Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/925 E. 2021/670 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/925 Esas
KARAR NO: 2021/670
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili tarafından davalı yana ait makinelerin tamir, bakım, yedek parça ve
sair onarımlardan doğan faturaların tahsili amacıyla —–dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı yan tarafından icra takibine haksız ve
kötü niyetli şekilde itiraz edilmiştir. İtiraz haksız ve kötü niyetli olup iptaline ve davalı yanın
% 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, davacı müvekkilice davalı yana ait makinelere —– buna ilişkin servis formları düzenlendiğini ve faturalandırıldığını, söz konusu faturaların ödenmemesi üzerine başlatılan
icra takibine davalı tarafça itiraz edilmiş ise de söz konusu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan iptaline, takibin devamına ve davalı yanın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına
hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebinde bulunulmuştur.
Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Kesin hüküm İtirazımız: davacı yan daha önce de cari hesap alacağı iddiasıyla müvekkil
hakkında icra takibi başlatmış olup, itirazımızın iptali amacıyla açılan davada——
Kararı ile davayı reddetmiş ve davacıya borcumuz bulunmadığını tespit etmiştir. Bu sebeple kesin hüküm itirazında bulunuyor ve davanın reddiniz talep ediyoruz. Müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakta olup, dava dilekçesinde geçen beyan ve iddiaların tamami hilafı hakikattir. Dava şartı olan arabulucuk anlaşamama tutanağının dosyaya ibraz
edilmemesi nedeniyle davanın bu yönü ile de reddi gerekecektir. Sonuç olarak öncelikle kesin hüküm itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesini, bu talebimiz uygun görülmez ise bu defa davacı yana herhangi bir borcumuzun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana
tahmilini karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Mahkememizce teknik bilirkişiden talep konularına ilişkin bilirkişi raporu aldırıldığı görüldü.
— bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan —-bilirkişi raporunda;
—-Davacı şirket tarafından ibraz edilen —yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve
kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin
defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, ticari defterlerin davacı
Şirket lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğu ancak nihai takdirin Sayın
Mahkememize ait olduğu,
5.2. Davalı şirket, —-yılına ait ticari defterleri bulamadıklarını beyan etmiştir. İş bu
sebepten dolayı davalı şirketin ticari defterlerinde inceleme yapılamadığı,
5.3. Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin —- adet faturadan ibaret
olduğu,
5.4 Davaya konu olan faturanın, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olduğu,
İş bu faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, iş bu faturanın
——– bildirim limitinin altında kalması sebebiyle bildiriminin yapılmadığı,
faturaya dayanak olan irsaliyenin olduğu ancak teslim alan kısmında imzanın
olmadığı ancak iş bu faturanın—- tarihinde davalıya tebliğ edildiği,
5.5.Davacı —- ve dayanaklarına göre; davacının davalıya
— fatura düzenlediği, davalının davacıya hiç ödeme yapmadığı
neticesinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle kaydi —–
alacaklı olduğu,
5.6. Davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dava dosyasında herhangi bir
belgenin bulunmadığı neticesinde davacının takip öncesi işlemiş faiz talep
edemeyeceği ancak bu konudaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, takdirin
İşlemiş faiz talep edilebilir yönünde olması halinde işlemiş faizinolduğu,
5.7. Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının
tutarının infaz aşamasında —-hesap edilebileceği,
5.8. Davacının icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise Sn. Mahkeme’ye
ait bulunduğu kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Davacı ve davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş olduğu görüldü.
Deliller:
—- sayılı icra dosyası uyap kayıtları,
*Taraf şirketlerin—-
*Bilirkişi incelemesi ile bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusu; İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Davaya konu uyuşmazlık; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı ile yapılan hizmet ilişkisi çerçevesinde davaya konu fatura alacaklarının bulunup bulunmadığı, —— sayılı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, varsa miktarları hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı borçlu olmadığını, —– sayılı dosyasında davanın reddedildiği ve kesin hüküm itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır.
—- sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. — dosyasına konu fatura — makinasını sattığını, —-tarihli olduğu iş bu davanın konusu ile aynı olmadığı anlaşıldığından kesin hüküm itirazı reddolunmuştur.
İcra doyası celp edilmiş ve yapılan incelemede davacı davasını — yıllık dava açma süresinde açtığı anlaşılmaktadır.
Davacının alacağının olup olmadığı hususunda tarafların ticari defterlerinin delil olarak dayanıldığı anlaşılmış ve mahkememizce taraflara ticari defterlerini inceleme gününde sunmaları için ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı taraf defterlerini sunduğu ancak davalının sunmadığı anlaşılmaktadır.
Taraflara ait uyuşmazlık yıllarına ilişkin —- kayıtları celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
— bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu olan faturanın, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olduğu,
İş bu faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, iş bu faturanın
form ba bs bildirim limitinin altında kalması sebebiyle bildiriminin yapılmadığı,
faturaya dayanak olan irsaliyenin olduğu ancak teslim alan kısmında imzanın
olmadığı ancak iş bu faturanın — davalıya tebliğ edildiği, Davacı —– dayanaklarına göre; davacının davalıya
—fatura düzenlediği, davalının davacıya hiç ödeme yapmadığı
neticesinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle kaydi —-
alacaklı olduğu, işlemiş faiz talep
edemeyeceği ancak bu konudaki takdirin —- ait olduğu, takdirin
İşlemiş faiz talep edilebilir yönünde olması halinde işlemiş faizin—- olduğunu belirtmiştir.
Davalının tebliğ edilen itiraz etmediği fatura yönünden yapılan incelemede ; —- hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır—Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami — düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.— TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır.Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.(6102 sayılı TTK21/1)Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde ,faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.—-
tutarındaki fatura için iade faturası düzenlemediği görülmektedir. Davacının alacağının sabit olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca—– yer alan düzenleme uyarınca alacaklının borçluya fatura göndermesi ve borçlunun bu faturayı almasından itibaren otuz gün içinde ödemede bulunmamış olması, temerrüdün oluşması bakımından yeterli olacağından işlemiş faize yönelik talebin kabulü gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K ÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin — işlemiş faiz olmak üzere toplam—– alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
-Fazlaya ilişkin işlemiş faizin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 67,36-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 22,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 986-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 923,66-TL sini ve davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin harç, başvuru harcı 44,40-TL, vekalet harcı 6,40-TL toplam 95,20-TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 986,15- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 66,56- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021