Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/913 E. 2021/549 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/913
KARAR NO: 2021/549
KARAR TARİHİ: 25/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- arasındaki hizmet uyarınca — tutarındaki alacağa istinaden ——sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, usulüne uygun düzenlenen ödeme emri —- tarihinde karşı tarafın ——– tebliğ edildiğini, davalı şirket vekili olduğunu beyan eden, karşı tarafa yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyan etmiş ve ayrıca alacağa, alacağa tekabül eden işlemiş ve işleyecek faiz miktarına, faiz oranına, türüne ve borcun tüm feri’lerine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini,—— tarafından da dosyaya sunulan vekâletnamenin karşı taraf vekiline ait olup olmadığına bakılmaksızın takibin durdurulduğunu, Öncelikle karşı tarafın usulsüz tebligata ilişkin bir itirazı var ise, bu konunun itiraz merci İcra Müdürlüğü değil, —- olduğunu, ayrıca takip borçlusu——– ve söz konusu şirket tarafından ise dosyaya itiraz edilmediğini, icra dosyasına itiraz dilekçesi sunan vekil vekâletnamesini dosyaya sunduğunu, ——–sayılı dosya ile icra memuru işleminin şikâyeti hakkında dava açıldığını, dosyanın derdest olduğunu, Alacak likit, borçlunun takip sonrası yaptığı itiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan itirazın iptali ile ayrıca %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi için tarafımızca Arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş ancak yapılan görüşme neticesinde anlaşmaya varılamadığını, açıkhava ————ve her ay taraflarına düzenlemiş olduğu web tasarım – baskı hizmeti nedeniyle ekli cari hesap gereği —— alacaklı olduğunu davalıdan açıkhava —- kiralama hizmetine ilişkin olarak ekteki —— çek alındığını, çek ödemesi zamanında gerçekleştirilmediğini, bu çeke karşılık —- parça parça ödeme alındığını, çek bakiye tutarı olan —– ödemesi gerçekleştirilmediğini aynı zamanda her ay davalı için düzenlenmiş olan web tasarım – baskı hizmet bedeli olan ——– son iki faturaları da müvekkile ödenmediğini, bu nedenle —– davalıdan tahsili için yasal takip başlatıldığını, davalının takibe, faize ve ferilerine itirazının öncelikle usulsüz devamında ise haksız ve kötüniyetli olduğu nedenle iş bu davayı açtığını, davanın kabulü ile davalı tarafın itirazının iptaline,———– sayılı dosyası ile açılan takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle davacı müvekkil lehine %20 icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, ticari ilişkiden kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——– dosyası celp edilmiştir.
Taraflara ait—- defterleri üzerinde —- tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): ———– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların —– yılına ait ticari defterleri üzerinde —— bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —-bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacının —— yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, davalının defter ve belge ibrazında bulunmadığından inceleme yapılmadığı, somut olayda tacir olan davalının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin olarak davacının faturalar tanzim ettiği, tanzim ettiği faturaların defter ve belgelerde kayıtlı olduğu, —- tarihi itibariyle icraya konu alacağın — olduğu, davacının —-formunda yapılan incelemede davalı yana düzenlenen —— tutarlı faturanın ilgili —- bildirimin yapıldığı görüldüğü, davalının —formunda yapılan incelemede davacıdan alınan —– tutarlı faturanın ilgili vergi dairesine bildirimin yapıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; tarafların ba-bs formları ile söz konusu faturalarda mutabık oldukları, davalının söz konusu faturaları işlemiş olduğunun ba formundan anlaşıldığı, davacının ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş olduğu, davalının ticari defterlerini sunmamış olduğu, davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde kabul edilebileceği anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının davalıdan —— alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının hesaplanarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜK ÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin —– üzerinden avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan —— üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Mahkememiz kasasındaki çek aslının davacı vekiline iadesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Dava tarihindeki alınması gerekli karar ve ilâm harcı olan 2.470,12 TL harçtan peşin alınan 436,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.033,38 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.424,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere 969,00 TL yargılama gideri ve 436,74 TL peşin harç toplamı 1.405,74 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 25/06/2021