Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/916 E. 2020/208 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/916 Esas
KARAR NO : 2020/208
DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 05/12/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı Şirketin ———— tarihinde genel kurul toplantısını yaptığını, daha önceki toplantıların müvekkiline tebliğ edildiği ve çağrı yapıldığı halde müvekkiline toplantı daveti yapılmadığını, toplantıdan tesadüfen haberdar olunduğunu, bunun üzerine—— Noterliğince —————yevmiye no ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespite; davalıya ait “Finansal tablolarının, konsolide finansal tablolarının, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun, denetleme raporlarının ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisinin” ———————– adresinde asılı olmadığı, ilgili şirketin kapalı olduğu ve adreste bulunmadığı fotoğraflarla birlikte tespit edildiği ve tutanak altına alındığını, toplantıda; TTK 437. md hükmüne uyulmaması; “Finansal tabloların, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az —- gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulması” gerekmesine rağmen buna aykırı olarak muhalefet şerhine rağmen toplantı yapıldığını ve karar alındığını, bu nedenle —- kararının iptali davası açıldığını, toplantıda “özel denetçi atanması talebi”nin oylandığını ve oy çokluğu ile reddedildiğini, —————ibra edilmediğini, şirket defter ve kayıtları incelendiğinde; şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi ve/veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarının görüleceğini, bu nedenlerle TTK 438. md hükmü gereği davalı şirkete özel denetçi atanmasını ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Davacı, % 33,33 hisse ile ortağı olduğu davalı ————- özel denetçi atanmasını talep etmektedir.
————– ortakların bilgi alma hakkını düzenleyen TTK’nun 437. maddesi :
IV – BİLGİ ALMA VE İNCELEME HAKKI :
Madde 437- (1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, ———– madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.
—————–başlıklı 438. Maddesi; “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
“2. GENEL KURULUN REDDİ” başlıklı 439. Maddesi ise; “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı ————–olan pay sahipleri ————- bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü haizdir.
Özel denetim ticaret hukukumuzda pay sahiplerine şirketin ekonomik durumu hakkında aydınlanma ve dolayısıyla yönetim kurulunu kontrol etme amacıyla yasanın ön gördüğü hallerde ve kapsamda tanınmış bir haktır. Yasamız her pay sahibine belirli olayları açıklığa kavuşturulmasını sağlamak amacıyla genel kurulda özel denetçi atanmasını isteme hakkı tanımıştır. Bu talep gündeme bağlılık ilkesine tabi değildir. Yukarda metni verilen TTK 438/1 düzenlemesine göre Genel Kurulda özel denetçi atanmasının istenebilmesi için a) daha önce bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış olmalı, b) belirli olayların açıklığa kavuşturulması amaç edinilmiş olmalı, c) özel denetim talebi pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olmalıdır. Bu düzenlemeye göre özel denetçi talep hakkı ikincil karakterde bir haktır. Bu hakkın kullanılması için daha önce bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması şarttır. Amacı ise sorumluluk ve iptal davası gibi pay sahipliği haklarının kullanılmasını kolaylaştırmak amacıyla ortakların bilgi ve kontrol haklarını etkili şeklide kullanmasını sağlamaktır. Bu yapısıyla genel denetimin bir tekrarı olmayıp daha çok belirli olayların açıklanmasıyla ilgilidir.
Mahkemeden özel denetçi atanması isteminde bulunmanın şekli ve maddi koşulları bulunmaktadır. Şekli koşullar a) bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olmalı; genel kurulda bu hakkın fiilen kullanılması, gündeme bağlılık kuralı olmasa da genel kurul toplantı tutanağına durumun geçirilmesi gerekir. Ayrıca bilgi alma ve inceleme hakkının mahkeme vasıtasıyla icra edilmesine gerek yoktur. b) bilgi isteminin konusu ile özel denetim konusu aynı olmalı, c) özel denetimle ilgili genel kurulun onay veya ret kararı olmalı d) red halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini, ya da payların itibari değerlerinin toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahipleri davacı olmalı, e) dava genel kurulun kabulü halinde 30 gün, genel kurlun red kararı vermesi halinde 3 ay içinde açılmış olmalıdır. Maddi şartlara gelince a) bazı belirli olayların özel denetçi vasıtasıyla açıklığa kavuşturulmasının pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olması, b) davacının; kurucuların veya şirket organlarının kanun veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şeklide ortaya koyması, c) davacının güncel hukuken korunması gereken bir menfaati olması şartları aranmaktadır.
Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bğımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir.
Bu genel açıklamalalrdan sonra somut olaya bakıldığında; davacı tarafından yukarda ayrıntılı açıklanan şeklide TTK 437. maddesine uygun şekilde bilgi edinme hakkının kullanılmadığı, bu konuda genel kurul tutanağında herhangi bir kaydın bulnmadığı gibi davacı tarafından bilgi edinme hakkının kullanıldığına dair bir iddiada da bulunulmadığı, yine genel kurul toplantı tutanağına göre TTK 438 ve 439. maddelere uygun özel denetçi talebinde bulunulmadığı, ve bu hususta herhangi bir oylamanın yapılmadığı, genel kurul kararları alındıktan sonra davacı vekilince muhalefet şerhi yazılırken “özel denetçi tayini konusundaki muhaletfet şerhimizi tekrar eder” şeklinde bir kaydın bulunduğu, bu durumda eldeki davada yasanın aradığı bilgi edinme hakkının önceden kullanılmış olması ve genel kurulda özel denetçi talep edilip bu hususta karar alınmasına ilişkin özel dava şartlarının gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Dava şartları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114. Maddede sayılmış ve maddenin 2. Fıkrasında diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
TTK’nin 438-439. Maddelerine göre “Genel Kurula başvurulma zorunluluğu” HMK’nin 114/2. Maddesi uyarınca dava şartıdır.
HMK’nin 115. maddesine göre Mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması ve dava şartı yokluğunun tespiti halinde davanın usulden reddine karar vermesi gereklidir.
Bu nedenle, davacı işbu davayı açmadan önce davalı şirketin genel kuruluna başvurmadığından, HMK’nin 114/2 ve 115. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
TTK’nin 440/2. maddesi uyarınca denetçi atanması talebinin kabulü veya reddine ilişkin verilen kararlar kesindir. Bu nedenle davanın usulden reddine dair kesin olarak karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE;
2-)Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereği alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-)Davalıyı vekili temsil ettiğinden yararına takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-)Davalı tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harcının davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesine müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, 6102 sayılı TTK.nun 440 maddesi gereği kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 24/06/2020