Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/885 E. 2021/466 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/885 Esas
KARAR NO: 2021/466
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı borçlu —— akdedildiği,Bu sözleşme hükmü gereğince muaccel olmuş bakiye alacağı olan ve –adet faturadan doğan —— alacak tutarına ait ödemelerin yapılmadığım, söz konusu alacağın tahsili amacıyla görüşmeler yapıldığını, davalı tarafın ödemeden imtina etmesi sonucu icra takibi başlatıldığım, davalı itiraz’inin alacağı geciktirmeye yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptalini talep etme zorunluluğu doğduğunu, Davalı-borçlu ——— —- dosyasında icra takibi başlatıldığını, takip talebinde alacağın nedeni olarak, cari hesaptan doğan —- adet faturadan kalan alacak bakiyesi gösterilmiştir. Davacı icra talebinde —— asıl alacağın, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiz oranı ile tahsili talebinde bulunmuştur. Ödeme emri davalıya ——–tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ——- tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini,—- tarihinden itibaren yürürlüğe giren Ticari davalardan,konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuk ‘a başvurulmuş şartı olması nedeniyle taraflar —tarihinde başvurularak görüşmelerin yapıldığını ve ——— son tutanakla da anlaşmanın sağlanamadığından, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekilinin dosyaya ibraz ettiği beyan dilekçesinde özetle:
Taraflar arasında bir hizmet sözleşmesinin imzalandığı,ancak davacı tarafının sözleşme gereği üstlendiği tüm yükümlülüklerini aksattığını, sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği için defalarca davacıya bildirildiği, Davacı tarafından nedeni ve dayanağı belli olmayan faturalar kesilerek,yapılmayan işin ücretini ödemek konusunda müvekkilini baskı altına aldığını, Davacının taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini ifa ettiği,ayıplı ve kusurlu hizmetin bulunmadığının ispat külfeti kendilerine ait olduğunu, haksız ve dayanıksız açılan ış bu davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama ve vekalet ücretinin davao üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
1.Taraflar, İddia ve savunmalarına dayanarak vakaları ticari defterler ile ispat edeceğini beyan etmiş olmalarına rağmen, mahkemece kendilerine verilen kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmedikleri,
2.Davacı ile Davalı şirket arasında bir hizmet sözleşmesinin mevcut olduğu,
3.Davalı şirket tarafından davacı tarafa 6102 sayılı TTK.23/c ve 6098 sayılı TBK.223 . maddelerine uygun olarak yapılmış olan herhangi bir ayıplı hizmet ihbarının bulunmadığı, ayıplı ve sözleşmeye aykırı olduğu iddia edilen işlerle ilgili BK.474. maddesine göre de uygun bir tespitin de olmadığı,
4.Davalı şirketin davacı taraf ile hizmet sözleşmesinin İmzaladığının kabul etmesi ile artık sözleşme gereğince davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve borcunun olmadığının ispatlanması davalı şirket (alıcı) olduğu için ispat yükünün davalıda olacağı görüş ve kanaatine bildirir rapor ibraz ettiği görülmüştür.
DELİLLER
——-icra dosyası
——– formları
*Bilirkişi raporu
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle,——– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
Davacı—— bedelli faturaların tahsili için davalıya icra takibine giriştiği , ödeme emrinin davalıya ——– tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu , davacının süresinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmaktadır. Davaya beyan dilekçesi sunduğu görülmektedir.
Davacının iddiası davalı ile — tarihli ——— akdedildiği ve kendisinin davalıya —– ücretin davalı tarafından ödenmediği yönündedir.
Davacı davalıya hizmet verdiğini ispatla yükümlüdür. Davalı davacıya olan borcunu inkar kapsamında ispat ile yükümlüdür.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine yönelik ara karar kurulmuş ve taraflara ticari defterlerin ibraz edilmesi için ihtar edilerek kesin süre verilmiştir.
Taraflar ticari defter ve kayıtlarını süresi içinde incelenmek üzere ibraz etmemiş , bilirkişi dosya kapsamı üzerinden inceleme yaparak raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ; Davacı ve davalı şirket arasında ticari bir hizmet sözleşmesi mevcut olduğu, ——— tanımlanan hizmetlere karşılık aylık ———- ödeneceği davalı tarafından taahhüt edildiği, davacının davalı firmaya yapmış olduğu hizmetler için hazırlanan hakediş raporların incelenmesinde , ——– olduğu, davalının vergi dairesine bildirmiş olduğu Ba formlarında hizmet bedeli olarak kayıtlı olduğu, davalının davaya cevap vermediği ancak davaya beyan dilekçesinde davacı tarafından sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürdüğü , ancak ayıplı hizmetin bulunduğuna ilişkin süresinde ihtar ve delil sunmadığı, dosya arasındaki mailler incelendiğinde davacı tarafından hizmetin verildiği , davalı tarafından ödeme yapılmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 2.974,30-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 525,87- TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.448,43- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 778,50- TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin olarak yatırılan 525,87- TL, başvuru harcı 44,40-TL, tedbirharcı 89,60-TL, vekalet harcı 6,40-TL olmak üzere harç toplamı 666,27-TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.460,36- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——–Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021