Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/110 E. 2023/264 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/110 Esas
KARAR NO : 2023/264

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28.08.2017 tarihinde—mevkiinde kain ve tapunun 179 pafta, 5766-1843 ada, 391 parsel üzerinde yapılacak olan 58 konut ve 1 otoparaktan oluşan konut inşaatının alüminyum kapaklı giydirme cephe, korkuluk, alüminyum kompozit kaplama, “harpuşta ve pvc doğrama yapılması işine ait sözleşme” akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca; hakediş formları tanzim edilip geçici kabul işleminin 13.08.2018 tarihinde yapıldığını, müvekkili şirket tarafından; sözleşme kapsamında üstlendiği edimlerin yerine getirilerek 1.058.252,30 TL’lik hakedişe hak kazandığını, hakediş kapsamında faturaların kesilip bir kısım ödemelerin alındığını, ancak davalı tarafından sözleşmenin 11.3 maddesine göre ——Nolu bağımsız bölümde bulunan daire 270.000,00 TL bedel iş karşılığında müvekkiline verilmesi gerekirken gayrimenkulün müvekkili şirkete devrinin gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından 07.11.2018 tarihinde taraflar arasında düzenlenen tutanak ile anlaşma metninin tekrar imza altına alındığını, tutanakta açıkça teminat kesintilerinin yapıldığını, daha sonradan teminat miktarının müvekkiline eksik olarak iade edildiğini, teminatın iade edilmiş olmasının işin eksiksiz teslim edildiğinin açık kanıtı olduğunu, tüm süreçler sonrası müvekkili tarafından işin teslim edilmesine rağmen 270.000,00 TL bedelli dairenin kendisine teslim edilmediğini, teslim tarihi üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen, davalı şirketin müvekkili şirketi sürekli oyaladığını, bunun üzerine müvekkili tarafından tapu araştırması yapıldığında, teslimi sözleşme ile kararlaştırılan tapunun davalı adına kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından davalıya —- Noterliği’nin —— yevmiye 29.11.2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 04.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından ihtara cevap verilmemesi ve ödeme yapılmaması sebebiyle—–İcra Dairesi’nin—— esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğinden takibin durduğunu, itiraz üzerine—–Arabuluculuk Bürosuna yapılan başvuruda; davalı ile anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek müvekkilinin iş yapmış olduğu inşaatta davalı adına kayıtlı gayrimenkul var ise üzerine teminatlı ve yahut teminatsız olarak tedbir konulmasını, aksi halde ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulmasını, borçlunun itirazının iptaline, takibin 327.000,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamını, müvekkili lehine 327.000,00 TL üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince tarafların karşılıklı olarak edimlerini ifa etme zorunluluğu altına girdiklerini, ancak davacı tarafından sözleşme hükümleri uyarınca yerine getirmek zorunda olduğu edimlerin gereği gibi ifa edilmediğini, davacı tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnameye müvekkili şirketin cevap verdiğini, yapılan sözleşme kapsamındaki davacı tarafından yerine getirilmesi gereken edimlerin eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, tamamlandığı iddia edilen 58 dairenin tamamında PVC doğramalarda işçilik ve montaj hataları bulunduğunu, PVC doğramaların gerektiği şekilde kapanmadığını, düzeltilmesinin talep edildiğini ancak bir sonuç elde edilmediğini, müvekkili şirketin yapılan inşaatta arsa maliklerine daireleri teslim ederken davalı tarafından eksik ve ayıplı yapılan işleri tutanağa geçirmek suretiyle arsa sahiplerine dairelerini teslim ettiğini, müvekkili şirket ile arsa sahipleri arasında yapılan anlaşma gereğince müteahhit olarak üzerlerine düşen daireler üzerinde arsa sahiplerinin ipotekleri bulunduğunu, eksiksiz ve tam teslim halinde bu ipoteklerin arsa maliklerince kaldırılacağını, fakat eksik ve ayıplı ifa nedeniyle arsa sahiplerinin ipotekleri kaldırmadığını, bundan dolayı müvekkili şirketin ciddi maddi kayıplar yaşadığını, eksiklerin en acil şekilde giderilmesi gerektiğinden 24.12.2019 tarihinde —–Asliye Ticaret Mahkemesinin—— sayılı dosyasıyla tespit açılıp eksik ve ayıplı yapılan işlerin tespit edildiğini, taraflar arasında imzalanan alüminyum kapaklı giydirme cephe korkuluk, alüminyum kompozit kaplama sözleşmenin şartlarına davacı tarafın uymadığını, davacının kötü niyetli tazminat talep ettiğini, davacının kötü niyeti tazminat talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket açısından bir temerrüt durumunun söz konusu olmadığını, sözleşme şartlarına göre ifa yükümlülüğünün doğmadığını, kesin ve geçici hak edişlerin yapılmadığını ileri sürerek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından davalı aleyhine İİK 67 maddesi gereğince, —– İcra Dairesi’nin —–esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir.
