Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/241 E. 2021/406 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/241 Esas
KARAR NO: 2021/406
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA VE TALEP:
Davacı dava dilekçesinde; Davalı borçlu şirket aleyhine ——sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçlu şirketin kendisine gönderilen ilamsız takipte ödeme emrine karşı yetkiye, borca ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin ——- yetkiye sahip olduğunu, dava ve icra takibinin davacı alacaklının seçimine göre hem genel hem de —– icra dairesinde veya mahkemede açılabileceğini, bu nedenle davalı tarafın yetki itirazının aksine icra takibinin yapıldığı —- yetkili olduğunu, müvekkilin takip ve dava konusu;
1—-
2——
3—– faturalardan kaynaklanan bakiye —- faturalardan kaynaklı cari hesaptan dolayı alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için —- dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin borca itiraz ettiğini, dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabulucu nezaretindeki ilk toplantı yapılmadan önce —- arabulucunun yetkisine ilişkin itirazda bulunduğunu, yetki itirazının değerlendirilmesi bakımından dosyanın ——- numarasıyla tevzi olduğunu, söz konusu itirazı yasal süresi içerisinde incelemeden yasal süresinden sonra ——- vekilinin yetki itirazı dilekçesinin ekinde sunduğu başvuruda bulunan taraf ile aralarında imzalanmış sözleşme içeriğine göre ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda —- yetkili olduğu belirlenmiştir.” gerekçesi ile yetki itirazının kabulü ile —- yetkisizliğine,—- yetkili olduğuna karar verildiğini, yetki itirazında bulunan——- tarafı olmadığını, arabulucuya sunulan sözleşmenin müvekkil şirketi ile davalı arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığını, uyuşmazlık konusunun fatura alacağı olması nedeniyle yetkili mahkeme ve arabuluculuk bürosunun alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olduğundan — olmasına rağmen —— bulunulduğunu, bu nedenlerle yetki itirazının reddine, davalı borçlu şirketin ——- dosyasına yapmış olduğu borca itirazlarının iptaline ve takibin devamına, borçlu şirketin alacak likit olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından faturaya konu ettiği alacağın — tarihli eser sözleşmesinden doğduğunu,——— sözleşmesi incelendiğinde sözleşme———— doğrultusunda anahtar teslimi olacak şekilde — inşaat yapımı işinin sözleşmesidir.” şeklinde olduğunu, davacının —- konu etmiş olduğu ——– yazılı olduğunu, —- ——gereğince taraflar arasında yetkili sözleşmesi yapıldığını, davacı yanın davaya konu alacağın fatura alacağı olduğundan bahisle —— yetkili olduğu iddiası mesnetsiz olup faturaya bağlanan alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup eser sözleşmesinde yetki sözleşmesi yapıldığından —- yetkili olduğunu— — sözleşmesinde işverenin —- davacı —- olduğunu, sözleşme konusunun —– ————– sabit olduğunu, davacı tarafından faturaya bağlanmış sözleşmeden doğan alacağı sözleşmenin tarafı olan dava dışı —–talep edilebileceğini, davacının müvekkil şirket lehine yapmış olduğu bir eser veya münakit herhangi bir eser sözleşmesi bulunmadığını, işbu sebeple husumet itirazında bulunduğunu, davacı yanın dava dışı ——- münakit eser sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiasını faturaya bağlayarak kanunu dolanmakta ve müvekkil şirket aleyhine yasal takibe giriştiğini, davacı tarafından takibe konu faturaların dava dışı —— münakit eser sözleşmesinden kaynaklı alacak olduğunun fatura muhteviyatıyla sabit olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, haksız ve kanun dolanılarak müvekkil şirketi aleyhine dava açılması sebebiyle davacı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama ve harç giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; takip ve dava konusu ——- faturalardan kaynaklı cari hesaptan dolayı alacaklı