Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2021/520 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/369 Esas
KARAR NO: 2021/520
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/02/2020
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında ———çeki verdiğini, müvekkilinin iştigal konusu olan inşaat sektöründe yaşanan aşırı maliyet artışları ve ekonomik krize bağlı taşınmaz değer düşüşleri nedeniyle, müvekkilinin ilk çeki vadesinde ödeyemediğini, krizin devam edeceği düşüncesi ile diğer çeklerinde aynı sıkıntı yaşanabileceğinden, çekler ile ilgili olarak alacaklı tarafa irtibata geçerek—-tarihinde adi yazılı bir sözleşme akdettiklerini, bu sözleşme gereği, toplam — bedelli— çek karşılığında, alacaklı şirketin ortağı adına bir taşınmaz devri gerçekleştirildiğini, sözleşmenin —– çeklerin tarih/vade/tutar dökümü yapılarak — ödemeleri karşılığında — numaralı bağımsız bölümü— ortaklarından —– devredilmesi konusunda anlaşmışlardır” ifadesine yer verildiğini, yani çek bedellerinin —- kısmının ayni olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını,— sözleşme tarihi ile aynı gün taşınmaz devrinin gerçekleştirilerek borçlu taraf ödeme edimini yerine getirdiğini, ayni ödeme sonrası artık çeklerin bedelinin —– kısmının ödenmiş sayılması gerekeceğini, sözleşmede ekonomik kriz, piyasa koşulları ile gayrimenkul piyasasının düzelmesi ihtimali de öngörülerek sözleşmenin — maddesi düzenlendiğini,—-dönemine kadar müvekkilinin aylık ortalama —– tutarlı ödemeler yaparak çek bedellerinin kapatması halinde ise sözleşme kapsamında devredilen dairenin iade edileceğinin de kararlaştırıldığını, sözleşme terditli ihtimallere göre düzenlenmişse de, piyasa koşulları düzelmediği için ödeme ihtimalinin oluşmadığını, ilk seçeneğin yani ayni ödemenin kabulü gerekeceğini, alacaklı taraf çeklerden—- bedeli olanı olanını—— icra takibine konu ettiğini, diğerlerini de takibe koymadığını, ardından tüm çekler ile alakalı karşılıksız çek davaları açtığını, mükerrer tahsilat amacının söz konusu olduğunu, alacaklı taraf, şartları terditli düzenlenen sözleşme ile ayni ödeme almış olduğundan, bu aşamada çekler karşılığı tahsilat yapılması mükerrer tahsilata yol açacağından, dava sonuna kadar telafisi zor zararların oluşmasını engellemek için taşınmazın devredildiği de gözetilerek takdiren teminatsız olarak çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı arasında dosyaya sunulan —- tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme de davalı firmanın müvekkiline cari hesaptan dolayı —– borcu olduğunun belirtildiğini, bu borç içinde verilen çeklerin dökümünün —- Maddede yapıldığını, sözleşme yapıldığı zaman çeklerden ilk çek olan ———–bedelli çek karşılıksız olarak yazıldığını, diğer çeklerin ise henüz vadelerinin gelmediğini, yapılan bu sözleşme ile davacı firma çeklerin vadelerinde ödeyemeyeceğini, ancak buna karşılık her ay —- az olmamak kaydıyla ödeme yapacağını —– ay gibi bir sürede tüm borcu ödeyeceğini beyan ettiğini, iyi niyet göstergesi olarak daireyi borcunu ödeyince geri almak kaydıyla teminat olarak verdiğini, dosyaya sunulan sözleşmenin —maddelerinden açıkça anlaşılacağı üzere, —-üzerine olan —— numaralı daire müvekkiline yapılan protokolün ve —– borcunun teminatı olarak verildiğini, sözleşmede borcun —- kadar aylık en az —- taksitler halinde ödeneceğini, borcun bitimi ile beraber dairenin iade edileceğinin açıkça yazıldığını, davacıların iddia ettiği gibi borca karşılık verildiği ve bakiye borcun —– kaldığına dair sözleşmede herhangi bir hüküm olmadığını, aksine teminat olarak verildiği, borcun taksitler halinde ödeneceği ve borç bittikten sonra gayrimenkulün iade edileceği yazdığını, sözleşmede dairenin çek borçlarına karşılık verildiği çeklerin iade edileceğine dair bir hükümde olmadığını, bu nedenle davacıların iddialarının haklı ve yerinde olmadığını, yine davacılar dilekçelerinde gayrimenkulün teminat olabilmesi için, borç ipoteği, teminat ipoteği tesis edilmesi yada devir esnasında borca karşılık teminat olarak verildiğinin tapuya şerh edilmesi