Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2023/156 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/311 Esas
KARAR NO: 2023/156 Karar
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/02/2020
KARAR TARİHİ: 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde; Davacı —— şirketi taahhüdü altında bulunan —— Havalimanı —— Adaları yapılması işi ile ilgili olarak davalı —— şirketi ile alüminyum profiller üzerine laminat folyo kaplama işçiliği için 09.03.2018 tarihli sözleşme akdetmiştir. İlgili sözleşme gereği davacı tarafından laminant ve alüminyum profillerin teslim edileceği, işçilik işlemlerinin ise davalı tarafından yapılacağı hususu açıkça imza altına alınmıştır. Sözleşme hükümlerine göre davacı tarafından gönderilen malzemeler davalı tarafından stoklanarak, malzeme kayıpları ve zayiatlardan ve telafisinden, işçilik hatalarından davalı sorumlu olacak aksi durumda nakliye, malzeme dahil yeniden imalat ve işçilik yapacaktır. Sözleşmenin taraflarca imzalanmasının akabinde davacı tarafından malzemelerin temini ve davalıya sevkiyatı yapılmıştır, sevkiyatı yapılan malzemeler davalı tarafından teslim alınmıştır. Davacı şirket; taraflar arasındaki sözleşmeye ve iş programına uygun olarak malzemeleri
davalıya teslim ederek sözleşmedeki kendi yükümlülüğünü zamanında yerine getirmiş ancak; davalı tarafından işçiliği tamamlanarak davacı şirkete teslim edilen laminant folyo kaplamalarda kabarma ve kalkmalar oluştuğu, davalı tarafından yapılan işçiliğin tamamen ayıplı, sözleşmeye açık bir şekilde aykırı olduğu ve iş bu nedenle davacının sözleşmeden beklediği gayeye ulaşmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Yeniden işçilik yapılması hususunda davalı ile yapılan tüm iyi niyetli görüşmelere rağmen davalı tarafından herhangi bir çalışma yapılması söz konusu olmamıştır. Tüm bunların neticesinde sözleşmeden beklediği gayeye hiçbir şekilde ulaşamayan davacının temin edilen tüm malzemenin zayi olması, bunların nakliye bedelleri, alüminyum profillerin sök-tak işçilik bedeli, profillerin kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle, bir çok zararı meydana gelmiştir. Davacı bunun üzerine taahhüdü altındaki altındaki işi süresi içinde gerçekleştirmek amacıyla yeniden profil ve malzeme alarak, işleri yetiştirmek amacıyla bir başka şirketten daha yüksek bir bedelle işçilik almak
zorunda kalmıştır. Davacı tarafından konuya ilişkin olarak —— Noterliği’nden keşide edilen 16.05.2018 tarih ve —— yevmiye nolu ihtarname (Ek-5) ile —— şirketi tarafından işçilikleri tamamlanarak şirkete teslim edilen işçiliklerin tümünün ayıplı olduğu belirtilmiş yüklenim işinin zamanında teslim edilmemesi, imalat hataları ve kötü işçilik sonucu meydana gelen ve meydana gelmesi muhtemel zararın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 532.940,97 TL’nin 7 gün içinde ödenmesi hususunu davalı şirkete ihtar etmiştir. Buna karşın —— şirketi —— Noterliği’nden keşide edilen 25.05.2018 tarih ve ——- yevmiye numaralı ihtarname (Ek-6) ile temin edilen malzemeye ilişkin kusurun işçilik hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığına dair bir somut dayanak bulunmadığı gerekçesiyle davacı şirketin zararının ödenmesine ilişkin talebimizi kabul etmediğini bildirmiştir. Ayrıca aynı ihtarnamenin Ek-1 kısmında; ——- fatura no ile 6465,35 TL , ——- fatura no ile 6465,36 TL , ——- fatura no ile 5339,43 TL, ——- fatura no ile 6609,03 TL olmak üzere 4 adet fatura göndererek sözleşme tarihinden itibaren alacaklarının 161.819,43 TL olduğunu yukarıda numarası ve bedelleri bildirilen son 4 fatura ile birlikte toplam 186.698,59 TL’nin 3 gün içinde ödenmesini aksi halde yasal yollara başvurulacağını müvekkil şirkete ihtar etmişlerdir. Bu ihtarnameye cevap olarak davacı şirket tarafından —— Noterliği’nden keşide edilen 05.06.2018 tarih ve —– yevmiye no ihtarname (Ek-7) gönderilerek ——- Noterliği’nin 25.05.2018 tarih ve ——- yevmiye numaralı ihtarnamedeki aleyhe hususların ve ödeme taleplerinin kabul edilmediği, faturaların iade edildiği ve maddi manevi tüm zararların da talep edilebileceği belirtilmiş 532.940,97 TL’nin 7 gün içinde ödenmesi yinelenmiştir. Davacı tarafından ——- D. İş dosyası ile davacı şirket ile davalı arasında akdedilmiş olan sözleşmeye