Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/268 E. 2020/154 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/268 Esas
KARAR NO : 2020/154

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket merkezinin bulunduğu taşınmazın satılması üzerine müvekkil firmanın mevcut adresinden taşınmak için —— anlaştığını ve üç kamyon eşya taşındığını, taşınma işlemi gerçekleştikten sonra 2015-2019 yılını kapsayan e-ticari defterlerlerin kayıtlı olduğu server, berat belgeleri ve bazı faturaların olmadığının fark edildiğini, detaylı arama yapılmasına rağmen 2015-2019 yılını kapsayan e-ticari defterlerlerin kayıtlı olduğu server, berat belgeleri ve bazı faturalar bulunamadığını, buna ilişkin tutanak tutulduğunu, kaybolmanın tespiti akabinde zayi ilanı verildiğini, 2015-2019 yılını kapsayan yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerlerin kayıtlı olduğu server, berat belgeleri ve ——- seri numaralı faturalara ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Davacı vekiline Mahkememizin 14/02/2020 tarihli ara kararı ile zayi olduğu bildirilen defter ve faturaların e-defter ve e- fatura olup olmadığı hususunda açıklama yapmak üzere süre verilmiştir.
Davacı vekilinin UYAP sisteminden gönderdiği 04/03/2020 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde bildirilen ve hakkında zayi belgesi verilmesi talep edilen 2015-2019 yılını kapsayan yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterleri e-ticari defterler olduğunu, berat belgesinin ise elektronik defterlerin kapanış tasdiki yerine geçen —– bir kısmının irsaliyeli fatura, iade faturası, açık veya kapalı fatura olup, bir kısmının e-fatura olduğunu, ancak taşınma esnasında yevmiye, defter-i kebir ve envanter defterlerinin kayıt altına alındığı server ve berat belgeleri kaybolduğu için hangilerinin fiziki, hangilerinin e-fatura olduğunun taraflarınca bilinmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
[“Dava açılarak Mahkemeden hukuki koruma talep edilir. Dolayısıyla hukuki koruma ihtiyacı içinde olmayan bir kimsenin Mahkemeye başvurmasında hukuki yararı da yoktur. Hukuki yarar sadece davada değil, Mahkemeye yönelik her talepte, örneğin, geçici hukuki korumalarda, kanun yoluna başvurmada da (o taleple bağlantılı olarak) bulunmalıdır. Aksi halde Mahkeme bu talebi de inceleyip karara bağlayamaz.
Hukuki yarar sadece maddi hukuka göre belirlenmez. Dava açmaktaki yarar, hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada hukuki yarar halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir.
Davacının dava açmakta hukuki korunma ihtiyacı olmadan sadece ideal veya ekonomik yararı, hukuki yarar sayılmaz. Ekonomik bir yararın varlığının, hukuki yararın da varlığına delalet edebilmesi için, onu, halihazırda hukuken ve korunmaya değer bir nitelik taşıması gerekir. Ayrıca, bir kimsenin hakkına ulaşmak için Mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararının olduğundan söz edilebilir. Bir Mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez, şüpheli ya da ileride ortaya çıkacak muhtemel belirsiz bir yarar da hukuki yarar sayılmaz. Bir konuda Mahkemeye başvurup karar almadan daha basit ve daha kolay başka bir yolla aynı sonuca ulaşılabiliyorsa bu konuda Mahkemeye başvurmakta hukuki bir yararın olduğu söylenemez.
Hukuki yarar davanın açıldığı tarihte var olmalıdır. Aksi takdirde Mahkemenin hukuki yararın bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar vermesi gerekir. Bu ret kararı usule ilişkin nihai bir karar olduğundan bu karara karşı kanun yoluna gidilebilecektir. Hukuki yarar eksikliği dava sırasında tamamlatılamaz. Bu nedenle Mahkemenin hukuki yarar eksikliği tamamlanıncaya kadar beklemesi de söz konusu olamaz.
… Hukuki yararın sadece davanın başında var olması yeterli olmayıp hüküm verilinceye kadar mevcut olması gerekir. Bu nedenle hukuki yararın mevcut olmadığını tespit eden Mahkemenin davanın esası hakkında bir karar vermesi mümkün olmamalıdır.——
Eldeki dosyada davacı şirket vekili; taşınma sırasında kaybolduğunu belirttiği 2015-2019 yıllarını kapsayan yevmiye defterinin, defter-i kebirin ve envanter defterlerinin birer e- ticari defter olduğunu beyan etmektedir. Kaybolduğu iddiasıyla zayi belgesi verilmesi talep edilen defterler birer e-ticari defterdir.
Talepte bulunan şirket; Gelir İdaresi Başkanlığına, varolan beratların silinip defterlerin yeniden oluşturulup beratların e-defter uygulamasına gönderilebilmesi için gerekli idari başvuruyu yapmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, idari başvuru yapmadan eldeki davayı açmışır Dava açmadan idari yoldan talep sonucuna ulaşma imkanı eldeki davada sözkonusudur. Buradan hareketle; idari başvuru yapmadan doğrudan dava açılması suretiyle e-defterler için zayi belgesi verilmesini talep etmekte hukuki yarar yoktur.
Öte yandan, yapılacak idari başvuru sonucuna göre; dava dilekçesinde seri numaraları belirtilen ve zayi belgesi talep edilen faturaların ise birer e-fatura mı yoksa fiziki fatura mı olduğu belirlendikten sonra gerektiğinde zayi belgesi verilmesine ilişkin dava açılması ihtimal dahilindedir.
Davacının, dava açmakta hukukî yararının bulunması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-h uyarınca bir dava şartıdır. Dava şartlarının mevcut olup olmadığını Mahkeme her aşamada re’sen araştırır. Dava şartları tamam değilse HMK madde 115/2 gereğince davanın usûlden reddi gerekir. İdari başvuru yapılmadan ve sonucu beklenmeden dava açılması nedeniyle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Hukukî yarar bulunmadığından, dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-)Yeterince harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi.