Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/90 E. 2021/526 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/90
KARAR NO : 2021/526
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ : 781.932,50-TL
Davanın haklı olduğu kabul edilen miktarı : 719.127,98-TL
Davanın haksız olduğu kabul edilen miktarı : 62.804,52-TL
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın
İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde; Müvekkili bankanın—– banka arasında imzalanan—— imzalanmış ve ticari kredi kullandırıldığını, davalılar sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borçlu firma kredisini ödememiş ve kredi hesaplan——— yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edilerek borçlulara bildirildiğini, borçların ödenmemesi üzerine müvekkili banka alacağın tahsilini teminen davalılar hakkında——– Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalıların borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalıdan talep edilen temerrüt faizinin yasaya ve sözleşmeye uygun olduğunu, ancak likit olup davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek davalının haksız ve dayanaksız——- dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, akdi faiz ve temerrüt faizinin asıl alacak ile birlikte tahsiline, % 20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi% 20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karara verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacının takip dayanağının müvekkilinin yetkili olduğu———– kefaletinden kaynakl olduğunu, ancak davacı tarafından asıl borçluyu başvurup sonuç almadan önce müvekkilleri aleyhine takip başlatıldığını, işbu nedenle başlatılmış olan takibin usul ve yasaya uygun olmadığını, ancak yine bu davanın konusunu oluşturan borçtan kaynaklı mükerrer olarak başlatılan —– dosyaları da mevcut olup iş bu dosyalar davanın ikame edildiği ——tarihinde derdest olduğunu, dosyalar celp edilip incelendiğinde davacının aynı borçtan dolayı mükerrer takipler başlattığının görüleceğini, davacının takipte yer verdiği faiz miktarının fahiş olduğunu, davacının göndermiş olduğunu iddia ettiği ihtarname de usulüne uygun tebliğ edilmemiş olup faizin bu tarihten başlatılması da olanaklı olmadığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan takip birden çok dosya ile mükerrer, olduğundan ve usul ve yasaya aykırı haksız mesnetsiz ve kötü niyetli davanın reddine, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûmiyetine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, davacı bankanın, davalı şirketin —–hükümlerine dayalı olarak, icra takip tarihi itibariyle davalıdan kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibine, davalının itirazının İİK.nın 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup, icra dosyası kapsamı ile davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Mahkememiz tarafından davacı bankanın ——-imzalandığı, bu sözleşmeyi davalı——– müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, ayrıca sözleşme eki kefil kabul beyanı başlıklı bir metin yine ——- tarihli kefil adı soyadı altında imzalı olduğu Mahkememizce belirlenmiştir.
Davacı bankaya, sözleşme metni matbu ——– maddeden oluşmakta olup sözleşmenin temerrüt faizi ve oranı başlıklı 12. Maddesinde borçlunun temerrüdü hakkında düzenlemeler öngörüldüğü, Sözleşmenin 12. Maddesinde; “Müşteri temerrüdü halinde, Banka, vadeinde ödenmeyen anapara ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olap fakaz zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirdikleri hesapta isterse ayrı bir hesapta takip edilsin bunlardan oluşan meblağa, Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranlarına bu oranın % 50’sinin ilavesi sureti ile bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir” düzenlemesi bulunduğu görülmüştür.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen —– icra dosyasının incelenmesinde;Davacı bankanın davalılar——-aleyhlerine ilamsız icra takibine başlatıldığı, davalı/borçluların süresinde icra takibine itiraz ederek takibinin durmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmış olup, talep edilen borcun;
Davalı/borçlu—- asıl alacak,—— ihtarname masrafı olmak üzere —–
Davalı/borçlu —- asıl alacak, —- işlemiş—- ihtarname masrafı olmak üzere —
Davalı/borçlu —- asıl alacak, —– işlemiş — toplamı, —— ihtarname masrafı olmak üzere —-
Davalı/borçlu —- nolu kredi için;—— ihtarname masrafı olmak üzere ——— toplam borcun tamamının, asıl alacak tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsiline işleyecek temerrüt faizleri———– avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sözleşme(ler)deki teselsül hükümleri gereğince ödenmesi için icra takibi yapıldığı, davalılara ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, takibe borçluların vekilleri tarafından ——– tarihinde takipte talep edilen alacak miktarına, faize, fer’ilerine vekalet ücretine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmıştır.
——- yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek ——- gün içinde ödenmesi bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacı banka ile davalılar arasında imzalanmış bulunan——gereğince dava konusu icra takibinin yapılmasında ve davanın açılmasına davalıların sebebiyet verip vermedikleri ve davacı yanın icra takibi yapmasında ve dava açmasında haklı olup olmadığının tespiti, davacı yanın dava icra takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
——–tarihle bilirkişi raporunda özetle;
Davaya konu takibin başlatılmasının nedeninin, dava dışı asıl borçlu—— konkordato sürecine girerek borçlarını ödemediği, davacı —–adına düzenlenen taahhütname tahtında davalı —- kefaleti ile kredi kullandırdığı, davayı konu —-sayılı takip dosyası toplam alacağının dava tarihinden sonra —— ile ve tarafların anlaşması altında ödenerek kapatıldığı, davalıların müteselsil kefil sıfatı ile davacı ile kurmuş oldukları kefalet sözleşmesinin — tarihli olduğu, dosya kapsamında bulunan ——– belgede ise davalıların şirket——– olarak yer aldığı, alınan belgeye göre davalıların asıl borçlu ——– temsilcisi ve yöneim kurulu başkanı ve üyesi olduğu gözetildiğinde, TBK m. 584/III uyarınca kefalet sözleşmesinin kurulmasında eşin rızasının alınmasına gerek olmayan hallerden birinin söz konusu olduğu görülmekle kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunun düşünüldüğü yönünde rapor etmişlerdir.
Mahkememize açılan işbu rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davacı bankanın —- Şubesi ile dava dışı asıl kredi borçlus——– limitli matbu—–imzalandığı, davacı Bankacı kredi hesaplarının ——– tarihi itibariyle kat edildiği, davacı bankanın bu hesap kat ihtarnameleri ile kredi sözleşmelerine uygun olarak dava konusu icra takibini yaptığı, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile, icra takibindeki talep ve bilirkişice belirlenen miktarların talebi aşmamak kaydıyla değerlendirerek kefalet limitinin de aşılmadığı Mahkememizce tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan— tarihli dilekçede; ——– dava konusu kredi borcu için, —- aleyhine ———- ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu tahsil edilen işbu paranın banka hesabına geldiği, aynı borç için kredinin müştereken ve müteselsil kefilleri davalı —- tekerrür olmamak üzere——- icra dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine, davalı işbu borçluların itiraz etmesi sonucu takibin durduğu ve —- adına kayıtlı taşınmazın üzerindeki ipoteğin fekki için ödenen ———- huzurdaki davaya konu borcun kapatıldığı, ödeme öncesi borçlara faiz yönünden indirim yapıldığı ve her iki icra dosyasının haricen tahsil bildirimi ile kapatıldığı Mahkememize beyan edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunun 584. Maddesi gereğince, davalıların icra takibi sırasında borçların mevcut ve dava açıldığı sırada borcun devam ettiği, davalı kefillerin kefalette eşlerinin rızalarının alınmadığı belirtilmiş ise de, dosyaya sunulan belge ve bilgilerden dava dışı asıl kredi borçlu——– kayıtlarında işletmenin yani şirketin ortak ve yöneticileri olması sıfatıyla, ortak ve yöneticilerin borçlu şirketle ilgili kullandırılacak kredilerde, banka lehine müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla imzalamalarında eşin rızasının aranmayacağına ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında, davalı asıl borçlu şirket ortaklarını, eşlerinin krediye rızalarının alınmaması sebebiyle, kefaletlerinin geçersiz olduğuna ilişkin savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizde açılan işbu davada, dava değeri —- olup, bilirkişi kurulunca icra takip tarihi itibariyle ——davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra işbu borç için rehinin paraya çevrilmesi yoluyla ———-takip konusu alacak ile ilgili ödeme yapılarak ve faiz indiriminde bulunmak suretiyle asıl borç ve kefalet borcunun kefalet yoluyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılan icra takiplerinin sona erdirildiği ve infazen kapatıldığı, dava konusu icra takibine konu borcun taraf vekillerinin beyan ve kabulleri ile dava açıldıktan sonra yapılan ödeme sonucu sona erdiği, bu nedenle davanın konusuz hale gelmiş olduğu anlaşılmakla, konusu kaldığı davanın esası hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili, dava konusu icra takibi nedeniyle masraf ve ücreti vekalet talep etmiş olup, icra inkar tazminatı isteminde bulunmuşlardır.
