Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/259 E. 2020/442 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/259 Esas
KARAR NO : 2020/442

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10/10/2019 tarihinde davalı —— ödeyerek —— açık kasa—- tipi ticari aracı satın aldığını, … oto alım satımı ile uğraşan bir oto galerici olduğunu, müvekkilinin aracı satın aldıktan bir kaç gün sonra araçta arıza meydana geldiğini, aracın arızasından dolayı müvekkilinin —– tarihli faturalarda da görüleceği üzere aracın bazı parçalarında arızalar meydana geldiğini, bu parçaların değişmesi gerektiğini, 21.10.2019 tarihli faturada görüleceği üzere;—————– tarihli faturada görüleceği üzere de aracın devirdaim, fan pervanesi, motor yağı, antifriz, tiriğer seti, termostat, radyatör alt hortum, silindir kapak contası, sibop, siboplasti, egzoz manifol ve contası parçaları tamamen değişmiş olup ayrıca servis işçiliği bedelleri de faturaya yansıdığını, aracın satın alındıktan çok kısa bir süre sonra araçta bu tamiratların yapılması karşısında aracın satıldığı anda ayıplı olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkilinin—- 23/10/2019 tarihinde ise 2749,40 TL olmak üzere toplamda 7516,60 TL aracın ayıplı olmasından kaynaklı onarım ücreti ödediğini, davanın kabulüne karar verilerek 7.516,60 TL maddi zararın davalıdan alınarak tarafımıza avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Satış konusu araç ikinci el bir araç ve 2008 model olduğunu, müvekkili ile sosyal medya üzerinden iletişime geçtiğini,——–ile ilgili davacı tarafa bilgi verdiğini, davacı taraf aracı almak için müvekkilin işyerine geldiğini, davacı taraf satış konusu aracı gözden geçirdiğini, mekanik durumunu öğrenmek için aracı kullandığını, araçta muhtemel bulunacak gizli ayıpları ve genel durumunu daha detaylı öğrenmek için aynı zamanda kendisinin samimi arkadaşı olan ve ekspertiz servisine götürdüğünü, ekspertiz servisinin aracın detaylı olarak incelemesi sonrası satış konusu araçla ilgili detaylı bir ekspertiz raporu yazdığını, bu raporu alıcı incelediğini, rapora onay vermiş ve aracı mevcut haliyle beğendiğini beyan etmiş ve bunun sonucu olarak müvekkil ile davacı yan aracın satış bedeli üzerende anlaşmış ve satışın gerçekleştiğini, davacı yanın aracı görerek ve beğenerek almış olduğu iradesini, aracın noterdeki satış sözleşmesinde beyan ettiğini, davacı yanın arızalı ve ayıplı olduğu aracın parçalarında özellikle —— aracın güç aktarım sistemlerini motora bağlayan motor ve şanzıman arasında bulunan aktarım sisteminin temel parçası olduğunu, davacı yanın satın aldığı araçta herhengibir arıza ve ayıp olduğunu ihtar etmeden müvekkile karşı huzurdaki davayı açması, aracın ayıplı olmadığını ve davacı yanın kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 12/11/2020 tarihli duruşmada davacının arabulucuya başvurmadan davasını açtığını, davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı tarafın arabuluculuk tutanak aslını sunmadığı anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davanın araç satımından kaynaklı araç tamir bedeline ilişkin maddi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın arabuluculuk tutanak aslını sunmadığı anlaşılmıştır.
—- günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. madddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince,konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş ve 7155 Sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A (2) maddeleri gereğince “Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmü ile 6100 Sayılı HMK’nın 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 128,38 TL harçtan mahsubu ile kalan 73,98 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——- esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.