Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/376 E. 2022/793 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/376 Esas
KARAR NO : 2022/793

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine——Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip icra takibi başlatıldığını ve örnek no: —— ödeme emrinin müvekkili şirketlere usulüne aykırı olarak tebliğ edildiğini, kesinleşen icra takibi neticesinde takip alacaklısı tarafından cebri icra işlemlerine başlanıldığını, müvekkili şirketin merkezinde bulunan mahcuzların haczedildiğini, müvekkili şirketlere ait araçlar üzerine yakalama şerhi konularak ——İcra Müdürlüklerine yazılan talimat neticesinde söz konusu araçların haczedilerek kıymet takdirleri gerçekleştirildiğini, 20.12.2019 tarihinde —– İcra Dairesi’nin —— Talimat sayılı dosyası üzerinden müvekkili ——- santralinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini ve muhafaza tehdidi altında müvekkili şirketin faaliyetinin durma noktasına geldiğini, davalının hukuka aykırı işlemleri nedeniyle öncelikle arabuluculuğa başvurulduğunu ancak herhangi bir sonuç alınamadığından müvekkillerinin ——- numaralı 750.000,00 USD istinaden borçlu olmadığının tespiti için bu davayı açtıklarını, takip dayanağı çek üzerinde mevcut imzaların müvekkili şirketleri temsil ve ilzama sahip kimselere ait olmadığını, müvekkili—— Yönünden; takip dayanağı çek incelendiği takdirde çek üzerinde tek imzanın olduğunun çıplak gözle görülebileceğini,——- yevmiye numaralı 08.08.2011 tarihli imza sirkülerinden anlaşılacağı üzere, müvekkili şirketin takip dayanağı çekin teslim tarihi itibariyle şirket müdürleri tarafından çift imza ile müştereken temsil edildiğini, çekin keşide tarihi itibariyle çek üzerinde bulunan imzanın müvekkili şirket temsilcisine ait olmadığını, bu hususun alacaklı tarafça açıkça bilindği halde kötü niyetli olarak icra takibine konu edildiğini, ancak takip dayanağı çek üzerinde tek imza olduğundan takip dayanağı çek bakımından hiçbir suret ile müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde gerçekleştirilecek inceleme neticesinde, dava konusu çekin defter kayıtlarında yer almadığı ve hiç bir suret ile müvekkili şirketin bilgisi dahilinde olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkili ——- bakımından; takip dayanağı çekte kaşe üzerinde bulunan imza düzenleme tarihi itibari ile şirketi temsil ve ilzama tek yetkilinin——-olduğunu, gerçekleştirilecek —–incelemesi neticesinde mevcut imzanın, çekin teslim ve keşide tarihi itibariyle müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili kimselere ait olmadığının ortaya çıkacağını, dava konusu çekin hiçbir surette müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını, gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi ile bu durumun kanıtlanacağını, müvekkil—— Yönünden; müvekkiline yönelik ticari defter ve kayıtlarda hiçbir suret ile dava konusu çekin bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlarda bu hususa ilişkin olarak inceleme gerçekleştirilmesi halinde müvekkilinin takip konusu çeke istinaden borçlu bulunmadığının kanıtlanabileceğini, takibe konu edilen ve ödeme emrinde asıl alacak olarak belirlenen miktara işlemiş faizin hangi tür faiz olduğunun belirtilmediği gibi faizin hangi dönemi kapsadığının da belirtilmediğini, bu nedenle talep edilen faizin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, bu nedenlerle dosya kapak hesabı üzerinden kalan tutara ilişkin takip işlemlerinin durması ve hükmün kesinleşmesi halinde depo edilmiş tutarın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—— Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine ve bu davaya konu çekin keşidecisi olan —– yetkilisi ve temsilcisinin—— olduğunu, ciranta olan —— şirket yetkilisinin—– olduğunu—— babası olduğunu, —— şirketleri adına imza yetkisi tanındığını, uyuşmazlık konusu çekin düzenlendiği tarihte her üç şirketin de imza yetkilisinin —–olduğunu, davacı/borçlu şirketler tarafından, sürekli olarak şirket yetkilisinin ——gibi gösterilerek imza uyumsuzluğundan bahsedip borç inkar edilmeye çalışılıyor ise de, davacı taleplerinin açık şekilde gerçeği gizlemeye çalışarak haksız çıkar sağlamaya çalışmak ve takibi sürüncemede bırakmak