Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/218 E. 2021/941 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/218 Esas
KARAR NO : 2021/941 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirket tarafından işletilen — defa ihlalli geçiş yaptığını ve müvekkili şirkete —- tutarında borçlandığını, bu nedenle davalının borca ve ferilerine itirazının haksız olduğunu, davalı tarafından icra takibine haksız yere itiraz edilerek takibin durdurduğunu, davalının yetki itirazında bulunmasının haksız olduğunu, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, davalının müvekkili şirkete olan borcunun kanundan kaynaklandığını, müvekkili şirketin işlettiği otoyoldan ihlalli olarak geçen davalının borca itirazının haksız olduğunu, ihlalli geçiş cezasının herhangi bir bildirim veya uyarı şartına bağlanmadığını, —- serbest geçiş sistemi bulunmasının da ihlalli geçiş esnasında müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketinin —-bulunup bulunmadığını kontrol ederek üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin araç sürücülerine ihlalli geçişte bulunduklarına dair bildirimde bulunmamış olması sebebiyle müvekkili şirkete herhangi kusur atfedilemez olduğunu, davalının basiretli bir tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığını düzenli olarak kontrol ve takip ettiğini, her iki tarafın tacir olduğundan dolayı alacağa ticari temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini, alacağın likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ederek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline ve alacağın %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde vekil bilgilerinin yer almamasının usule aykırılık olduğunu ve bu sebeple bozma sebebi olup hak düşürücü süre yönünden de dosyanın ele alınması gerektiğini, müvekkilinin güzergah olarak —– tacir olup olmamasıyla bir ilgisi bulunmadığını, yalnızca müvekkili şirketin tacir olmasına dayanarak davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olmasının hatalı olduğunu davanın bu bakımdan reddi ile dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine intikal ettirilmesi gerektiğini, şirketin bağlı bulunduğu adresin — ilçesinde olduğunu, bu nedenle —- İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, müvekkili şirkete ceza ile ilgili herhangi bir bildirim gönderilmediğini, davalı şirket hesabında —– ödemeleri için her zaman yeterli bakiyenin bulundurulduğunu, davacı sistemlerindeki arazı nedenleriyle bakiye düşümlerinin yapılmamış olabileceği, ticari faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu için alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere dayanılamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacının işlettiği —- ihlâlli geçişler bulunduğu iddiasına dayalı geçiş ücreti ve para cezası bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—-sayılı icra takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından— adet geçiş ihlali iddiasına dayalı—-geçiş ücreti ve para cezası toplamı olan asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa yıllık değişen oranlarda ticari faiz işletilmesi istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın da takip çıkışı üzerinden harçlandırılarak süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
—plaka sayılı aracın maliklerinin tespiti için—-kayıtlarının hesap hareketlerinin ve açılan —- müzekkereler yazılmış ve gelen cevabî yazılar dosya içerisine alınmıştır.
—— kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. —-
Davacı şirketin,—– işletmesini üstlendiği anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği tünel ve otoyollardan geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin — kadar ceza bedelini tahsil edeceği, —- maddesiyle yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, —- işletmesini üstlenen davacı şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin— tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği 6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca açıktır.
Dosya kapsamında, taraflar ticaret şirketi olup, tacir sıfatını haiz oldukları uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, — hukuk hükümlerine göre işletmekte olduğu iddiası ile alacak iddiasında bulunmakta olup, huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
—- uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte — aboneliği aldıkları —– hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği —- yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edildiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki —- boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.
Tarafların alacak ve borç kalemlerinin tespiti için dosya re’sen seçilen elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, Mahkememize— tarihli bilirkişi raporunda özetle; —- plakalı aracın — tarihler arasında —- üzerinden davalı şirket adına devam edebileceğini —– belirtmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı sonrasında dosya ek rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli 1.Ek raporunda özetle; —-Taraf vekillerinin itirazları ile hesaplama hatasına yönelik yapılan değerlendirmeler sonucunda kök rapordaki kanaatinin devam ettiğini… ” belirtmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı sonrasında dosya ek rapor tanzim edilmek üzere yeniden bilirkişiye verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan — tarihli 2.Ek raporunda özetle;—-gişelerinden ihlalli geçişleri nedeniyle başlatılan takibin,—– adına devam edebileceğini… ” belirtmiştir.
