Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/17 E. 2021/387 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/17 Esas
KARAR NO: 2021/387
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2020
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —-imzalandığını, davalı —- davalı —- müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, müvekkili—– tanzim ve imza olunan bu sözleşmelere istinaden davalı —— açıldığını ve ——kredisi kullandırıldığını, borçluların sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek, ticari ihtiyat kredisi borcunun ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı borçluların borçlarını ödemediğini, bunun üzerine, ticari ihtiyaç kredisi borcu için,——- olarak icra takibinin başlatıldığını, davalı borçluların, süresi içinde, borçtu olmadıklarını iddia ederek borcun tamamına itiraz ettiklerini, borçluların yapmış oldukları itirazlarının haksız, mesnetsiz ve müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak maksatlı olduğunu, itirazın iptali davası açılmadan arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak davalı borçlular ile anlaşmanın sağlanamadığını beyan ederek, davalı borçluların —— dosyasına yaptıkları borca, faize ve ferilerine itirazlarının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı— imzalanan——–müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attıklarının ifade edildiğini, ancak bu kefalet ilişkisinin geçerli olmadığının değerlendirildiğini, kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağını, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğunu, bu bakımdan anılan sözleşmenin müvekkilleri açısından hüküm doğurmayacağını, alacağın likit olmaması ve konunun yargılamayı gerektirir mahiyette olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, —- ayrıntılı raporunda;
-Davacı —–takip tarihi itibariyle,
-Davalı — kullandırılan —– numaralı —- krediden kaynaklanmış,
A) Davalı ——- alacağının olduğu,
Davacının, —- hesaplanan alacağı
Asıl Alacak işlemiş Faiz— Masrafı Toplam
—–
B) Davalı —-
– —–alacağının olduğu,
Davacının,— hesaplanan alacağı
Asıl Alacak İşlemiş Faiz— Masrafı Toplam |
—–
– Davacının icra ödeme emrinde yazılı alacak talebinin ise, — olduğu,
Davacının icra ödeme emrinde yazılı talebi alacak talebi
Asıl Alacak işlemiş Faiz—- Masrafı Toplam
—-
-Davalı müteselsil kefillerin takip tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davacının tarafımca hesaplanan — alacağı ile davacının icra ödeme emrinde yazılı — asıl alacak talebi arasındaki farkın; davacının takıp öncesi, —- asıl alacağa ilave etmesinden kaynaklandığı,
-Davacının hesaplanan alacağının taraflar arasında imzalanan —– kapsamına uygun olduğu, kefillerin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihi ve kefillerin müteselsil kefil olarak yükümlülük altına girdiği hususunun, kefalet sözleşmesinde kefillerin el yazılarıyla belirtildiği,
-Tahsilde tekerrür oluşturmamak ve— maddesi uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek tahsilatların öncelikle faiz ve ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, —- taksitli ticari krediden kaynaklanmış,
-Davalı —-alacağa,
-Davalı ——–gecikme faiz oranı üzerinden, takip tarihinden itibaren – asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği; sonuç ve kanaatini bildirir görüş ibraz etmiştir.
DELİLLER
—— sayılı icra dosyası
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, bankacılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
—– sayılı icra dosyası celp edilmiştir.
Davacının varsa alacak kalemlerinin tespiti ve hesaplanması için dosya —- tevdi edilmiştir.
—–tarafından tanzim edilen kök ve ek rapor Mahkememize sunulmuştur.
— tarihli kök raporda;
-Davacı—- takip tarihi itibariyle,
-Davalı —- kaynaklanmış,
A)Davalı —- alacağının olduğu,
Davacının, — hesaplanan alacağı
Asıl Alacak işlemiş Faiz—- Masrafı Toplam

B) Davalı —–
—– alacağının olduğu,
Davacının,—- hesaplanan alacağı
Asıl Alacak İşlemiş Faiz— Masrafı Toplam |
—-
– Davacının icra ödeme emrinde yazılı alacak talebinin ise,—– olduğu,
Davacının icra ödeme emrinde yazılı talebi alacak talebi
Asıl Alacak işlemiş Faiz— Masrafı Toplam
—–
-Davalı müteselsil kefillerin takip tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davacının tarafımca hesaplanan —- alacağı ile davacının icra ödeme emrinde yazılı—asıl alacak talebi arasındaki farkın; davacının takıp öncesi, —– asıl alacağa ilave etmesinden kaynaklandığı,
-Davacının hesaplanan alacağının taraflar arasında imzalanan —–kapsamına uygun olduğu, kefillerin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihi ve kefillerin müteselsil kefil olarak yükümlülük altına girdiği hususunun, kefalet sözleşmesinde kefillerin el yazılarıyla belirtildiği,
-Tahsilde tekerrür oluşturmamak —- maddesi uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek tahsilatların öncelikle faiz ve ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, —- taksitli ticari krediden kaynaklanmış,
-Davalı —– asıl alacağa,
-Davalı – —— gecikme faiz oranı üzerinden, takip tarihinden itibaren – asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceğine” dair görüş ibraz etmiştir.
Dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu, —— örneği, bilirkişi kök ve ek raporu dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı —-arasında ,diğer davalıların müteselsil kefaleti ile —– akdedilmiş olup, kefillerin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve kefillerin müteselsil kefil olarak yükümlülük altına girdiği hususu kefalet sözleşmesinde kefillerin el yazılarıyla belirtildiği, dava konusu edilen banka alacağından davalı şirket ile kefillerin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından kredi borcunun ödenmediğinden bahisle hesap kat ihtarnamesi düzenlendiği, davalı —– ihtarnamenin tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüğü, diğer davalılara sözleşmede yer alan adreslerine gönderilen ihtarname tebliğ edilmediği, asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefillere ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü dolayısıyla oluşan faizden kefillerin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla dosya kapsamına göre bankacılık alanında uzman bilirkişinin sunduğu raporun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucu, davacının başlatmış olduğu icra takibine; Davalı —- oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine —- uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla devamına, Davalı —-oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine — uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla devamına, Davalı — asıl alacağa— oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine —– uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla devamına karar verilmiştir.
Öte yandan hesap kat ihtarı ve davacı banka kayıtları dikkate alındığında, davacı tarafından talep edilen para alacağı belirlenebilir (likid) -muayyen- olduğundan; davacının icra inkar tazminatı talebi dikkate alınarak; —- %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalıların — takibine yaptığı itirazın,
-Davalı—-oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine —-uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla DEVAMINA,
-Davalı — asıl alacağa yıllık —oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine —- uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla DEVAMINA,
-Davalı — oranında temerrüt faizi ve iş bu temerrüt faizine ——- uygulanmak suretiyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla DEVAMINA,
3-Davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK.nun 67.maddesi gereğince asıl alacağın—–icra inkar tazminatının üçte bir oranında müşterek borçlular olan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli — harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan—– harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan —- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.574,06 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021