Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/202 E. 2022/597 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/202 Esas
KARAR NO : 2022/597

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP :
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı banka ile davalılar arasında akdedilen kredi sözleşesine istinaden adı geçen davalı şirkete ticari kredi açılarak kullandırıldığını, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen davalının sözleşmesinin feshedilerek——- ihtarnamesi ile söz konusu borcun borçluya bildirildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, borcun ödenmemesi nedeni ile davalılar aleyhine—-sayılı dosyası ile asıl alacağın ferileriyle birlikte tahsili için icra takibi başlatıldığını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, —- yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Bankacılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—- sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin —tarihli celsesinde dosyanın —- alanında uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bankacı bilirkişi —- tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle; ”… Davacı ..— davalılardan —- kat ihtarnamesi tarihi itibariyle muaccel hale gelen ve—- doğan ve tahsil istemine konu alacağının davalılar—–hesap kat ihtarnamesinin tebliğ tarihi olduğu, Dava konusu —-davacı banka tarafından belirtilen temerrüt faiz oranlarının mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, İcra takibinin —- temerrüt faizi, — temerrüt faizine ilişkin——-ihtarname masrafı olmak üzere 135.434,37 TL toplam alacak talebi şeklinde devam edebileceği, —- asıl alacağa —- tarihinden ödeninceye kadar işleyecek% 39 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi işletilebileceği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dosyanın bankacılık alanında uzman yeni bir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bankacı bilirkişi —– tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle; ”…1)Davacı .—–tarafından davalılardan— arasında akdedilen—- dayalı olarak davalı şirkete krediler, ticari kredi kartı ve ticari kredili mevduat hesabı açılarak kullandırıldığı, söz konusu sözleşmede davalı ..———— müteselsil kefil sıfatıyla aynı miktar dahilinde imzasının bulunduğu,2)Davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan 1 Ticari kredi Kartı,—-sorumluluk bedellerinin tazmin tutarlarından kaynaklanan alacaklar için, davalılar— toplam—takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerinde huzurdaki itirazın iptali davasının ikame edilerek, icra takibine konu edilen alacaklar için itirazın iptalinin talep edildiği,3)Davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan —— huzurdaki davaya konu edilen —- hesap kredisi ve — tarihinde başlatılan icra takibinde, takip tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarlarının, Sayın Mahkemenin görevlendirme kararında belirtilen hesaplama esasları dikkate alınmak suretiyle; 3.1.1)— olmak üzere toplam ——- alacak,— alacak, —- ve taleple bağlılık ilkesi doğrultusunda; —- olarak hesaplandığı, müteselsil kefil …—, 3.2.1)asıl alacağın kefilin kendi temerrüt tarihindeki alacak olarak kabulüne dayalı hesaplamaya göre—asıl alacak,——– alacak,Toplam olarak ise — asıl alacak olarak hesaplandığı,—asıl alacağın davalı şirketin temerrüt tarihindeki alacak olarak kabulüne dayalı hesaplamaya — olmak üzere toplam ——-Krediden —- üzere toplam ——-,4)Davalılardan ..— diğer davalı şirkete açılan ——— nedeniyle akdedilen — bulunmasından dolayı kendi temerrüt tarihinde ve ————- tutarlı kefalet limiti dahilinde, takip ve dava konusu borçların ödenmesinden asıl borçlu şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu,5)Davacı bankanın asıl borçlu için talep edilebilecek olan —alacağın yanı sıra icra takip tarihinden itibaren — olarak talep edilebilecek asıl alacağın;a)Kredi kartı, ———— bedellerinden oluşan —-asıl alacak üzerinden —- Kredilerinden oluşan— talep edebileceği, Davacının tazminat, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti vb. gibi taleplerinin Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesine —- katılan davacı vekili rapora karşı bir diyeceklerinin bulunmadığını, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası incelendiğinde; Davacı bankanın davalılar aleyhine —- üzerinden icra takibi başlattığı, davalılar tarafından borcun tamamına, faize, faiz oranına, ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın süresi içinde —- harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, sunulan deliller, bilirkişi raporları dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı banka ile davalı şirket arasında —- bulunduğu, davalı ..———– müteselsil kefil olarak imzalandığı, kefalet sözleşmesinin yasal koşulları taşımakla geçerli olduğunun anlaşıldığı, davalı bankanın —– ihtarnamesi ile borcun— itibariyle kat edildiğinin belirtildiği ve toplam — ödenmesi istendiği, kat ihtarının davalı— verildiğinden asıl borçlu yönünden temerrüt tarihinin —-olduğu, davalı kefile kat ihtarnamesinin tebliğ edilemediğinden kefil yönünden temerrüdün takip tarihi esas alınarak gerçekleştiği, davalılar aleyhinde — tarihinde icra takibine başlandığı,