olması nedeniyle, alacağın tahsili için ——– sayılı dosyasında davalı şirket aleyhine yapılan icra takibine borçlunun süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve icra takibinin durmasına sebebiyet vermesi üzerine, davacı alacaklı vekili tarafından itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce celp ve incelenen —– sayılı icra dosyasında; davacı vekilinin davalı şirket aleyhine yaptığı icra takibinde; ——-tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği ve süresinde davalı —- borca ve —– yetkisine itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına sunulan sözleşme ve celp edilen —– incelenmesinden davacı şirketin dava dışı —- aralarında yaptıkları —- günlü ve ——- olarak kullanılacak hastane binasının yapımı işini üstlendiği ve aynı günlü — taşınmaz üzerinde bulunan —-işlerinin ——-bedelle yaptırıldığı ve bu bedelin taşınmaz üzerinde ——için yapılan eser sözleşmesi kapsamında yükleniciye ödenecek avans miktarının ödenmesinden sonra, yüklenici firma —— iade edileceği düzenlenmiş bulunmaktadır. —— sözleşme hükümlerine aykırılıktan mütevellit ihtilafların halli hususunda —– ve icra dairelerinin yetkili olacağını taraflar şimdiden kabul eder.” şeklinde yetki düzenlemesinin mevcut olduğu, daha sonra yine taraflar arasında ——- günlü —- üzerinden yapılacak —— yüklenici —— tarihinden itibaren geçersiz kılınacak, eser sözleşmesinin—— tarihinden itibaren geçerli olmak ve inşaat ruhsatının alınmış olması kaydıyla ——İşe başlama ve bitirme tarihinde belirtilen yer teslimi taraflar arasında işverenin yapı ruhsatını aldığı gün imzalanacaktır.” bölümü, —— yatırması ve karşılığında—- tarafından bu miktarda teminat mektubu verdiği — tarihinde başlayacaktır.— tarihinden itibaren yapı ruhsatı alınması ——- şeklinde değiştirilmiştir.
————– işveren tarafından, kalan kısmı ise davacı yüklenici firma tarafından karşılanacaktır.” Şeklinde düzenlemeleri içerdiği, sözleşmenin incelenmesinden anlaşılmış olup, işveren sıfatıyla arsa maliki —- imzalandığı, ve inşaatın bu sözleşme kapsamından başlayarak geçici kabullerinin işveren —- şeklinde yapıldığı —– anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosyaya celp edilen ,—— tarihinde —- —- —- —- sahiplik ve isim değiştirme kararı ile ismini———olarak davalı şirkete devredildiği dosya kapsamındaki belgelerden sabittir.
Davacı yüklenici şirket tarafından dava dilekçesinde de belirtildiği gibi, dava konusu alacak yukarıda ifade edildiği gibi dava dışı —– arsa maliki sıfatıyla yaptığı eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak için tarafların aralarındaki mutabakatı doğrultusunda, bizzat davacı üstlenen tarafından, eser sözleşmesinin bedelinin tahsili için, ——sözleşmeden kaynaklanan hakediş bedelleri yönünden, teşvikten faydalanması bakımından faturaların davacı yüklenici tarafından bizzat davalı şirkete kestiği, davalı şirket tarafından faturaların ticari defter ve kayıtlarına işlendiği ve kısmi ödemelerin yapıldığı işbu davada icra takibi ne konu alacağın ——-bedelin tahsili talep edildiği, —–ve davalı şirketin tek ortağı ve sahibi ve temsilcisinin davalı şirket olduğu, davacı ile şirketin ortağı ve ——- sözleşmesinin —- kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde ve yapılacak takiplerde —- ve icra daireleri yetkilidir.” şeklinde 6100 sayılı HMK’nın 17 maddesine uygun şeklinde yetki sözleşmesi yapıldığı , sözleşmenin tarafı haline gelen davalı şirketin, aynı zamanda tacir olması ve yapılan hastane işinin ticari iş niteliğinde bulunması karşısında, —— mahkemelerinin yetkisi yasa gereği, sözleşmeyle belirlenmiş mahkeme olarak tarafları bağlamakta bulunması ve yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkeme dışında bir mahkemede davanın görülemeyeceğine ilişkin yasal düzenlemeler karşısında mahkememizin davanın görülmesinde yetkili bulunmadığı mahkememizce benimsenmiştir. Kaldı ki arsa maliki —- tarafından davacı —— bulunan yapılan eserden kaynaklı eksik ve kusurlu işlere yönelik tazminat davası —– Asliye Ticaret mahkemesin deva etmekte olup ,her iki davanın mahkememizin yetkisizlik kararından sonra birleştirilerek birlikte görülmesi tarafların menfaatine olup adaletin tesisine yardımcı olacağı anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle, davalı şirket tarafından öncelikle yapılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın, geçerli yetki sözleşmesi nedeniyle incelenmesi gerektiği, itirazın iptali davalarında geçerli ve yetkili icra dairelerine yapılan takibin varlığı dava şartı olduğu ve mahkemece resen dikkate alınması gerektiği, HMK 17. Maddesinin söz konusu olduğu durumlarda genel yetkiye ve para alacağına ilişkin HMK 10, TBK 89. Maddesindeki ifa yeri mahkemesinin ve icra dairelerinin yetkisine ilişkin düzenlemelerin uygulanamayacağı mahkememizce benimsenmiştir.
Ayrıca davalı yanın davalı şirketin —— tarafı olmadığına ilişkin husumet itirazlarının yetkili mahkemece karara bağlanacağı anlaşılmakla, bu aşamada işbu itirazın ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilmesi yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davalı yanın icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın incelenmesinde, usulüne uygun olarak ve süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmakla, itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olması sebebiyle icra dairesinin yetkili olmasının dava şartı niteliğinde olduğu, davacı ile dava dışı dava konusu inşaatın yapıldığı yerin sahibi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin kaynaklanan alacağın davalı şirketten tahsili için yapılan icra takibinde, davalı şirketin taraflarla sözleşmenin tarafı haline getirildiğinin benimsenmiş olduğu dikkate alınarak İİK. 50, 6100 sayılı HMK’nın 5, 6 ve 17. Maddeleri gereğince tarafların sözleşmede —— Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisinin benimsendiği görülmekle, davalı yanın icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile davanın usulüne uygun olarak yetkili icra dairesine yapılmış bir icra takibi bulunmaması sebebiyle 6100 sayılı HMK.nın 1/ç- ve 115/2 maddesi gereğince usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı yanın icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın incelenmesinde, usulüne uygun olarak ve süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmakla itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olması sebebiyle icra dairesinin yetkili olmasının dava şartı niteliğinde olduğu, davacı ile dava dışı dava konusu inşaatın yapıldığı yerin sahibi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin kaynaklanan alacağın davalı şirketten tahsili için yapılan icra takibinde, davalı şirketin taraflarla sözleşmenin tarafı haline getirildiğinin benimsenmiş olduğu dikkate alınarak İİK. 50, 6100 sayılı HMK 5, 6 ve 17. Maddeleri gereğince tarafların sözleşmede ——- Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkisinin benimsendiği görülmekle, davalı yanın icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile davanın usulüne uygun olarak yetkili icra dairesine yapılmış bir icra takibi bulunmaması sebebiyle 6100 sayılı HMK.nın 1/ç- ve 115/2 maddesi gereğince USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Davalı yanın mahkeme yetkisine yönelik ve diğer usulü itirazlarının davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğinden bu aşamada KARARA BAĞLANMASINA YER OLMADIĞINA,
3-Karar ve ilam harcı olan 59,30- TL’nin peşin yatan 5.336,87- TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.341,77-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4.080 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile DAVALIYA ÖDENMESİNE,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ———– istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/05/2021