maksadında olduğunu, davacılar her ne kadar icra takip dosyasına konu çek üzerinde yer alan imzaya itiraz etmişler ve çekin şirket temsilcisi veya yetkilisi tarafından imza altına alınmadığı gerekçesiyle borcu inkar etmişlerse de, bu iddiaların tamamının mahkemeyi yanıltmak ve alacağı sürüncemede bırakmak maksadında olduğunu, davaya konu icra takip dosyasının dayanağı olan ——- seri nolu 04.01.2019 tarihli ve 750.000-USD bedelli çekin davacılar tarafından 04.07.2017 tarihinde müvekkiline verildiğini, bu durumun müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarından rahatlıkla anlaşılacağını, takibe konu çekin önü ve arkası incelendiğinde davacı şirketlere ait kaşeler üzerindeki imzaların tamamının aynı olduğunun rahatlıkla anlaşılabileceğini, imzaların davacı şirketlerin tümü adına imza yetkisi olan —— tarafından imzalandığını, çekin düzenlenerek müvekkiline teslim edildiği 04/07/2017 tarihi itibariyle davacı şirketlerin tamamı adına temsil ve imza yetkisi olan—— davacı şirketlerin tamamı adına çekleri imzaladığını ve müvekkiline teslim ettiğini, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, davacı/borçluların %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME;
Dava;—— esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir.Davalı tarafça davacılar aleyhine—— esas sayılı dosyasında ——- ait 04.01.2019 keşide tarihli——– numaralı 750.000,00 USD bedelli çekten dolayı icra takibi başlatıldığı, davacılar tarafından bu çekten dolayı borçlu olunmadığına yönelik işbu menfi tespit davasının açıldığı, davacılar tarafından çekteki imzanın kendilerine ait olmadığı, yetkili temsilciler tarafından da atılmadığı, bu nedenle bu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir.
——-04.03.2020 tarihli yazı cevabında; davacı şirketlerin ticaret sicil kayıtlarının gönderildiği,—— kayıtlarının incelenmesinde; sermayesinin 5.000.000,00 TL, yönetim kurulu başkanının —– olduğu, son tescilinin 04.04.2019 tarihinde yapıldığı, ——-kayıtlarının incelenmesinde; sermayesinin 300.000,00 TL, yönetim kurulu başkanının —— olduğu, son tescilinin 18.02.2020 tarihinde yapıldığı,——kayıtlarının incelenmesinde; sermayesinin 29.400.000,00 TL, yönetim kurulu başkanının —— olduğu, son tescilinin 11.11.2019 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 12.03.2020 tarihli ara kararıyla davacı/borçlu şirketler ——yönünden ——-esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde takip konusu çekin İİK’nun 72/3 maddesi gereğince bu dosyaya yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmuştur.
———- tarafından yazılmış 19.10.2021 tarih——sayılı yazıda;—— numaralı çekin ——- numaralı hesaptan verilen——nolu çek koçanına ait bir çek olduğu ve çekin karşılıksız yazılmış olduğunun bildirildiği,dosya içeriğinde mevcut —– tarafından imzalanmış 04.07.2017 tarihli tutanağın içeriğinde; “30.06.2017 tarihli ek protokol çek, senet ve vekalet teslim zaptı uyarınca kararlaştırılan ——seri numaralı 302.000,-TL tutarlı çek —— seri numaralı 750.000,-USD bedelli çek,——- seri numaralı 750.000,-USD bedelli çek ile 500.000,-USD bedelli teminat senedinin ve 3 adet satış vekaletinin teslim edildiğine dair imzalanmış tutardır.” yazısının mevcut olduğu, ——-soruşturma sayılı dosyasında—— 08.10.2021 tarihli beyanında, yukarıda bahsi geçen teslim tesellüm tutanağında bulunan çekleri kendisinin imzalamış olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davacılardan —– 04.07.2017 tarihli ——- göre şirket hissedarlarından ——- şirketteki mevcut 58.000 paya karşılık 8.700.000,00 TL hissesini şirketin diğer hissedarı —–devrederek ortaklıktan ayrıldığı, dosyada mevcut 30.06.2017 tarihli Ek Protokol Çek Senet ve Vekalet Teslim Zaptı başlıklı belgenin bulunduğu, bu belgenin davanın davacıları olan şirketlerin şirket kaşesi altında imzaları ile davalı şirketin şirket kaşesi altında imzalarından başka ——- tarafından imzalandığı, belgenin içeriğinde —— pay devri ve diğer hususları düzenleyen——arasında 10.06.2017 tarihinde 13 maddeden ibaret olarak imzalanan sözleşme gereği tarafların ——Noterliğinde bir araya gelerek iş bu protokulu imzaladıkları,”——işbu protokolün imzası anında sözleşmenin 6. ve 7. maddelerinde belirtilen toplam 1.500.000,-USD bedelli iki adet çekin—— teslim