Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/399 E. 2021/735 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/399 Esas
KARAR NO: 2021/735
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/03/2020
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —- başlangıç tarihli — imzaladığını, davalı —- —- sıfatının olduğunu, sözleşme gereğince —— —- katkıda bulunmak için ve bir defaya mahsus olmak üzere fatura mukabilinde pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli olarak ——- öngörülen yükümlülüklerine aykırı davrandığını, sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebebiyet vermesi halinde bu meblağı ödeme gününden itibaren işletilecek faizi ile birlikte —– belirlenecek olan kısmını ve —davacı şirkete derhal iade edeceği sözleşmede kararlaştırıldığını, —–yerinin faaliyetine son vermek sureti ile sözleşmeye aykırı davrandığını, bu husus ——— tutanağı ile de tespit edildiğini, noter kanalı ile ihtarname çekilerek ödenen reklam katkı payının geri istendiğini, ancak ödenmediğini, bunun üzerine —– dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerin takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, davacı müvekkil şirket lehine resen nazara alınacak nedenlerle, —– dosyasındaki vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle en az % 20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
-Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2018, —- yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kalmak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, dava konusu ile sınırlı kalmak kaydıyla davacı şirketin defterlerinin—- bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri — takdirlerinde olduğu,
-Davalı taraf, inceleme günü olan —- tarihinde, ticari defterlerini ibraz etmemesi ve yerinde inceleme talebinden bulunmaması sebebiyle davalı tarafın ticari defterlerinde inceleme yapılamadığı,
-Taraflar arasında doğrudan satış ilişkisinin bulunmadığı, davacı taraf ile davalı tarafın arasında ticari ilişkinin olmadığı ANCAK davacı ile dava dış—— yapılan — sözleşmesinde —- olarak imzasının bulunduğu ayrıca davalı tarafın eşinin de nza metnini imzaladığı,
-Dava dışı —tarafından davacı adına — olarak fatura düzenlediği, davacı Dava dışı —- ödeme yaptığı, taraflar arasında yapılan sözleşmede —- üzerinden anlaşıldığı, gerçekleşen satışın— olduğu, başka bir ifade sözleşmedeki ediminin — oranında gerçekleştirmediği neticesinde davacının dava dışı —– fazla ödeme yaptığı, iş bu fazla yapılan ödemeden davalının sorumluluğunun olduğuna ilişkin takdirin ise —-ait bulunduğu
-Davacı şirketin takipte talep ettiği —- tebliğ gideri taleplerine ilişkin takdirin —- ait bulunduğunu bildirir görüş ibraz etmiştir.
DELİLLER
—- icra dosyası
—-

—-
—–
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—- sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişiye ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- —– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. —— Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Somut Olayda ;Taraflar arasında doğrudan satış ilişkisinin bulunmadığı, davacı taraf ile davalı tarafın arasında ticari ilişkinin olmadığı ANCAK davacı ile dava dışı —–yapılan —- tarihli —- sözleşmesinde MÜŞTEREK BORÇLU VE MÜTESELSİL KEFİL olarak imzasının bulunduğu ayrıca davalı tarafın eşinin de rıza metnini imzaladığı,dava dışı —– tarafından davacı adına —-olarak fatura düzenlediği, davacı Dava dışı —-ödeme yaptığı, taraflar arasında yapılan sözleşmede — üzerinden anlaşıldığı, gerçekleşen satışın — olduğu, başka bir ifade sözleşmedeki ediminin — oranında gerçekleştirmediği neticesinde davacının dava dışı —— fazla ödeme yaptığı, iş bu fazla yapılan ödemeden davalının kefil olarak müteselsilen sorumlu olduğu ,takibe yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılmak suretiyle itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit —– bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —- asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli — harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan — toplamı —harçtan mahsubu ile bakiye— harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4————- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.094,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 833,74 TL harç toplamı1.927,74 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/10/2021