Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 E. 2020/85 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/256 Esas
KARAR NO : 2020/85

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Davacı vekili dilekçesi ile özetle; …’nin sermayesi ve paylarının toplam itibari değeri —– olduğunu, müvekkillerin hisselerinin değerlerinin toplamının ise —— olduğunu, …’nin tek yönetim kurulu üyesinden oluştuğunu, tek yönetim kurulu üyesi olan …——tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle şirketin organsız kaldığını, organ eksikliğinin giderilememesi halinde TTK madde 530 “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya —— istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir.” gereği şirketin feshine karar verilmesi tehlikesinin doğacağını, halihazırda şirketin tek yönetim kurulu üyesi olan …’nun vefatı ile birlikte şirketin yönetim kurulunun bulunmadığını, bu nedenle yönetim kurulunda karar alınmasının mümkün olmadığını ve şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılamadığını, TTK m.410/2 gereği — hissedarları olan müvekkillere veya müvekkillerden birine “——verilmesini, mümkün olmaması halinde “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni”nin şirkete kayyum atanarak, kayyuma verilmesini, kayyumun müvekkilerden biri olarak atanarak yetkilendirilmesini, bunun da mümkün olmaması durumunda “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni”nin Mahkememizce belirlenecek bir kayyuma verilmesini talep etmiştir. TTK 530. Madde hükmünün uygulanması durumunda telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verileceğinden; hisselerinin itibari değerinin toplamı 193.074,566 TL olan müvekkillere veya müvekkillerden birine genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ederek, mümkün olmaması durumunda, kayyum atanmasına karar verilecek olur ise, öncelikle müvekkillerden birinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasını, bu hususun da mümkün olmaması halinde şirket dışı mahkemece takdir edilecek bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasını talep etmiştir. Ancak tek yönetim kurulu üyelerinin vefatı üzerine oluşan organ yokluğunun giderilmesi amacı ile açılan işbu davada, şirketin düzeninde, yapısında ve ortaklar arasında herhangi bir problem olmadığından dolayı şirket dışından kayyum atanmasının herhangi bir hukuki yararının bulunmayacağını, yine müvekkillerden birinin kayyum olarak atanmasına karar verilmemesi halinde mahkememizce takdir edilecek bir kişinin kayyum olarak atanmasını talep etmiştir. Yine, şirketin yönetim kurulunun tek bir kişiden oluşmasından ve yönetim kurulu üyesinin vefatından dolayı genel kurulun da toplantıya çağrılamadığını, bu nedenle hem yeni yönetim kurulu üyesi seçilemediğini, hem de şirketin hiçbir konuda karar alabilecek konumda bulunmadığını, genel kurulun toplantıya çağrılamaması nedeniyle organ eksikliğinden şirketin tasfiyesine karar verilmesi de oluşabilecek riskler altında olduğunu, bu nedenlerle genel kurulu toplantıya çağırma izninin müvekkillere veya müvekkillerden birine verilmesini, bu hususun mümkün olmaması durumunda ise mahkememizce takdir edilecek olan bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırma görevi için kayyum olarak atanmasına ve yetkilendirilmesine karar verilmesi için bu davayı açmak durumunda kaldıklarını beyan etmiştir. Davacı vekili dilekçesi ile TTK m. 410/2 gereği, müvekkillere veya müvekkillerden birine “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni” verilmesini, mümkün olmaması halinde Genel Kurulu toplantıya çağırmak için müvekkillerden birinin kayyum olarak atanmasını ve yetkilendirilmesini, yine bu hususun da mümkün olmaması durumunda Mahkemece takdir edilecek olan bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasını ve yetkilendirilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 03/02/2020 tarihli dilekçesi ile özetle; Mahkememizin —. Sayılı dosyasından görülen davaya 03.02.2020 tarihli davacı vekili talep dilekçesi ile davacılardan ve hissedarlardan olan …’nun tek başına genel kurulu toplantıya çağırması için yetkilendirilmesi hususunda talepte bulunulduğunu, Davacı vekilinin genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin tek başına …’na verilmesi talebine muvafakat ettiklerini, muvafakat talepleri doğrultusunda karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
Dosyaya sunulan davalı şirkete ait genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile yönetim kurulu karar defteri ve ticaret sicil kayıtları ile şirketin tek yönetim kurulu başkanı iken vefat ettiği bildirilen …’na ait nüfus kaydı değerlendirilmiştir.
Eldeki davada, davalı şirketin tek yönetim kurulu başkanının vefatı sebebiyle şirketin organsız kaldığı iddia edilerek, genel kurulun toplantıya çağırma izni verilmesine, bu konuda davacılardan birinin kayyum olarak atanmasına ve yetkilendirilmesine, bu da mümkün olmaması durumunda mahkemece takdir edilecek bir kişinin genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyum olarak atanmasına ve yetkilendirilmesine karar verilmesi istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde toplantıya çağrı yapmak üzere …’nun yetkilendirilmesi konusunda muvafakat ettiklerini bildirir dilekçe gönderdiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının gönderildiği görülmüştür.
——-, genel kurulun yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılacağı düzenlenmiştir. Dosyaya sunulan genel kurul karar defterine göre, 2016 yılı olağan genel kurulunun 8. Maddesi ile şirket yönetim kuruluna 3 yıl süre ile …’nun tek kişi olarak seçildiği, durumun 24/01/2018 tarihli ————- ——–edildiği, dosyadaki nüfus kayıtlarına göre, …’nun 19/01/2020 tarihinde vefat ettiği, bu durumda şirketin organsız kaldığı, genel kurulun toplanması için davacıların izin istemlerinde haklı oldukları görülmüştür.
Dava, TTK’nin 410 maddesi gereği limited şirketin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırmasına izin verilmesine ilişkindir.
Davalı Şirketin olağanüstü genel kurul toplantısına kimin çağıracağı ile ilgili olarak da, bilindiği üzere, TTK’nın 410/2. Maddesinde tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Davacılardan …’nun önceki tarihli genel kurullarda, divan başkanlığı yaptığı, aynı zamanda şirket vekilinin de …’nun genel kurulu çağırması konusunda yetkilendirilmesini isteyen dilekçe sunduğu görülmekle, TTK 412. Maddesinde, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen TTK’nın 413/(1). maddesinde de belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil 412. madde uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere, …——— kayyım olarak atanmasına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince talep edilmediğinden, yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmış ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile TTK’nin 410. Maddesi uyarınca davalı …’nin olağanüstü genel kurul toplantısına çağrılmasına;
2- Gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere …’nun ——– kayyım olarak atanmasına;
3- Kayyıma TTK’nin 413 (1). Maddesi uyarınca gündemi belirleme ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlama yetkisi verilmesine;
4- Kayyım şirketin ortağı olmakla, kendisine ücret takdirine yer olmadığına;
5- Alınması gereken harç alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına;
6- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına;
7- Gider avansından artan kısmın ilgilisine iadesine;
Dair, tarafların yokluğunda, T.T.K.’nun 410/2-son cümle maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.