Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/194 E. 2021/76 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/194 Esas
KARAR NO : 2021/76
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı firmanın zamanla müvekkili olan davalı firmaya yaptığı ödemeleri geciktirdiğini ve aksattığını, davacı tarafından davalıya son olarak ——- Bedelli irsaliyeli faturanın davalıya gönderildiğini, bu faturaya istinaden bir kısım ödemeler yapıldığını, davalı firmanın müvekkili olan davacı firmaya —– para borcu ve borca vade tarihinden itibaren işlenmiş faiz borcu bulunduğunu, alacağın tahsili amacı ile —–sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu dermeyan etmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığından , HMK. m.128/1 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları davalının inkar ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Davacı ve davalı şirket arasındaki —-arasındaki ticari ilişkiyi gösterir ihracat kayıtlı faturalara dair gümrük çıkış beyannameleri celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —— celp edilmiştir.
Mahkememizin —— yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş olup davacı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmuş, davalı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz etmemiştir. Ara karara rağmen ticari defterlerini sunmayan davalı, HMK. 222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini kabul etmiş sayılacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ———- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ———-Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. Öte yandan, davacı ve davalı tacirler arasındaki uyuşmazlıkta; tarafların ticari defter içerikleri taraflar yönünden yargılamaya esas olacaktır.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların—– yıllarına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş,—— tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle;—-Dava ve icra dosyası, dava dosyasına ibraz edilmiş belgeler ve davacı tarafın ——– yılları ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davalı tarafın Mahkeme salonundaki incelemeye katılmadığı, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın defterlerinin incelenemediği, davacıya ait —– yılı ticari defterlerin açılış tasdikleri ile yevmiye defterinin kapanış tasdikleri ve —– yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süreleri içinde yapıldığı, defterlerin tasdik açısından sahibi lehine delil kabiliyetleri bulunduğu, davacı tarafından davalıya — tarihinde anlaşmalı matbaa basım seri sıra numarası—- şirket içerisinde kullanılan bilgisayar programından kaynaklanan sıra numarası —– adet yaylı yatak takımını içeren ürün satıldığı, davacı tarafından ibraz edilen —-düzenleme çıkış tarihli —- bölümünde ihracatçı olarak —–yazılı olduğu, ihraç edilen malın cins ve miktar olarak dava konusu fatura ile uyumlu olduğu, davacıya ait—- yevmiye, kebir ve envanter defterleri ile —- defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içinde yapıldığı, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenemediği, davacı taraf kayıtlarına göre takip tarihi davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, temerrüd başlangıç tarihi olarak takip tarihinin kabulü halinde davacının dava tarihi itibariyle davalıdan toplam ——-alacaklı olacağı…” belirtilmiştir.
Dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, bilirkişi incelemesine sunulan davacı ticari defterleri,——- içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, ara karar gereğince davacının ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunduğu, davalının ara karar rağmen ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, bu yönüyle HMK. m. 222/3 uyarınca davacının ticari defter içeriğini davalının kabul etmiş sayıldığı, davacının ticari defterine göre fatura konusu ürün satışı sebebiyle davacının ——— alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacının ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) -muayyen- mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak ——- üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup davacının yabancı para alacağına faiz uygulanması talebi gözetilerek; takibin —— açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle devamına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)—– sayılı takip dosyasında takibe yapılan itirazın İPTALİNE, duran takibin — üzerinden —– bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile DEVAMINA,
3-)Asıl alacak olan —– üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 3.977,29-TL harçtan peşin alınan 907,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.070,05-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 8.369,15-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 977,24-TL harç, ile 650-TL bilirkişi ücreti, 89-TL posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.716,24‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/01/2021