Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/395 E. 2021/101 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/395
KARAR NO : 2021/101
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan kayyımlık (ticari şirkete kayyım atanması) davasında yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP VE DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili hakkında —- yürütülen —— isnadıyla başlatılan soruşturma başlatıldığını, soruşturmada savcılık makamı kuvvetli suç şüphesini karşılar deliller olduğu gerekçesiyle —– kapsamında sulh ceza hakimliklerinden müvekkilinin şirketlerine ve şahsi malvarlıklarına kayyım atanması talebinde bulunulduğunu, talep sonrası ——CMK md:133 kapsamında müvekkilinin malvarlıklarına ve hissedar olduğu —–atanmasına kararı verildiğini, kayyım olarak atanan———- adı altında ticari ve iktisadi bütünlük kararı alındığını, — müvekkilinin şahsi malvarlıkları yönüyle de —- altında ticari ve iktisadi bütünlük kararı alındığını,—– fıkrasında, ilgililerin atanan kayyımın işlemlerine karşı görevli mahkemeye —— göre başvurabilecekleri belirtildiğini, yasa maddesi gereği ilgililerin şirketlerin yönetimi ile ilgili olarak kayyımın işlemlerine karşı her zaman dava açabilme hakkı bulunduğunu, Sulh Ceza Hakimliklerince atanan kayyımın gerek şahsına gerek işlemlerine karşı şikayet ve itirazların sonuçlandırılması bakımından Türk Ticaret Kanunu esas alındığında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacağından huzurdaki davanın açıldığını, Ticari İktisadi Bütünlük kararı ve sonrası satış işlemleri 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15 inci maddesinin 7 numaralı fıkrasının (a) bendi hükümleri çerçevesinde çıkartılan ———— hükümlerine göre yapıldığını, Kurul, teklifi uygun gördüğü takdirde bu mal, hak ve/veya varlıklardan ticari ve iktisadi bütünlük oluşturulmasına ve bu Yönetmelik kapsamında satışına karar vererek satışta uygulanacak ihale usullerini belirler..” hükmü dayanak yapılarak Komisyonun TMSF Kuruluna ————– adı altında tüm malvarlığının ticari ve iktisadi bütünlük oluşturacak şekilde satılmasının teklif gerekçesinin mahkemece istenmesini ve gerekçenin denetimi yönünden usul ve yasaya uygunluğunun mahkemece bilirkişi marifetiyle incelenip araştırılmasını talep ettiklerini, kurul komisyonun teklifini kabul ederek—-oluşturulduğunu ileri sürerek — hissedar olduğu ———– kapsamında kayyım atanması kararı verildiği tarihten dava tarihine kadar tüm kayyım işlemlerinin gerekçe ve kararlarla birlikte — istenmesine, — şahsi malvarlıkları yönünden ————– hakkında mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığına dair tespiti ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin istenmesine,—– altında tüm malvarlığının ticari ve iktisadi bütünlük oluşturacak şekilde satılmasının teklif gerekçesi ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin istenmesine— bünyesindeki —— adı altında tüm malvarlığının ticari ve iktisadi bütünlük oluşturacak şekilde satılmasının teklif gerekçesi ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin istenmesine, kurulun ilgi yönetmelik kapsamında bütünlüğün satışına karar verip vermediği verdiyse satışta uygulanacak ihale usullerinin belirlenip belirlenmediğinin sorulmasını varsa satış kararı ve belirlenen ihale usullerinin istenmesine,—– hakkında başkaca bir kayyım işlemi yapılmışsa gerekçe ve kararlarla birlikte istenmesine, kayyım işlemlerinin gerekçe ve kararlarla birlik gelmesi sonrası iş bu işlemlerin usul ve yasaya uygunluğunun konusunda uzman bilirkişilere incelettirilmesine, kayyım işlemlerine dayanak tüm masak ve bilirkişi raporlarının istenmesine, dava tarihinden sonra yapılacak tüm kayyım işlemlerinin mahkemeye bildirilmesine, kayyım işlemlerinin usul ve yasaya aykırılığı bilirkişi raporlarıyla sabit olması halinde şikayet ve itirazlarımız gereği işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı —- olduğunu,—— varlıklarının—- istinaden ticari ve iktisadi bütünlük kapsamına alınmasının talep edilmesi üzerine —— tarafından bildirilmiş olan varlıkların ticari iktisadi bütünlük kapsamına alınmasına uygunluk verildiğini, müvekkili kurumu tarafından gerek —– açısından gerekse —- şahsi mal varlığı açısından tesis edilen işlemlerin ilgili mevzuat gereğince —– hem hak hem de görev olarak yüklenen ticari ve iktisadi