binaen yapılan işçiliklerindeki kusurların ve oluşan zararın tespiti talep edilmiş, dosyadan yapılan 09.07.2018 tarihli bilirkişi incelemesi neticesinde alınan raporda “… ürünlerin kabule şayan olmadığı, işçilik hatasının var olduğu …” ispat edilmiştir Konu dosyada bulunan fotoğraflar ile dosyaya sunulan diğer fotoğraflardan dahi açık ve net bir şekilde anlaşılacağı üzere davalı edimini sözleşmeye ve beklenen gayeye uygun bir şekilde gerçekleştirilmemiştir. Davalı şirketin davacının zararının tazmininden kaçınması sebebiyle davacı şirketçe dava şartı arabuluculuk süresi başlamıştır. ——- dosya ve —— başvuru numaralı son tutanak hazırlanmış görüşmede tarafımızca şirkete ait maddi ve manevi tüm zararın ihtarname tarafından başlayarak ticari faiziyle ödenmesi istenmiş davalı şirket ise bu taleplerin haksız olduğunu iddia etmiştir. Bu sebeple dava şartı arabuluculuk süreci neticesinde de görüşme sonucu anlaşma sağlanamamıştır. Davalı ayıplı imalatı, işçilik hataları ve işin süresinde tam ve eksiksiz teslim edilmemiş olması, edimini sözleşmeye uygun olarak ifa etmediği tüm dosya kapsamında ve deliller ışığında açıkça görülmektedir. Tüm bu hususlar davalıya defalarca bildirilmiş ve zararın tazmini talep edilmiş olmasına rağmen, davalı şirket ayıplı imalatı kabul etmemiştir. Arabuluculuk sürecinde
de anlaşma sağlanamaması sebebiyle iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; davamızın kabulü ile fazlaya ilişkin her tür dava ve
talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla toplam 532.940,97 TL zararımızın şimdilik 250.000,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı vekili tarafından 11.06.2020 tarihindeki cevap dilekçesinde ; Davalının görevi davacı tarafından kendine verilen iki ayrı malzemeyi (alüminyum profil ve
laminant folyo) birbirine yapıştırmaktır. Buradaki sorun yapıştırma işçiliğinde değildir. Sorunun birinci nedeni yapıştırılan malzemelerdeki uygunsuzluktur. Davacı gerek maliyet,
gerekse zamandan tasarruf etmek amacıyla sağlıklı yapıştırmaya uygun olmayan malzeme göndermiştir. Davacı uygun malzemeyi temin etmek kendi sorumluluğunda olmasına rağmen gerekli özeni göstermemiş ve davalı tarafından yapılan yazılı ve sözlü ikazları da dikkate almamıştır. Bu uygunsuzlukların davalı tarafından önceden bilinmesine olanak yoktur, bunları bilebilecek tek firma ürünlerin tedarikçisi olan davacı firmadır. İkinci neden ise yapıştırma işlemi sonrası davacı firmanın, davalının yine sözlü ve yazılı ikazlarına rağmen, yapıştırma sonrası asgari bekleme sürelerine uymadan ürünleri kullanıma alması ve uygun olmayan koşullarda stoklanmasıdır. Dava dilekçesi ile birlikte ekleri tarafımıza tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan eklerin de tarafımıza tebliğinden sonra bu ekleri inceleyerek cevap vermek ve karşı delil sunmak hakkımızı saklı tutmaktayız. Şimdilik aleyhimize sunulan hiçbir delili kabul etmediğimizi beyan etmekteyiz. Dava dilekçesine göre açılan dava haksızdır. Şöyle ki; Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresi ile hatta dava dilekçesinde kayıtlı olan adresi —— Mah. ——- Sok. No:——- olmasına rağmen Sayın Mahkemenizce tensip zaptına neden bu adresin yazıldığı ve davalı şirketin 5-6 yıl önce taşınmış olduğu —— Mah. ——Sok. No—— ——- adresine tebligatın neden yapılmaya çalışıldığı tarafımızdan anlaşılamamıştır. Bir şirketin ——- kayıtlı olmayan adresine Tebligat Kanunu 35. Madde’ye uygun tebligat yapılmaya çalışılması da hukuken geçersiz bir işlemdir. Davalı şirket temsilcisi tesadüfen bu tebligattan haberdar olmuştur. Bu nedenle tebligata yönelik tüm işlemlere itiraz etmekteyiz. B1 – Davalı karşı davacı müvekkil şirket ile davacı – karşı davalı ——- Firması arasındaki