gerektiğini, bu işlemler yapılmadığı için ve devrin borç karşılığı ayni ödeme olduğunu iddia ettiğini, yapılan bu sözleşme davacının tüm iddialarının doğru olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, sözleşmede açıkça dairenin teminat olarak verildiğinin yazıldığını, bu hususta bir ihtilaf olmadığını, tüm tarafların sözleşme altında imzasının olduğunu, taşınmazın kaydına şerh düşülmemesi veya geri alım hakkı tesis edilmemesi gayrimenkulün teminat olarak verilmediğini hiçbir şekilde ispatlamayacağını, taraflar arasında bir sözleşme olmasaydı ve teminat olarak verildiği yazılmasaydı, davacının iddialarının bir haklılık payı olabileceğini, ancak, sözleşmede yazıldığı ve açıkça görüldüğü üzere gayrimenkul borcun teminatı olarak borç ödendikten sonra geri alınmak şartıyla verildiğini, yani davacı gayrimenkulü vererek borcunu ödemediğini, davacının tüm iddia ve beyanları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yine, sözleşmenin imzalandığı tarihte teminat olarak verilen gayrimenkulün her ne kadar —- olsa da inşaat halinde olduğunu, inşaatın —– seviyelerinde olduğunu, oturulacak durumda olmadığını, zaten bina inşaat halinde olduğu için ve ne zaman bitirileceği belli olmadığı için müvekkili tarafından teminat olarak alındığını, davacı borcunu ödeyeceğini söyleyip bu daireyi henüz bina inşaat halinde olduğu için iyi niyet göstergesi olarak teminat olarak verdiğini, yapılan sözleşmeden açıkça anlaşılacağı üzere, ortada ödenmiş bir borç olmadığını, davacı verdiği hiçbir sözü tutmadığını, yaklaşık — önce teminat olarak verdiği daireyi ödeme olup kabul ettirip çek cezalarından ve icra takiplerinden kurtulmak istediğini, söz verdiği gibi aylık —— ödemediğini, amacın daire oturuma hazır hale gelene kadar davacı borcunu taksitler halinde ödeyecek daire oturuma hazır hale gelince de iade alacağından dairenin teminat olarak verildiğini, sözleşmeye bu hususun açıkça yazıldığını, bu sözleşme ile davacı taahhütlerini yerine getirmiş olsaydı, hem haciz baskısından kurtulacak hem de vade farkı ödemeyeceğini, davacı hiçbir sözünü yerine getirmediğini, dolayısıyla da müvekkili tarafından karşılıksız çek şikayetleri yapıldığını, haciz işlemlerine de devam edildiğini, davacının tüm iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek açılan davanın reddi ile müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; davalı alacaklı tarafından,—- numaralı dosya kapsamında —– değerinde başlatılan icra takibinde davacının İİK 72 .maddesi gereğince borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizde açılan işbu davada, taraflar arasındaki —- günlü sözleşme gereğince, sözleşmenin — Maddesine göre, davacı —- elektrik malzemesi tedarik ettiği ve karşılığında —– çekle davacının davalıya ödeme yaptığı ve sözleşme konusu borcun ödenmesinin teminat altına alınması için—- parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan —- bedel ile,—– taraflarca kabul edildiği ve sözleşmeye uygun olarak — sözleşme tarihinde taşınmazın —-adına tapuda devir ve temlikinin yapıldığı, sözleşmenin —hizmetleri bedelinin karşılığında vermiş olduğu ——— bedelli çekin nakden ödenmemesinden dolayı—- bedel ile daireyi teminat olarak vermiştir. —– borcunu aylı kısımlar ile ödeyip daireyi iade alacaktır.— kadar — bakiye borç aylık ortalama — üzerinden ödenerek kapatılacaktır. —- bakiyenin kapanması ile — —- şeklinde düzenlemeler ile davacının dava konusu ödenmeyen işbu — günlü sözleşmeye konu —– bedelinin, teminat olarak devredildiği taraflarca açık olarak kabul edilen taşınmazın, davalı şirket temsilcisi —– devri ile manen ödediği ileri sürülerek bedeli olarak —– davalı tarafından çeklerin bedellerinin ödenmemesi sebebiyle —- sayılı dosyasında, ödenmeyen çeklerden——-meblağlı çekin icra takibine konu edilmesi sebebiyle, işbu takip ve henüz takibe konulmayan toplam — adet çek yönünden, işbu devri yapılan taşınmaz bedeli olan — bankaca — adet çek için ödenen, çek yaprağı sorumluluk bedeli — olmak üzere toplam —-yönünden davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir.
