Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/164 E. 2022/414 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/164 Esas
KARAR NO: 2022/414
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 20/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacıya ait —- plakalı araç ile davalı sigorta şirketine poliçe ile sigortalı— plakalı araç arasında — tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza neticesinde —- tarafından oluşturulan trafik kazası kayıtlarında müvekkili olan davacıya %100 kusur atfedildiğini ancak kazanın oluş şekli, kaza yeri, kaza tutanağı, olay yeri fotoğrafları ayrıntılı incelendiğinde — plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olmadığının anlaşılacağını, %100 kusurlu olmamasına rağmen birçok külfete katlanmak zorunda kalacak müvekkili olan davacı tarafından —– başvurarak kusur oranlarının tekrar incelenerek alanında uzman bilirkişilerce gerçeğe uygun olarak tespit edilmesini istediğini ve alınan rapora göre davalı —– plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde %75 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Mezkur kazanın oluş şekli, kaza yeri, kaza tutanağı, olay yeri fotoğrafları ayrıntılı incelenerek hazırlanan kusura ilişkin raporda —- plakalı araca kazanın meydana gelmesinde %100 kusur atfedilemeyeceğinin kanıtlandığını, müvekkili olan davacıya ait — plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin — olup, — plakalı aracın sürücüsünün kusuru oranına denk gelen — hasar bedelinden sorumlu olduğunun tespit edildiğini, —- plakalı araç davalı tarafından —- numaralı —- ve mezkur kazada da %75 kusurlu olduğundan işbu değer kaybı bedelinin tazminini davalı şirketten talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkili olan davacının kusur oranlarının düzeltilmesi ve zararlarının tazmini için —- başvuru yaptığını, ancak yapılan başvuruya ilişkin davalı şirket tarafından bir cevap verilmediğini, —– kararında uyuşmazlığın yetkili mahkeme eliyle çözümlenmesi gerektiğinden yargılamaya son verildiğini, işbu yargılamada kazaya karışan araçların kusur oranları gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi ve akabinde müvekkilin kusur tespiti için yaptığı masrafların tazmini gerektiğini,6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 1426. maddesi uyarınca müvekkili olan davacının yaptığı masraflardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu,arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulü ile kusur oranlarının yeniden tespiti, şimdilik —- Hasar Bedeli,——– için yapılan masrafların kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar tazminatı alacağı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisinde mübrezdir.
Hasar dosyası, trafik tescil kayıtları ile davaya konu kazaya ilişkin trafik kaza tespit tutanağı, kasko ekspertiz raporu bilgileri — celp edilmiştir.
Mahkememizin —– tarihli öninceleme duruşmasında kazaya karışanların kusur durumları, hasar bedeli ve diğer kalemlerin hesaplanması için dosyanın makine yüksek mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, makine yüksek mühendisi bilirkişi —- tarafından tanzim edilen —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…1) Davacı sürücü —idaresindeki —–ile tali —– yoldan kavşağa geldiği halde ana (veya sağdaki) yoldan
kavşağa gelen — plakalı ——- önce geçmesine fırsat vermediği
ve kazaya karıştığı için KTK 57/b/5 – 57/c/2 – 84/h ve KTY 109/b/5 –
109/c/3 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın
meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu;
2) Dava dışı sürücü —– idaresindeki —— plakalı
—– ana (veya sağdaki) yoldan kavşağa yaklaşırken yeterince
yavaşlamadığı ve tali (veya soldaki) yoldan kontrolsüzce kavşağa giren ——kazaya karıştığı için KTK’nun 52/a ve KTY’nin
101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana
gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu;
3) Tazminata konu —–tarihinde,——kullanıldıktan sonra kazaya karışmış hususi
—– Hasar tutarının —–olduğu;
Sigortalı sürücünün %25 kusur oranına denk kısmın 1.295,50 TL olduğu;
4) —- tarihli Ekspertiz Ücret Tarifesine İlişkin
Genelgeye göre kaza tarihi —- itibariyle,
Hasar tutarı belirleme ücretinin ——
, Kusur tespit ücretinin —-
, Toplam ekspertiz ücretinin ——
olduğu ancak sigorta şirketine başvurmadan önce eksper raporu
hazırlatılmasının alışıldık uygulamaya aykırı olduğu; ayrıca davacının
hazırlattığı kusur ve hasar raporlarının her ikisinin de yanlış olduğu ve teknik
yönden değerlerinin olmadığı; davacının yanlış ekspertiz raporlarının bedelini
talep edemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu;
5) Davacının 400 TL kusur tespit bedeli ile ilgili sunduğu herhangi bir belge
olmadığı; önceki maddede açıklanan faturanın kusur ve hasarı birlikte içerdiği;
6) 7,80 TL vekalet suret harcı ile ——- başvuru bedelinin yargılama gideri
içinde değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu;
7) —-pulunun avukatlar arasında dayanışma amacıyla konulmuş olup
taraflardan talep edilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde oluğu;
8) Davalı ——-plakalı —— tarihleri arasında, kazanın
meydana geldiği —– tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı
altında ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin —–
olduğu; ——gereğince mağdur aracın hasar tutarının
sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğu;
9) Kazaya karışan araçlar hususi ve sahipleri de gerçek kişi olduğu için temerrüt
tarihi itibariyle yasal faiz talep edilebileceği;
10) Davacı tarafından sigorta şirketine başvuru niteliğinde ve fotokopi kalitesi çok
kötü olduğu için ancak büyüteç ile okunabilen bir belge sunulduğu ve
tarafımca büyüteç kullanılarak okunduğu; ancak söz konusu belgenin tebliğ
şerhi dosyada olmadığı için temerrüt tarihinin mahkemenin takdirinde olduğu;
