Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/132 E. 2020/129 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/132
KARAR NO : 2020/129

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde; Müvekkilinin, kısıtlı ——vasi olarak İstanbul Anadolu—-.Sulh Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasıyla atandığını, aynı mahkemeden verilen kayyum atanması ile ilgili dava açma yetki kararı verildiğini, kısıtlı — — ——-tek ortağı ve sorumlu müdürü olduğunu,—- oğlu ———– bitkisel hayatta olduğunu, hasta durumu ile ilgili tüm kayıtların vasilik dosyasında mevcut olduğunu, —– oğlu babası dışında annesini, ağabeyini ve kendisini de öldürdüğünden tek hayatta kalan kişinin de 18 yaşında küçük olduğundan vasi davasının müvekkili tarafından açıldığını,—- — ticaret şirketi olduğundan ve işleri zarar görmeden devamı sağlanması için kayyum atanması zorunlu olduğunu, müvekkilinin,— müteveffa eşinin kardeşi ve hayatta kalan tek oğlunun da dayası olduğunu, … vasi belgesi ile —- şahsi işlerini takip ettiğini ancak şirket işlerinin devamı için şirket işlerini bildirdiği için kayyum atanması gerektiğinden —– …’in veya başka bir şahsın kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın ilk aşamada hasımsız olarak açılması üzerine Mahkememizce ara kararı oluşturulmuş, davanın doğru hasma yöneltilmesi için davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili Mahkememize sunduğu——- yöneltmiştir.
Dosyaya Ticaret sicili kayıtları, İstanbul Anadolu — Sulh Hukuk Mahkemesinin —- Karar sayılı dosyası örneği alınmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nda kayyım atanmasına ilişkin düzenleme mevcut olmadığından talebin Türk Medeni Kanunu’nda yer alan kayyıma ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 403/(2). maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atayacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Somut olayda; Kayyım tayini istenilen—– şirketinin ticaret sicil kayıtlarına göre tek ortaklı limited şirket olduğu, tek ortağının—— şirketin münferiden temsile yetkili müdür olduğu, dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu ——–. Sulh Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında bulunan ——– —verilen rapora göre —— ağır bir ameliyat geçirdiği, yine aynı hastaneden verilen 24.10.2019 tarihli rapora göre—- zayıflığı mevcut olduğu, medeni hakları kullanmaktan kısıtlanması gerektiği yönünde rapor tanzim edildiği, bu rapora dayanarak da adı geçen mahkemece— kısıtlanarak kendisine davacı …’in vasi olarak atandığı görülmüştür.
Bu durumda kayyım atanılması istenilen şirketin müdürünün ve tek ortağının kısıtlanmış olması karşısında organsız kaldığı, TMK 427. maddesi gereği şirkete yönetim kayyımı atanması gerektiği sonucuna ulaşılmış, şirketin yapısı, sahip olduğu mallar, davacının aynı zamanda şirket müdürüne vasi olarak atanmış olması gibi hususlar dikkate alınarak kayyım olarak …’in atanması uygun görülmüş, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
DAVANIN KABULÜ ile,
1—— sicil numarasında kayıtlı davalı —- numaralı ..— atanmasına, kayyımın yönetim kurulu ve şirket müdürünün yetkilerini kullanmasına,
2-Kayyımın görevinin kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 yıl süre ile devamına,
3-Kayyım aynı zamanda şirketin tek ortağı olan kısıtlı —— vasiliği görevini yaptığından ücret takdirine yer olmadığına,
4-Kararın ticaret siciline tescil ve ilanı için gönderilmesine, ilan giderlerinin davacı tarafından karşılanmasına,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı