Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2021/763 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/165 Esas
KARAR NO: 2021/763
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ:57.525,00-USD karşılığı 333.439,03-TL
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı borçlu ——– bedelli fatura düzenlendiğini, söz konusu faturalara davalının hiçbirine yasal süresi içinde itiraz etmediğini, işbu faturalardan kaynaklanan alacak bedelleri hakkında taraflar arasında — için mutabakat imzalandığını, borcun belirtilen miktarda ve muaccel olduğu konusunda bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığını, borçlunun borcunu kabul ettiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine —– sayılı takip ile alacağının tahsilinin talep edildiğini, borçlunun takibe ve alacağın tümüne hiçbir borcu bulunmadığı gerekçesiyle — tarihinde itiraz ettiğini, —- takibin durdurulmasına karar verildiğini, dava şartı gereği arabuluculuğa başvurulduğunu, görüşmeler sonucunda tarafların anlaşamadığını, bu nedenlerle —–dosyası ile yapılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine itirazdan dolayı %20den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP: davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu delil listesinde sözü edilen belge ve tutanakların tebliğ edilmediğini, kanuni noksanlıklar içeren dava dilekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketin resmi defterlerin incelenmesi sonucunda davacı —— borcu olmadığının anlaşılacağını, faturanın akdi ilişkinin varlığı için yeterli olmadığını, fatura tanzim eden ile adına fatura tanzim edilen arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmaması halinde faturanın hukuki bir sonuç doğurmasından söz edilemeyeceğini, bahse konu faturalarla alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın işbu iddiasını ispatla mükellef olduğunu, aksi halde iddia ve talebin reddi gerektiğini, davacı tarafın müvekkil şirkete borca esas faturaları tebliğ etmeden söz konusu alacağa ilişkin ihtarname göndermeden müvekkil şirketi temerrüde düşürmeden faiz işletilmeye başlandığını, faiz talebinde bulunulmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının reddine, davacı taraf aleyhine dava değerinin %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hülkmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; davacı alacaklı —– yapılan —- alım satımları sebebiyle ——– bedelli faturaların ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davacının davalı şirket aleyhine yaptığı icra takibine, borçlu şirketin süresinde borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiği ve icra takibinin durmasına sebebiyet vermesi üzerine, davacı vekili tarafından İİK 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen dava konusu —- sayılı icra takibinin incelenmesinden;
Davacının , davalı —- aralarındaki konteyner konteyner alım satım bedeli olarak düzenlenen faturalara dayalı borcun ödenmemesi üzerine işbu icra dosyasından, — üzerinden takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki —— tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği ve davalı borçlu şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren — günlük yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiği dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememiz tarafından taraf delilleri toplandıktan sonra, lojistik ve taşıma uzmanı —– tevdi edilerek icra takip tarihi itibariyle borç miktarının tespiti için rapor alınmak üzere dosya kendisine tevdi edilen bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen;
—günlü bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında dava konusu faturalara konu — adet üç yarı fatura konusu konteyner alım satımının gerçekleştiğinin değerlendirildiği, konteyner bedellerinin taraflar arasında mutabakata dayandığı, davalının hesap mutabakatından bu üç ayrı fatura içeriğinin de yer aldığı, fatura bedellerinin taraflar arası anlaşma gereği ve rayiçlerle uyumlu olduğu, davalının hesap mutabakatı gözetildiğinde ve yine — değerlendirildiğinde faturaların davalı yana tebliğ edildiğinin değerlendirildiği, taşıma sürecinde fiili olarak kullanılan konteynerlerin fiziken değil ; evrak üzerinden zilyetlik teslimi şeklinde mal tesliminin gerçekleştiğinin değerlendirildiği, icra takip tarihi itibariyle faturaya konu konteyner bedelinini — olarak talep edilmesine rağmen vergi dairesi kayıtlarının – olarak