anlaşma (Ek-2 teklif ve sözleşme) gereği alüminyum profiller ve laminant kaplama malzemesi ——- yapı tarafından tedarik edilerek ——- şirketine gönderilmiş, ——- şirketi ise tutkal tedarikini yapıp, iki ürünü birbirine yapıştırma işlemi yapmıştır. B2 – Yapılan sözleşmede de tutkalın markası ve türü —— olarak belirtilmiştir. Bu tutkalın teknik veri formunda da belirtildiği gibi ——– uygun bir tutkaldır. Hatta ——- menşeli olan bu tutkal teknik verilerinde özellikle laminant folyoya uygun olduğunun belirtildiği nadir tutkallardan biridir Ayrıca tutkalın laminant folyoya uygulandığı teknoloji, uygulama hatasına izin vermez. ——- sınıfı tutkallar uygulama öncesi katı olan ve ısı ile yapışkan hale gelen tutkallar olduğu için optimum ısılarda uygulanır. Belli bir ısının altında veya üstünde yanlışlıkla dahi uygulama yapılamaz, kullanılan teknoloji ve tutkalın yapısı buna izin vermez. Yine tutkal miktarı digital değerler üzerinden makinelere girilir ve bu ürünlerde günlük yapılan tutkal uygulama miktarları kontrollerinde tutkal miktarlarının olması gereken değerlerde olduğu görülmüştür.—— tutkallar uygulandıktan sonra yeniden aktive olamadıkları için uygulayıcı açısından en risksiz tutkallardır. Çünkü uygulamadan doğan bir hata aynı gün açığa çıkar. Bu olayda üründeki sorunların ürün sevkiyatından yaklaşık 15 gün sonra ortaya çıkması, ürünü kaplayan davalı firmanın uygulama hatasının olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. B5 – Ayrıca ——- dayanımı olmayan laminant folyoların şantiyede hangi şartlar altında tutulduğu bilinmemektedir. Uygulama öncesi açık alanda, güneşe maruz bırakılmış ürünlerde de bu tür bozulmalar olması mümkündür. B6 – Davacı karlı davalı tarafından ——- tespit yaptırılmış, tarafımızdan bu tespite 02.02.2018 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir. Davalı-karşı davacı müvekkil şirket tarafından ayıplı yapıldığı iddia edilen ürünler ——– bulunmakta olup, tespit yönünden yargı yeri olarak ——– Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir ve bu Mahkeme tarafından yerinde ürün tespiti yapılarak numune alınması, bilirkişilere teslimi ve incelemesi yapılması gerekirdi. Bu nedenle ——- ne şekilde temin edildiği bilinmeyen ve/veya kim tarafından işlendiği belli olmayan ürünlere yönelik analiz yapılmasının tarafımızdan kabulü mümkün değildir. Yine raporda sadece metalurji ve malzeme mühendisi ve mimar bilirkişinin imzaları bulunmaktadır. Oysa heyette kimya mühendisi olmadan kullanılan tutkala yönelik bu bilirkişilerin alanları gereği görüş vermeleri mümkün değildir. Bu yönüyle de rapor eksiktir. Tüm bu hususlar itiraz dilekçemizde mevcuttur.
B7 – Öncelikle ——- Firmasının yapmış olduğu tespit ——- kendi firmalarına ait açık bir alanda yapıldığı rapor ekindeki fotoğraflardan anlaşılmaktadır. ——- Firmasının başka firmalara da kaplama işlemi yaptırdığı bilinmektedir. Dolayısıyla tespite konu olan ürünlerin
—– şirketi tarafından mı yoksa başka bir firma tarafından mı yapıldığı bilinmemektedir. ——- Firmasının yaptırmış olduğu tespitte belirtilen ——- profil yüzeylerinin olabilecek her türlü dış etmenlere (kirlilik, toz, yağ vs.) karşı uygun kimyasalla temizlenmesi ve kurutulması, kaplama işleminin temiz ve kuru yüzeye yapılması gerekmektedir. İbaresi kesinlikle doğrudur ve herkes tarafından bilinen bir şeydir. Bunun sağlanmasını yarayan işleme ——- işlemi denmektedir. ——- bir çok kimyasal havuz ve kurutma işleminden oluşan yüzeyi yağdan kirden arıttığı gibi yüzeyi aşındıran ve alüminyum oksitlenmesini bir süreliğine önleyen, boyama, kaplama vb. yapılacak işlemlere uygun profil yüzeyini sunar:
——- Hattı şu şekildedir: Yağ alma (alkali), Durulama, Kostik (aşındırma), Durulama , ——- Asit ,Durulama ,Şeffaf ——t Kaplama , ——- Durulama, Kurutma ve bu işlem alüminyum üreticisi bünyesinde yapılır. Bunu bir kaplama firmasının yapması söz konusu değildir ve kendi bünyesinde yapabilen bir kaplama firması da yoktur. Çünkü bu işlem
kaplama firmasının teknik olanaklarının dışındadır ve çevresel zararlarından ötürü özel izinler gerektirir. Ama alüminyum üreticilerinin hemen hepsinde bu tesis bulunur. Bildiğimiz kadarıyla ——- Firmasının alüminyum profilleri tedarik ettiği firma olan ——- bünyesinde de bu işlem yapılmaktadır. Ama ——- Firmasına bu işlemin yapılması zorunluluğu yazılı ve sözlü olarak belirtilmiş olmasına rağmen ( ki bunun belirtilmesine de gerek yoktur, bunun zorunlu olduğunu gerek —— Firması, gerek alüminyum tedarikçisi ve gerek alüminyumun üstüne uygulanacak olan laminant folyonun tedarikçisi bilir-bilinmesi gereken prensibi) yaptırmamıştır. ——- işleminin olası çevresel zararları nedeniyle, —— çoğunlukla çevreye daha duyarlı olan ——- uygulanır. Çevresel zararları nedeniyle ——- tamamen yasaklanmış ve ——– ise çok nadir