Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/34 E. 2021/780 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/34
KARAR NO: 2021/780
DAVA: TAZMİNAT (RÜCUEN TAZMİNAT)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —- imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı firma tarafından, belirlenecek —- noktalarına yayın içeriğinin oluşturulması/güncellenmesi, talep edilen tasarımların yaratımı, yayın akışının sağlanması ve bu kapsamda tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesini sağlayacağının kararlaştırıldığını, — uyarınca sözleşme — yıl sonunda otomatik olarak sona erdiğini, sözleşmenin uzatılmadığını, sözleşmenin sona ermesi ile davalı firmadan sözleşmeye konu hizmet alımı olmadığını, ancak davalı firma tarafındah hizmet verilmemiş olmasına ve sözleşme sona ermesine rağmen—– faturalar gönderilmeye devam edildiğinin, müvekkili şirket personeli tarafından sehven ödeme yapıldığını, yapılan sebepsiz ödemelerin tahsili e-mail yoluyla davalıdan talep edildiğini, davalı taraf yersiz ödemelerin iadesinden kaçındığını, bunun yerine ücretsiz yayın yapmayı teklif ettiğini, anlaşmaya varılamadığını, akabinde—— iadesi için ihtarname gönderilmesine rağmen ihtarnameye olumsuz yanıt verildiğini belirterek müvekilli tarafından yersiz ödenen ödemenin her bir taksit için ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilmiş —– ihtilaf çözümleme yeri —-yetkili olduğunun belirtildiğini, bu nedenle yetkili mahkemenin —– yetkili olduğunu, yetki yönünden reddini talep, davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak açılamayacağını, zamanaşımı ve husumet itirazlarının olduğunu, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya ödenen —-geri iadesine ilişkindir.
—— bilirkişisi,—- bilirkişi ve —- alanında uzman bilirkişi heyetinden oluşan heyet raporunda özetle; dosyanın tarafları arasında akdedilen—- tarihinden itibaren fatura kesilmeye başlanacak olup, — süre ile yürürlükte kalacaktır. Tarafların sürenin bitiminden en geç ——uzatıldığına dair yazılı olarak anlaşmamaları halinde sözleşme süresi sonunda, herhangi bir bildirim yapılmasına gerek kalmaksızın kendiliğinden ve tazminatsız olarak sona erer.” denilmek suretiyle sözleşme geçerlilik süresi belirlenmiştir. Yine dosyanın tarafları arasında akdedilen ek protokol içerisinde—– ayrılmaz bir parçası olmakla—- tarihinde taraflarca karşılıklı olarak ve okunarak imza altına alınmıştır.” denilmek suretiyle ana sözleşmeye bağlantılı olarak ek mutabakatta bulunulduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan tüm evraklar, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler dosyaya sunulan karşılıklı şirket çalışanlarına ait olduğu uzantısından anlaşılan elektronik posta çıktıları ve dosyaya konu hizmete dair piyasa koşullarında hizmet sağlayan firma uygulamaları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında —– tarih aralığında hizmet ilişkisinin devam ettiği, devam eden süreçte hizmet veren tarafın hizmeti sağlamaya devam ettiği, hizmet alan tarafın sunulan hizmeti kullanmadığını
beyan ettiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte piyasa koşullarında faaliyet gösteren firmalar benzer hizmetleri sunduklarında genellikle hizmetin ilk başladığı tarihte sözleşme imzalamakta güven ilişkisi, hizmet bedelinin düşük olması, tekrar sözleşme yenileme isteğinin hoşnutsuzluk yaratabilmesi vb. sebeplerle sözleşmeler yenilenmeksizin benzer hizmetler verilmeye devam etmektedir. Piyasa koşullarında hizmet veren tarafın hizmet sunduğu, hizmet alan tarafın hizmetin bedelini ödediği sürece taraflar arasındaki hizmet ilişkisi devam etmektedir. Dosyaya konu olayda bu duruma benzerlik göstermektedir.
