Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2021/683 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/155 Esas
KARAR NO: 2021/683
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı —– ilişkilerinden dolayı açık hesap işlemlerinden doğan ödemelerinin yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla görüşmeler yapıldığını, davalı tarafın ödemeden imtina etmesi sonucu icra takibi başlatıldığını, davalı itiraz’ının alacağı geciktirmeye yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptalini talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek; Davalı-borçlu—-numaralı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takip talebinde alacağın nedeni olarak, açık hesaptan doğan — Tutarlı muhtelif faturadan kalan alacak bakiyesi gösterilmiştir. Davacı icra talebinde — asıl alacağın, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek —- oranı ile tahsili talebinde bulunmuştur. Ödeme emri davalıya —- tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı —– tarihinde takibe itiraz etmiş ve — tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiştir. — tarihinden itibaren yürürlüğe —– davalardan, konusu bir miktarparanın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce — başvurulmuş şartı olması nedeniyle taraflar — tarihinde başvurularak görüşmelerin yapıldığını ve —- tarihli son tutanakla da anlaşmanın sağlanamadığından, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava dilekçesi ve delil bildirimlerine ilişkin tebligatların davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen, dava dosyasında davaya cevap dilekçesine ve delil listesine rastlanmamıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, rapor düzenletilmiştir;
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazıldığı, talimat bilirkişi raporunda davalı şirketin defterlerini ibraz etmediği, dava dosyası kapsamında inceleme yapıldığı görüldü.
—- tarihli bilirkişi raporunda;
Davacı şirketin —- ve üzeri faturaların bildirildiği — formları üzerinden davalı şirkete toplam —– fatura düzenlendiği,Davalı şirketin —- üzeri faturaların bildirildiği — üzerinden davacı şirketten toplam —– faturalı alımı olduğu,İncelediğim belgeler arasında davacı şirketin beş adet satım faturalarının suretlerine rastlanılmadığı, —-İncelediği belgeler arasında davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş —-yılına ait cari hesap ekstresi üzerinden;Davacı şirketin davalı şirketten — yılından devreden alacak toplamının — olduğu, ve davalının —- yılında davcı şirkete toplamda —– —- yolu ile cari hesap borcuna karşılık ödemesi olduğu,
Davacı şirketin — göre davalı şirketten toplam — alacağı kaldığı, incelediğim belgeler arasında davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş —– yılına ait cari hesap ekstresine rastlanılmadığı ——–yılına devreden alacak tespit ile davalı tarafından — yılında ödeme yapılıp yapılmadığı,—- yılına devreden —– sonu alacağının tutarı ile taraflar arasında — belgeleri üzerinden tespit edilmiş fatura tutarı adetinin tespiti taraflar arasında —- formları ile haddin altında kaldığı bahsi ile beyan edilmeyen — yılına ait başkaca fatura olup olmadığı hususlarında tespit için),
İncelediğim belgeler arasında davalı şirket tarafından dava dosyasına sunulmuş takibat konusu asıl alacak tutarını ödediğini belgeleyen ödeme belgelerine rastlanılmadığı,
Yukarıda sıralanan tüm hususların davalının ticari defter kayıtlarından, davalı tarafça defterlerin tarafıma teslim edilmemesinden dolayı tespit edilemediği hususunu da sunarak,
Mahkemenizce taraflar arasında ki — yılına ait —-fatura adet ve tutarının bire bir aynı olduğu hususu ile birlikte davacı şirket tarafından davalı şirket tarafından düzenlenmiş cari hesap ekstresi üzerinden karar verilerek ise;
Asıl alacak : —-
İşlemiş faiz: —-,
Toplam :—- Alacaklı olduğu ” hususlarının rapor edildiği görüldü.
Davacı şirket defterlerine ilişkin —- raporunda:
1.Davacı tarafın dava dosyasında bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan —- göre sahibi lehine kesin delilolma özelliğine haiz olduğu,
2.Davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir ——- olmadığından ilişkinin —- ilişkisi olarak değerlendirildiği,takibe konu olan faturaların ve bu faturalara ilişkin ödemelerin defter kayıtlarında yer almış olması, iki taraf arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu,
3.Takibe konu olan faturaların muhteviyatı hizmetin davalıya teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itirazyapılmadığından dolayı, —- gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğu,
4. Davalı şirketin ——— borçlu durumda olduğu, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı,
5.Davalı şirketin takip konusu faturalar muhteviyeti hizmeti alamadıkları veya bahsi geçen faturaların kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazin bulunmadığı, bu sebeple bahse geçen fatura bedellerinin davacı tarafa ne şekilde ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu,
6. Davalı şirketin davacı şirket’e toplam —- borcu için, taraflar tacir olduğundan ticari işlerde temerrüt faiz için öngörülen — faiz oranı yıllık üzerinden ve icra takip tarihi olan — tarihinden dava tarihi olan — tarihine kadar hesap edilecek —– hesabıyla——borçlu olacağı, rapor edilmiştir.
Taraflara bilirkişi raporunun usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
DELİLLER
——-
——-
—-
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—- sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmiştir.
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişiye ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1):—– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir—–ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. —-Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —-
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Talimat yolu ile inceleme talep edilen uzman bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defterlerini ibraz etmediği, dosya dava dosyası kapsamında inceleme yapıldığı görüldü.
Taraflara ait — kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacı —–arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından takibe konu edilen cari hesap alacaklarına ilişkin faturalarını vergi dairesine bildirdiği aynı şekilde davalının da bildirim limiti üzerinde kalan bu faturaları —- bildirdiği anlaşıldığı, davalının davaya cevap vermediği, inceleme gününde defterlerini sunmadığı, ödeme itirazında bulunmadığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın işlemiş faiz haricinde haksız olduğu kanaatine varılmış, bilirkişi raporu hükme esas alınarak takibin —- asıl alacak ve— işlemiş faiz olmak üzere toplam—- alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam — asıl alacak ve —-işlemiş faiz olmak üzere toplam— alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.796,44- TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 380,22- TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.416,22- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen — ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan —harç gideri toplamı — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021