Bu nedenle dava konusu talep edilen borcun, ayrı ayrı her bir kefalet kefil yönünden dava değeri olarak dava dilekçesinde toplanarak ——–olarak gösterilmiş ise de, bu miktarın her iki kefilin birlikte ve tek tek sorumlu oldukları borçların toplamı ile oluştuğu ve taraf vekillerinin işbu borç yönünden dava konusu icra takibine konu borcun ödeme ile sona erdiğini kabul ederek Mahkememizdeki dava konusu ———- sayılı icra takibinin infazla sona erdirilmiş bulunması karşısında, Mahkememizce taraf vekillerinin beyan ve kabullerinin davanın konusuz hale geldiği sonucunda uyuştuğu anlaşılmakla, tarafların beyan ve kabullerinin bu yönü ile Mahkememizi bağladığı göz önünde bulundurularak davanın esası yönünden davanın konusuz hale geldiği benimsenmiştir.
Ancak davalı kefillerin borçlarının esasen tek bir borç olduğu ve müteselsil kefaletten kaynaklanan borcun miktarının ——- davalıların her ikisinin müştereken ve müteselsilen, kalan ——- olduğu, Mahkememiz tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenmiş olması nedeniyle davalı yanın itirazının kısmen haksız olduğu anlaşılmakla İİK.nın 67. Maddesi gereğince bilirkişi kurulunca belirlenen —- birlikte sorumlu olduğu —- alacağın % 20 oranına isabet eden — icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen, geride kalan — üzerinden hesaplanan % 20 oranına isabet eden — icra inkar tazminatının davalı —– davacıya verilmesine ve davanın haklı olduğu belirlenen ——– orantısı üzerinden taraflar lehine ücreti vekalet ve masraf taktir edilmek suretiyle karar vermek gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusu icra takibine konu borcun taraf vekillerinin beyan ve kabulleri ile dava açıldıktan sonra yapılan ödeme sonucu sona erdiği, bu nedenle davanın konusuz hale gelmiş olduğu anlaşılmakla, konusu kaldığı davanın esası hakkında hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememiz tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı yanın itirazının kısmen haksız olduğu anlaşılmakla İİK.nın 67. Maddesi gereğince bilirkişi kurulunca belirlenen — alacağın, davalı —- sorumlu olduğu —- alacağın % 20 oranına isabet eden —– icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen, geride kalan —-üzerinden hesaplanan % 20 oranına isabet eden — icra inkar tazminatının davalı —– tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı ——harçtan muaf olduğundan ve dava açıldığı sırada harç yatırmadığından; —– başvurma harcı ile —-ve ilâm harcı olmak üzere toplam —harçtan —- davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan — davalı —- tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümleri uyarınca hesaplanan toplam — vekalet ücretinden — vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan—— alınarak DAVACI TARAFA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan 14.90-TL vekalet suret harcı, 3.091,90-TL bilirkişi+posta, tebligat ücreti olmak üzere, toplam 3.106,80-TL yargılama giderlerinden 2.292,44-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 814,56-TL’sinin davalı —— alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
7-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ————– —- istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/06/2021