bu sebeple —– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, işbu itiraza istinaden dava şartı olarak —– başvurusu yapıldığını, —– görüşmelerinin anlaşmama olarak sonuçlandığını, davalı yan tarafından ——–sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden alacak bedelinin %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasında imzalanan — tarihli sözleşme basit anlamda hisse devir sözleşmesi olmadığını, sözleşmenin gizli ortaklık sözleşmesi olduğunu, hisse devir sözleşmeleri, hisse devrini düzenleyen, devreden ve devralan hissedarların ve hisse devir bedelinin belirtildiği —– olduğunu, davaya konu —– tarihli sözleşme ise bir —- çok şirket ortakları arasında imzalanan —– —- hisselerini görünürde devrederek ortaklığına —- olarak devam edeceğinin ve şirket işleyişinin düzenlendiği bir — sözleşmesi olduğunu, taraflar —- tarihli sözleşme ile sadece davacının——– üzerinde müvekkiline devredilmesi suretiyle ortaklığına —- olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını, gerçekte hisse devrinin olmadığını, — sözleşme ile gerçekte müvekkilime devredilen tek bir hisse dahi bulunmadığını, tarafların —— ve şirkete ait olacak şekilde geliştirmek ve tüm —- —- hisse vererek şirkete ortak almak ve şirketin ihtiyaç duyacağı tüm yatırımları ve giderleri bulunacak yatırımcı tarafından karşılanmasını sağladığını, davacı ile davalı uzun süredir üzerinde çalıştıkları projeleri, ortak şirketleri olan ——– pazarladığını, davacı ve davalı bu projenin gerçekleşme koşulu olan —-projenin başına getirilmesi ve şirket giderlerinin finanse edilebilmesi için yatırımcı ortak almak üzere —– görüşmüş ancak Davacı —— şirket ortağı olarak şahsi sorumluluk içeren kredi ve taahhüt belgelerini imzalamak istememesi nedeniyle gereken finansmanı sağlanamadığını, şirket ortağı —- şahsen sorumlu olmak istemeyerek, şahsi sorumluluğunu gerektirecek belgeleri imzalamak istememesi nedeniyle —- sözleşmeleri imzalanamadığından; davacı ve davalı,— görünürde ortaklıktan çıkıp gizli ortak olmasını sağlayarak sadece — şahsi kefalet ve alacağı risklerle şirketin kredi ve finans sağlamasını amaçlamış ve —- gizli ortaklık sözleşmesini imzaladıklarını, davacının şirket borçlarından şahsen sorumlu olmayacağı hususu — tarihli sözleşmenin — başarısız olması halinde meydana gelecek zararlardan —- sorumlu tutulmayacaktır ve meydana gelen zararlara iştirak etmeyecektir.” şeklinde düzenlendiğini, davacı ve davalı —- tarihli sözleşmeyi imzaladıktan sonra sözleşmede belirtildiği şekilde hisse devri yapılmış ve şirket yönetimi resmi olarak —–sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde şirkete yatırımcı ortak almak amacıyla birçok yatırımcı kişi, şirket kuruluş ve banka ile görüşmüş ancak istenen yatırım anlaşması yapılamadığını, tarafların — tarihli sözleşmede öngördükleri yatırımcı bulunamayınca, — ortak alınması da mümkün olmamış —- — projesi hayata geçirilemediğini, yatırımcı ortak bulunamaması üzerine, projenin başına geçmesi planlanan ve—— döndüğünü, böylece proje gerçekleştirilememiş ve —- tarihli sözleşme kendiliğinden hükümsüz hale geldiğini, taraflar davaya konu — tarihli sözleşmeyi imzaladıkları tarihte birçok yatırımcı ile görüşüp olumsuz netice aldıkları için, yatırımcı bulmanın zorluğunu da öngörerek —— bulunamaması halinde — tarihli sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğini düzenlediklerini, — sözleşmede kararlaştırılan şekilde yatırımcı bulunamadığından,— anlaşma yapılamamış ve sözleşme kendiliğinden sona erdiğini, davacının takibi ve davası haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, alacaklı takibinde %15 oranında ticari temerrüt faizinin fahiş olduğunu, alacaklının işlettiği faiz oranının hukuksal bir dayanağı olmadığını, hisse devri ticari bir iş olmadığından ve hisse devri ile tacirlik sıfatı sona erdiğinden bu devre ilişkin alacaklı takibinde yasal faiz talep edilmesi gerekirken ticari faiz talep edilmiş olmasının yanlış olduğunu, davacının davası ve takibi tamamen haksız olup, faiz talebinin yasal dayanağının olmadığını, davacı tarafın bu talebi de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, —- tarihli sözleşme gerçekte hisse devri sözleşmesi olmayıp, gizli ortaklık sözleşmesi olduğundan ve sözleşmede kararlaştırılan yatırımcı bulunamadığından proje gerçekleştirilememiş ve sözleşme hükümsüz kaldığını, sözleşmede gerçekte hisse devrine ilişkin irade ve gerçek hisse devri söz konusu olmadığını, bu nedenle, asıl alacak gibi icra inkar tazminatına ilişkin talebin de reddi gerektiğini, —– sayılı haksız ve kötü niyetli icra takibine yaptığımız itirazın kabulü ile davanın reddine, ayrıca davacınin %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, icra dosyası getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacının taraflar arasındaki —- günlü hisse devir sözleşmesi gereğince icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak bulunup bulunmadığının, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine dayalı olarak icra takip tarihi itibariyle davalıdan tahsili için yapılan icra takibine, davalının itirazının İİK.nın 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, icra dosyası kapsamı ile davanın — yıl hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen —icra dosyasının incelenmesinde; —- toplam asıl alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık—— temerrüt faizi ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte ——uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflarıyla birlikte tahsili için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı vekili vekili tarafından yapılan takibe “borca, faiz oranına, faiz ve ferilerine itiraz” itiraz edildiği, icra dosyasının kapsamının incelenmesiyle itirazın yasal süre içerisinde yapıldığı Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda belirlenmiştir.