—–İcra Dairesi’nin—– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının —–borçlunun ——, asıl alacağın 270.000,00 TL, işlemiş faizin 57.698,63 TL olmak üzere toplam alacak miktarının 387.698,63 TL olduğu, davalı tarafça takibe itiraz edildiği görülmüştür.Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişi heyetinden 10.02.2022 tarihli kök ve 14.02.2023 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış, alınan raporlar denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davacı ve davalı yanın 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu tespit edilmiş olup, davacının kayıtlarında davalıdan 275.000,00 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarında davacı yana 274.497,08 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.Dava, taraflar arasında 28.08.2017 tarihinde akdedilen—-ilçesi, —–mevkiinde kain ve tapunun 179 pafta, ——ada, 391 parsel üzerine yapılacak olan 58 konut ve 1 otoparktan oluşan konut inşaatının alüminyum kapaklı giydirme cephe, korkuluk, alüminyum kompozit kaplama “Harpuşta ve PVC doğrama yapılması işine ait” sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine dayanmaktadır.
Davacı ve davalı taraflar arasında 28.08.2017 tarihli, —– parsel üzerinde yapılacak 58 konut ve 1 otoparktan oluşan konuş işi kapsamında, alüminyum kapaklı giydirme cephe, alüminyum kompozit kaplama ve harpuşta, alüminyum ve demir korkuluk ve PVC doğrama işlerinin malzeme + işçilik olarak birim fiyat esasına göre yapılması konulu bir sözleşme düzenlendiği, Sözleşmenin 3. maddesinde, yüklenicinin yükümlülükleri açıklandığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teknik Şartnamelerinin Sözleşme Eki olduğu görülmüştür.
Sözleşmeyle, hak ediş karşılığı 270.000,00 TL bedelle davacı yükleniciye devri vaad edilen, —–parselde; zemin kat —–) nolu bağımsız bölümün tam hissesinin ise ilk olarak 24.10.2017 tarih ve —— yev. nolu kat irtifakı tesis işlemi ile dava dışı—– adına ve bilahare 16.06.2020 tarih ve —– yev. nolu satış işlemi ile bu kez dava dışı ——adına tescil edildiği tapu kayıtlarından anlaşılmıştır.
Sözleşmenin:
8. maddesinde işin süresinin, yer teslimi tarihinden itibaren 85 gün olduğu, yüklenici şirketin 85 günde işin geçici kabulünü yaparak, eksik işleri tamamlayacağı, işletmeye hazır hale getirerek işi işverene teslim edeceği,10. maddesinde, işin bedelinin işin tamamı için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatlarla ve 898.000.,00 TL + KDV olacağı,11.3. maddesinde, —- 147 ada, 6 parsel, zemin kat, —– no.’lu bağımsız bölümün 270.000,00 TL bedelle iş karşılığında yükleniciye verileceği, 12. maddesinde, şantiye elektrik, su, iş güvenliği, cephe asansörü kira kullanım giderlerini ve %6 nakit teminatın yüklenici hakedişlerinden kesileceği,13. maddesinde, hakedişlerin aylık olarak, yüklenici tarafından işverence belirlenen format ve kriterlere göre yapılacağı,3.1.1. maddesinde, işin geçici kabulünün sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen hususlar ışığında yapılacağı, işverenin talebi durumunda işin kullanılmaya mani bir durum bulunmaması halinde geçici kabul yapılabileceği;
3.3.1. maddesinde, geçici kabul işleminin tamamlanmasından sonraki ilk hakedişte yüklenici tarafından hazırlanan kesin hakedişin işverenin onayına sunulacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 4 adet hak ediş düzenlenmiştir. Tüm hakedişlerin sadece kontrol tarafından imzalanmış olduğu görülmüştür. Kontrol tarafından imzalı 01.10.2018 tarihli ——nolu son hakedişte, KDV hariç gerçekleşen iş tutarı 904.100,68 TL görünmektedir. KDV dahil gerçekleşen iş tutarı 1.066.838,802,00 TL’dir. Taraflar arasında düzenlenen 27.10.2017 tarihli sözleşmenin eki olan teklif icmalinde sözleşme konusu işin KDV dahil toplam bedeli 1.060.00,97 TL görünmektedir. —– no.’lu hakediş bedeli KDV dahil 1.066.838,802.00 TL olarak belirtilmiş olduğundan işin tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen 07.11.2018 tarihli tutanakta “——yapmış olduğu işler karşılığında sözleşmede adı geçen 270.000,00 TL bedelli konutun kendisine verileceği, KDV dahil toplam hakedişinin, 1.058.252,30 TL olduğu, 07.11.2018 tarihine kadar kendisine yapılan toplam ödemenin 725.000,00 TL olduğu, 20.000,00 TL teminat kesintisi, daire bedeli ve yapılan toplam ödemenin düşülmesi halinde ——Kalan Alacağının: 43.252,30.