11) — plakalı —- hasar tutarının——- kısmının
temerrüt tarihi itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde davacı vekilinin beyan ve talebi dikkate alınarak; dosyanın trafik kazalarında hasar tespiti alanında uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdiine, dosyada görevlendirilecek makine yüksek mühendisi bilirkişinin dosyaya sunulu —– tarihli raporda bilirkişinin irdeleyip değerlendirdiği tüm hususlar tartışılıp değerlendirilmek sureti ile rapor tanzimine karar verilmiş, makine yüksek mühendisi —- tarafından tanzim edilen ——tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”… Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza nitelifinde OLDUĞU, Söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, Dava konusu kazalı araçta orijinal parçaların kullanılması durumunda —– hasar meydana gelmiş olduğunu,—, Dosya muhteviyatında onarım faturasının ibraz edilmemiş olduğu,( menfi) Söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte onarımının yaklaşık —–iş günü süreceği ( Malzeme lemin süresi dahil edilmiştir.) Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle kazadan önecki —-piyasa rayiç değerinin —– civarında olduğu, Söz konusu dava kapsamında;—– plaka sayılı araç sürücüsü —-%75 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, — plaka sayılı araç sürücüsü—– % 25 kusur oranı ile tali kusurlu olduğu, Dosya muhteviyatında bulunan —- tarihli —- plaka sayılı araca yönelik yapılmış olduğu, bu nedenl tarihli Bilirkişi Raporunda esas alınan—- hasar bedeline katılmanın mümkün olmadığı, Kusur oranı nispetinde davacın—– bakiye hasar alacağının bulunduğu, Dosya muhteviyatında davacı tarafından talep edilen ——– Hususların takdirinin Sn. Mahkemeye ait olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili Mahkememizin —– tarihli celsesinde tanzim edilen raporda kusur durumuna itiraz ettiklerini beyan ederek yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkememizin aynı tarihli celsesinde davacı vekilinin kusur yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili —tarihli dilekçesi ile davayı ıslah talebinde bulunduğunu ve — hasar bedeli talepli olarak açılan davanın ıslah edilerek toplam — ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine, — bedele dava tarihinden—– ıslah edilen bedele ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin —- tarihli celsesinde;” Dava dilekçemizin netice-i talep bölümünde sehven —— hasar bedeli demiş isek de ıslah dilekçemizde ve dava dilekçemizin konu bölümünde hasar bedeli olarak —— gösterilmiştir. — yazımı sehvendir. Dava açılışında biz hasar bedeli talebini —– üzerinden harçlandırdık. Netice-i talep bölümünde yine talebimize konu ekspertiz ücreti, uzman bilirkişi raporu ücreti, baro pulu, vekalet sureti harcı ve tahkim komisyonuna başvuru ücreti taleplerimizi harçlandırmadık. Çünkü bunları yargılama giderleri kapsamında talep ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İddia, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamı birlikte tartışılıp değerlendirildiğinde; Davacı tarafından —- tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, davacıya ait —- plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu anlaşılan — plakalı aracın kusuru nispetinde davalıdan tahsili talep edildiği, Mahkememizce re’sen alınan iki bilirkişi raporunda kazada davacı tarafın %75 ve davalı şirket sigortalısının %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, hasar değeri bakımından alınan bilirkişi raporlarında farklılık bulunmakla birlikte —– tarihli raporda gerekçesi açıklanmak suretiyle çelişkinin giderildiği ve raporda hasarın meydana geliş şekli, aracın kaza öncesi rayiç değeri de dikkate alınarak hasar bedelinin tespit edilmiş olduğu, raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve yapılan kusur değerlendirmesinin somut olay özelliklerine ve oluşa uygun olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporunun Mahkememizce benimsendiği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümü yada yaralanması veya bir şeyin zarara uğraması nedeniyle o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu, hesaplanan —– hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin sigortalısının tespit edilen kusuru (%25) nispetinde sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak davacı tarafından davadan önce yapılan ekspertiz ücreti, uzman bilirkişi raporu ücretine ilişkin talepleri yönünden; bu giderlerin yargılama masrafı niteliğinde kabul edilemeyeceği ve maddi zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmesine karşın harçlandırılmış bir dava bulunmadığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, talebe konu diğer baro pulu, vekalet suret harcı ve sigorta tahkim komisyonu başvuru ücreti bakımından yapılan masrafların ise yargılama gideri kabilinden olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile ;
1.a)Hasar Tazminatı Alacağı Yönünden;
—– hasar tazminatı alacağının — dava tarihi olan— tarihinden, bakiye —– ıslah tarihi olan——- tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
1.b)Davadan önce yapılan ekspertiz ücreti, uzman bilirkişi raporu ücreti ile ilgili harçlandırılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 149,205-TL harçtan peşin ve ıslah suretiyle alınan 135,1‬0‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 83,16‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.184,24-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 153,16-TL harç ve 1.672,80-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri ile davadan önce yapıldığı anlaşılan ve yargılama gideri kabilinden değerlendirilen 12,50-TL baro pulu, 7,80-TL vekalet suret harcı, 100,00-TL —— Başvuru Ücreti masrafları olmak üzere, toplam 1.946,26-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.20/06/2022