Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/347 E. 2021/923 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/347 Esas
KARAR NO: 2021/923
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/02/2020
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı borçlu—— kapsamında —– —- hizmetini,müvekkil şirketten alındığını, bu hizmete istinaden doğan ödemelerinin yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla görüşmeler yapıldığını, davalı tarafın ödemeden imtina etmesi sonucu icra takibi başlatıldığını, davalı itiraz’inin alacağı geciktirmeye yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı-borçlu —- numaralı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takip talebinde alacağın nedeni olarak, — olduğunu, davacı icra talebinde—– asıl alacağın, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiz oranı ile tahsili talebinde bulunduğunu, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı—— tarihinde takibe itiraz etmiş ve İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadığı gibi, müvekkil şirketin davacı tarafından hiçbir şekilde mal ve hizmet almadığını, davacıya hiçbir şekilde borçlu olmadığını, haksız ve dayanıksız açılan iş bu davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
1.Davacı ve davalı tarafın dosya ekinde bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu,
2.Davalı tarafın ticari defterlerden — — açılış ve kapanış kaydının görüldüğü,dava konusu fatura bedeli ve ödemenin Ticari Defter kayıtlarında yer almadığı,
3.Takibe konu olan —, fatura muhteviyatı hizmetin davalıya teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre – gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğu,
4.Davacı şirketin —- tarihi itibariyle davalı şirketten—- tutarında alacaklı olduğu ve bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığı,
5.Davalı şirket tarafından davacı tarafa 6102 sayılı TTK.23/c ve 6098 sayılı TBK.223.maddelerine uygun olarak yapılmış olan herhangi bir ayıplı hizmet ihbarının bulunmadığı,ayıplı ve sözleşmeye aykırı olduğu iddia edilen işlerle ilgili BK.474.maddesine göre de uygun bir tespitin de olmadığı,
6.Davalı şirketin takip konusu fatura muhteviyatı hizmeti alamadıkları veya bahsi geçen faturaların kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazın bulunmadığı,bu sebeple bahse geçen fatura bedellerinin davacı tarafa ne şekilde ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu,
7.Davacı şirketin davalı şirketten toplam — tutarlı alacağı için,taraflar tacir olduğundan ticari işlerde işlemiş faiz için öngörülen Avans faiz oranı ile ve icra takip tarihi olan — tarihinden dava tarihi olan — tarihine kadar hesap edilen temerrüt faiz hesabıyla,—— Olacağı, görüş ve kanaatini bildirir görüş ibraz etmiştir.
teknik bilirkişi Ek raporunda; 6100 sayılı HMK.m.26b0/c.2 ve 6/54 sayılı Kanun m.3/3 gereğince hukuki tavsif ve nihai takdir tamamen Mahkemeye ait olmak üzere, Kök raporuma ek olarak iş bu raporu ibraz etmiştir.
DELİLLER
—-sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait —
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava taraflar arasında yer alan ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
—– sayılı dosyası —– üzerinden celp edilmiş ve incelenmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlığın çözümü için ticari defterlerin incelenmesine karar verilerek taraflara defterlerini sunmak üzere kesin süre verilmiş, taraflar defterlerini sunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir—- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): —— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacının takibe konu faturaları süresinde ve usulüne uygun olarak defterine kaydettiği, —-üzerinden —–fatura kapsamında düzenlenip e-mail ortamında iletildiği, davalının sözkonu faturaya itirazının bulunmadığı, davalının faturayı ticarı defterine kaydının yapılmamış olması boçlu olmadığı anlamına gelmeyeceği zira davacının davaya konu faturayı —– fatura kapsamında düzenleyip davalıya teslim ettiği anlaşıldığı, davalının faturaya itiraz ettiğine yönelik idiia ve ispatının bulunmadığı , davacının ticari defter ve kayıtlarında faturanın kayıtlı olduğu, davacının davalıdan— asıl alacaklı olduğu kanaati ile takibin asıl alacak ve TTK 1530 maddesi uyarınca hesaplanan — işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 6.882,30 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.216,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.665,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.103,90 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.216,82 TL harç toplamı 2.320,72 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 13.521,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021