Mahkememizce celp ve incelenen —– dosyasında, davalı şirket tarafından, davacı aleyhine taraflar arasındaki sözleşmeye konu —- keşide tarihli ve —– meblağlı çek yönünden çek yaprağı sorumluluk bedeli düşüldükten sonra icra takibine geçildiği, yine —– sayılı icra takibine diğer taraflar arasındaki —- —- bahsi geçen çeklerin takip konusu edilmiş olduğu ve icra takibinin —– tarihinde davadan sonra yapıldığı tartışmasızdır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Davacının açtığı menfi tespit davasının; Dava konusu edilen çek yaprağı sorumluluk bedellerinin bankaca ödendiği ve davalı yan tarafından ——- dosyalarından icra takibine geçerken, işbu çek yaprağı sorumluluk bedellerinin mahsup edilerek icra takibine geçildiği, davacının ödeme yerine daire devredildiğine ilişkin iddiasının, devir edilen dairenin teminat niteliğinde olup borç ödeme yerine geçeceğine ilişkin taraflar arasında oluşmuş bir irade birliğinin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, teminat verilen taşınmazın, borcu sona erdirmediği gözönünde bulundurularak, İİK.nın 72.maddesi gereğince unsurları oluşmayan menfi tespit davasının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Borç ödendikten sonra teminatın serbest bırakılması davacı tarafından talep edilebileceği gibi —– ancak tarafların devir yapılan taşınmazın borca karşılık takas ve mahsubu konusunda anlaşmaları halinde borcu sona erdireceği kabul edilebilir.
Ayrıca davalının icra inkar tazminat isteminin, dava konusu takibin mahkemece durdurulmadığı ve tedbir istemlerinin red edildiği, işbu dava yönünden doğan bir zararın varlığı iddia ve ispat edilmediği görülmekle, unsurları oluşmayan tazminat isteminin İİK.nın 72. Maddesi gereğince reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı menfi tespit davasının; Dava konusu edilen çek yaprağı sorumluluk bedellerini bankaca ödendiği ve davalı yan tarafından icra takibine geçerken, işbu çek yaprağı sorumluluk bedellerinin mahsup edilerek icra takibine geçildiği, davacının ödeme yerine daire devredildiğine ilişkin iddiasının, devir edilen dairenin teminat niteliğinde olup borç ödeme yerine geçeceğine ilişkin taraflar arasında oluşmuş bir irade birliğinin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla teminatın borcu sona erdirmediği gözönünde bulundurularak, İİK.nın 72.maddesi gereğince unsurları oluşmayan menfi tespit davasının REDDİNE,
2-Davalının icra inkar tazminat isteminin, dava konusu takibin mahkemece durdurulmadığı ve tedbir istemlerinin red edildiği, işbu dava yönünden doğan bir zararın varlığı iddia ve ispat edilmediği görülmekle, unsurları oluşmayan tazminat isteminin İİK.nın 72. Maddesi gereğince REDDİNE,
3-Karar ve ilam harcı olan olan 59,30-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye İrat KAYDINA,
4-Yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana İADESİNE,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 34.250,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ——— istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2021