Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/933 E. 2021/286 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/933 Esas
KARAR NO: 2021/286
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalıdan satın almış olduğu ——- — satıldığını, satılan bu cihazın arızalı ve ayıplı mal olması sebebi ile—- başvurulduğunu, —– sayılı kararı ile tüketici lehinde ücret iadesine karar verildiğini, ithalatçı olarak sorumlu olan davalı bu karar ile verilen miktarı ödemediğini, davalının ödeme onayı vermemesi üzerine tüketici ——- icra takibi başlattığını, cebri icraya maruz kalan müvekkil dosya borcunu ———- tarihinde icra masraflarıyla birlikte tüketiciye ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından davalı aleyhinde ———–dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun borca haksız itirazda bulunduğunu, itirazın iptali ile davanın kabulü ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mezkur cihazın ayıplı olduğu iddiası ile dava dışı tüketici ile davacı aleyhine sonuçlanan dayanak———— müvekkil şirkete bildirilmediğini, davacı şirketin ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, karara karşı yasa yollarını tüketmeyerek kendi kusuru ile hukuka ve kanuna aykırı kararın kesinleşmesine sebebiyet verdiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete bildirim yapıldığına dair kanıtlayıcı herhangi bir belge, yazışma vb’nin sunulmadığını, davacının kendi kusuru ile ödediği tutarın müvekkil şirketten tahsilini talep edemeyeceğini, davacı taraf dava konusu cihaz ile ilgili şikayetini yasal süresi içinde müvekkil şirkete bildirmediğini, tüketicinin bedel iadesi talebinden müvekkil şirketin sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davacı taraf dava dışı 3. kişi tüketiciler tarafından takip yapılmasına kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline; takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
———-kayıtlarının dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Dosyanın tetkikinde; davalı borçlu aleyhine —- asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrine borçlu vekilince itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan rucüen alacak talebine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Somut olayda iki tarafın tacir olduğu, davacının davalıdan satmak için cep telefonu aldığı, tarafların arasında ticari ilişki olduğu bu ilişkinin dosya arasına alınan fatura ile de sabit olduğu, alınan bu telefonlardan davaya konu olan telefonun arızalandığı ve servise gitmesine rağmen tamir edilememesi üzerine —-başvurduğu ve ——-sayılı kararı ile cep telefonunun fatura bedelinin tüketiciye iadesine; şikayet konusu ayıplı ürünün şikayet edilene iadesine karar verildiği, tüketici bu kararın kesinleşmesi ile satıcı davacı aleyhine —- sayılı dosyası ile takip başlattığı ve alacağını davacıdan tahsil ettiği sabittir.
TBK 219. maddesinde; satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından satıcının sorumlu olduğunun düzenlendiği yine TTK da getirilen düzenleme ile alıcının bu maddeye göre hak talep edebilmesi için ihbar yükümlüğünün usulüne uygun olarak yerine getirmesi gerekmekte olup, tacirler arasındaki satışlarda TTK 23. maddesi gereğince açık ayıplarda 2 gün ayıbın açıkça belli olmadığı günlerde 8 gün içerisinde muayene yapılarak ayıbın satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Davalı malın ayıplı olmadığını ileri sürmemiş, sadece davacı-alıcı firma tarafından TTK’nın 23/c maddesine göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan e-postalarda davalıya dava dışı alıcının satın aldığı telefon nedeniyle başvurduğu tüketici hakem heyetinin ayıplı telefon bedelinin iadesine ilişkin verilen karar iletilmiş olduğu görülmüştür. Kaldı ki, cihaz davalının yetkili servisine onarım için gittiğine göre davalının ayıptan haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir.————Davalının, tüketici hakem heyeti kararına itiraz davasının ihbar edilmediğine yönelik savunması, dosyaya sunulan ve davalının teknik servisi tarafından davacıya gönderilen e-posta iletileri içeriği gözetildiğinde MK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmadıktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davacı firmanın ürün bedeli olarak tüketiciye ödediği ve yapmış olduğu masraflar dahil ——–ödeme yapmak zorunda kaldığı davacı firmanın bu bedelin rücuen tahsilini davalı firmadan talep edebileceği, anlaşılmakla icra takibine itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar vermek gerekmiş ve ayrıca alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin —–asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 85,86- TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 41,46- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri ve posta müzekkere gideri toplamı 34,50-TL ile davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam harç masraf olan 95,20TL’ nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.257,05- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2021