Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/983 E. 2021/827 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/983 Esas
KARAR NO : 2021/827

KARAR TARİHİ :19/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında aşağıda detayları yazılı sözleşmelerin akdedildiğini, ————– Davalı şirketçe sözleşmelerin 10.2. Maddesi gereğince müvekkil şirketten işbu sözleşmeler gereğince——– nakit teminat kesintileri yapıldığını, yine sözleşmenin 10.2 Maddesi gereğince nakit teminatların kesin kabulün yapıldığı tarihten 30 gün içerisinde alt işverene —- edileceğinin hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin sözleşmeler ile üstlendiği edimleri ifa etmiş olduğunu, ——- Şirket tarafından işbu sözleşme ile üstlendiği edimlerin ifa edilmesi ile birlikte davalı —— tarihinde geçici kabul tutanağı düzenlenmiş olup mezkur takipten dolayı davalı kesni kabul yapmaktan kötü niyetli olarak imtina ettiğini,—- Müvekkil Şirket tarafından işbu sözleşme ile üstlendiği edimlerin ifa edilmesi ile birlikte davalı —— tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlendiğini, ———işbu sözleşme ile üstlendiği edimlerin ifa edilmesi ile birlikte davalı ——-tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlendiğini, —– işbu sözleşme ile üstlendiği edimlerin ifa edilmesi ile birlikte davalı —— tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlendiğini—– işbu sözleşme ile üstlendiği edimlerin ifa edilmesi ile birlikte davalı —– tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlendiğini, bazı sözleşmelerde nakit teminat kesintisi için Kesin kabul tutanağı ile birlikte —— alınacak borçsuzluk belgesinin de ibrazının şart koşulduğunu, müvekkili şirketin —- tarafından düzenlenen borcu yoktur belgesini de ibraz etmiş olmasına rağmen nakit teminat kesintilerinin davalı şirketçe iade edilmediğini, davalı şirket ile müvekkil şirket —- dahi mevcut olmasına rağmen davalı şirketen tarafından borcun ödenmediğini, İzah edilen nedenlerle, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini” arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı —- edimleri yerine getirmemesine karşı nakit teminatın iadesi talebi ile açmış olduğu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddi gerektiğini, Taraflar arasında akdedilen Alt İşveren Sözleşmesinin ”—– düzenleyen 10.2. maddesi gereği; Alt işveren, hakedişlerinden % 5 (yüzde beş) oranında nakit teminat kesintisi yapılacağını, işveren alt işverenin hak edişlerinden kesilecek olan nakit teminatı geçici kabul şartlarının sağlanması ile alt işverene iade edileceğini” sözleşmede istenilen şartların alt işveren tarafından sağlanmaması durumda, işverenin nakit teminat kesintisinin iadesini sözleşme şartlarının yerine getirilmesine kadar erteleyebileceğini, denilmekle sözleşmede istenilen şartların davacı alt işveren tarafından sağlanmaması halinde davalı —— firmanın ——kesintisi iadesini sözleşme şartlarının yerine getirilmesine kadar erteleyeceği hususunda anlaşma sağlandığını, —- iade şartlarının sözleşmenin genel hükümler ödemeler—- geçici kabul sigorta yükümlülüğü kısımlarında ayrıntılı olarak düzenlendiğini, Davayı ve davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile ; cari hesap kaydı tutan—- olan davacı tarafından cari hesap alacağının —— taraflarına gönderilmesi ve taraflar arasında cari hesabın kesilmesi, kapatılması veya karşılıklı teyit edilmesi söz konusu olmaksızın cari hesap alacağı bulunduğu iddiası ile açılan işbu haksız davanın tarafımızca kabulünün mümkün olmadığını, Davacı tarafından kötü niyetli olarak başlatılan —— iddiasının kabulü mümkün olmayıp davacı tarafından kötü niyetli olarak başlatılan —– esas sayılı icra takibi nedeniyle yapılacak olan yargılama neticesinde alacağın yüzde yirmisinden az olmamak Üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini” arz ve talep etmiştir.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—– Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve —- hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, —— saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde — lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir—–olup tacirdir. Davalı taraf bir — olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar —değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer — olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların 2019-2020 yıllarına ait ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —-bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Sayın mahkemenizce görevlendirildiğim —- davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defler ve belgeler ile dosya münderecatında bulunan belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde Ticari Defter Kayıtlarının İncelenmesinde davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin incelenmesinde, icra takip tarihinde davacı davalıdan— gözüktüğünü, davalı —– İncelenmesinden davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerden, dava konusu işe ilişkin davalı ticari defterlerinde —— davacının teminat yapılan teminat kesintilerinin kayıtlı olduğu ve davalının davacıya —– Borçlu olduğu, Davacının cari hesabının takip edildiği — hesabında ise davalının davacıya — borçlu olduğu, davalı ticari