Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/979 E. 2021/245 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/979 Esas
KARAR NO : 2021/245
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kardeşi ile birlikte —— satın alındığını, taşınmaz alınırken davalı tarafın alacaklı olduğu —–sayılı dosyası üzerinden haczi bulunduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın aldığı gün öncesi protokol düzenlendiği, davalı tarafın taşınmazı devreden dava dışı kişilerle dosya borcu konusunda anlaştıklarını, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılacağının belirtildiğini, müvekkilinin haczin kaldırılacağı düşüncesi ile taşınmazı satın aldığını, ancak müvekkilinin haczin kaldırılmadığını öğrendiğini, müvekkilinin acil krediye ihtiyaç duyduğundan banka ile işlemlerin yarım kalmış ve finansal olarak zor günler geçirdiğinden müvekkilinin zor durumundan faydalanan davalının dosya borcuna esas borçlulardan tahsil ettiği hacizleri kaldırmak için müvekkilinden baskı altında —– vade tarihli —- bedelli senedi hukuka aykırı bir biçimde müvekkilinden aldığını, davalının zorla müvekkilinden senedi aldığı gün —– zamanda müvekkile ait taşınmaz üzerinde bulunan hukuka aykırı haczi kaldırdığını, müvekkilinin daha sonra davalı şahıs aynı zamanda avukatlık mesleğinin icra ettiğinden davalı tarafı bağlı bulunduğu baroya şikayet ettiği, açılan menfi tespit davasının kabulü ile, —— sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle dava şartı yokluğundan ve esastan reddi ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, İİK 72 . Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesinde; —- sayılı icra takibine konu — düzenleme tarihli —–bedelli senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiş , davalı vekili cevap dilekçesinde, davacınının—— sayılı dosyasında tarafları ve konusu aynı olan davanın derdest olduğunu, kesinleşmediğini belirtmiş derdest dava bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
——– sayılı dosyası celp edilmiştir.
Anılan Mahkeme dosyası incelendiğinde; dava tarihinin —- davanın davacısının —-olduğu, dava konusunun — düzenleme tarihli, —– bedelli senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesine ilişkin ikame edilen dava olduğu ve mezkûr davanın —- tarihinde karara çıktığı, —- tarihinde kesinleştirme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizin huzurdaki dava dosyasında; dava tarihinin — davanın davacısının —- olduğu, dava konusunun — düzenleme tarihli, —- bedelli senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Eldeki davanın açılış tarihi —–
[“Dava açılması ile derdestlik durumu doğar —–olan dava, yeniden—-
—Aynı dava —- yeniden açılırsa, bu yeni——-
——— sayılı dosyası ile görülmekte olan dava, huzurdaki davadan önce açılmıştır.—— dosyası incelenmiş; işbu dava ile eldeki davanın taraflarının, dava sebebinin, dayanak yapılan senedin ve uyuşmazlık konusunun aynı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun m. 114/1-ı hükmü uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması bir dava şartıdır. Derdestlik dava şartı, giderilebilir bir dava şartı değildir. Davanın açıldığı tarihe göre belirlenir.
Hâlböyleyken, huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın, işbu dava açılmadan önce —— sayılı dosyasıyla dava konusu edildiği, anılan——– esas da dava görülüyorken eldeki davanın açıldığı, davanın taraflarının, dava sebebinin, dayanak yapılan faturalar ile fatura dönemlerinin ve uyuşmazlık konusunun aynı olduğu anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasının bir dava şartı olarak düzenlendiği gözetilerek, HMK.’nun 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usûlden reddine karar verilmesi gerektiğinden; Mahkememizin işbu dava dosyası ile———esasayılı davasında dava konusunun, dava sebebinin ve davanın taraflarının aynı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup iki dosya arasında derdestlik kurumunun bulunduğundan davanın usûlden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-Dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Karar tarihinde alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubu ile kalan 453,03 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
-Mahkememizce verilen İhtiyati Tedbir Kararının karar kesinleşmesine müteakip devamına, karar kesinleşmesinden sonra teminatın iadesi hususunun 6100 sayılı HMK 389 devamı maddeleri uyarınca 1 ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021