Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/302 Esas
KARAR NO: 2021/411
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirketin —- sahasında davalı —- yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında müvekkili olan davacı şirkete ait tesislere, —– verildiğini, müvekkili olan davacı şirkete verilen hasarlar nedeniyle hasar —– düzenlendiğini, akabinde kurumsal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına müteahhit firma tarafından zararın giderildiğini, zararın tazmini için alacağın tahsilini sağlamak amacı ile hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden davalı aleyhine ——- sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, davalı tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını dermeyan etmiş, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen yerde müvekkili olan davalı idare çalışanları tarafından değil, yüklenici firmanın —– tarafından kazı çalışması yapıldığını, firmanın —- şahıslara verdiği zararlardan firmanın sorumlu olduğunu, davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, çalışanlar üzerinde gözetim ve denetim yetkisinin tamamen müteahhit firmaya ait olduğunu, işbu davanın konusunun hasar olduğunu, haksız eylemden kaynaklanan davalarda ancak yasal faiz istenebileceğini savunmuş, haksız ve dayanaksız davanın husumet ve esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı —-yerine getirirken işin bırakıldığı alt işverenin çalışması sırasında dava dışı alt işverenin davacı şirketin tesisat ve kablolarına verdiği zararın, asıl işveren —- tahsili ile davacı şirkete ödenmesine ilişkindir.
—- takip dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin —-kararı gereğince; dosyanın varsa davacı tarafın alacak kalemlerinin tespiti ve hesaplanması için —— bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, elektrik mühendisi bilirkişi —- tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; —— meydana gelişinin davalıya ait iş makinesinin kabloya teması neticesinde olduğu, iş makinesinin müdahalesi sonucu kabloların kopmasının normal olduğu, kopan bu kabloların onarımı ise hasar gören kısımda ek yapılması veya gerekirse yeniden çekilmesi ile mümkün olduğu, teknik olarak yapılan işlem ve kullanılan malzemenin yönetmeliğe uygun olduğu, — tarihindeki hasar için kullanılan işçilik ve malzeme bedelinin toplam — tarihindeki hasar için kullanılan işçilik ve malzeme bedelinin —- tarihindeki hasar için kullanılan işçilik ve malzeme bedelinin toplam — tarihindeki hasar için kullanılan işçilik ve malzeme bedelinin toplam —– belirtilmiştir.
Usûlüne uygun yemin ettirilmek suretiyle dinlenen davacı tanığı —— tarihli celsesindeki beyanında: —- kontrolör olarak çalışmaktayım. Dosyada mübrez —– tespit bildirim formunun bir sureti tanığa gösterildi. Devamla; bu imza bana aittir. Ben imzaladım. Hasar tespit tutanağı gösterildi. Devamla; bu imza da bana aittir. —–veya çalışma yapan herhangi bir kuruluş bizim yer altı kablolarımıza çalışma sırasında zarar verebiliyor. Müşteriler arıza kayıt bildirdiğinde bize ulaşıyor. Bunun üzerine biz de inceleme yapmak için gidiyoruz. Gittiğimizde cihazla ölçüm yapıyoruz.—-kablonun kopuk olduğunu anlıyoruz. —– taşeronları vardır. Gittiğimizde bu firmaların tabelalarını görüyoruz. Tanıklık ücreti talebim vardır.” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
Usûlüne uygun yemin ettirilmek suretiyle dinlenen davacı tanığı Tanık —- tarihli celsesindeki beyanında: —- sahada çalışan personeliyiz. Sahada gördüğümüz olaylara ilişkin tutanak düzenleriz. Üst makamlara bildiririz. Tutanaklarda benim de imzam vardır. Bir örneğini şuan Mahkemenin incelemesine sunuyorum. Görevim gereği tutanağı tanzim ettik. Çalışma sırasında araçlarından ve yazılardan — bölgede çalışma yaptığını anlayabiliyoruz. —- kablomuza veya güzergaha verdiği zararlara ilişkin gösterdiğim tutanağı tutuyoruz. Biz yazımızı—– bildiririz. —- altında çalışan taşeronları vardır. Tanıklık ücreti talebim vardır.”şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
Usûlüne uygun yemin ettirilmek suretiyle dinlenen davacı tanığı Tanık ——- tarihli celsesindeki beyanında: — oluşan hasardan dolayı biz gittiğimizde —– kazı yaptığını gördük. —– taşeron firması su çalışması yapıyordu. Yazılardan ve —- kapaklarından bunu anladık.—- yapıldığını gördük. Kazı kapatılmıştı ancak bizim kablomuz kopuk bir vaziyette duruyordu. Fotoğraflarını çekip tutanak tuttuk. Sonra tamirata başladık. Tanıklık ücreti talebim vardır.” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz dosyasında —- tanık için davetiye çıkarıldığı, —tanığın duruşmada dinlendiği ve tanık anlatımlarından ispat edilmek istenen vakıa hakkında yeterince bilgi edinildiği kanaatine varılmakla HMK. m. 241/1 uyarınca davacının diğer tanığının dinlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı taraf bir —- olup tacir sıfatını haizdir. Davalı —- kuruluşunu düzenleyen —-davalı —- tacir sayılmaktadır. Hâlböyleyken; davacı tacir, davalı idare de tacir sıfatını haiz olup uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığından huzurdaki davada Mahkememiz görevlidir.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, davacı şirket görevlilerince tutulan tutanaklar, davacı şirketin personelince tespit edilen zarar bedeli, duruşmada dinlenen tanığın anlatımları, elektrik – elektronik mühendisi bilirkişice sunulan bilirkişi raporu dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davalı idarenin alt işvereni olan dava dışı şirketin saha çalışması sırasında davacı şirketin tesisat ve kablolarına zarar verdiği, davacının mülkiyetindeki malvarlığında zarar oluştuğu anlaşılmıştır. Davacının, işbu zararın haksız fiil hükümleri dairesinde davalıdan tahsilini talep hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafından iddia edilen zarar bedelinin denetlenmesi ve piyasa rayici dahilinde hesaplama yapılıp yapılmadığının tespiti sağlanmış, bilirkişi tarafından huzurdaki dava dosyasına sunulan rapor hüküm kurmaya elverişli nitelikte bulunmuştur. Bilirkişice, davacının haksız eylemi sonucunda uğradığı zarar —– olarak belirlenmiş, davacı işbu itirazın iptali davasında takip öncesi için faiz talebinde bulunmuş, haksız fiil tarihlerin başlamak üzere —– ayrı ayrı faiz hesaplaması Mahkememizce re’sen yapılmış, taraflar tacir olduğundan davacının ticari avans faizi talep edebileceği gözetilerek davanın kabulüne,—- takip dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, duran takibin —- üzerinden ticari avans faiziyle devamına, karar verilmiştir.
Muafiyetler başlıklı —–için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” şeklinde düzenlendiğinden ve davalı idare her türlü harçtan muaf olduğundan davalı idare aleyhine harca hükmedilmemiştir.
Davacının, davalıdan para alacağı bulunduğu, işbu alacağın icra takibi öncesinde likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette olduğu gözetilerek; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak —– %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış, davanın tarafı olan tacirler arasındaki ticari ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu gerçeği karşısında takibin ticari avans faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—- sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin —- üzerinden ticari avans faiziyle DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davalı idare, 2560 sayılı Kanun’un 21-a maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan karar ve ilâm harcı alınmasına yer olmadığına,
6-)Davacı tarafından yatırılan peşin harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
7-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 70,7-TL harç ile gider avansından kullanılan 800-TL bilirkişi, tanık, posta, tebligat ücreti olmak üzere toplam 870,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/05/2021