defterlerinde davalıya—- hesapta takip edilmekte olup, söz konusu— toplamında icra takip tarihinde davalı davacıya 226.276,54 TL borçlu olduğu, dava konusu somut olayda; davacı tarafından davalıya 5 adet sözleşme karşılığında —— temini ve montajı işi yapıldığı, davacı tarafından, yapılan iş karşılığında davalıdan 188.951,76 TL teminat hesabı ve 58.764,19 TL cari hesaptan kaynaklı olarak toplam 247.715,95 alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde huzurdaki itirazın iptali davası açıldığı, davalının savunmalarında sözleşme şartlarına uyulmadığından sözleşmelerde bulunan teminat kesintisinin iade edilemeyeceğinin iddia edildiği, Uyuşmazlık konusu; huzurdaki davada uyuşmazlık konusunun davacının davalıdan nakit teminat kesintilerinin iadesini isteyip isteyemeyeceği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda toplandığının anlaşıldığını davacı ticari defterlerinin incelenmesinde görüldüğü üzere, icra takip tarihinde davacı davalıdan 247.729,11 TL alacaklı gözükmekte olduğunu, huzurdaki dava konusu icra takibine 247.715,95 TL’nin tahsili konu edildiğini, davalı ticari defterlerinde ise icra takip tarihinde davalı davacıya 226.276,54 TL borçlu gözüktüğünü davalının davacıya olan borcunun 188.951,76 TL’si nakit teminatın yine yanlar arasında akdedilen sözleşmenin Madde 10.2. Nakit Teminat mad. Göre salt işveren, hak edişlerinden % 5 (yüzde beş) oranında nakit teminat kesintisi yapılacaktır. İşveren, Alt İşveren hak edişlerinden kesilecek olan nakit teminatı geçici kabul şartlarının sağlanması ile alt işverene iade edecektir.” Hükümleri dikkate alındığında, beş adet alt işveren sözleşmesinden dört adedi için kesin kabul tutanağı bir adedi için geçici kabul tutanağı düzenlendiğinden dolayı nakit teminat kesintisinin davacı firmaya iade edilmesi gerektiği, davacı ve davalı ticari defter, belgeler ile dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; Yanlar tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Davacı tarafından, davalıdan 188.951.76 TL teminat hesabı ve 58.764,19 TL cari hesap toplamı 247.715,95 TL alacaklı olduğu iddia edildiği ve alacağın tahsili için huzurdaki dava konusu icra takibinin başlatıldığı, Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacının davalıdan 188.951,71 TL teminat hesabı alacağı ve 58.777,35 TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 247.729,11 TL alacaklı olduğu, Davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde, davalının davacıya 188.951,71 TL teminat hesabından kaynaklı ve 37.324,83 TL cari hesaptan olmak üzere toplam 226,276,54 TL borçlu gözüktüğü, Davacı tarafından 21.02.2019 tarihli mutabakat formunun ibraz edildiği ve bu forma göre 31.12.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 247.715,95 TL alacaklı olduğu ve yanların bu konuda mutabık olduklarının gözüktüğü, Davalı yan tarafından her ne kadar sözleşmeye göre davacının işçi ücreti, ibranameleri,—- borcu vs. yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia edilmiş ise de, — arasında akdedilen sözleşme hükümleri gereği geçici ve kesin kabul tutanakları imzalanmış olduğu görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları sonucunda; tarafların ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacının davalıdan 188.951,71 TL teminat hesabı alacağı ve 58.777,35 TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 247.729,11 TL alacaklı olduğu, Davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde, davalının davacıya 188.951,71 TL teminat hesabından kaynaklı ve 37.324,83 TL cari hesaptan olmak üzere toplam 226,276,54 TL borçlu gözüktüğü, Davacı tarafından 21.02.2019 tarihli mutabakat formunun ibraz edildiği ve bu forma göre 31.12.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 247.715,95 TL alacaklı olduğu ve yanların bu konuda mutabık olduklarının gözüktüğü, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Madde 10.2. Nakit Teminat mad. Göre salt işveren, hak edişlerinden % 5 (yüzde beş) oranında nakit teminat kesintisi yapılacaktır.—- kesilecek olan nakit teminatı geçici kabul şartlarının sağlanması ile alt işverene iade edecektir.” Hükümleri dikkate alındığında, beş adet alt işveren sözleşmesinden dört adedi için kesin kabul tutanağı bir adedi için geçici kabul tutanağı düzenlendiği ve davacının —- borcunun bulunmadığına dair yazı almış olduğu görülmekle nakit teminat kesintisinin davacı firmaya iade edilmesi gerektiği, açıklanan gerekçelerle davacının davalıdan 247.715,95 TL alacaklı olduğu görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2——Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 247.715,95 TL üzerinden yıllık %19,5 i geçmemek üzere değişen oranlarda ticari reeskont faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan 247.715,95 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —- arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 16.921,48-TL harçtan peşin alınan 2.991,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 13.929,69-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan toplam 856,00-TL yargılama gideri ve 2.991,79-TL peşin harç toplamı 2.847,79-TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinden bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.