uygulanmaktadır. —— kromatlama işleminin yüzeyde şeffaf bir tabaka oluşturması sebebiyle, yüzeyine hiçbir işlem yapılmamış profilden göz ile bakarak ayırt edilmesi mümkün değildir. Yani kaplama firması kromatlama işleminin yapılıp yapılmadığını bilemez. Ama burada —— şirketi zaten herkes tarafından bilinmesi gereken uyarıyı yapmış ama ——- Firması kromatlama maliyetinden ve kromatlama işleminden doğacak tedarik süresinin uzamasından kaçınmış ve bu işlemi yaptırmamıştır. B9 – Bir diğer husus ürün yüzeyindeki ön işlem eksikliğinin yanı sıra, ürünlerin bu hale gelmesinde tek sorumlu ürün yüzeyi değildir. Aşağıda yazılan diğer nedenlerinde bu süreci tetiklemesi muhtemeldir.
—— Firmasını yazılı ve sözlü olarak uyarmasına rağmen ürünlerin üretildiği ortamda minimum bekleme sürelerine uymamalarıdır. İşin acele olduğu gerekçesiyle çoğu günler günde 2 sevkiyat ile ürünleri aldırmış, işin yapıldığı dönemki mevsim şartlarını da dikkate alırsak, kimyasal reaksiyonları tamamlanmamış olan ürünler gece ve gündüz büyük sıcaklık farklarına maruz kalmışlardır ve en az 7 gün sonra işlem yapılması gereken ürünleri aynı gün üretime (kesme, delme işlemleri) sokmuşlardır Tutkal üreticisi —— sunduğu raporda da 24 saat geçmeden işlem yapılmaması gerektiğiyle ilgili hususlar belirtilmiştir. B10 – Ayrıca işlemin yapıldığı tutkal üretici ——- sunduğu laminant folyoların kuru bir ortamda stoklanması gerektiği çünkü laminantın çok kolay nemi emen bir yüzeye sahip olduğu ( hatta yer ile temas etmemesi gerektiği) ve bu nemin kaplama işlemi sonrası açığa çıkarak bu kabarmalara neden olmuş olabileceğini belirtmiştir ——- firmasının deposunda aylarca duran laminant folyonun hangi koşullarda depolanmış olduğu bilinmemektedir. Ayrıca başka bir tutkal üreticisi olan —— Firmasından da konuyla alakalı rapor istenmiş, ——- verdiği raporda herhangi bir işçilik hatası görmemiş, kaplamalardaki bozulmanın laminant folyodaki normal dışı kalınlık farklılıklarından olduğunu belirtmiştir . Laminant folyonun kimi yerinde 0,150 mm., kimi yerinde 0,167 mm., kimi yerinde ise 0,155 mm.
olan kalınlıklar standart dışıdır ve normal değildir. Sonuç olarak davalı-karşı davacı müvekkil şirketçe yapılan değerlendirmelere göre (bu açıklamalar ile de sınırlı olmaksızın nedene bağlı olarak); Alüminyum profil yüzeyi, Ürünlerin davacı tarafından erken teslim alınması ve erken işleme alınması, Ürünlerin şantiye sahasındaki saklanma koşulları, Laminant folyonun yapısı ve depolanma koşulları, Bu faktörlerden bir ya da birkaçının ürün yüzeyindeki kabarmalara neden olduğu tespit edilmiştir. B11 – Davacı – karşı davalı iddiaları üzerine davalı – karşı davacı firma tarafından merkezi —— bulunan tutkalın üreticisi olan ——- firmasına kabaran profillerin incelenmesi için numune gönderilmiş ve ——-firmasından 18.05.2018 tarihinde gelen raporda kullanılan tutkalın doğru olduğu ve uygulamada hata olmadığı belirtilmiştir. Raporda kullanılmış olan folfoyla alakalı “——- için bilinen bir şey var ki yanlışlıkla nemli bir ortamda veya zemin ile temas halinde depolandığında, belirli bir miktarda nemi içine alabileceği ve bunun laminasyon işlemi süresince açığa çıktığı bilinmektedir. Bu durum, harici bir su veya neme maruz kalmadan da numunelerde görüldüğü gibi kabarcıklara neden olabilir.” ifadesi yer almaktadır.20.04.2018 günü ——- D. İş dosyadan —— inşaat alanında yapılan tespit ve alınan 09.07.2018 tarihli Bilirkişi raporuna göre , Alüminyum yüzeylerinin kaplama öncesi standartlara uygun olarak temizlenmediği, Kaplamanın yapıldıktan sonra, kaplama ortamında minimum 24 saat beklemeden taşınması, Kesim işlemine aradan 7 gün geçtikten sonra başlanılması şartına uyulmadığı, Yapıştırıcının laminant kaplamaya özel ürün olduğundan bir kalite kusuru, izafe edilemeyeceği bildirilmiştir. ——- Firmasından alınan raporda belirtilen laminasyon yapılan ürünlerin kaplama yapılan alanda en az 24 saat bekletilmesinin gerekliliği ortam sıcaklık farkının değişmemesini sağlamaktır. Sıcaklık farkından dolayı tutkal kimyasal ve fiziksel reaksiyonunu tamamlayamayabilir. Meteorolojiden alınan raporda kaplama yapılan bölge ve Havalimanının bulunduğu bölge arasında günlük 160C ‘nin üzerinde sıcaklık farklılıkları görülmektedir. Günlük sıcaklık farklılıkları raporda detaylı sunulmuştur. Ürünlerin erken alınmaması gerekliliğiyle ilgili müvekkil davalı-karşı davacı şirket tarafından bilgilendirme maili atıldığı ve sorumluluğu kabul ettiklerine dair cevap maili delillerinde mevcuttur. Ürünlerin —— olmasıyla ilgili ilk gönderilen fiyat teklifinde davalı şirket tarafından belirtilmiştir .