Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2021/703 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/123 Esas
KARAR NO: 2021/703
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/01/2020
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Ticari risk sigorta poliçesi kapsamında sigortalı —-itibaren faaliyet gösterdiğini, Faaliyet gösterilen alan giriş kat ve üzerindeki— satışının gerçekleştirildiği yer olduğunu, Söz konusu yerde ——- meydana geldiğini, —- bulunan giydirme —- aldığını, Bu — —— hasarlar meydana geldiğini, Hasar —— devreden kaynaklı olduğu hususu ekspertiz raporlarıyla tespit edildiğin, Ardından—– başvurusunda bulunulmuş anlaşmama neticesiyle sonuçlandığını,—- işlemin —– yapılabileceği bu itibarla siyah bant ile bağlantı yapıldığından davalının asli oranda kusurlu olduğu olduğunu, Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal ettiğini, Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirilebildiğini, Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olduğunu, Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” denildiğini, Dolayısıyla müvekkil sigorta şirketinin, tazminatı ödemesi neticesinde sigortalının haklarına halef olması sebebiyle, davalı/borçludan ödemiş olduğu tutarın rücuen iadesini talep edilebildiğini, —- tarihinde davalı firma tarafından eksik ve kusurlu bir şekilde üretim ve montajı yapılan tabeladan kaynaklı hasar nedeniyle halefiyet ilkesi gereği rücuen tahsilat talepli işbu davamızın kabulüne karar verilmesine, müvekkilce dilekçe eki ve celp edilecek evrak ile sabit olduğu üzere bina hasarına, emtia hasarına ve mali mesuliyet gereği komşu işletmelerin zararlarına ilişkin ödemeler yapıldığını,—faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla— ödeme tarihi olan—-tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekaket ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; davacı sigorta şirketi tarafından ticari risk sigorta poliçesi kapsamında sigortalı—– yangın çıkması sebebiyle meydana gelen bina dış cephesinde bulunan giydirme——— davacı sigorta şirketi tarafından tazminin edilmesi sebebiyle, —- —- gereğince, davacı sigorta şirketinin ödediği hasarın davalı hasar gören binada ——– kaynaklı olarak hasarın oluştuğu iddiasıyla , —– yapan şirket aleyhine açılan rücuen tazminat davasıdır.
Mahkememiz tarafından taraf delilleri toplandıktan sonra usulüne uygun olarak dava konusu yangının çıkmasında davalının kusurunun bulunu bulunmadığı, gerçek zararın miktarı ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin poliçe kapsamında yapılıp yapılmadığının tespiti için, bilirkişi incelemesi ara kararı oluşturulmuş ve konularında uzman yangın—- günlü bilirkişi raporunda özetle;
Davacının poliçe teminatı kapsamında meydana gelen zararı sigortalısına ödediği — Madde gereği zarar sorumlusuna karşı talep ve dava hakkı bulunacağı, davacının ödeme tarihi olan —- kullandığı mecuru — tarih itibari ile kiraladığı ve tüm elektrik ve dekorasyon işlerini komple yenilediği, — tarihinde dış cephe reklam tabelası elektrik kabloları bağlantı noktası kaynaklı alevli yangın sonrası, kullanmakta olduğu yapıda ve bitişik nizamda hasar ve zararlar oluştuğu, oluşan zararlardan asli oranda %100 oranında —- kusurlu olduğu, yangından başkasının kusur katkı ve sorumluluğu olmadığı, yangında kötü niyet, sabotaj, kundaklama olmadığı, mağdur işletmelere ait belirlenen hasar tazminatlarının ödendiği, hasar hesaplamasında yüksek fiyatla değerlendirilen bedeller — yılı piyasa rayiç bedelle düzenlenerek dört madde altında belirtilen toplam hasar tutarı —- olduğu, davalı şirketin oluşan zarara sebebiyet veren yargının çıkmasında kusur ve ihmalinin bulunmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Mahkememiz tarafından oluşturulan bilirkişi tarafından taraf delil ve belgeleriyle, sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın, oluşan rizikonun davalı şirketin kusuru ile oluştuğu tespit edilemediği, kiracı — itibariyle kiraladığı yangın çıkan dükkandaki tüm elektrik- dekorasyon işlemlerini komple yenilediği —- tarihinde dış ——– bağlantı noktası kaynaklı alevli yangın sonrası kullanılmakta olan yapıda ve bitişik nizamda hasar oluştuğu, bu hasarın oluşmasında —- %100 kusurlu olduğu yangının çıkmasında davalı ve başkasının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, hasar ödemesinin kadri maruf olduğu tespit edilmiş ise de davalı şirketin herhangi bir kusur ve ihmali tespit edilmemiştir.
Dava konusu —– yapılma işinin davalıya ait olduğu, ancak bakım ve onarımın yapılması görev ve sorumluluğunun tabelayı üreten eser sahibi davalı şirkete ait olduğu yönünde bir iddiada bulunmadığı gibi davalı şirket üretici sıfatıyla ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince ancak sorumlu olabileceği, tabelanın yapıldığı tarih ve yangın tarihine kadar geçen sürede bir ayıp ihbarının ileri sürülmediği gibi izolasyon hatasının bulunduğu açık ayıp niteliğinde bulunduğundan , yangın tarihine kadar yapılmış bulunan bir ayıp ihbarı bulunmaması sebebiyle de davalı şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceği mahkememizce benimsenmiştir. Bu nedenle ekspertiz raporundaki rizikonun gerçekleştiği yer olarak yapılan tespitin davanın sonucuna etkili olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle;
Davacının açtığı rücuen tazminat davasının ,davalı dava konusu zarardan sorumlu olduğu ve zararın doğmasında kusurlu bulunduğu ispat edilemediğinden rücu koşulları oluşmaması sebebiyle davanın reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının açtığı rücuen tazminat davasının , davalı dava konusu zarardan sorumlu olduğu ve zararın doğmasında kusurlu bulunduğu ispat edilemediğinden rücu koşulları oluşmaması sebebiyle REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olan ——-harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Hukuk Uyuşmazlıklarında —-uyarınca —- arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde——— — istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2021