Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/339 E. 2021/423 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/339 Esas
KARAR NO: 2021/423
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 07/02/2020
KARAR TARİHİ: 26/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili —-gerçek kişiler aralarında yaptıkları —- tarihli ortaklık sözleşmesi ile —- kurduğunu, anılan şirketin tescilinin — müvekkili —- yetkilendirildiğini, şirketin temsili ve ilzamının ise; —– yetkilisinden herhangi birisi ile müşterek imza atmaları koşuluna bağlandığını, davalı şirketin —– değin ——- süresini de doldurduğunu, buna rağmen bu güne değin şirket —- toplanmadığını, yeni —- seçilemediğini, davalı şirketin kuruluşundan sonra uzun süre; amacını yerine getirmek için hiçbir faaliyette bulunmaması, —— kurulunun işleyemez durumda olması ve hiç toplanmaması hiçbir iş ve proje üretmeyerek kazanç elde etmemesi, nedenleri ile müvekkili davalı şirketin diğer tüm hissedarlarına işlevsiz kalan şirketten; çıkmak veyahut şirketin feshini sağlamak amacı ile ihtarname göndererek dileyen ortak veya ortaklara hissesini bedelsiz devir etmek sureti ile şirketten çıkmaya tüm ortakların veyahut yasada belirtilen şekilde —– feshi’ni talep ettiğini, ihtarnameye, hissedarlardan—— vekilleri aracılığı cevaben şirketin feshine karşı olmadıklarını belirtmelerine karşın yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, bu ana değin, şirketin feshi için çağrı yapma yetkisi bulunan ——- kurulu fesih amaçlı —-dahi yapılan görüşmelere rağmen toplanamadığını, davalı şirketin kuruluşundan bu yana amacını yerine getirmek için hiçbir faaliyette bulunmaması, hiçbir iş ve proje üretmeyerek kazanç elde etmemesi nedenleri yanı sıra —- belirtilen —- nedenleri ile şirketin feshini teminen iş bu dava zorunlu hale geldiğinden müvekkili —- çıkmasına,—- feshine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler ve icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; Davacı —- ortak olduğu diğer davalı gerçek kişilerle ortaklığı bulunan ——— çıkma veya anılan şirketin feshi istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından — gereğince davalı şirket yetkilisi ——- usulüne uygun olarak, ——–dinlenmek üzere hazır bulunmaları veya itirazları varsa yazılı olarak bildirmeleri aksi halde yokluklarından şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin itirazlarından vazgeçmiş sayılarak karar verileceği ” ihtaratını içerir davetiyenin bila tebliğ edilmesi üzerine mahkememizce ilgilinin yerleşim mernis adresine üzerine tebligat gönderilmiştir.
——
“Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya—– toplanamıyorsa ortaklardan veya şirket alacaklarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi müdürleri dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için belirli bir süre belirler. Buna rağmen düzeltilmezse şirketin feshine karar verir.”şeklinde düzenlemeyi içermektedir.
6102 sayılı TTK.nun 636/3.maddesi,
“1-Haklı sebeplerin varlığı halinde, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.Mahkeme istem yerinde davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine veya davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilen diğer bir çözüme hükmedebilir.” şeklinde düzenlemeyi içermektedir.
Mahkememiz tarafından——— usulüne uygun olarak, “Şirketin fesih ve tasfiyesi konusunda dinlenmek üzere hazır bulunmaları veya itirazları varsa yazılı olarak bildirmeleri aksi halde yokluklarından şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin itirazlarından vazgeçmiş sayılarak karar verileceği ” ihtaratını içerir davetiyenin bila tebliğ edilmesi üzerinde mahkememizce ilgili mernis adresinin de bulunmaması üzerine dinlenmesinin mümkün olmadığı mahkememizce benimsenerek TTK 636/2 maddesi gereğince dinlenilmesinden vazgeçilmiş ve 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple fesih koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmuştur.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucunda,
Mahkememiz tarafından dosyaya sunulan ve celp edilen kayıt ve belgeler davalı şirkete ait—- incelenmesiyle davalı şirketin son tescilinin —– tarihinde yapıldığı dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizce tasfiyesi istenilen davalı şirket ortak ve temsilcileri duruşmada dinlenmiş ve beyanlarında “Davalı şirkete ——– yıldır hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını, genel kurulların yapılmadığını, vergi beyannameleri vermediklerini ve şirketin vergi borcunun bulunduğunu, şirketin çıkacak vergi borcuna ilişkin, af yasasından faydalanmak istediklerini, davayı kabul ettiklerini ve şirketin tasfiyesine karar verilmesine bir itirazlarının bulunmadığını, şirketin tasfiyesine karar verilerek şirkete tasfiye memuru atanmasını” talep ve beyan etmişlerdir.
Mahkememizin ——- günlü duruşmasında; Davacı vekili müvekkilinin, şirket ortaklığından çıkma talebi yönünden, davadan feragat ettiklerini, şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini beyan ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı yan, “Davalı şirketten çıkma talebi yönünden davadan feragat ettiğini, ve davaya haklı sebeple şirketin feshi ve tasfiyesi davası olarak devamına” beyan ve beyanının imzası ile tasdik etmiştir.
Bu nedenle davacı yanın, davalı şirketten çıkma talebi yönünden, —– maddeleri gereğince istemin vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizde davacı yanın davalı şirketin feshi ve talebi yönünden; açılan davanın, dava tarihi itibariyle davalı şirketin uzun zamandır genel kurullarının yapılmadığı, fiilen faaliyet göstermediği, şirketin bu haliyle fiilen yönetimsiz kaldığı ve kuruluşundan itibaren herhangi bir ticaret faaliyet göstermemesi karşısında, şirketin amaçlarını gerçekleştirme imkanının bulunmadığı tespit edilmekle davalı şirketin diğer ortakları ile şirketin feshi ve tasfiyesi yolundaki beyan ve kabulleri de göz önünde bulundurularak; davalı şirketin —–gereğince haklı sebeple fesih ve tasfiyesi koşulları oluştuğu, davalı şirketin devamında diğer şirket ortaklarının bir araya gelmemesi ve fiilen faaliyet göstermemesi karşısında tarafların bir menfaatinin bulunmadığı bu nedenle, şirketin fesih yerine, hayatını devam ettirmesi için ————–olan davacının şirketten çıkarılmasına hükmedilmesinde tarafların bir menfaatinin varlığı tespit edilemediği gibi, şirketin mevcut durumundan davacının herhangi bir kusuru veya daha ağır bir kusurunun varlığı iddia ve ispat edilmemesi karşısında davanın aşağıdaki gibi kabulü ile şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesine ilişkin hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının, çıkma talebinin vaki feragat nedeniyle HMK 307,309 ve 311 maddeleri gereğince REDDİNE,
2-Davacının, davalı aleyhine açtığı haklı sebeple şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın KABULÜ İLE;
a- — numarasında kayıtlı —– maddeleri gereğince FESİH VE TASFİYESİNE,
b-Tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ——- tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
c-Tasfiye memuru için aylık — ücret taktiri ile davacı tarafından —- tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra —- hafta içerisinde Mahkememiz veznesine DEPO EDİLMESİNE,
d-Tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
e- Malvarlığının yeterli olması halinde, davacı tarafından peşin depo edilen ücretlerin ve masrafların tasfiye hesabından tasfiye sırasında davacıya ÖDENMESİNE,
3-Karar ve ilam harcı olan olan 59,30-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye İrat KAYDINA,
4-Davanın niteliği ve davacının sıfatı gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı lehine ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı şirket ortağı ve yetkilisi —- yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ———– ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2021