——- Raporu Tutkal teknik veri formunda, tutkalın alüminyum ve ——- uygun olduğu belirtilmektedir. Tüm bu tespitler ışığında sözleşmeye konu ürünlerde var olduğu iddia olunan ayıpların sorumlusu davalı-karşı davacı davalı şirket değildir. Bu nedenle de herhangi bir zarardan sorumluluğu söz konusu olamaz. Kaldı ki davalı şirketin teklifi üzerine yapılan sözleşmenin dayalı-karşı davacı sorumluluklarını düzenleyen maddesinde el yazısı ile parantez içinde (Laminat folyoda üretimden doğan doğal zayiyatlar hariç) denilmek suretiyle, davalı müvekkil şirket laminant folyoya yönelik üretime dayalı hataları kabul etmeyeceğini sözleşmenin başlangıcında ifade etmiştir. B12 – Kaldı ki hiçbir şekilde aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı-karşı davalı şirket, davalı şirketten malzemeleri iade almıştır (Ek-9). Bu malzemelerin üzerleri boyatılarak tekrar havalimanı için kullandıkları düşünülmektedir. Davacı-karşı davalı firma bir zarar iddiasında olduğuna göre davalı-karşı davacı şirketten iade aldığı ve kullanamayarak zarar ettiğini iddia ettiği ürünleri sayın mahkemenin incelemesine hazır etmelidir. Eğer hazır edemezse bu ürünleri kullandı demektir ki bu da zarar etmediği anlamına gelir. Kaldı ki bunlar (sonradan boya ya döndüğü için) tekrar kullanılabilir iken bunları kullanmayıp yeniden mal alarak işlemi tamamladı ise bu da davacının kötü niyetli ve —— bir iş adamı gibi davranmayışını göstermektedir. Çünkü çift taraflı akitlerde her iki taraf da karşı tarafın zararını asgariye indirmekle mükelleftir. B13 – Zamanaşırı itirazımız : Hiçbir şekilde aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla ayıba yönelik bir sorumluluk söz konusu olsa bile ayıp ihbarı süresinde yapılmamış ve zamanaşımına uğramıştır. Tüm bu nedenlerle bu yöndeki tüm taleplerinin reddini talep etmekteyiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; Davalı-karşı davacı, davalı şirketle bir anlaşma yapmış, davalı şirket de bu anlaşmaya uygun tüm edimleri yerine getirmiş ancak karşılığını alamamıştır. Davacı-karşı davalının hatalı malzeme gönderme ve tüm ikazlara rağmen erken teslim alma ve saklama koşullarına riyaetsizliğinin cezasını davalı şirket çekmemelidir. Davacı davalı şirketin yaptığı işin bedelini ödememiştir. Davalı şirket taraflar arasındaki sözleşme gereği tüm edimlerini gereği gibi yerine getirmiş, teslimi yapmıştır. Burada davalı-karşı davacıya yüklenilebilecek hiçbir kusur yoktur. Bu nedenle alacağı hak etmiştir. Bu hususta dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davalı-karşı davacı müvekkil şirket tarafından davacı-karşı davalıya ——- Noterliği 25.05.2018 tarih ve —— E.sy ile ihtarname ve ekinde fatura (Ek-11) tebliğ etmiştir. Davacı-karşı davalı ise haksız olarak faturaya itiraz etmiş, iade etmiş ve alacağı da ödememiştir. Bu ihtarname davacı-karşı davalı firmaya 30.05.2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı-karşı davalı tebliğden itibaren 3 gün içerisinde ödeme yapmadığı için 03.06.2018 tarihi itibariyle temerrüde düşmüştür. Bu alacak konusunda dava şartı arabuluculuk için ——- Arabuluculuk Bürosuna 02.08.2019 tarih ve ——- sy ile başvuru numarası ile arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak taraflar anlaşamamış ve 06.08.2019 tarihli Anlaşamama Tutanağı düzenlenmiştir. Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerden dolayı; Davacı-karşı davalının davasının reddine, Karşı davamızın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 186.698,59 -TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı şirkete ödenmesine, Alacağa temerrüdün oluştuğu 03.