Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 E. 2021/447 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/223 Esas
KARAR NO: 2021/447
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirketin davalı ile arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, iş bu alacağın tahsili amacıyla —- numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, akabinde davalı yan tarafından —— numaralı ihtarnamesi ile herhangi bir borcun bulunmadığına dair cevabi ihtarname gönderildiğini, akabinde ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi cevap verilmiş ve alacak bakiyenin ödenmesi aksi halde dava yoluna gidileceğinin ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı müvekkili şirket hakkında———— sayılı dosyası ile konkordato davası ikame edildiğini bu dosyaya atanmış komiser heyetimizin şirket hesaplarında yapmış olduğu inceleme neticesinde de davalı şirketin müvekkil şirkete cari hesap borcu olduğunun tespit edildiğini, bu borcun ödenmesi veyahut borç karşılığında herhangi bir mal tedariki veya hizmet işi yapıldıysa bunlara ait faturanın gönderilmesi yönünde komiser heyetince de davalı yana ihtarname gönderildiği fakat davalı yandan bir geri dönüş sağlanmadığını, iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davalıdan olan ——- tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanacak en yüksek ticari faiz üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı cari hesaba göre herhangi bir alacağının bulunmadığını, bu durumun gönderilen ihtarnamelerde açıkça belirtildiğini, bununla birlikte ticari defterler ve şirket kayıtları incelendiğinde davalı müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının görüleceğini, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini beyan ettiği görüldü.
Davacı vekiline—– üzerinden hesaplanan — dan daha önce tahsil edilen — mahsup edildiğinde geride kalan —— harcın Harçlar Kanunu 30-32 maddeleri gereğince iki haftalık kesin süre içinde mahkeme veznesine davacı vekilince depo edilmesi aksi halde davanın gelecek celse kadar, aksi halde belirsiz alacak davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan davanın red edileceğinin ihtar edildiği görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava , Cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacak davası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı , davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve cari hesapta kayıtlı alacaklarının bulunduğunu ,——ödenmesi için davalıya dava açılmadan önce ihtarname gönderdiğini ancak davalının ödeme yapmadığını bu nedenle 6100 sayılı HMK 107 bağlamında belli bir miktar göstererek belirsiz alacak davası açtığı görülmektedir.
Mahkememizin —- tarihli celse ara kararı gereğince;
Davacı vekiline somut olayda belirsiz alacak davasının yasal şartları bulunmadığından —- harç dan daha önce tahsil edilen — harcın Harçlar Kanunu 30-32 maddeleri gereğince iki haftalık kesin süre içinde mahkeme veznesine davacı vekilince depo edilmesi aksi halde davanın gelecek celse kadar, aksi halde belirsiz alacak davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan davanın red edileceğinin ihtar edildiği görüldü.
Davacı tarafça —— tarihli celseye kadar harcın ikmal edilmediği görülmüştür.
Davacı taraf; her ne kadar alacağın miktarı yahut davanın değerinin tam veya kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı ya da kendisinden beklenemeyecek olduğu durumlarda belirsiz alacak davasının HMK 107 maddesi kapsamında açılabileceğini ileri sürmüş ise de; davanın dayanağının taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayandırıldığı ve meydana gelen zararın da ihtarname keşide edilerek —— olarak somutlaştırıldığı, ayrıca davanın vasıf ve mahiyeti itibariyle dava değerinin ve alacak miktarının belirlenmesinin davacıdan beklenebilir bir durum olduğu, belirsiz alacak davasının şartlarının somut olayda bulunmadığı ve davacı yanın kesin süre içinde ihtara rağmen harç ikmali yapmadığı sübute ermekle ; davanın HMK 114/h maddesi gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1 h ve 115 maddeleri uyarınca USÛLDEN REDDİNE,
2-Yargılama giderinin, davacı üzerinde bırakılmasına, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafça yatırılan harçtan mahsubu ile kalan 111,48- TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 4.080-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021