Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2020/222 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/1 Esas
KARAR NO : 2020/222

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememize İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —–sayılı görevsizlik kararı ile gelen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
Mahkememizde görülmekte olanTazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı dava dilekçesinde özetle; Pay sahibi ve genel müdürü olduğu, sonrasında da varılan anlaşma üzerine 26/10/2006 tarihinde şirketin tümüyle halen sahipleri olan kişilere, şirkete ait gayrimenkul ve her türlü şirket varlığının tüm pay sahiplerince devredildiğini, bu devirden sonra ——– noterden ihtarname gönderilip———-şirket borcundan bahisle borcun ödenmesinin talep edildiğini, anılan şirketin bu borcun gerek hukuksal ve gerekse de mali mahiyetini ve niteliğini araştırmadan eski genel müdür olarak kendisine bile danışma ihtiyacı duymadan ———–tarihinde ——ödediğini, bu ödeme sonrasında bu ödediği paranın kendisinin de içinde olduğu devredenlerin bilgisi ve sorumluluğunun olduğu gerekçesiyle icrai işlem ve borca yapılan itiraz sonrasında —– tarih ve 5690 sayılı ———- belli edilmiş ve ilan edilmiş olan şirketin temsil ve ilzamına uymadan yetkisiz temsilciye vermemesi gereken ticari krediyi 28/04/2006 tarihinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalanan kredi sözleşmesi ile yetkisiz temsicil —– kullandırdığını, bunu 2012′ de ki yargılama esnasında öğrendiğini, hemen ilgili ——————– tarihinde bir yazıyla başvurarak ——- bahisle anılan bilgisi ve onayı dahilinde olmayan borçla ilgili belgeler için talepte bulunduğunu, ancak——– tarihli yazısı ile sanki kredinin sözleşmesinin imzalandığı ve verildiği tarihte kendisinin yetkili değilmiş gibi bilgi ve belge talebini reddettiğini, bankacılık kanununun şirketlere kullandırılacak kredilerde alınması ve istenmesi gerekenleri belirttiği halde bununda yapılmadığını, davalının yetkisiz temsilciye kullandırdığı ticrai krede yüzünüden senelerce yargılamalar ve ithamlara maruz kaldığını, maddi ve manevi kayıplarının çok olduğunu belirterek davalıdan 25.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkili bankanın tacir olduğunu, davacının dava konusu dayanak yaptığı —— kaynaklandığı için mutlak ticari dava hükmünde olduğunu görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun bildirmiştir.
Mahkememize İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin—- sayılı görevsizlik kararı ile gelen dosya mahkememiz esasına kaydı yapıldığı, taraflara ön inceleme duruşma günü bildirir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Davacı tarafça arabulucu son tutanak aslının veya onaylı suretinin dosya arasına sunulmadığı görüldü.
Davacı ön inceleme duruşmasındaki beyanında; “Ben arabulucuya başvuru yapmadım, davama verilen cevaplardan benim hiçbir hakkım olmadığını söylemektedirler, davamın kabulüne karar verilsin ” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında : Cevap dilekçesini tekrar ederim “şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dosyanın incelenmesinde—– günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. madddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince,konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş ve 7155 Sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A (2) maddeleri gereğince “Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmü ile 6100 Sayılı HMK’nın 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.40-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubuyla bakiye 416,94-TL harcın davacıya iadesine,
4-HMK madde 333/1. uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.