Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/312 E. 2021/332 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/312 Esas
KARAR NO: 2021/332
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin —-hizmeti sağlayan bir firma olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta müvekkili olan davacı şirketin davalının—– ihraç edeceği ticari mallarının nakliye ve gümrük işlemlerini organize etmek için görevlendirildiğini, davalıya ait ticari emtialar için bir —- adet kara taşıma işi gerçekleştirildiğini, — tarihinde —- gönderilecek ticari emtialar için kara taşıması organize edildiğini, dava dışı taşıyıcı —- araç ile taşıma gerçekleştirildiğini, araç yükleme ve davalıya ait ticari emtialar için bir ——- taşıması gerçekleştirildiğini, aracın yükleme için davalı tarafın deposuna gönderildiğini ancak davalı tarafın malların üretimini tamamlayıp yüklemeye hazır hale getiremediğini, davalının gecikmesinden dolayı aracın mahalde —- gün beklediğini ve dolayısı ile bekleme ücreti oluştuğunu, bu taşıma için fiili taşıyan dava dışı firmanın müvekkili olan davalıya ——– bekleme faturası kestiğini, müvekkili olan davacının bu iki fatura bedelini ödediğini, sonrasında müvekkili olan davacının davalıya — bedelli —- bedelli bekleme ücreti fatura ettiğini, aslında bekleme ücreti faturasının — olması gerekirken —- olarak kesilerek takibe konulduğunu, davalının itirazının —- kısmını kabul ettiklerini, kesilen bu faturalara ait ödemeleri alamadığını, ödenmesi amacı ile —- numaralı ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini, ancak borcun ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili için —- sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı şirketin dava dışı alıcı ile alım – satım sözleşmesine konu ürünlerin —- için davacı taraf ile anlaştığını, davacı tarafın ise dava dışı —–ve taşıma işinin bu şirket tarafından gerçekleştirildiğini, fiili taşıyan tarafından yapılan taşıma işinin layıkı ile yerine getirilmediğini, nakliye konusu taşıma aşamasında fiili taşıyandan kaynaklanan sebeplerle zarara uğradığını, fiili taşıyanın fiillerinden davacı taşıyanın sorumlu olacağını, taraflar arasında akdedilen ödeme ve cari hesap sözleşmesi gereği ödemelerin faturanın kesim tarihinden itibaren —- içinde ödenmesi gerekmesine rağmen davacının kötü niyetli olarak vadesi gelmemiş faturanın ödenmesini talep ettiği, davalı müvekkiline gönderilen ihtarnameye itiraz edildiğini, ürünlerin yüklenmemesinin tamamen davacı şirketin kusurundan kaynaklandığını, ortaya çıkan bekleme ücretinin müvekkili olan davalı şirkete yüklemesinin hukuka aykırı olduğunu savunmuş, haksız davanın reddine, müvekkili olan şirketin uğradığı —- mahsubuna, müvekkili olan şirket lehine %20′ den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi dair — ait ait —- —-celp edilmiştir.
—- tarihli — nolu ara kararı gereğince HMK md. 222 kapsamında taraflara —— yıllına ait ticari defterlerini sunması için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK. m.218 uyarınca yerinde inceleme yetkisi — bilirkişisine verilmiş, —— bilirkişinin, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesi için ara karar tesis edilmiştir.
Ara karara rağmen davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmamıştır. Ara karara rağmen ticari defterlerini dosyaya sunmayan davalı, HMK. m. 222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayılacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): —— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların—- ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, —– tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi kök raporunda özetle;—– yılları ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, davalı taraftan inceleme için geri dönüş alınamadığı için ticari defterlerinin incelenemediği, davalı adına düzenlenen ve beyan sınırını aşan — tarihli faturanın davacının — dönemine ait — edildiği, davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi ve dava tarihi itibariyle takip talebinde talep edilen —- tutarlarındaki alacak rakamlarının varlığını koruduğu…” belirtilmiştir.
—- duruşma — uzman bilirkişiye dosyanın tevdiine, huzurdaki dosyada rapor sunan —— alanında uzman bilirkişinin iddia ve savunmalar kapsamında varsa tarafların alacak ve borç kalemlerinin dosya kapsamına göre tespiti için müştereken rapor tanzim etmesine karar verilmiştir.
