Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2021/205 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/135
KARAR NO: 2021/205
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP :
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı şahıs 3. Şahıslar tarafından birlikte iş yapma vaadiyle kandırıldığını ve kendisine ————-şirket kurdurulmuş olduğunu, bu şirketin fiilen hiç faaliyete geçirilmediği gibi davacıya bilgi de verilmediğini, şahısların tam kimlik bilgilerinin de davacı müvekkilinde mevcut olmadığını,—–dosyada mevcut ———– tarihli müzekkeresinde şirketin bulunmadığı, tescil olan tüzel kişinin ilk yoklamada bulunamadığından terk olarak kapanış işleminin yapıldığını, defter ve faturaların nedene olduğunun belli olmadığını, gerek 3. Şahısların gerek davacı müvekkilin haklarının korunması açısından ——— ait ticari defter ve faturaların zayi nedeniyle iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
———- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır. Ödevlinin tarh dosyası ve bilgisayar kayıtlarının tetkikinde; —— yılına yılına ait alış-satış faturaları, sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, ———– faturanın kayıtlarında yer almadığı, sözkonusu faturanın kaybolduğuna ilişkin dairelerine bildirimde bulunulmadığı ———- Mahkememize yazılan ———- tarihli yazıdan anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ilgili ——–müzekkere yazılarak davacı işletmeye ait ticari defterlerin bilgilerinin,———- müzekkere yazılarak dava dilekçesinde zayi olduğu bildirilen şirket karar defterlerinin denetim için istenip istenmediği, davacı şirketlerle ilgili soruşturma olup olmadığı, vergi borcunun bulunup bulunmadığı var ise miktarı hususların sorulduğu görüldü.
Mahkememizce dava konusu hususunda rapor düzenletilmiş olup;
———-tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında özetle:Ticari defter ve faturaların zayi olduğunun davacı tarafından öğrenilme tarihi net olarak tespit edilemediğini, zayi belge talebinin öğrenilme tarihinden itibaren ——günlük süre içinde verildiğini takdirinin mahkemede olduğunu, İlgili ——– gelen yazıya istinaden davacının ortağı olduğu şirketin —— tarafından mükellefiyeti açılış tarihi itibariyle resen kapatılığı dolayısıyla herhangi bir defter belge talep edilmediği ve daa kaydı olmadığı ve borcu olmadığını, ticaret odasından gelen yazıya istinaden şirketlerin tutmakla yükümlü olduğu defterlerin TTK’nın 64. Maddesi ile devamı maddelerinde düzenlenmiş olup ilgi yazınızda bildirilen defterler, söz konusu şirketin bünyesinde bulunmakta olduğunun ifade edildiğini, ——- tarafından tasdik edilen defterlerin ————–olduğunu, davacının hangi şirket defterleri için zayi belgesi istediğinin belli olmadığı ayırca davacının ticari defterlerinin başka kişilerin eline geçmesi sebebiyle savcılığa bildirimde bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, zayi belgesi talep edilen ticari defter ve faturaların, TTK nun 82/7 maddesinde belirtildiği, sınırlı şekilde sayılan hallerden yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olmadığı, davacı tarafça zayi belgesi istenen faturalar ve ticari defterlerin 3. Şahısların elinde olduğunun beyan edildiği, davacı tacirin TTK 20. Maddesi kapsamında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, neticesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 82/7. Maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği dolayısıyla zayi belgesi talep edilemeyeceğini rapor etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
[“…TTK’nın 82/7. maddesi gereğince “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.”
TTK’nın 82/3. maddesinde ise” Bilanço ve finansal tablolar hariç, sayılan bu belgelerin, ———— da uygun olmak şartı ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir” denilmektedir.
Aynı Kanun’un 64/2. maddesinde ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir.
Saklama süresi 10 yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).
Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir —————-
Davacının TTK madde 82/7 hükmünden yararlanabilmesi için; bir taraftan defterlerin, fatura ve diğer belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan da defterlerin, faturaların kayıp/çalınmış olmasının onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması zorunludur.
İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
Davacının on (10) yıl saklamak zorunda olduğu, ticari defter, fatura vb değerli evrakları kasa ve buna benzer sağlam, muayyen ve güvenli yerlerde muhafaza etmesi gerekirken, nedeni ne olursa olsun ticari defterlerin güvenli bir yerde bulundurulmaması, davacının özen görevini yerine getirmediğini, bu yönde gereken duyarlılığı göstermediğini ve kusurlu olduğunu göstermektedir.
Tüm dosya içeriği kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; Davacı, ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş, Türk Ticaret Kanunu m. 18/2 uyarınca basiretli bir iş adamı gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Dava konusu faturanın, davacı tacirin gereken dikkat ve özeni göstermediğinden zayi edildiği, ticari defterlerin başkalarının elinde olduğu durumunun dosya içeriğine göre davacı tarafından ispatlanamadığı, bu hususta herhangi bir kolluk birimine veya savcılık birimine başvuru yapılmadığı bahse konu olan ticari defterlerin davacının özensiz ve ilgisiz kusuru sebebiyle zayi edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hukuk düzeninde kimse kendi kusurundan yararlanamayacağından; davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Yeterince harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021