Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/921 E. 2021/224 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2019/717
KARAR NO : 2021/115
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.5A/1 uyarınca, ticari davalardan, konusu bir miktar para ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını, uzlaşmanın sağlanamadığını, müvekkil banka ile arasındaki——- borcu bulunan davalı borçlu iş bu borcu ödemediğini, alacağın tahsili için yukarıda belirtilen icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız olarak borca itiraz ederek takibin durduğunu, taraflar arasında aktedilen kredi sözleşmesinin ilgili maddesi gereğince müvekkil banka’nın defter ve kayıtları ve belgeleri münhasır delil olduğunu, kayıtlar incelendiğinde, borçlu tarafından yapılan itirazın alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yapıldığı ortaya çıkacağını, iş bu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, alacağın likit olduğunu, likit alacağa, haksız ve hukuka aykırı itiraz nedeniyle itirazın iptali, davalı/borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için işbu davanın açılması gereği hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin ve sair her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin——— ticari kredi sözleşmesi akdettiğini, davacının icra takibinde faiz’in işlemeye başlayacağı tarihi göstermediği gibi müvekkile kat ihtarı da çekmediğini, icra dosyasına yaptığı itirazları da açıkça belirtildiğini davacı tarafın kat ihtarı çekmediğini faiz için takip yapma hakkı doğmadığını, icra takibinde talep edilen faiz için alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, İİK Madde 68/b’ye göre; borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorunda olduğunu, davacı taraf, müvekkile herhangi bir kat ihtarnamesi göndermeksizin, takip başlattığını, temerrüt faizi talep ettiğini, davacı taraf’ın takip başlatabilmesi ve temerrüt faizi isteyebilmesi için noterden müvekkile kat ihtarnamesi tebliğ olunması zorunlu olduğunu, haksız olarak takip başlatan ve haksız olarak temerrüt faizi isteyen davacının davasının reddi İcra takibinde faizin hangi tarihten itibaren işlemeye başladığı gösterilmemesi, davacı’nın takip öncesi faiz talep etmediği manasına geldiğinden ve de kat ihtarı çekilmeksizin temerrüt faizi istenemeyeceğinden davanın temerrüt faizi talebi yönünden KISMEN REDDİNE ve temerrüt faizi için davacı’nın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunun 100. Maddesi uyarınca takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmı tahsilatların öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsubu sağlamak kaydı ile—– kredili ticari mevduat hesabından kaynaklanmış —– kredi kartları ve kredili mevduat hesaplarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen ——üçer aylık dönemler itibari ile kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere davacı bankanın uyguladığı dönemler itibari ile değişen oranlardaki gecikme faiz oranları üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak sureti ile takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceğinin bildirildiği görülmüştür.
DELİLLER ;
—– sayılı dosyası
—– tarihli nolu —- planları
*Davacı tarafça davalıya tebliğ edilen hesap kat ihtarnameleri
*Bilirkişi raporu
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle,—— esas sayılı dosyası Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu—— sayılı dosyası sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından ——- tarihli itiraz dilekçesinde Borca veferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın ——tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DAVALı VEKİLİNİN MÜVEKKİLİNE KAT İHTARNAMESİNİN TEBLİĞ EDİLMEDİĞİNE DAİR İTİRAZININ İNCELENMESİ;
Davalı vekili müvekkiline kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini bu nedenle faize ilişkin takip yapılamacağını beyan etmiştir. Davalıya kullandırılan kredili ticari mevduat hesabına ait dönem borçlarının ya da asgari tutarlarının, hesap özetinde belirtilen tarihlerde ödenmemesi sebebiyle, davalının —- numaralı kredili ticari mevduat hesabı kredisi,— istinaden, davacı banka tarafından ,—– barkot numaralı ihtarnamesi muhatabın —–adresine gönderilmiş olup, gönderilen ihtarnamenin —– sorgulamasından anlaşılmaktadır.Gönderilen İhtarname ile davalıya borcun ödenmesi için —- dair bir belge dosyaya sunmamış olduğu gibi , ——— tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi özet raporunda; tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunun 100. Maddesi uyarınca takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmı tahsilatların öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsubu sağlamak kaydı ile —- kredili ticari mevduat hesabından kaynaklanmış —–kredi kartları ve kredili mevduat hesaplarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen —— üçer aylık dönemler itibari ile kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere davacı bankanın uyguladığı dönemler itibari ile değişen oranlardaki gecikme faiz oranları üzerinden, takip tarihinden itibaren asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak sureti ile takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceğinin bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalıların yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara ve faizine ilişkin açıklama ve değerlendirmelere mahkememizce de itibar edildiği ve davalıların itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin belirlenen miktarlar üzerinden itirazın iptali talep edile devamı ile yine itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut olduğunda ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.
Eldeki davada, dava konusu nakdi kredi alacağı likit —– olup hükme esas alınan miktar üzerinden davacı yararına ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir —-
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ;
Davalının —- sayılı icra takibine yaptığı itirazın, — asıl alacak,— işlemiş faiz, ——gider vergisi olmak üzere toplam;—–üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —— oranında temerrüt faizi ve işbu temerrüt faizine —– uygulanmak suretiyle tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla DEVAMINA,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 375,35 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 66,37 TL (icra müd yatırılan 27,47 TL) toplamı 93,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 281,51 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 848,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 66,37 TL harç toplamı 959,27 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2021