Mahkememiz dosyasına sunulan, taraflar arasındaki —- tarihli hisse devir — göre davacı —tarafından, dava dışı— hissesini davalıya— devredilmesi konusunda anlaştıkları ve davalının davacı —– tarihine kadar ödeneceği, davalı tarafından kabul edildiği, davanın tarafları davacı —- dava dışı şirketin projelerinin gerçekleşmesi için şirkete — şirket hisselerinin — bila bedel devredilmesi suretiyle alınacağı, buna göre — — göre ——— davacı —- olacağı kararlaştırıldığı, ——-davacı hesabına gönderilerek bu sözleşme kapsamında devredilmiş tüm hakların sona ermiş olacağını, sözleşmenin projeden kaynaklanan zararlarından davacının sorumlu olmayacağının kararlaştırdıkları anlaşılmıştır.
Mahkememizce davanın taraflar arasındaki —— günlü hisse devir sözleşmesi gereğince icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak bulunup bulunmadığının belirlenmesine, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının dava konusu alacağı talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tartışılması ve tarafların sözleşmede bahsini ettikleri proje ile ilgili sundukları delillerden varılan tespitin belirlenmesi dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
—– tarihli raporlarında özetle;”Davacının taraflar arasındaki —- —- gereğince icra takip tarihi İtibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği,
Taraflar arasındaki — Maddesine göre davacı,—- kendisine ait—–hissesini davalıya—– devredecektir. Anılan bedel —– tarihine kadar ödenecektir.
Dosyaya sunulan belgelere göre anılan devir —– tarihinde gerçekleşmiştir. ——göre şirket sadece davalının ortak olduğu tek pay sahipli bir——- durumundadır.
Her ne kadar davacı tarafından hisse devri yapılacağı belirtilmiş ise de, şirketin tüm hisselerine sahip olan davalının daha sonra hisselerinin—– davacıya ait olacağı, yanı resmiyette görülmese dahi bu oranda şirkette hak sahibi olacağı görülmektedir. Ancak —– haklarının korunması açısından bu anlaşmanın sadece anlaşan taraflar arasında geçerli olup, iyiniyetli 3. Kişilere ileri sürülemeyeceği sonucuna varılmış ise de, takdir mahkemenindir. Aynı prensip —– de belirtilmiştir. Sözleşmede davadışı kişiye davalı tarafından yapılacak olan hisse devir anlaşmasının gerçekleşmemesi durumunda ne olacağı ve bahis konusu projeyi bu hisse devirlerinin de nasıl etkileyeceği belirtilmemiş olup, aşağıda yazılacağı gibi, şirket projede yer almış olup, proje devam etmektedir. Anılan hisseler üzerindeki davacı hakimiyeti —– ödenince sona erecektir. Bu ödemeye kadar davacının şirketteki gizli hissesi devam edecektir.
———– göre, sözkonusu şirketin de yer aldığı—– başarısızlıkla sonuçlanırsa sözleşme kendiliğinden sona erecektir.—– tarihli yazıya göre anılan proje—- tarihinde başlamış olup dava tarihinde devam etmektedir. Davalının sözleşmede kasdedilen projeye ilişkin beyanlarının takdiri mahkemenindir.
Dosyada bulunan sözleşme doğrultusunda davacının üstüne düşen yükümlülüğü yerine getirdiği ve fiilen şirketteki hissesini devrettiği görülmektedir. Her ne kadar davalı taraflar arasında —- olduğunu ileri sürmekte ise de, bu ortaklığın kurulması için daha evvel tarafların üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Buna karşın ödeme yapılmadığı dosyadan anlaşılmaktadır.
Davalının beyanı doğrultusunda aralarındaki ilişkiyi hukuki temel olarak adi ortaklık kavramının içinde görme durumunda, TBK 620. Maddede düzenlenen ve ‘iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirdikleri” adi ortaklığın kurulması için, sözleşmeye göre davalının üzerindeki % 40 hissenin 3, Kişiye devrinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunun yanısıra TTK 18, Maddeye göre tescil de gerekmektedir. Anılan unsurlar gerçekleşmemiştir.