Davalı hizmet veren taraf sunduğu hizmete karşılık fatura kesmeye devam etmiş, davacı hizmet alan taraf sunulan hizmeti kullanmadığını belirtmiş ise de kesilen faturaları
ödemeye devam etmiştir. Sunulan hizmetin kullanılabilmesi için davacı tarafın içerik sağlayarak talepte bulunması gerekmektedir. Bununla birlikte davalı hizmet veren tarafın hizmet kullanımını takip etme gibi bir zorunluluğu olmasa da hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti kapsamında kapasite ve kullanım kontrolü sağlaması gerekmektedir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile verilen hizmet davalı tarafın sağlanmaya devam etmiş ise de davacı tarafından içerik ve istekte bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Piyasa koşullarında ——hizmet alan firmalar zaman içerisinde ilk zamanlarda görülen hizmet kullanım sıklığını zamanla kaybetmekte hizmet kullanım yoğunluğunu azaltmaktadır. Nitekim dosya kapsamında yapılan ana sözleşmede tarih bazlı hizmet
verilirken bu alandaki kullanım seyrekliği sebebiyle ek protokolde kullanım başı anlaşma yoluna gidilmiştir. Dosyaya konu olayı örneklemek gerekirse bir yıllık süreyle kiralanan
otomobil bir süre kullanılmış daha sonra kullanılması azaltılmış ve sonunda otoparkta park halinde unutulmuştur. Bu süreçte kira süresi dolmuş ise de otomobilin kira bedeli ödenmeye devam etmiştir. Sonuç: Dosya kapsamında yapılan incelemeler bütünlük
oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde, hizmet sunan davalı tarafın verdiği hizmet kullanımını kontrol etmemesi ile kusurlu olduğu bununla birlikte içerik sunan ve talepte bulunması gereken davacı tarafın aslen sorumlu ve kusurlu olduğu, davalı tarafın hizmet sunmaya devam ederek hizmet bedelini almaya hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Taraflar —- akdetmişlerdir. Sözleşmenin —– “İşbu Sözleşme imzalanması ile birlikte yürürlüğe girecek olup, — tarihinden itibaren
fatura kesilmeye başlanacak olup, — süre ile yürürlükte kalacaktır. Taraflar’ın sürenin bitiminden en geç —- öncesine kadar —– uzatıldığına dair yazılı olarak
anlaşmamaları halinde —- süresi sonunda, herhangi bir bildirim yapılmasına gerek
kalmaksızın kendiliğinden ve tazminatsız olarak sona erer.” şeklinde düzenlenmiştir.
İlk bakışta tarafların sürenin bitiminden en geç —- öncesine kadar sözleşmenin uzatıldığına dair yazılı olarak anlaştıkları tespiti yapılamadığından sözleşme ilişkisi —- tarihinde kendiliğinden sona erdiği düşünülmektedir; ancak tarafların — protokol akdetmiş olduğu ve —– arasında da davacının ücret ödemeye devam ettiği görülmektedir. Bu protokolde davacının aylık ücret ödemeyeceği, çağrı başına servis hizmeti alacağı ve ücret ödeyeceği; bu —— yer almayan hususlarda ana sözleşmenin şartlarının geçerli olacağı
kararlaştırılmıştır. Bu ifade güven teorisi çerçevesinde değerlendirildiğinde her ne kadar
sözleşmede sözleşme ilişkisinin—– tarihinde sona ereceği düzenlenmiş ise de zımni irade beyanı ile sözleşme ilişkisinin uzadığı ve davacının da üç yıl boyunca ücret ödemeye devam ettiği görülmektedir. —– tarihli ek sözleşmede davacının aylık ücret ödemeyeceği, çağrı başına servis hizmeti alacağı ve ücret ödeyeceği düzenlendiğinden ve bu protokolde yer almayan hususlarda ana sözleşmenin şartlarının geçerli olacağı kararlaştırıldığından sözleşme ilişkisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu hususta hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenin takdirindedir. Her ne kadar —– sonrası davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmesi
hususunda aksamalar olduğu görülmekteyse de bu durumda davacının yapması gereken temerrüt hükümleri uyarınca aynen ifa ile birlikte gecikme tazminatı talep etmek ya da uygun
süre vermek sureti ile sözleşmeyi ileri etkili şekilde feshederek müspet zararını talep etmek olabilirdi. Bu durumda da geçmiş döneme ilişkin ödenen ücretlerin istenmesi mümkün olmazdı. Teknik inceleme kısmında;“Davalı hizmet veren taraf sunduğu hizmete karşılık fatura kesmeye devam etmiş, davacı hizmet alan taraf sunulan hizmeti kullanmadığını belirtmiş ise de kesilen faturaları ödemeye devam etmiştir. Sunulan hizmetin kullanılabilmesi için davacı tarafın içerik sağlayarak talepte bulunması gerekmektedir.” değerlendirilmesi yapılmış olup sözleşme ilişkisinin devam edip etmediğinin nihai takdiri Sayın Mahkemenindir. Dava dosyasına sunulu belgeler ile davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda detayları yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen—–yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kalmak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu,
Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Davacı ve davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; Dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi olarak alacağının veya borcunun bulunmadığı, davalı şirketin davacı şirket adına —düzenlemiş olduğu faturaların toplamının —-olduğu iş bu faturalara karşılık davacı şirketin davalı şirket adına — iade faturası düzenlediği ve davacı şirketin davalı şirkete —- ödeme yaptığı, her ne kadar sözleşmede sözleşme ilişkisinin — tarihinde sona ereceği düzenlenmiş ise de zımni irade beyanı ile sözleşme ilişkisinin uzadığı ve davacının da üç yıl boyunca ücret ödemeye devam ettiği, —- tarihli ek sözleşmede davacının aylık ücret ödemeyeceği, çağrı başına servis hizmeti alacağı ve ücret ödeyeceği düzenlendiğinden ve bu protokolde yer almayan
hususlarda ana sözleşmenin şartlarının geçerli olacağı kararlaştırıldığından sözleşme ilişkisinin devam ettiğinin anlaşıldığı, Teknik incelemede; içerik sunan ve talepte bulunması gereken davacı tarafın aslen sorumlu ve kusurlu olduğu, davalı tarafın hizmet sunmaya devam ederek hizmet bedelini almaya hak kazandığı bildirilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler, alınan rapor incelenmiş olup; Davanın —- ödenen bedelin iadesine ilişkin olduğu, davanın —- yılında açılmış olduğu, TBK 146. Maddesinde belirtilen —– süresinin geçmediği görülmekle davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Yine davalının alacaklarını —– temlik ettiğinden bahisle husumet itirazı, hem davalının borçlarının devredilmemiş olması, devredilmiş olsa bile davacının borçların devrine ilişkin bir rızasının olduğuna dair bilgi ve belge bulunmaması sebebiyle yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında akdedilen —- —- tarihinden itibaren fatura kesilmeye başlanacak olup, — süre ile yürürlükte kalacaktır. Tarafların sürenin bitiminden en geç —- öncesine kadar —- uzatıldığına dair yazılı
olarak anlaşmamaları halinde sözleşme süresi sonunda, herhangi bir bildirim yapılmasına gerek kalmaksızın kendiliğinden ve tazminatsız olarak sona erer.” denilmek suretiyle sözleşme geçerlilik süresinin belirlendiği, yine dosyanın tarafları arasında akdedilen ek—– taraflarca karşılıklı olarak ve okunarak imza altına alınmıştır.” denilmek suretiyle ana sözleşmeye bağlantılı olarak ek mutabakatta bulunulduğu, tarafların sürenin bitiminden en geç — öncesine kadar sözleşmenin uzatıldığına dair yazılı olarak anlaşma yapmadıkları, ancak tarafların — akdetmiş olduğu —arasında da davacının ücret ödemeye devam ettiği, — tarihli protokolde davacının aylık ücret ödemeyeceği, çağrı başına servis hizmeti alacağı ve ücret ödeyeceği, bu protokolde yer almayan hususlarda ana sözleşmenin şartlarının geçerli olacağı kararlaştırılmıştır. Hizmet veren tarafın hizmet sunduğu, hizmet alan tarafın hizmetin bedelini ödediği sürece taraflar arasındaki hizmet ilişkisi devam etmektedir. Davalı hizmet veren taraf sunduğu hizmete karşılık fatura kesmeye devam etmiş, davacı hizmet alan taraf sunulan hizmeti kullanmadığını belirtmiş ise de kesilen faturaları ödemeye devam etmiştir. Sunulan hizmetin kullanılabilmesi için davacı tarafın içerik sağlayarak talepte bulunması gerekmektedir.—– yılları arası dönemde davacının içerik sağlayarak talepte bulunmadığı görülmektedir. Taraflar tacir olması sebebiyle işlerini yaparken basiretli davranmaları gerektiği hususuyla birlikte, dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözleşmede sözleşme ilişkisinin — tarihinde sona ereceği düzenlenmiş ise de zımni irade beyanı ile sözleşme ilişkisinin uzadığı ve davacının da üç yıl boyunca ücret ödemeye devam ettiği görülmektedir. Açıklanan gerekçelerle ödenen tutarların geri istenmesinin mümkün olmadığı görülmekle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 11.264,32 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.374,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.315,30 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 05/11/2021