—— alanında uzman bilirkişi —— tarafından müştereken tanzim edilip sunulan bilirkişi raporunda özetle; —–Taraflar arasında bila tarihli ‘taşıma ve buna bağlı işler nedeniyle doğmuş ve doğacak borçların ödenmesi ve gereğinde kredilendirilmesi’ ana konulu, — akdedildiği,
Yine taraflar arasında——– gönderilecek——karşılığında davalı yan ve davacı yanın anlaşma sağladığı,
Davacı — taşımayı organize ederek dava dışı —– bıraktığı, bu firmanın davacı yana;
———- yukarıdaki aynı gönderen ve alıcı bilgilerini — açıklamalı —– bedelli faturalar düzenlediği,
Dolayısıyla taraflar arasında — yönelik tek seferlik bir taşıma sözleşmesinin kurulduğu,
Dava dışı —– firmasına bıraktığı, bu taşıyıcının düzenlediği— tahtında, taraflar arası çekişme konusu emtia-eşyayı ——- taşıdığı, —- davalı yanın imzasını havi olduğu,—— göre, araç yükleme yerine vardıktan sonra —-içerisinde taşıtan tarafından yüklenip çıkışı yapılmaz ise, geçen her gün için bekleme ücreti oluşmaktadır. Daha açık bir değişle aracın fabrika ya da yükleme sahasına varış yapması ile beraber yükleme için serbest süre —saat olarak belirlenir. —-saati takip eden her gün için bekleme ücreti talep edilir. Günümüz itibariyle sektörde yer alan taşıyıcı firmalar tarafından belirlenen söz konusu —— uygulanmakta olduğu izlenmektedir.
ii. Taşıyıcının bekleme ücreti uygulaması; Davalı taşıtan yetkilisi tarafından, davacı yan yetkilisine —- tarihinde gönderdiği —-gönderilecek emtia üretiminde arıza çıktı tamamlayamıyoruz.—– yüklenemeyecek gibi gözüküyor. Ya aracı çekmeniz — bekletmeniz gerekecek .İki durum içinde masraf oluşacaktır, bana bildirirseniz nasıl yapacağımıza karar verelim.’’ Daha sonra,
— tarihli — —-
Açıklamaları ile davalı yana tahsis edilen aracın zamanında yüklenilemediği, daha sonra emtiaların —- yapılan yüklemeye ilişkin — düzenlendiği,—- bulunduğu, yani yüklemenin, aracın davalıya tahsis edildiği günden —- gün sonra ve gecikmeli olarak yapıldığı anlaşıldığı, davalı yanın üretiminden kaynaklanan gecikme nedeniyle taşımanın ileri tarihe ertelenmesi sonucu, taşıyıcının sefer günü kaybı gözetildiğinde ticari zarara uğradığı hususu, sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere, kabulü gerekecektir.
Söz konusu —- tarafından davacı akdi taşıyıcıya fatura edilmiş olduğu ve navlun-bekleme ücretlerinin davacı tarafından taşımayı bıraktığı alt taşıyıcıya —– ödendiği görülmektedir.
iii. Taşıyıcının taşıtana karşı sorumluluğu değerlendirildiğinde; — göre, taşıyıcı taşıma sırasında ortaya çıkan kayıp, hasar ve gecikmelerden sorumludur —-Taşıyıcı emtia-eşyayı aldığı hali ile alıcısına teslim etmek zorundadır. Bu anlamda taşıyıcı edimini yerine getirirken emtiayı koruma borcunu üstlenir. Taşıyıcının emtiayı koruma borcu dolayısıyla, eşya zararı ile zıyaından doğan sorumluluğu emtiayı alması ile başlar ve eşyanın tasarruf hakkı sahibine-gönderilene teslim ile son bulur.
Bu durumda, somut olay bakımından davacı taşıyıcının taşıdığı emtiaya karşı özen borcunun gösterip göstermediğine ve edimini ifa edip etmediğine baktığımızda, dosya içeriğinde yaptığımız inceleme ve tespitler ışığında, akdi, alt/fiili ve müteakip taşıyıcılar tarafından yapılan müşterek taşıma ile emtianın gönderilen alıcısına varış yerinde —- bölümünde şirket kaşesi vaz edilmek ve imza karşılığı eksiksiz ve hasarsız teslim edildiği, —-belgesi üzerinde alıcının hasara ilişkin çekince, ihtirazi kayıt koymadığı gibi, herhangi bir hasar tutanağı da düzenlenmediği, gönderen davalı ya da dava dışı gönderilen alıcı tarafından —-uyarınca hasar bildirimi yapılmadığının tespitleri kapsamında, davacı taşıyıcının eşyayı sözleşmeye uygun olarak teslim ettiği ve edimini ifa ederek taşımayı gerçekleştirdiği, anlaşılmaktadır.