-TL olduğu tüm işlerin eksiksiz tamamlanmasından sonra kesin teminat tutarı olan 20.000,00 TL’nin —— ödeneceği” belirtilmiş, kontrol mühendisi —— imzalı, 13.08.2018 tarihli tutanakta ise, “58 konut inşaatımızda yapılan ——- doğrama imalat ve montaj işlerinin Sözleşme hakları saklı kalmak kaydı geçici kabulün yapılmış olduğu” belirtilmiştir.Her ne kadar davalı taraf davacı tarafından yapılan işlerin ayıplı olduğu, eksik ifanın söz konusu olduğu, buna ilişkin—– Noterliği 09.12.2019 tarih ——yev. nolu cevabi ihtarname ile söz konusu ayıpların, TBK m. 477/III uyarınca yükleniciye bildirildiğini ileri sürmekteyse de, bu ihtarnamenin davalı tebliğ edildiğine dair şerh bulunmadığı, bu ihtarnamenin tebliğ edildiğine, yada ayıbın başka şekilde davacıya ihbar edildiğine dair kanıt sunulmadığı, bu durumda , yapılan işin ayıplı olsa bile bile, davacıya süresinde usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapıldığının kabul edilemeyeceği görülmektedir.
Dosyaya sunulan mali ve teknik bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, teknik inceleme sırasında tespit edilen ve gizli ayıp kapsamında bulundukları değerlendirilen ayıplarla ilgili olarak davalı tarafından, davacı yükleniciye gönderilen ancak davacı yüklenici tarafından ise usulsüz tebliğ edildiği iddia edilen—–. Noterliği 09.12.2019 tarih —— yev. nolu cevabi ihtarname ile söz konusu ayıpların, yukarıda da açıklandığı üzere, TBK m. 477/III uyarınca yükleniciye bildirildiğinin kabul edilemeyeceği, bu durumda teknik bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi, davacı yüklenicinin bakiye kesin hak ediş alacağının, KDV dahil 333.252,30 TL olabileceği, fakat davacı tarafça 270.000,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibine başlandığı, her ne kadar davacı tarafça işlemiş faiz alacağı takibe konu yapılmışsa da, davacının, davalının temerrüte düştüğünü ileri sürdüğü 07.11.2018 tarihli tutanağın herhangi bir alacak talebini ve buna bağlı bir ihtarı ihtiva etmediği gibi, davalının dava konusu borcu kabul ettiğine dair bir karine de teşkil etmeyeceği zira tüm işlerin eksiksiz bitirilmesi şartını içerdiği, bunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarı anlamına gelmediği, bu nedenle davalının temerrüte 07.11.2018 tarihinde değil, icra takibi tarihi itibariyle düştüğünün kabulü ve işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği anlaşılmakla, taleple bağlılık ilkesi gereğince, davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olduğu ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı tarafça —–. İcra Dairesi’nin—– esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline,
Takibin 270.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Alacak likit olmadığından Şartları oluşmayan %20 icra inkar tazminat talebi ile fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 18.443,70 TL harcın peşin alınan 3.945,86 TL harçtan mahsubu ile kalan 14.497,84TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 40.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 3.945,86 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı,7.80TL vekalet ücreti olmak üzere 4.008,06TL ile 7.849,00TL dosya masrafının kabul ve ret miktarlarına göre hesaplanan 6.480,83TL ile birlikte toplam 10.488,89TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 1.804,13TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.