bütünlük kararının alınmasından ibaret olduğunu yapılan işlemlerin tamamı usule ve mevzuata uygun olduğunu belirtilerek davanın görev yönünden reddine, davanın dava şartı nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesindeki gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davada, —— soruşturma no ile yapılan —- isnadı ile davacı aleyhine başlatılan soruşturma sırasında —- günlü kararı ile —- sayılı kararı ile —– tüm mal varlıklarını CMK 128.maddesi gereğince tedbir konulmak suretiyle bu mal varlığı değerlerine 674 sayılı KHK’nın 13/2.maddesi ve CMK’nın 133.maddesi gereğince kayyım tayin edildiği, aynı 674.sayılı KHK’nın 13.maddesi gereğince davalı—– yasal kayyım olarak belirlendiği, fon kurulunun ve—- muhtelif kararları ile alınan mal varlığı değerlerine kayyım temsilcilikleri atandığı, davacı —- nedenle davalı —- aleyhine; davacının aleyhine kayyumluk işlemlerinin denetlenerek hukuka aykırılığının tespit ve dava konusu şirkete CMK 133/3 kapsamında atanan kayyımların hangi işlem ve aldığı kararların usul ve yasaya aykırı olduğunun tespiti, alınan kararların hukuka aykırı olduğunun tespit edilmesi halinde, işlemlerin alınış şekli ve sonuçları itibari ile iptal koşullarının oluşup-oluşmadığının belirlenmesi ve özellikle davacı ——,—- yine davacı —– —- kararları alındığını, —- aldığı bu kararların davacı ve ilgili şirketler yönünden ortaklık yapısı ve piyasa koşullarına göre sürdürülebilir olmadığının tespitini, ilgili yönetmelikler kapsamında iktisadi bütünlüğün satışına karar verilip verilmediği, verilmiş ise ihale usulünün belirlenip belirlenmediğinin, iktisadi bütünlük kararlarının ve kayyım işlemlerinin gerekçe ve kararlarla birlikte celp edilerek usul ve yasaya uygunluğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına, kayyım işlemlerinin usul ve yasaya aykırılığının bilirkişi raporu ile tespit ve sabit olması halinde şikayet ve itirazları gereği işlemlerin iptaline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
Davacı ve ortağı olduğu şirketlere kayyım atandıktan sonra davacının üyesi olduğu iddia edilen — örgütü aleyhine hazırlık soruşturması sonrasında—— sayılı dosyasında; Ceza yargılamasının devam ettiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından, somut olarak herhangi bir kayyımlık işlemi değil genel olarak tüm kayyımlık işlemleri ve iktisadi bütünlük kararlarına hukuka aykırılığın tespit ve iptali talep edilmektedir.
Taraflarca dosyaya sunulan belge ve bilgilerin değerlendirilmesinde;——–soruşturma nolu dosyasında —- istemi ile yukarıda incelenen sulh ceza kararları ile 5271 CMK133/3 maddesi gereğince, ilgililerin CMK gereğince atanan kayyım işlemlerine karşı görevli mahkemede 4721 sayılı TMK ve 67, 62 sayılı TTK hükümlerine göre yargı yoluna başvurabileceği düzenlendiği, bu düzenlemede görevli mahkemenin ticaret veya hukuk mahkemeleri olduğu konusunda bir ibareye yer verilmediği, sadece incelemenin hangi yasal düzenlemelere göre yapılacağı belirtildiği anlaşılmakta olup, sulh ceza mahkemesi tarafından atanan kayyımların şahsına ve işlemlerine karşı şikayet ve itirazların, kararı veren mahkemenin niteliği itibari ile hazırlık soruşturmasında ilgili sulh ceza mahkemesi veya takip eden sulh ceza mahkemesine dava açıldıktan sonra ise ilgili yargılamanın esası hakkında yargılamaya devam eden ceza mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle sulh ceza mahkemesi tarafından atanan kayyım ve kayyım işlemlerine karşı itiraz mercinin; —–olarak atanana kadar yapılan işlemler CMK.nun 133/3 hazırlık soruşturma aşamasında kararı veren Sulh Ceza Mahkemesi veya bu mahkemenin kararına karşı ilgili sulh Ceza Mahkemesine, Soruşturmanın esası hakkında dava açıldıktan sonra yargılamanın devam ettiği mahkemeye yasa da belirtilen hukuk kuralları gözetilerek itiraz edilebileceği anlaşılmakla; bu işlemlere karşı açılan dava yönünden mahkememizin görevli olmadığı, görevli merci ilgili sulh ceza ve yargılamayı yapan mahkeme olduğu benimsenmiş ve somut tazmin talebini içermeyen bu talepler yönünden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu davada özellikle iktisadi bütünlük kararları —- sayılı —- yetkili karar organı olan işbu kurulunun, davacı yönünden —-nolu kararı ile ticari ve iktisadi bütünlük kararı oluşturmuş olup, kararın tebliğinden itibaren —- içerisinde idari yargıda dava açma yolu açık olup, davacı yanın ——sayılı dosyada dava açtığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı yönünden Sulh Ceza Mahkemesince verilen karar doğrultusunda atanan kayyımların görevi Başbakanlık tarafından onaylanan —- kapsamında çıkartılan yetki devir yönergesinin —– olağanüstü hal kapsamında bazı düzenlemeler yapılması hakkındaki KHK’nın değiştirilerek kabul edilmesine dair kanunun 19. Maddesi gereğince kayyımlık görevleri —— kayyım olarak atandığı şirketlerde, mali durumun ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunlar nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda şirketin yahut varlıkların veya mal varlığı değerinin satılmasına veya feshi ve tasfiyesine karar verilmesi fon kuruluna verilmiş olup, 678 sayılı KHK’nın 33/5.maddesinde değişik 5411 Bankacılık Kanunun 134.maddesi gereğince fon alacaklarının tahsili, takibi, yetkisi fon kuruluna verilmiş olup, fona devredilen şirketlerin mal varlıkları haczedilemez, 3.şahıslara devir edilemez, satışı talep edilemez, maliklerin iflasına karar verilemez ve tahkikatlar hakkında zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin işlemeyeceğine ilişkin düzenlemeler yapılmış olup 6758 sayılı kanunun 19. Maddesinde şirket yöneticilerinin hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş olup, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 112. Maddesi gereğince fon kurulu tarafından alınacak kararların yargı denetimini aynı yasanın 511. Maddesi gereğince, kurumun idari niteliği gereğince, ——– verdiği kararlarının denetim yerinin idari yargı olduğu yargı kararları ile açıkça belirlenmiş olup, ——- sayılı kararlarında, fon kurulu kararları, “idare hukuku kuralları içerisinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlık niteliğinde olup, davaların çözümünün idari yargı alanına girdiği” belirtilmiş olması sebebiyle Mahkememiz tarafından —-yönelik talepleri idari yargı görev alanına girdiği Mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle; —–olarak atandıktan sonra aldığı ticari ve iktisadi bütün ve bu karar gereğince davacının şahsi mal varlığının satılmasına ilişkin idari yargıda dava açılabileceği tespit edilmekle mahkememizde açılan işbu davanın 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115/2 maddesi gereğince yargı yolu ve görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır, aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı yanın davasının esas itibarı ile sulh Ceza Mahkemesi tarafından atanan kayyımının yaptığı işlemler ile daha sonra kayyımlık görevinin davalı idareye geçtikten sonra davacının hissedarı olduğu ——– ve faaliyetlerine ilişkin yönetmelik kapsamında satışına uygulanacak ihale usulüne ilişkin alınan kararlara ilişkin itirazlar olduğu; davalı kayyımın almış olduğu karar ve işlemlere yasadan ve yönetmeliklerden kaynaklanan aldığı kararlar ve faaliyete yönelik itirazların değerlendirme mercinin;
a)—-kayyım olarak atanana kadar yapılan işlemler CMK.nun 133/3 hazırlık soruşturma aşamasında kararı veren Sulh Ceza Mahkemesi veya bu mahkemenin kararına karşı ilgili sulh Ceza Mahkemesine, Soruşturmanın esası hakkında dava açıldıktan sonra yargılamanın devam ettiği mahkemeye yasa da belirtilen hukuk kuralları gözetilerek itiraz edilebileceği anlaşılmakla; bu işlemlere karşı açılan dava yönünden mahkememizin GÖREVLİ OLMADIĞI,
b)—–kayyım olarak atandıktan sonra aldığı ticari ve iktisadi bütün ve bu karar gereğince davacının şahsi mal varlığının satılmasına ilişkin idari yargıda dava açılabileceği tespit edilmekle mahkememizde açılan işbu davanın 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115/2 maddesi gereğince yargı yolu ve görev yönünden REDDİNE,
2-Karar ve ilâm harcı olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 5,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davanın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden verilen kararın yargı yolu nedeniyle davanın reddine ilişkin olup, yargılamanın esasen görevli mahkemede yürütülmesine karar verilmediğinden, usul yönünden nihai karar niteliğinde bulunması nedeniyle karar tarihi asgari avukatlık hükümleri gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile DAVALI KURUMA VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde —— ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/02/2021