yer almasının, ticari ilişki tarafları arasında — cinsinden cari olarak takip edilmesine karşın, ticari defter ve kayıtlarının– cinsinden tutulması zorunluluğuna dayandığı, davacı alacağının şirket kayıtlarına — alacak olarak kayıt edilmesine karşı davacı alacağının —- cinsinden tespit edildiği, bunun mutabakat ile de teyit edildiği, davacı yanın icra takip tarihi itibariyle konteyner alım satımı nedeniyle alacaklı olup; temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu, daha öncesinde temerrüt ihtarının dosyada sabit olmadığı, icra takip tarihi itibariyle talep edilebilecek faiz miktarının olmadığı, davacının takip tarihinde alacağının — miktarında olduğu, davacı alacağının faturaya ve mutabakata dayandığı gözetilerek; takip tarihi —– hesaplandığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Mahkememizde açılan işbu dava , davacı —— dolaşımda kullanılan kullanılmış boş konteyner alım satımı nedeniyle davacının davalı aleyhine düzenlediği yukarıda incelenen dava konusu —- adet faturaya dayalı olarak yapılan alım satım ilişkisinden kaynaklanan ve cari hesaba dayalı borcun davalı tarafından ödenmediğinden bahisle, satış bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile ve — icra takibine konu faturaların davalı şirket tarafından — bildirildiği ve bildirim tarihi itibariyle davalının davacıya — borçlu olduğunun bildirilmiş olduğu görülmüş olup , dava konusu ticari ilişki nedeniyle mahkememizce alınan— tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki faturalara konu —- konteyner alım satımının , rayiç bedellerle uyumlu faturalarla gerçekleştirildiği, taraflar arasındaki dosyaya sunulmuş olan ekim — bildirilen — ile davacı tarafından bildirim yapılan — formları ile dava konusu faturaların davalıya tebliğ edildiği ve davalının — tanzim ederek — bildirim yapmış olması karşısında faturaların davalı yana tebliğ edildiği, —- tarihi itibariyle davalı şirketin davalıdan — karşılığı alacaklı olduğu, incelenen dava konusu faturaların toplam karşılığının — tarihi itibariyle — olduğu , işbu alacaktan davalı yanın davacıdan cari hesap ilişkisinden alacaklı olduğu — mahsup edildiğinde dava konusu edilen faturalardan ötürü davacının davalıdan —- alacaklı olduğuna ilişkin bilirkişi tespitlerinin dosyadaki delillerle uyumlu olup, süresinde davalı yanın 6102 sayılı TTK’nın 21/2 maddesi gereğince —–günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz edildiği belgelendirilmediğinden davacının faturadan kaynaklı işbu alacağın tahsilini talep etme hakkı olduğu, davalının bu borcu ödediğini 6100 sayılı HMK’nın 201 ve devamı maddeleri gereğince yazılı delille ispat edilemediği gibi davalı yanın ödeme yaptığına ilişkin bir iddiada da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının iddiasının 6100 sayılı HMK’nın 200 ve devamı ve 222. Maddeleri gereğince, dava konusu faturalardan ötürü alacaklı olduğu ancak cari hesap ilişkisinde yapılan ödeme miktarını düşmediği bu nedenle davacının —- icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce benimsenmiş ve işbu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği, fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ayrıca dava konusu alacak likit ve belirlenebilir olup davalı tarafından haksız olarak borca itiraz ediliği anlaşılmakla İİK 67. Maddesi gereğince icra takip tarihi — %20 oranına isabet eden — icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
a-Davalının —- sayılı icra takibine yaptığı itirazın, —alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince değişken oranda yıllık —- faiz oranı aşmamak kaydıyla , yıllık —- faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
b-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK.nun 67. maddesi gereğince asıl alacağın icra takip tarihi olan — tarihindeki— cinsinden karşılığı —- icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin DAVALILARDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar ve ilâm harcı olan —– harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan —- posta,tebligat gideri olmak üzere toplam —- yargılama giderlerinden davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak toplam 8.528,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, KALAN YARGILAMA GİDERİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 29.797,13 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ———– ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2021