1. maddedeki konunun tartışılması ve tarafların sözleşmede bahsini ettikleri proje ile ilgili sundukları delillerden sonuca varılması,
Yukarıda izah edildiği üzere, sözleşmede belirtileri 3. Kişiye hisse devri gerçekleşmediği halde, davalının tek ortak olduğu şirket anılan projede yer almış olup, proje devam etmektedir. Bitiş tarihi tahminen —- Yani davalının davacıdan aldığı hisselerin başkasına devrine gerek kalmaksızın proje devam edebilmektedir” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Dava konusu taraflar arasında yapılan—- günlü sözleşme gereği davacının dava dışı —- oranındaki hissesinin davalı —- devrettiği tartışmasızdır. Yine —— hiçbir şarta bağlanmaksızın davacı hesabına havale yapmak suretiyle ödeme yapacağı davalı tarafından kabul edilmiştir. Yine aynı sözleşmede davalıya devredilecek hissenin davalı tarafından bir proje kapsamında, % 20’si davacı hissesi, % 20’si davalı hissesinden bedelsiz olarak —— isimli şahsa devredileceği—- belirlenmiştir. Bu devirler yapıldıktan sonra şirkette, davalının üzerinde kalacak —- davalıya ait olduğu sözleşmenin —- kararlaştırılmıştır. Ancak —-göre davalı tarafından davacıya — daha ödemesi kaydıyla —– göre sözleşmenin başarılı olması koşuluyla ödeme yapmak suretiyle tek yanlı ortaklık ilişkisinin sona ermesini düzenlediği, bu sözleşmenin başarılı olduğu taraflarca ispat edilemediği dosya kapsamındaki delillerle Mahkememizce tespit edilmiştir.
Bu nedenle davacının — belirtilen ve sözleşmenin başarılı olma koşuluna bağlı olmayan davalıya devrettiği hisse bedeli olarak işbu sözleşme kapsamında — talep etme hakkının kayıtsız şartsız bulunduğu ve icra takip tarihi itibariyle bu bedelin ödenmesi gerektiği Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki delillere göre benimsenmiştir. —– Maddesinde bahsi geçen bedelin ödenmesi sözleşmede bahsi geçen ve taraflarca kabul edilen —– ilgili dava dışı şirketin ortak bulması ve başarılı olması koşuluna bağlanmış olup, bu bedel dava konusu olmadığı gibi, şirketin projede başarılı olduğu ispat edilememesi karşısında davacının sadece, işbu sözleşme nedeniyle dava konusu ettiği icra takibine konu bedeli talep edebileceği Mahkememizce benimsenerek asıl alacak üzerinden istemin kabul gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu icra takibi nedeniyle davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edildiği anlaşılmakla;
İcra inkar tazminatının oluşup oluşmadığı,
——maddesine göre, borçlu takibe itirazında haksız ve kötü niyetli ise tazminata hükmedilebilmektedir, İtirazın iptali davasının sonucuna göre davanın kabulü halinde borçlu, reddi halinde alacaklı tazminatla yükümlü kılınabilmektedir.
Tazminata hükmedilebilmesi için, a)Alacaklının ilamsız icra takibi yapması, b)Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi, c)İtirazın iptali davasının süresi içinde açılması, d)Alacaklının talepte bulunması, e) Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi, gerekmektedir.
—– kararlarına göre, eğer alacak likit değilse, borçlu itiraz edebilir ve sonuç ne olursa olsun aleyhine tazminata hükmedilemez.Mahkememizce; Dava konusu hisse devir bedelinin, davacı tarafından talep edilebilirlik koşullarının oluşup oluşmadığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Sonuç itibariyle;Davanın kabulü ile, dava konusu taraflar arasındaki yapılan — tarihli hisse devir ——- gereğince tespit edilen hisse bedelinin tahsiline ilişkin — sayılı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin ———takip tarihinden itibaren yıllık —– ticari temerrüt faizi ve değişken oranda uygulanmak suretiyle takibin takip talepnamesindeki diğer koşullarla birlikte devamına, dava konusu hisse devir bedelinin, davacı tarafından talep edilebilirlik koşullarının oluşup oluşmadığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Dava konusu taraflar arasındaki yapılan — tarihli hisse devir — gereğince tespit edilen hisse bedelinin tahsiline ilişkin —- icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin — takip tarihinden itibaren yıllık —- temerrüt faizi ve değişken oranda uygulanmak suretiyle takibin takip talepnamesindeki diğer koşullarla birlikte DEVAMINA,
2-Dava konusu hisse devir bedelinin, davacı tarafından talep edilebilirlik koşullarının oluşup oluşmadığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının REDDİNE,
3-Karar ve ilâm harcı olan —- harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan — vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderlerinin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6—– uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ——ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2021