Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2021/529 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/352
KARAR NO: 2021/529
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili ile davalı şirket arasında, davalı şirketin ileride kurmayı planladığı —– gerekli arsaların satın alınması amacıyla sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme gereğince müvekkili tarafından yaklaşık —–kadar arsa toplanıp, satış suretiyle davalı kurum adına tapuya tescil edildiğini, satış aşamasında satış bedeli arsa sahiplerine davacı tarafça ödendiğini, sonradan davalı şirketçe bu bedeller ve müvekkilinin aracılık —- müvekkilinin banka hesabına aktarıldığını, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi kurulduğunu, kulübün resmi mail adresi üzerinden — tarihinde muhasebe yöneticisi —tarafından —— adresine gönderilen cari hesap dökümünde de, müvekkili tarafından satın alınan arsa tapu bilgileri, bu arsaların satış bedelleri, —-ödenen harç tutarları, komisyon ücreti ve bakiye borç tutarı açıkça gösterildiğini, —- parsel sayılı iki adet taşınmaz bedelinin eksik ödendiğini, cari hesap dökümünde görünen ——- tarihinde müvekkiline ödendiğini, bakiye —- ödenmediğini, davalı şirkete yapılan yazılı başvuruya ve son olarak —- yevmiye sayısı ile onaylı ödeme ihtarına rağmen, davalı şirket bu borcunu ödemekten imtina ettiğini ve temerrüde düştüğünü, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla, borçlu şirket aleyhine —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafa —– ilamsız takiplerde ödeme emri gönderilmiş ise de, borçlu tarafın icra takibine itirazı nedeniyle, —— tarihinde verilen karar ile takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı borçlu tarafın —— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu tarafın icra takibine itirazının haksız ve yersiz olması nedenleriyle takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine ve davacı taraf lehine nispi vekâlet ücreti takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—- davanın taraflar arasında akdedildiği iddia olunan bir sözleşme neticesinde tarafların ticari edimlerini yerine getirip getirmediğine ve müvekkili şirket tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığına ilişkin ve İcra İflas Kanunu’nun 67. Maddesi kapsamında açılmış bir —— davası olduğunu, ancak mezkur davada davacı tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığını, zorunlu arabuluculuğun dava şartı olmasından sebeple davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında yürütülen ilişki neticesinde davacı tarafından oluştuğu iddia olunduğu cari hesaba ilişkin olarak, müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki ilişki sebebiyle davacıya ödenen tutarlar davalı tarafından ilgili tapu müdürlüklerine ve ilgili mercilere ödeme tarihinden oldukça geç tarihlerde ödendiğini, anılan tutarların yüksek olması ve müvekkili şirketin bu tutarları —–nezdinde kullandığı kredilerle finanse etmesi neticesinde müvekkili şirketin davacı tarafından taşınmazlara ilişkin ödemelerin davacıya tutarları ödemesinden daha geç tarihle yapılmış olması sebebiyle finansal olarak kayıp yaşadığını, müvekkili şirket tarafından dilekçe ekinde yer alan hesaplama yapıldığında anlaşılan bu durum sebebiyle de davacıya, kendisinin iddia ettiği bakiye tutar ödenmediğini, aksine, davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkili şirketin bu anlamda hak iddia etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafından kendisi aleyhine başlatılan icra takibinde iddia olunduğu üzere herhangi bir borç söz konusu olmadığından, usul ve yasaya aykırı işbu davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle itirazın iptali davasının, davacı tarafından zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış olması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, her halükarda hukuki dayanaktan yoksun usul ve yasaya aykırı davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere müvekkili şirket lehine kötü niyet tazminatına, yargılama gideri, harç, masraf ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, icra dosyası getirtilmiş ve dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, icra takip tarihi itibariyle davalıdan —– adet taşınmazın tapuda borçlu adına satış ve tescil işlemlerine dair hizmet alacağının tahsili için yapılan icra takibine, davalının itirazının İİK.nun 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, icra dosyası kapsamı ile davanın —– yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Mahkememizde açılmış olan işbu davada davacı, davalı şirketle, davalı şirket adına, spor kompleksi yapılması için arsaların satın alınması ve bu sözleşme gereğince satın alacak arsalar için ödenen bedel ile, davacının vermiş bulunduğu işin karşılığı hizmet bedeli ödenmesine ilişkin, vekil olarak davalı şirket adına hareket ettiği ve davalı şirket adına taşınmazlar satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir.
Ticari vekil bir ticari işletmenin sahibinin kendisine ticari temsilci yetkisi vermeksizin işletmenin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirildiği kişi olup, ticaret siciline tescil edilmez. Davacının kendisinin —— işletmesinin bulunduğu ve davalı şirketle yapılan sözleşme ile davalı şirket adına gayrimenkul satın alarak, bedelinin davalı şirket tarafından ödendiği, —– bedellerinin eksik ödendiği ve davacının cari hesabında —–alacak oluştuğundan bahisle işbu miktarın ve satış bedelinden kalan alacakla birlikte toplam —– için işbu davayı açtığı dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizde açılan işbu dava yönünden,—- düzenlenen komisyon sözleşmelerine ilişkin—- yardımcıları için öngörülen—– —– düzenlenen ticari tellallık ve komisyon karşılığı hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tarafların her ikisinin de tacir olması koşulu aranmaksızın ticari dava niteliğinde olduğu, kaldı ki davacının emlakçilik hizmeti veren tacir olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Ticari davalara ilişkin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
İşbu maddede davacı, “arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. —— başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlemelere yer vermiştir.
——- göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucu;
Mahkememizce dosya içeriği ve —– incelendiğinde; eldeki dosyada, zorunlu arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Huzurdaki dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması —– maddeleri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler” —– Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada Mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
HMK 137, 138 ve 140. Maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair —– madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Tüm bu nedenlerle; TTK.’nun 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. bendinin son cümlesi, HMK’nun 114/(2) ve 115. maddeleri uyarınca, huzurdaki davada, dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadığından, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usûlden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizce açılmış bulunan davacının davalı şirket adına satın aldığını iddia ettiği taşınmazların bedelinin eksik ödendiği ve hizmet bedelinin kısmen ödendiğine ilişkin alacağın tahsiline ilişkin yapılan ilamsız icra takibine davalı yanın yaptığı itirazın iptali davasında davanın nitelik olarak konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak davası niteliğinde olduğu mahkememizce benimsenmekle, —— maddesi gereğince ticari uyuşmazlıklarda konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin davalarda , icra takibi ve dava öncesinde arabulucuya başvurmuş olmasının dava şartı niteliğinde düzenlenmiş olduğu, —– gereğince arabulucuya başvurmadan davanın açılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği anlaşılmakla, ——– maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davacı tarafından açılan DAVANIN USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harcın peşin alınan 6.723,32-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.664,02-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-)Yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler m. 7/2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.080-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile DAVALIYA ÖDENMESİNE,
5-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde——— istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2021