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi uygulanmasına, Asıl ve karşı dava yönünden tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı-karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya cevap dilekçesinde; Davalı tarafça kusurun kendilerinden kaynaklanmadığı savı nedeniyle karşı dava açılmış ise de bunun kabulü mümkün değildir. Esas dava dilekçemiz iş mahkemenize sunmuş olduğumuz cevap dilekçemiz ve delillerimizden açıkça anlaşılacağı üzere ayıplı ürün teslimi ile davalı taraf kusurlu olup müvekkil davacının zararını hukuken karşılama yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu halde oluşan zarara karşın talepte bulunulması mümkün değildir.Kendi kusuru ile zararın doğmasına neden olmuştur.Karşı davaya konu alacağa ilişkin olarak da her ne kadar fatura tanzim etmiş ise de ——-Noterliğinin 05.06.2018 tarih ——- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile karşı davaya yönelik faturalara itiraz edilmiş esas davada hakların kullanılacağı ve seçimin zararın karşılanması olarak yapılacağı belirtilmiştir. Anılan İhtarnamede, Tarafınızca ——- Noterliği marifetiyle keşide edilen 25.05.2018 tarih, —— yevmiye numaralı ihtarnamede aleyhe olan hususların ve ödeme taleplerinin kabul edilmediğini, Şirketiniz ile müvekkil şirket arasındaki mevcut hukuki ilişki kapsamında, müvekkil şirketin tarafınıza bir borcu bulunmadığından, 03.05.2018 tarih ——- no.lu, 28.04.2018 tarih ——- no.lu, 23.05.2018 tarih ——- no.lu, 02.05.2018 tarih —– no.lu faturalarınızın kabul edilmediğini, itiraz ettiğimizi ve söz konusu faturaya ilişkin herhangi bir ödeme yapmayacağımızı ve fatura asıllarının işbu ihtarname ekinde tarafınıza iade olunduğunu, Tarafınızca işçilikleri tamamlanarak müvekkil şirkete teslim edilen tüm işçiliklerin ayıplı olduğu, tarafınızın yüklenimindeki işin zamanında teslim edilmemesi, imalat hataları, kötü işçilik sebebiyle meydana gelmiş ve gelecek muhtemel her türlü zarar, üçüncü kişilerin ve müvekkil şirketin uğrayacakları her türlü maddi ve manevi zararın (her türlü yargılama gideri, diğer tüm masraflarda dahil olmak üzere) şirketinizden talep edileceğini,-İş bu ihtarname tarihi itibariyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirketin 532.940,97. -TL zararının 7 gün içerisinde müvekkil şirkete ödenmesine, Müvekkil şirketin bu işler sebebiyle tarafınıza ödemekle yükümlü olduğu herhangi bir borcun bulunması halinde nesafet indirimi de dahil olmak üzere, diğer tüm tazminatların ve alacaklarının mahsubu yoluna gidileceğini, Müvekkil şirkete karşı yüklendiğiniz edimlerinizi tüm iyiniyetli yaklaşımlarımıza rağmen yerine getirmediğiniz takdirde hukukun bahşetmiş olduğu hukuki ve cezai tüm hakları kullanacağımızı ve tüm masrafların tarafınıza ait olacağını” Denilmekle gerekli itirazlar yapılmış ve hukuken hakların kullanılacağı belirtilmiştir. Bütün bu kapsamda Davalı-karşı davacının cevap dilekçesinin ve karşı davanın reddi ile asıl davanın kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Mahkememizce uzman bilirkişiye uyuşmazlık hususlarında rapor aldırıldığı görüldü. Teknik bilirkişi heyeti 16/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu sonuç kısmında: 1-) Nihai olarak teknik yönden; a)Davacı —— Yapı tarafından temin edilen Alüminyum Profiller ve Laminat Kaplama, davalı —— şirketi tarafından tutkal/yapıştırıcı tedariği yapılıp, alüminyum profil üzerine tutkal/yapıştırıcı kullanarak kaplama işi sonrası kaplanmış alüminyum profillerin çeşitli yerlerinde kabarmalar görülmesi ve kaplamalı üründe neme ya da suya maruz kaldıktan sonra
kaplama malzemesi ——-, Alüminyum profilden ayrılması kusurunda: b) Davalı ——- firmasının sorumluluğunda olan Tutkal/Yapıştırıcı malzemede herhangi bir
sorun olmadığı; ancak davacı ——- firmasının sorumluluğunda olan Alüminyum Profil yüzey hazırlama için yüzey üzerine—— yaptırılmamasının yanı sıra Kaplama Malzemesinin
muhafaza şartları, Kaplama Malzemesi ile Tutkal/Yapıştırıcı arasındaki reaksiyonun tamamlanabilmesi için “Yapıştırıcının uygun bir durumdan kürlenmesi zorunludur. —–
—— veri sayfasında nihai dayanımın laminasyondan yaklaşık 7 gün sonra oluştuğu belirtilmektedir. Ancak bu, laminasyon sırasındaki iklime ve daha sonra depolamaya
bağlıdır. Verilen laminasyon yapılmış profillerin laminasyon yapılmış tesisten başka bir yere gönderilmesi gerekiyor ise laminasyonun yapıldığı yerdeki koşullarda en az 24 saat
saklanması önerilir.” Gerekli şartının davacı ——- nin sorumluluğunda sağlanamadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır (elektronik yazışmalar).