Sunulan rapora taraf vekillerince beyan ve itirazlarını içeren dilekçeler sunulmuş, yargılamanın —- tarihli celsesinde taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir. İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptâli davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
Davalı tarafından HMK 6. Madde kapsamında dile getirilen icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı Mahkemenin —– tarihli celse ara kararı ile; Para alacağına ilişkin uyuşmazlıkta alacaklı kendi ikametgahı icra dairesinde takip başlatabileceğinden TBK m.89 gereği icra dairesinin yetkisine yönelik davalı itirazının reddine karar verilmiş, devamında davalı tarafından davaya cevap dilekçesinde dile getirilen mahkemenin yetkisine yönelik itirazı ise; Para alacağına ilişkin uyuşmazlıkta alacaklı kendi ikametgahı mahkemesinde dava açabileceğinden TBK m.89 gereği mahkemenin yetkisine yönelik davalı itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosyaya sunulu deliller, kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevaplar, mübrez bilirkişi rapor ve ek raporları dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; İhlale konu aracın ihlal tarihlerinde davalı adına tescilli olduğu, ihlal iddiasına konu aracın —- geçmediği yönünde davalı tarafından bir itirazda bulunulmadığı, davalı tarafından yalnızca ceza ile ilgili herhangi bir bildirim gönderilmediği ile davalı şirket hesabında —– ödemeleri için her zaman yeterli bakiyenin bulundurulduğu ve davacı sistemlerindeki okuma cihazındaki teknik bir bozukluk nedeniyle geçiş ücretinin alınmamış olduğu yönünde savunma yaptığı görülmüştür.
Davacı tarafından ——geçiş ücreti ve para cezası toplamı olan asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa yıllık değişen oranlarda ticari faiz işletilmesi istemiyle icra takibi başlatılmış ise de; Dosyaya kazandırılan müzekkere cevapları, geçiş anlarına ilişkin olarak fotoğraflar ve neticede yapılan bilirkişi incelemesiyle davalı adına kayıtlı —- plakalı aracın davacının işlettiği —– tarafından bakiye sorgulamasının yapıldığı, dosya içerisinde ilgili dönemlere ilişkin geçiş ücretinin ödendiğine ya da ilgili dönemler bakımdan hesap bakiyesinin bulunduğuna dair bir delil bulunmadığı, davalı tarafndan başkaca delil sunulmadığı, yapılan bilirkişi incelemesiyle — toplam geçiş bedeli ve —— bulunduğunun tespit edildiği, ek raporlar ile taraf vekillerinin itirazlarının karşılanarak incelendiği, sunulu raporların denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı, taraflar tacir olmakla ve uyuşmazlık ticari işletmeleriyle ilgili bulunduğundan asıl alacağa takipten sonra değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava itirazın iptaline ilişkin olup, davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Takibe konu bedel belirli (muayyen) -likid- kabul edilmekle, takip talebinde gösterilen ve yargılama ile varlığı kabul edilen asıl alacak üzerinden %20’si tutarında icra inkar tazminatının İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, netice olarak kısmen red edilen alacak bakımından davacı tarafından takibin kötü niyetli yapıldığı ispatlanamadığından, koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE – KISMEN REDDİNE,
2-Davalının —– asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takipten sonra değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmesine,
3-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20’si tutarında olan 534,52-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Karar ve ilâm harcı olan 182,565-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL’nın mahsubu ile bakiye 177,125-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5A-Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 1.280,40 -TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5B-Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 39,60 -TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1-2 maddeleri uyarınca 2.672,60-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 116,60 -TL harç ve 855,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 971,60 -TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak toplam 942,452‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davanın ret edilen miktarı yönünden; Davalı tarafça yatırılan 24,80-TL vekalet harcından ret oranına tekabül eden 0,74-TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davanın ret edilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 uyarınca 66,40-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.21/12/2021