Mahkememizce re’sen atanan bilirkişi — —– tarafından rapor sunulmuş ise de raporun –belirtilen hesaplama yöntemine uymadığı ve takip talebinde davacının asıl alacak, işlemiş akdi faiz, işlemiş temerrüt faizi,— ihtarname masrafı talep ettiği halde işlemiş gecikme faizi olarak ayrı bir alacak kalemi gösterildiği , hesaplanan bu alacağın neye ilişkin olduğu anlaşılamadığından ———— ilişkin alacak hesabı yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen diğer 6 çeke ilişkin işlemiş faiz, gecikme faizi gibi alacak kalemlerinin eklendiği ve bu hususta sonuç itibariyle raporda çelişki bulunduğu anlaşıldığından; davacı tarafa temerrüt tarihindeki aynı nitelikteki sözleşmeler bakımından kendileri tarafından uyguladığı faiz oranlarına ilişkin listeyi 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyaya sunulması istenilmiş ve rapor tanzim edilmek üzere dosyanın yeni bilirkiye tevdii edildiği,
Bilirkişi — tarafından tanzim edilen rapor ile davacı bankanın davalı şirkete — kapsamında krediler, ticari kredi kartı ve ticari kredili mevduat hesabı açılarak kullandırıldığının tespit edildiği, raporda her bir alacak kalemi yönünden takip tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarlarının Yüksek Mahkemenin—- hesaplanması şeklindeki gerekçeli içthadlarına uyun şekilde gösterildiği, her bir borçlu yönünden temerrüd tarihlerihlerinin ayırt edilerek akdi ve temerrüd faizleri ve ———- hesaplanıp ayrı ayrı gösterildiği, temerrüd faizine ilişkin hesaplamanın Mahkememizin görevlendirme ara kararına “Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde faize ilişkin bir hüküm bulunmaması halinde işin ticari olduğu dikkate alınarak, akdi faiz oranının belirlenmesinde bankanın temerrüt tarihi itibariyle aynı tür kredilere uygulamış olduğu faiz oranının dikkate alınması ve temerrüt faizinin de ayrıca belirlenmesi” uygun şekilde hesaplandığı, sunulan bilirkişi raporunun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, raporun taraflara tebliğ edildiği ve taraflarca itiraza uğramadığı, davacı tarafından icra takibinde asıl alacak, akdi faiz ve temerrüd faizi alacak kalemlerinin ayrı ayrı gösterildiği, bilirkişi tarafından kapatalize edilerek yapılan hesaplamada asıl alacak ve akdi faiz toplamının temerrüd faizi hesabında dikkate alındığından infazda tereddüt yaratmaması açısından tespit edilen asıl alacak ile akdi faiz oranlarının kararda ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği, kefilin kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu tutulması gerekmekle birlikte kefilin asıl alacak yönünden sorumluluğunun asıl borçlunun sorumluluğundan fazla olamayacağı dikkate alınarak ve taleple bağlılık ilkesi gereği aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Ayrıca, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesinde; ”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklinde düzenleme yer almakta olup, dosya içerisinde mübrez arabuluculuk son tutanağında davalıların ——- katılmadıkları anlaşılmış olmakla, davanın kısmen reddine karar verilmiş ise de yargılama giderlerinin tümünden davalı tarafın sorumlu tutulması yönünde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1.A.a-Davalı .——— açılan dava yönünden; Davalının — sayılı dosyasına yaptığı itirazının;
——– Asıl Alacak
——- Akdi faiz
——– Takibe kadar işleyen temerrüd faizi
122,15-TL İşlemiş faizin %5 —–
+ 492,94-TL İhtarname masrafı alacağı olmak üzere
Toplam –üzerinden iptali ile takibin ——– asıl alacağa yıllık % 31,80 oranında, 83.225,61-TL asıl alacağa yıllık %33 oranında temerrüd faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 gider vergisi uygulanması ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
1.A.b-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.B.a-Davalı … aleyhine açılan dava yönünden; Yukarıda “1-A,a” bendinde hüküm altına alınan alacak ile TAHSİLDE TEKERRÜR OLUŞTURMAMAK KAYDIYLA; Davalının——-Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının;
—————Asıl Alacak
—— Akdi faiz
—– İhtarname masrafı alacağı olmak üzere olmak üzere
Toplam 140.981,79-TL üzerinden iptali ile takibin 50.276,00-TL asıl alacağa yıllık % 31,80 oranında, 83.225,61-TL asıl alacağa yıllık %33 oranında temerrüd faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 gider vergisi uygulanması ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
1.B.b-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.C-Alacak likid ve belirlenebilir olmakla; Kabul edilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 28.709,412,00-TL icra inkar tazminatının (davalı .—ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 9.805,69-TL ile 80,70-TL başvurma harcı 80,00-TL olmak üzere toplam 9.886,39-TL harcın (davalı .—- ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11 ve 13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —– arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı .— tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı tarafça yapılan bilirkişi, posta, tebligat gideri —yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı —tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve —davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı ..——- davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin —- aracılığı ile yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.