c)Sonuç olarak; alüminyum profil üzerine tutkal/yapıştırıcı kullanarak kaplama işi sonrası kaplanmış alüminyum profillerin çeşitli yerlerinde kabarmalar görülmesi ve kaplamalı
üründe neme ya da suya maruz kaldıktan sonra kaplama malzemesi ——-, Alüminyum profilden ayrılması kusurunda davacı ——- şirketinden % 100
(Yüzde YÜZ) kusurlu olduğu; davalı —— şirketinin ise bu kusur olayında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı,2-) Ayıbın ortaya çıkması iş sahibinin verdiği talimatın uygulanması sonucu ortaya çıkması halinde iş sahibi kusurlu olur ise de, yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumluluktan kurtulabilmesi için iş sahibi tarafından verilen talimatı doğru olmadığı ve yerine getirilmesi halinde eserin ayıp olacağı konusunda uyarı yapılmış olması gerektiği, dosya içeriğinde yer alan e postalar nazara alındığında söz konusu uyarıların yapıldığının anlaşılabileceği, sayın mahkeme aksi kanaatte olursa iş sahibinin sorumluluğunun doğmayacağı, 3-) Ticari defterler bakımından ise; – Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş , açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil olabilmesi için öncelikle ikinci fıkrada belirtildiği üzere usulüne uygun tutulmasının gerektiği, ancak sadece usulüne uygun tutulmuş ticari defterler sahibi lehine delil oluşturmayacağı, bunun yanında diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerektiği, davacının ticari defter kayıtlarında davalıya olan borç tutarı 161.819,43 TL görülürken, davalı kayıtlarına göre, davalının davacıdan 186.698,59 TL alacaklı olduğu, iki tarafın da defterleri usulüne göre tutmuş olduğu ancak birbirini doğrulamadığı, davalı lehine 24.879,16 TL bir fark ortaya çıktığı, davacının kayıtlarındaki yer alan 161.819,43 TL bakımından davalının alacağının
tespit edildiği, Sayın mahkeme aksi kanaate varırsa; – Davalı karşı davacının, davacı karşı davalıdan, aralarında gerçekleşen ticari ilişki çerçevesinde dava tarihi itibariyle 186.698,59 TL alacaklı olduğu ve bu alacağına, davacı karşı davalının temerrüt tarihinden (04.06.2018) itibaren ticari reeskont faizi uygulanabileceği, Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Söz konusu inceleme, değerlendirmelerimizi takdiri tamamen sayın mahkemeye ait olmak üzere saygılarımızla arz ederiz. ” hususlarında rapor tanzim edilmiştir.İtirazlar doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor düzenlenmesi talep edilmekle; Teknik bilirkişi heyeti 21/09/2022 tarihli ek raporu sonuç kısmında : ” 1-Davacının itirazlarında TBK m. 476 anlamında bir değerlendirme konusunda maillerin delil olarak dikkate alınıp alınamayacağında takdirin Sayın Mahkemede olduğu, 2- Teknik hususlara ilişkin görüş değişikliği olmadığı, ” hususlarında rapor tanzim edilmiştir.

