Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/389 E. 2021/379 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/389 Esas
KARAR NO: 2021/379
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, ——- sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğü ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız olduğunu, borçlu itirazında kötü niyetli olarak hareket ettiğini, borçlunun bu itirazının iptali gerektiğini, müvekkil firma ile davalı firma arasında ——— konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkil firma da bu anlaşmaya istinaden davalıya hizmet sunduğunu, işbu hizmetler karşılığında davalıya fatura keşide edildiğini, davalı firma da faturaların bir kısmını ödediğini, bir kısmım eksik ödediğini ve bir kısmını da hiç ödemediğini, bunun üzerine ——icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalı, başlatılan icra takibine müvekkile hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, ancak borcun bulunmadığına dair hiçbir dayanak sunmadığını, davalının itirazı asılsız ve mesnetsiz olmakla birlikte davalının kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, dava konusu olan alacağın davalı borcu olduğu ve ödenmediğini, borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin ——- sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari temerrüt faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sindan az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirkete karşı —–sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, müvekkili itirazı neticesinde huzurdaki davayı açtıklarını, ancak davanın reddi gerektiğini, davacı yanın var olduğunu iddia ettiği——- dava dilekçesinde delil olarak belirtilmiş olmasına rağmen, dava dosyasına eklenmediğini,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md 121’de yer alan ” (î) Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlendiğini, örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunlu olduğunu, davacının elinde bulunan belgelerin, dava dilekçesi ekinde verilmesi esası kaleme alındığını, tanık dinlenmesine muvafakatlerinin olmadığını, somut uyuşmazlıkta ispat yükü davacı tarafa düştüğünü, davacı tarafın delil olarak sunduğu uyuşmazlığa ilişkin olduğu iddia edilen faturalar, iddia edilen hususun ispatı için yeterli olmadığını, hizmete ilişkin fatura yalnızca bir hukuki ilişkinin varlığı hususunu ihtiva etmekte olduğunu, hizmet karşılığında hizmet bedelinin ödenip ödenmediği hususunu göstermediğini, bahsi geçen “fatura”ya dayanarak taraflarının aleyhine hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 190’da yer alan “(1) ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” maddesi dikkate alındığında ispat yükü davacı tarafa düştüğü iddiasını somut ve hukuki delillerle ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili kayıtlarının davacının alacaklarını teyit etmediğini, davacının sahip olduğunu iddia ettiği alacağa ilişkin bir kayıt bulunamadığını, böyle bir meblağda borç teyit edilemediğini, davacının davasında ve taleplerinde haklı olmadığı hususunun açık olduğunu, müvekkilinin davacıya itirazın iptali davasına konu olacak muaccel bir borcu bulunmadığından, haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, haksız davanın reddini %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
-Davalı şirket tarafından ibraz edilen——- yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
-Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,
-Davacı taraf, inceleme günü olan —–tarihinde Mahkemenin kalemine gelmediği ayrıca şirket merkez adresinin —– olduğu îş bu sebeplerden dolayı davacı tarafin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı,
-Davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıya toplam — fatura düzenlendiği, davalı tarafin davacı tarafa — ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- alacaklı olduğu,
-Dava dosyasında bulunan davacının davalı adma düzenlemiş olduğu tüm faturaların, davalı şirketin ticari defterlerinde olduğu ancak Tarafların—- Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olmadığı,
-Davacı tarafın beyanların ile davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelendiğinde; taraflar arasındaki cari hesap farkının, davalının kayıtlarında olan, — tarihinde, davalının davacı tarafa banka yolu ile gönderdiği —- ödeme olduğu, iş bu ödeme ait dekont fotokopisinin olduğu ancak davacı şirket ticari defterleri ve belgeleri incelendikten sonra ya da davacı şirketin—— tarihleri arasındaki —– hesap ekstresinin olması halinde teyit edilebileceği, iş bu konudaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
-Dava dosyasında, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı tespit edilmiştir. Ancak Sn. Mahkemenin takdirinin takip öncesi işlemiş faizin talep edilebilir yönünde olması halinde ise işlemiş faiz ——- olduğu,
-Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceğinin bildirir rapor ibraz ettiği görülmüştür.
DELİLLER
— sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait—— formları
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle——- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacının iddiası davalı firmaya —— konusunda davalı ile sözlü anlaşma yaptıkları ve kendisinin davalıya bu hizmeti verdiğini ve karşılık ücretin davalı tarafından ödenmediği yönündedir.
Davalı ise davacının iddialarını ispat etmesi gerektiği , davacıya borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine yönelik ara karar kurulmuş ve taraflara ticari defterlerin ibraz edilmesi için ihtar edilerek kesin süre verilmiştir.
Taraflar ticari defter ve kayıtlarını süresi içinde incelenmek üzere ibraz etmiş , bilirkişi dosya kapsamı üzerinden inceleme yaparak raporunu sunmuştur.
—- BİLİRKİŞİ ——-TARİHLİ RAPORUNDA;
Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,Davacı taraf, inceleme günü olan —- tarihinde Mahkemenin kalemine gelmediği ayrıca ——–olduğu îş bu sebeplerden dolayı davacı tarafin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı,Davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıya toplam — fatura düzenlendiği, davalı tarafin davacı tarafa –ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —— alacaklı olduğu,Dava dosyasında bulunan davacının davalı adma düzenlemiş olduğu tüm faturaların, davalı şirketin ticari defterlerinde olduğu ancak Tarafların —— birbirleriyle uyumlu olmadığı,Davacı tarafın beyanların ile davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelendiğinde; taraflar arasındaki cari hesap farkının, davalının kayıtlarında olan, —- tarihinde, davalının davacı tarafa banka yolu ile gönderdiği —– ödeme olduğu, iş bu ödeme ait dekont fotokopisinin olduğu ancak davacı şirket ticari defterleri ve belgeleri incelendikten sonra ya da davacı şirketin —- tarihleri arasındaki —— hesap ekstresinin olması halinde teyit edilebileceği, iş bu konudaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,Dava dosyasında, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı tespit edilmiştir. Ancak Sn. Mahkemenin takdirinin takip öncesi işlemiş faizin talep edilebilir yönünde olması halinde ise işlemiş faiz —– olduğu,Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceğinin bildirir rapor ibraz ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında ticari ilişkinin yer aldığı , mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının davalıdan —— alacaklı olduğu ,işlemiş faize yönelik davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne yönelik delil sunmadığı , bu nedenle davacının işlemiş faize yönelik talebinin ispatlanamadığı anlaşıldığından davalının takibe yapmış olduğu itirazın kısmen haksız olduğu kanaatine varılarak davalının —— sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin —-asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının —– sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,
-İşlemiş faize yönelik talebinin ve fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtiraz haksız ve alacak likit bulunduğundan takdiren kabul edilen alacağın %20 oranında hesaplanan 979,4-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.920,87 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 557,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.363,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 809,90 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 493,22 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harç gideri toplamı 547,62 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4.218,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021