MALİ YÖNDEN DEĞERLENDİRME: Davalı vekilinin itirazı sonucunda yapılan ikinci incelemede davacı taraf vekilinin dava dilekçesinde açıklanan — bekleme ücreti ile ilgili düzenlenen —- yevmiye numarası ile yevmiye defterinde kayıtlı olduğu görülmüştür.—- kadar davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi ve dava tarihi itibariyle takip talebinde talep edilen —- alacak rakamlarının varlığını koruduğu tespit edilmiş olsa da davacı vekilinin dava dilekçesindeki talep ve açıklaması dikkate alınarak davacının — alacaklı olması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu olayın dayandığı —– içerisinde irdelendiği, bu doğrultuda davacı tarafın — davalı yana ——— taşınması hizmeti verdiği, söz konusu taşımada her hangi bir hasar ve zıyaı görülmeksizin gönderilen alıcısına yükün teslim edilmesi suretiyle edimini yerine getirdiği değerlendirildiği,
Davacı ve davalı arasında varılan anlaşma çerçevesinde —- bekleme süreci nedeniyle dava dışı alt taşıyıcıya ödediği — bekleme ücretini zira bekleme ücretinin bire bir yansıtılması gerektiği, toplamda: —- alacağını davalı yandan talep edebileceği değerlendirildiği,
Davalının ——— dosyasına karşı yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile ilgili davacı talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacı taraf vekilinin dava dilekçesinde açıklanan —bekleme ücreti ile ilgili düzenlenen —— numarası ile yevmiye defterinde kayıtlı olduğu,
Davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi ve dava tarihi itibariyle takip talebinde talep edilen —– tutarındaki alacak rakamlarının varlığını koruduğu tespit edilmiş ancak davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınarak davalının—— olması gerektiği…” belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, mübrez bilirkişi raporları, ilgili vergi dairesinden celp edilen —–, ödeme ve cari hesap sözleşmesi faturalar dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirketler arasında kara taşımacılığı işinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin kara taşımacılığı işinde davalı şirkete aracılık ettiği, kara taşımacılığı hususunda ——görevi üstlendiği, kara taşımasına konu emtianın eksiksiz ve hasarsız olarak alıcıya teslim edildiği, alıcının hasara ilişkin ihtirazi kayıt koymadığı, herhangi bir hasar tutanağı düzenlenmediği, gönderen davalı ya da dava dışı gönderilen alıcı tarafından hasar bildirimi yapılmadığı, taşıyıcının eşyayı sözleşmeye uygun olarak teslim ettiği, edimini ifa ederek taşıma işinin gerçekleştiği, davalının gecikmesinden dolayı taşıma aracının mahalde beklediği, bekleme sebebiyle bekleme ücret alacağı doğduğu, davacı tarafın ticari defterlerini ara karar uyarınca Mahkememize ibraz ettiği, davalı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediği, ara karara ve tebligata rağmen ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz etmeyen davalının HMK.m.222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayıldığı, bilirkişilerce tespit edildiği üzere, işbu taşıma için fiili taşıyan dava dışı şirketin davacıya bekleme faturası düzenlediği, davacının da kara navlun ve beklemeye ilişkin iki fatura bedelini davalıdan talep ettiği, davacının ticari defterlerine göre anılan işbu kara navlun ile bekleme faturası bedelinin toplam— olduğu, davacının ise— talep ettiği, dosya kapsamı dahilinde -HMK. m. 26/1 taleple bağlılık ilkesi gereğince- davacının — alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup davanın kabulüne, —- dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, duran takibin —- —- karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava değerini— olarak bildirmiştir.—tarihinde —— karşılık gelmektedir.
Davacının, davalıdan para alacağı bulunduğu, işbu alacağın likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette olduğu gözetilerek; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —– üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin—- üzerinden DEVAMINA (——- yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz uygulanmak suretiyle icra takibinin devamına),
3-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 926,12-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 881,72-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 116,60-TL harç ile 1.541,50-TL bilirkişi, posta, tebligat ücreti olmak üzere, toplam 1.658,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2021