Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/364 E. 2023/18 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/722 Esas
KARAR NO: 2023/99
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2022
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-plakalı aracın——tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili olan davacıya ait —–araçta maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili olan davacının davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, davacının haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil tahsil etmeleri gereken tazminat alacaklarının yasal süresi içerisinde tahsil edilemediğini, sigorta tahkim komisyonu kararına göre davalı tarafın kusurlu bulunduğunu, müvekkili olan davacıyı zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, taraflarınca —— sayılı dosyası ile hasar talep edildiğini —–karar verildiğini, Başvurunun kabulü ile —–olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte —— tahsili ile başvurana ödenmesine,Başvuranın —- başvuru ücreti, —- bilirkişi ücreti ve —- ıslah ücretinden ibaret toplam;— yargılama giderinin—– tahsili ile başvurana ödenmesine,3- Başvuran vekille temsil edildiğinden —– vekâlet ücretinin —- tahsili ile başvurana ödenmesine,6456 Sayılı Kanunun 45. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 18.10.2013 tarihinde yürürlüğe giren değişik on ikinci fıkrasına göre, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde ——- nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiğini, müvekkili olan davacının borcu tahsil etmek amacıyla —– tarihinde borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu —– tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkili olan davacının davalıdan talep ettiği tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücü de aynı olmayacağını ve müvekkili olan davacının zarara uğrayacağını,davalının müvekkili olan davacının uğradığı munzam zararı karşılamakla yükümlü olduğunu ileri sürerek müvekkili olan davacının alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik —- davalıdan avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilmesinin mümkün olmadığını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde düzenlenen sigortacıya başvuru şartı yerine getirilmeden dava yoluna başvurulduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, munzam zararın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davaya konu talebin sigorta prensiplerine aykırılık teşkil ettiğini, ikrar anlamına gelmemekle birlikte, huzurdaki davada ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacı tarafın iddialarını somutlaştıramadığını, davacının taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, davacının işbu davaya konu talebi açıkça zenginleşme yasağına aykırılık teşkil ettiğini, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile, sigorta hukuk prensibi itibari ile, müvekkili olan davalı şirketin sorumluluğunun mal varlığında riziko anında meydana gelen azalma ile sınırlı olduğunu, “Munzam Zarar” kavramı ile “Sorumluluk Sigortası” kavramı nitelik itibari ile örtüşmediğini, ikrar anlamına gelmemekle birlikte munzam zarar talep edilmesinin şartlarından biri de borçlunun kusurlu olması olduğunu, müvekkili olan davalı şirketin kusuru bulunmadığını, hasar aşamasında 9.297,54 TL tutarında hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkili olan davalı şirketin zararı faizi ile birlikte ödemiş olması nedeni ile herhangi bir sorumluluğu kalmadığını savunarak, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Munzam zarar istemine ilişkindir.
—– sayılı takip dosyası —– üzerinden celp edilmiştir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.
Davaya konu araçların tramer kayıtları —— celp edilmiştir.
—— sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından —–tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait araçta maddi hasar meydana geldiği, zararın karşılanması talebinin yasal 8 iş günü içerisinde davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmadığı ve davacı tarafından —- başvuru yapıldığı, —–değer kaybı tazminatının —– olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, davacının borcu tahsil etmek amacıyla —– tarihinde borçluyu temerrüde düşürmesine karşın borcun —– tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, davacının davalıdan talep ettiği tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edildiği tarihteki alım gücünün aynı olmayacağı ileri sürülerek munzam zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,
Mahkememizin —- tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekiline; “Munzam zarar iddiasına konu talebini HMK m.194 kapsamında somutlaştırması ve bu kapsamda delillerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde mevcut dosya kapsamına göre yargılamaya devam olunacağının ihtarına (ihtarat yapıldı),…” hususunda ara kararın tefhim edildiği,
Bu kapsamda davacı vekilince ıslah dilekçesi konulu dilekçe sunulduğu, Mahkememizin —— tarihli celsesinde davacı vekili tarafından her ne kadar dilekçelerinin konu bölümünde ıslah dilekçesi yazmış iseler de dilekçelerinin davaya konu taleplerini açıklamak ve somutlaştırmaya yönelik beyan dilekçesi olduğunu beyan ettiği,Talebe konu munzam zarar iddiasının hukuki niteliğinin, borçlu temerrüdü nedeniyle uğranılan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zararlar olduğu, her ne kadar alacaklının temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararını borçludan tahsilini talep hakkı bulunmakta ise de munzam zararın varlığının alacaklı tarafından ispatlanması gerektiği, talebe konu tarihte yürürlükte olduğu ve somut olaya uygulanması gereken TBK kapsamında öngörülen faizi aşan zararın, cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri gibi genel ekonomik olumsuzluklar dışında, davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gereken bir zarar türü olduğu gibi munzam zarara yönelik sigorta poliçesinde teminat yer almadığı, talep yasal şartları somut olay nezdinde gerçekleşmediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.560,00-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafça yatırılan 11,50-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2023