DELİLLER:*Gelen müzekkere cevapları,*Bilirkişi heyet raporu, *Tüm dosya kapsamı,

İNCELEME VE GEREKÇE:Esas dava ve karşı dava; Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacı ve davalı taraf arasında ——- Havalimanı ——- Adaları yapılması işi ile ilgili alüminyum profiller üzerine laminant folyo kaplama işçiliği için 09.03.2018 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme uyarınca davalının edimlerini ayıplı ve eksik olarak yapıp yapmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, ayıbın niteliği, sözleşmeye konu laminant folyo kaplamalarda meydana gelen kabarma ve kalkmaların davalı tarafından hizmet verilen işçilik hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ya da imalat hatası olup olmadığı, davacının zarar miktarının dava tarihi itibariyle ne kadar olduğu, davalının karşı davasında davacıdan sözleşme gereğince alacaklı olup olmadığı, faizin başlangıcı hususlarına ilişkin uyuşmazlık olduğu anlaşılmaktadır.Davacı taahhüdü altında bulunan ——- Havalimanı ——– adalara yapılması işi ile ilgili olarak davalı —– şirketi İle alüminyum profiller üzerine laminat folyo kaplama işçiliği için 09/03/20218 tarihli sözleşme akdedildiği, ilgili sözleşme gereği davacı tarafından laminat ve alüminyum profillerin teslim edileceği, işçilik işlemlerinin ise davalı tarafından yapılacağı hususu 09/03/2018 tarihli sözleşmede imza altına alındığı, davalının edimini sözleşmede beklenen gayeye uygun gerçekleştirmediğini bu nedenle sözleşmeden doğan alacağını talep etmiştir, davalı karşı davacı ise sorunun işçilikten kaynaklanmadığını, yapıştırılan malzemedeki uygunsuzluktan ve yapıştırma sonrası asgari bekleme sürelerine uymadan ürünlerin kullanıma alınması, uygun olmayan koşullarda stoklanması olduğunu asıl alacaklı tarafın kendisi olduğunu ve davacı karşı davalıdan alacaklı olduğunu talep etmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporları doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davacı tarafından temin edilen alüminyum profiller ve laminat kaplama davalı tarafından tutkal yapıştırıcı tedariği yapılıp alüminyum profil üzerine tutkal yapıştırıcı kullanarak kaplama işi sonrası kaplanmış alüminyum profillerin çeşitli yerlerinde kabarmalar görülmesi ve kaplama bitiminde neme yada suya maruz kaldıktan sonra kaplama malzemesi ——- alüminyum profilden ayrılması kusurunda; davalı ——– firmasının sorumluluğunda olan tutkal yapıştırıcı malzemede herhangi bir sorun olmadığı, ancak davacı —– firmasının sorumluluğunda olan alüminyum profil yüzey hazırlama için yüzey üzerine kromat yaptırılmamasının yanı sıra kaplama malzemesinin muhafaza şartları, kaplama malzemesi ile tutkal arasındaki reaksiyonun tamamlanabilmesi için yapıştırıcının uygun bir durumdan kürlenmesi zorunlu olduğu, ——- veri sayfasında nihai dayanımın —— yaklaşık 7 gün sonra oluştuğu, bu ——- sırasındaki iklime ve daha sonra depolamaya bağlı olduğu, verilen —— yapılmış profillerin ——- yapılmış tesisten başka bir yere gönderilmesi gerekiyor ise —— yapıldığı yerdeki koşullar da en az 24 saat saklanmasının önerildiği gerekli bu şartların davacı —— sorumluluğunda sağlanamadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır, sonuç olarak alüminyum profil üzerine tutkal yapıştırıcı kullanarak kaplama işi sonrası kaplanmış alüminyum profillerin çeşitli yerlerinde kabarmalar görülmesi ve kaplamalı üründe neme yada suya maruz kaldıktan sonra kaplama malzemesi ——- alüminyum profilden ayrılması kusurunda davacı —— şirketinin %100 kusurlu olduğu davalının ise her hangi bir kusurunun olmadığı, dosya içinde yer alan e posta yazışmalarında davalının bu kusurlarının ayıbı eserli hale getireceği hususunda uyarılarda bulunduğu, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, anlaşılmakla tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde davalı karşı davacının, davacı karşı davalıdan, aralarında gerçekleşen ticari ilişki çerçevesinde dava tarihi itibariyle 161.819,43-TL alacaklı olduğu, davacı karşı davalının bir alacağının bulunmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
a-Masrafların davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı karşı davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 38.000- TL vekâlet ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
c-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
d-Karar tarihinde alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.269,38- TL harcın mahsubu ile bakiye 4.089,48- TL harcın karar kesinleştikten sonra talebi halinde davacı karşı davalıya iadesine,
e-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile —— Gelir Kaydına,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜNE, 161.819,43 TL nin 04/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
a-Davalı karşı davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 25.272,91- TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya ödenmesine,
b-Davacı karşı davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya ödenmesine,
c-Karar tarihinde alınması gerekli 11.053,88- TL harçtan, davalı karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.188,34- TL harcın mahsubu ile eksik kalan 7.865,54- TL harcın, davacı karşı davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davalı karşı davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere davanın kabul red oranına göre hesaplanan toplam 5.409,59- TL yargılama gideri ve davacı tarafından dava açılışta yatırılan 3.255,54- TL harç toplamının davacı karşı davalı taraftan tahsili ile davalı karşı davacı tarafa ödenmesine,
e-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
f-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2023