Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2020/86 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257 Esas
KARAR NO : 2020/86

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Davacı vekili dilekçesi ile özetle; ——– sermayesi ve paylarının toplam itibari değeri 90.000.000 TL olduğunu, müvekkillerin hisselerinin itibari değerinin toplamının 36.693,000 TL olduğunu,———. tek yönetim kurulu üyesinden oluştuğunu, tek yönetim kurulu üyesi olan …’nun —- tarihinde vefat ettiğini ve bu sebeple şirketin organsız kaldığını, organ eksikliğinin giderilememesi halinde TTK m. 530 gereği “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya —- istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir.” şirketin feshine karar verilmesi tehlikesinin doğacağını, halihazırda şirketin tek yönetim kurulu üyesi …’nun vefatı ile birlikte şirketin yönetim kurulunun bulunmadığını, bu nedenle yönetim kurulunda karar alınmasının mümkün olmadığını ve şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılamadığını, TTK 410/2 maddesinin; “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.” hükmünün amir olduğunu, TTK 530. Madde hükmünün uygulanması durumunda telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verileceğini, hisselerinin itibari değerinin toplamı 36.693,000 TL olan müvekkillere veya müvekkillerden birine genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ettiklerini, yine mümkün olmaması durumunda, mahkemece kayyum atanmasına karar verilecek olur ise, öncelikle müvekkillerden birinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasını, bu hususun da mümkün olmaması halinde şirket dışı mahkemece takdir edilecek bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasını talep etmiştir. Tek yönetim kurulu üyenin vefatı üzerine oluşan organ yokluğunun giderilmesi amacı ile açılan işbu davada, şirketin düzeninde, yapısında ve ortaklar arasında herhangi bir problem olmadığından dolayı şirket dışından kayyum atanmasının herhangi bir hukuki yararı bulunmayacağını, ancak müvekkillerden birinin kayyum olarak atanmasına karar verilmemesi halinde mahkemece takdir edilecek bir kişinin kayyum olarak atanmasını talep etmiştir. Şirketin yönetim kurulunun tek bir kişiden oluşmasından ve yönetim kurulu üyesinin vefatından dolayı genel kurulun da toplantıya çağrılamadığını, bu nedenle hem yeni yönetim kurulu üyesi seçilemediğini, hem de şirketin hiçbir konuda karar alabilecek konumda bulunmadığını, Genel kurulun toplantıya çağrılamaması nedeniyle organ eksikliğinden şirketin tasfiyesine karar verilmesinin de oluşabilecek riskler altında olduğunu, bu nedenlerle, genel kurulu toplantıya çağırma izninin müvekkillere veya müvekkillerden birine verilmesini, bu hususun mümkün olmaması durumunda ise, mahkemece takdir edilecek olan bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırma görevi için kayyum olarak atanmasına ve yetkilendirilmesini, sonuç olarak davanın kabulü ile, TTK m. 410/2 maddesi gereği, müvekkillere veya müvekkillerden birine “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni” verilmesini, mümkün olmaması halinde, Genel Kurulu toplantıya çağırmak için müvekkillerden birinin kayyum olarak atanmasını ve yetkilendirilmesini, bu hususun da mümkün olmaması durumunda mahkemece takdir edilecek olan bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasını ve yetkilendirilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 03/02/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; Mahkememizin—-. Sayılı dosyasından görülen davaya 03.02.2020 tarihli davacı vekili talep dilekçesi ile davacılardan ve hissedarlardan olan …’nun tek başına genel kurulu toplantıya çağırması için yetkilendirilmesi hususunda talepte bulunulduğunu, Davacı vekilinin genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin tek başına …’na verilmesi talebine muvafakat ettiklerini, muvafakat talepleri doğrultusunda karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
Dosyaya sunulan davalı şirkete ait genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile yönetim kurulu karar defteri ve ticaret sicil kayıtları ile şirketin tek yönetim kurulu başkanı iken vefat ettiği bildirilen …’—–ait nüfus kaydı değerlendirilmiştir.
Eldeki davada, davalı şirketin tek yönetim kurulu başkanının vefatı sebebiyle şirketin organsız kaldığı iddia edilerek, genel kurulun toplantıya çağırma izni verilmesine, bu konuda davacılardan birinin kayyum olarak atanmasına ve yetkilendirilmesine, bu da mümkün olmaması durumunda mahkemece takdir edilecek bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasına ve yetkilendirilmesine karar verilmesi istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde toplantıya çağrı yapmak üzere …’nun yetkilendirilmesi konusunda muvafakat ettiklerini bildirir dilekçe gönderdiği görülmüştür.
—- yazılan müzekkereye cevap verilmiş, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
Anonim şirketlerde, genel kurulun yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılacağı düzenlenmiştir. Dosyaya sunulan genel kurul karar defterine göre, 2016 yılı olağan genel kurulunun 8. Maddesi ile şirket yönetim kuruluna 3 yıl süre ile …’nun tek kişi olarak seçildiği, durumun 25/01/2018 tarihli —– gazetesinde ilan edildiği, dosyadaki nüfus kayıtlarına göre, …’nun 19/01/2020 tarihinde vefat ettiği, bu durumda şirketin organsız kaldığı, genel kurulun toplanması için davacıların izin istemlerinde haklı oldukları görülmüştür.
Dava, TTK’nin 410 maddesi gereği limited şirketin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırmasına izin verilmesine ilişkindir.
Davalı Şirketin olağanüstü genel kurul toplantısına kimin çağıracağı ile ilgili olarak da, bilindiği üzere, TTK’nın 410/2. Maddesinde tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Davacılardan …’nun önceki tarihli genel kurullarda, divan başkanlığı yaptığı, aynı zamanda şirket vekilinin de …’nun genel kurulu çağırması konusunda yetkilendirilmesini isteyen dilekçe sunduğu görülmekle, TTK 412. Maddesinde, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen TTK’nın 413/(1). maddesinde de belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil 412. madde uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere, ….——– kayyım olarak atanmasına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince talep edilmediğinden, yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmış ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile TTK’nin 410. Maddesi uyarınca davalı …’nin olağanüstü genel kurul toplantısına çağrılmasına;
2- Gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere …’nun——- kayyım olarak atanmasına;
3- Kayyıma TTK’nin 413 (1). Maddesi uyarınca gündemi belirleme ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlama yetkisi verilmesine;
4- Kayyım şirketin ortağı olmakla, kendisine ücret takdirine yer olmadığına;
5- Alınması gereken harç alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına;
6- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına;
7- Gider avansından artan kısmın ilgilisine iadesine;
Dair, tarafların yokluğunda, T.T.K.’nun 410/2-son cümle maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.