Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/359 E. 2021/378 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/359 Esas
KARAR NO: 2021/378
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/02/2020
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, müvekkil şirketin davalı taraftan olan alacağı İçin tarafımızca——- dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine haksız ve mesnetsiz biçimde itiraz edilip takibin durduğunu, yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiklerini, borçlunun söz konusu takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibi geciktirmeye yönelik olduğundan iptali gerektiğini, müvekkil Şirketin reklam bedelinden kaynaklanan —– alacağı için davalı tarafa defaatle ödeme talebinde bulunulduğunu, ancak davalı/borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, gönderilen ödeme emrine de haksız olarak itiraz ettiğini, davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, Borcun likid ve muaccel olup bu sebeple takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından, müvekkili aleyhine, ——– cari hesap ekstresine istinaden yapılan takibe, süresi içerisinde itiraz edildiğini, işbu takibe vaki itirazımızın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle de, huzurunuzdaki itirazın iptali davası ikame olunduğunu, açılan mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettiğini, müvekkil şirket defter ve kayıtları üzerinde yapılan tetkikler neticesinde, davacı firmaya, takip konusu miktar kadar bir borcu olmadığı saptandığını, —– müstakar içtihatları uyarınca, değil cari hesapta borçlu olarak gösterilmek, şirket yada şahıs adına fatura düzenlenmiş olması dahi, tek başına borcun varlığına delil teşkil etmediğini, müvekkil firmanın, davacı şirketten aldığı hangi hizmet/mal mukabilinde bu borcun doğduğu belli olmadığını, hizmetin/malın alındığını ispat keyfiyeti de davacı firmaya ait olduğunu, davalı defler ve kayıtlarında görünmeyen bir alacak takibine itiraz edilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu da söylenemeyeceğini, hiçbir yazılı delil ve belge ile kuvvetlendirilmemiş alacak iddiasının likit ve muayyen biralacak olarak kabulü de mümkün olmadığını, iddianın yerinde olup olmadığı bir başka deyişle davacı firmanın müvekkil şirketten bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yapılacak bir yargılamayı gerektirdiğinden, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; davacı şirket tarafından ibraz edilen ——- ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defler kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri olduğu, davalı şirket tarafından ibraz edilen ——– yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanıp tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine şirket lebine veya aleyhine delil kabiliyetleri mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıya —- fatura düzenlendiği, karşılığında davalı tarafın davacı tarafa —- ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi olan davacı tarafın davalı adına düzenlemiş olduğu —– tutarındaki —– olduğu tespit edildigi, faturaya dayanak olarak elektronik posta yazışmaları gösterildiği, —- gönderildiği, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturanın içeriği ile elektronik mektubun içeriğinin uyumlu olduğu, ancak davalı şirketin elektronik posta yazışmalarında ünvanının geçmemesi sebebiyle hizmetin davalı şirket adına yapıldığına dair takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları, davanın taraflarının —— bildirdiği, tarafların —- birbirleriyle uyumlu olduğu ancak dava konusu olan faturanın aylık bildirim liımtinin—–altında kalması sebebiyle bildirimin yapılmadığı, dava dosyasında, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı ayrıca davacının takibi asıl alacak üzerinden açtığı işlemiş faiz talep etmediği, davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında —- hesap edilebileceği, davacı şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin mahkeme’ ye ait olduğunun bildirir görüş sunduğu görülmüştür.
DELİLLER
—–
—-
—-
—-
—-
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle, —— icrasayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
———– icra sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu uyuşmazlık taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunup bulunmadığı, davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, sözleşme konusu işin faturaya konu bedeli, davacının bu bedele hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.
Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulune uygun tebliğ edilmiş , ancak davalı tarafından davaya cevap verilmiş , davacı tarafından takibe konu fatura içeriğindeki hizmetin kendilerine verilmediğini, hizmetin verildiğini davacının ispat etmesi gerektiği hususunda savunmada bulunmuştur.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
Davacı şirket tarafından ibraz edilen ——— ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defler kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri olduğu, davalı şirket tarafından ibraz edilen ——– ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanıp tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin —— bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine şirket lebine veya aleyhine delil kabiliyetleri mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; davacının davalıya —-fatura düzenlendiği, karşılığında davalı tarafın davacı tarafa —– ödeme yaptığı, neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —– alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi olan davacı tarafın davalı adına düzenlemiş olduğu —–tutarındaki —– olduğu tespit edildigi, faturaya dayanak olarak elektronik posta yazışmaları gösterildiği, —– tarafından——– gönderildiği, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu faturanın içeriği ile elektronik mektubun içeriğinin uyumlu olduğu, ancak davalı şirketin elektronik posta yazışmalarında ünvanının geçmemesi sebebiyle hizmetin davalı şirket adına yapıldığına dair takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu aylık bildirim limiti üstünde kalan tüm faturaları, davanın taraflarının ——bildirdiği, tarafların Beyanlarının birbirleriyle uyumlu olduğu ancak dava konusu olan faturanın aylık bildirim liımtinin——– altında kalması sebebiyle bildirimin yapılmadığı, dava dosyasında, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı ayrıca davacının takibi asıl alacak üzerinden açtığı işlemiş faiz talep etmediği, davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında —— hesap edilebileceği, davacı şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin mahkeme’ ye ait olduğunun bildirir görüş sunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların tacir olduğu, aralarında ticari ilişkinin bulunduğu, davaya konu hizmetin davalıya verildiğinde dair dosya arasında mail yazışmalarının bulunduğu, davacının davaya konu faturaya konu hizmet öncesinde de davalı ile dosya arasında ——-sabit olup, davaya konu faturaya konu hizmetin verildiği —— yazışmalarıyla sabit olduğu , davalının —- adresinin müvekkilinin adresi olmadığına ilişkin beyanlarına daha önceki hizmet ilişkilerinde de bu—– iletişime geçildiği anlaşıldığından itibar edilmemiş netice olarak davacının davaya konu fatura içeriği hizmeti verdiği ve hizmetin bedeli olarak da fatura düzenlediği, davalı tarafından davacıya hiç ödeme yapılmadığı, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi —- alacaklı olduğu , tarafların ——– birbiri ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davalının takibe itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun—- gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ;
Davalının —- icra takibine yaptığı itirazın,—–alacak, üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli—- harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harçtan mahsubu ile bakiye —– harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.023,40 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harç toplamı 1.077,80 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021