edildiği, (04.01.2019 vade tarihli —– seri nolu 750.000.USD bedelli, 12.07.2019 vade tarihli ——- seri nolu 750.000,-USD bedelli) çeklerin sözleşmede belirtilenin aksine—– tarafından keşide edilmesi ve diğer şirketler tarafından cirolanması hususunun sözleşmeye aykırılık teşkil etmeyeceğini taraflar şimdiden kabul eder. Yine çeklerin düzenlendiği anda —– çift imza ile temsil edildiği halde çekler üzerinde bulunan ——- cirosunun tek imza ile atılmış olmasına taraflar şimdiden kabul eder.” hükümlerini içerdiği, ayrıca “Bu Ek Protokol gereği 04.07.2017 tarihinde tarafıma teslim edilen 3 adet çek ile bir adet senet (senet üstü ——tarafından doldurulmuştur) —— tarafından huzurumda imzalanmıştır. Bu konuda oluşacak hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ederim.” metni , bu metnin altında da —— imzasının bulunduğu, çeki ciro eden——tarafından, ——Noterliği’nin 14/04/2017 tarih ve——- yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile ilgili —-kimlik numaralı —– diğer yetkilendirmelerin yanı sıra, bilumum senetleri —– adına hareketle imzaya, çek karnesi almaya, çekleri tahsile, ahzu kabza, cirolamaya, bilumum senetli ve senetsiz alacakları tahsile, bunları kırdırmaya, ciro etmeye, bedellerini tahsil etmeye de yetkilendirildiği, çeki ciro eden —–yevmiye numaralı ortaklar kurulu kararı 11 Temmuz 2017 tarihli ve 9364 Sayılı —– ilan edildiği görülmüştür.
Mahkemece mali müşavir bilirkişi —–alınan 24.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya içeriğinde yapılan incelemeler sonucunda; davaya konu —— Şubesine ait 04.01.2019 keşide tarihli —– numaralı 750.000,-USD bedelli çekin 04.07.2017 tarihinde ileri tarihli olarak düzenlenip —— tarafından imzalanmış ve karşı tarafa teslim edilmiş bir evrak olduğu sonucuna ulaşıldığı, davaya konu çekin davacı şirketler kanuni defter kayıtlarında bulunmadığı, davaya konu çekin davalı alacaklı tarafa ait kanuni defter kayıtlarında 04.07.2017 tarihi itibariyle kayıtlı olduğu, dava konusu çekin gerçek ve hukuken verilen bir çek olmadığı kabul edilse dahi bu çek meblağı kadar davalının davacı hisse devralanlardan ödenmemiş ve talep edilebilecek bir alacağının bulunduğu tespiti yapılmıştır——tarafından düzenlenen 21.01.2022 tarihli raporda; dava konusu çekin keşideci ve ciro imzasının——eli mahsulü olduğu kanaatine ulaşılmış, aynı heyet tarafından düzenlenen 06.04.2022 tarihli ek raporda ——seri numaralı, 750.000- USD bedelli çekte ikinci ciranta imza ve 04.07.2017 tarihli Ek protokolde —– atfen atılmış imzalar ile—–ait mukayese imzaları arasında imza başlangıç hareketlerinde, ara grama ve bitiş hareketleri, işleklik derecesi, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından önemli düzeyde benzerlikler olduğu belirlendiğinden, inceleme konusu çekteki ve Ek Protokoldeki imzaların——– ürünü olduğu kanaatine oybirliği ile varıldığı bildirilmiştir.Dosya kapsamına göre dava konusu çekten dolayı davalı tarafça —— esas sayılı dosyası üzerinden karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılmak üzere davalılardan —— hakkında şikayette bulunulduğu, mahkemece borçlu —— Şubesinin 04/01/2019 keşide tarihli, 750.000,00 USD bedelli,—— seri nolu karşılıksız çekin miktarı dikkate alınarak 4.107.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacı şirketler temsilcisi ——- hakkında dava konusu çek nedeniyle davalı tarafça yapılan şikayet üzerine —— numarasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 08.10.2021 tarihli ifadesinde, davalı ile aralarında 19.06.2017 tarihli Hisse Pay Devir Vaadi ile Birlikte Çeşitli Hükümleri Düzenleyen Karma Sözleşme’nin imzalandığını, sözleşmeye konu edilen ve bilgileri 04.07.2017 tarihli Teslim Tesellüm Tutanağı’nda da yer alan dava konusu çekin, kendisi tarafından imzalanarak davacı şirketlerin şuan vekilliği görevini yürüten——teslim edildiği, 04.07.2017 tarihli Teslim Tesellüm Tutanağı’nda adına atılan imza ile 04.07.2017 imza tarihli Ek Protokol – Çek, Senet ve Vekalet Teslim Zaptı başlıklı Ek Protokol’de yatay şekilde adına atılan imzanın kendisine ait olduğu beyanında bulunduğu, savcılıkça—— Sayılı dosyasında açılan davada 15.06.2022 tarihli duruşmada sanık olarak yargılanan ——yarı hissesini satın almak üzere anlaştık. Toplam 7.500.000 USD anlaştık. 4 Milyon USD’yi nakit olarak müştekiye verdik. 2 Milyon USD’yi gayrimenkul olarak verdik. İki adette 750.000 USD bedelli çek verdik. Çeklerden biri ödendi. O dönemde çok fazla sözleşme ve protokol düzenlemiştik. Bu nedenle mükerrir ödeme yapmamak amacıyla çekteki imzanın incelenmesi için çeki ödemedik. Benim müştekiye 750.000 USD borcum olduğunu kabul ediyorum. (Ek Protokol -Çek, Senet ve Vekalet Teslim Zaptı’nın sorulması üzerine) bu evraktaki —— üzerinde kaşeleri imzalar bana aittir.—–kaşe üzerindeki imza ise müşteki ——aittir. protokol içeriği doğrudur. ben —— çok fazla çek koçanı aldım. (savcılıkta alınan ifadesinin okunup sorulması üzerne) doğrudur bana aittir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir.Öte yandan dosyada ——- tarafından düzenlenen 03.05.2021tarihli bilirkişi raporunda dava konusu çek ile 04.07.2017 tarihli tutanaktaki imzalara ilişkin yapılan inceleme sonucunda; inceleme konusu çek ön yüzde keşideciye atfen atılı imza ve arka yüzde atılı 1. ve 2. ciro imzaları ile ——mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ——eli ürünü olmadığı, söz konusu imzalar atan şahsın tanı unsurlarını——açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından ——-eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu ek protokol-çek, senet ve vekalet teslim zaptı’nda —— mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla—— eli ürünü olmadığı, söz konusu imzalar atan şahsın tanı unsurlarını —— açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından —— eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu ek protokol-çek, senet ve vekalet teslim zaptı’nda belgenin sağ kenarında —— mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın ——- eli ürünü olduğu tespiti yapılmıştır.
Her ne kadar—— tarafınca yapılan bu tespitte dava konusu çekteki imzanın —– ait olmadığı tespiti yapılmışsa da yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ——- dava konusu çek ile 04.07.2017 tarihli tutanağa ilişkin imzaların kendisine ait olduğuna dair ifadeleri, yine ——beyanı ve 04.07.2017 tarihli ek protokol-çek, senet ve vekalet teslim zaptındaki imzası ile ekindeki metindeki imzanın —— tarafından inkar edilmemesi ve bu tutanaklara göre dava konusu çekin —— tarafından imzalandığına ilişkin beyan, —— tarafından düzenlenen 21.01.2022 tarih kök ve 06.04.2022 tarihli ek raporlar, yine 24.08.2022 tarihli mali müşavir raporunun bir bütün olarak birbirleriyle uyumlu, takip ve dava konusu——- seri nolu 04.01.2019 tarihli ve 750.000-USD bedelli çekteki—— kaşeleri üzerindeki imzaların ——- ait olduğunun doğrulandığına kanaat getirildiğinden —–Raporuna itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak dava konusu senedin düzenlendiği tarih itibariyle —– her üç davacı şirketin imza yetkilisi olduğu, dava konusu senet üzerindeki imzaların kendisine ait olduğu, bu durumda davacılarca açılan iş bu menfi tespit davasında ispat yükünün davacılar üzerinde olduğu, dosya kapsamına göre davacılar tarafından takip konusu senet ile aynı kuvvetle bir yazılı delille borçlu olmadıklarına dair delil sunamadığı ve bu suretle borçlu olmadığının kanıtlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine, İİK 72/4. maddesi gereğince ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, takip konusu asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
—— esas sayılı dosyasına ilişkin mahkememizce 12.03.2020 tarihli kararla verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,İİK’nun 72/4. Maddesi gereğince takip konusu asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacılar ——- tahsili ile davalılara verilmesine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 78.252,50 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 78.171,80 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacılara iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen —— arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihindeki —– kuru karşılığı —— üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——- vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 6.150,00 TL dosya masrafının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara ödenmesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.