Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/88 E. 2021/326 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/88 Esas
KARAR NO : 2021/326
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili olan davacı şirket tarafından işletilen—- defa ihlalli geçiş yaptığını ve müvekkili şirkete —-tutarında borçlandığını, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine—- sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, davalı şirketin açılan takip sonrasında asıl alacağın ——- ödeyerek icra takibine haksız yere kısmen itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, uyuşmazlığın çözülmesi için zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin işlettiği otoyoldan ihlalli olarak geçen davalının borca itirazının haksız olduğunu, ihlalli geçiş cezasının herhangi bir bildirim veya uyarı şartına bağlanmadığını,—— serbest geçiş sisteminin bulunması da ihlalli geçiş esnasında müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin kanunen yükümlülüğü bulunmamasına rağmen davalının ——yeterli bakiye bulunup bulunmadığını kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, davalının tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığını düzenli olarak kontrol ve takip ediyor olması gerektiğini, her iki tarafın da tacir olduğundan alacağa işleyecek faizin ticari temerrüt faizi olduğunu, davalının faize itirazının haksız olduğunu, alacak likit olduğunda davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini dermeyan etmiş, davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı kısmen itirazın iptaline ve duran takibin —— üzerinden takipte istenen şartlarla devamına, % 20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı şirket adına kayıtlı ve hali hazırda müvekkili olan davalı şirket tarafından kullanılan—- tarihleri arasında ihlalli geçiş yaptığından bahisle müvekkili olan davalı şirkete geçiş ücretinin —- tutarında —- tarihinde müvekkili olan davalıya ihtar gönderilmek suretiyle cezanın ödenmesi için tebliğ edildiğini, cezadan hariç olarak geçiş ücreti tutarını ödeyebilmek için banka hesap bilgisi paylaşmaları gerektiğinin ihtar edildiğini, davacı tarafın bu ihtarı dikkate almayarak —– tarihinde yine aynı tutarın ödenmesi gerektiğinden bahisle müvekkili olan davalıya ihtar gönderdiğini ve ilk ihtarlarına verilen cevabın yinelenerek iadeli taahhütlü posta yoluyla davacı tarafa gönderildiğini, davacı tarafın herhangi bir banka hesap numarası bildirmediğini, sürücülerin —– öğrenme imkanı bulunmadığını, tebellüğ edilen ihtarnamede —-gün içinde ödeme yapılmadığı takdirde müvekkili olan davalı şirkete karşı yasal işlem başlatılacağına ilişkin bildirimlerin usulsüz ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, sözkonusu ceza tutarlarını kabul etmediklerini savunmuş, haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının işlettiği —– ihlâlli geçişler sebebiyle işleten şirket tarafından geçiş ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
—- Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup dosya arasına alınmıştır.
—– kayıtlarının hesap hareketlerinin ve açılan—— müzekkere yazılmış ve gelen cevabî yazılar dosya içerisine alınmıştır.
———-çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. ——-
Davacı şirketin,——– üstlendiği anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği tünel ve otoyollardan geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin — katı kadar ceza bedelini tahsil edeceği,—— tarihli 6639 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi ile —— tarihli 7144 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, ——- işletmesini üstlenen şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin —– katı tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği 6001 sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca açıktır.
— uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte —- aboneliği aldıkları —- tünel, köprü, otoyol ve bağlantı yollarından geçiş sırasında araç sahibinin ——- hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği —— yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edildiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki —- gün boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.
Davacı taraf ticaret şirketi, davalı taraf da bir ticaret şirketidir. Davacı, ——- yönüyle idare hukuku diğer yönüyle özel hukuk hükümlerine göre işlettiğine, davacı ve davalı birer tacir olduğuna ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön yoktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.
—- tarihli Ön inceleme duruşması—- karar uyarınca varsa davacı tarafın alacak kalemlerinin tespiti ile hesaplanması için dosyanın bilişim alanında uzman elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir—- tarihleri arasında —-gişelerinden ihlalli geçişleri nedeniyle davalı şirket adına başlatılan itiraza konu takibin toplam geçiş — olduğu, takip tarihi itibariyle davalı —- üzerinden davalı şirket adına devam edebileceği …” belirtmiştir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde hazır bulunan davacı vekili duruşmada: “Biz karşı taraf ile sulh olduk. Karşı taraf borcunu ödedi. Vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebimiz yoktur. Bilirkişi ücreti ve diğer masraflar yönünden talebimizi devam ettiriyoruz.” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin ——– tarihli celsesinde hazır bulunan davalı vekili duruşmada: “Davacı taraf ile sulh olduk. Davacı taraftan yargılama gideri talebimiz yoktur. Anlaşma gereği arabuluculuk ücreti bizim üzerimizde kalsın. Bilirkişi ücreti ve diğer masraflar da bizim üzerimizde kalsın.” şeklinde imzası tahtında beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”
(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
(2): ——– Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir.”
(3):——- Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.”
(2): “İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.”
Dosya içeriği kül halinde düşünüp değerlendirildiğinde; davalı tarafça davacıya ödeme yapıldığının Mahkememizin ——— tarihli celsesinde davacı vekilince imzası tahtında beyan edildiği, yine aynı celsede davalı vekilince tarafların sulh olduğu, arabuluculuk ücreti, bilirkişi ücreti ile diğer masrafların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği, hâl böyleyken huzurdaki davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığı, bilirkişi raporu nazara alındığında davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Yargılama giderinin dosya içeriği ve talep gereği davalı üzerinde bırakılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Konusuz kalan DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Karar ve ilâm harcı 59,30-TL harçtan peşin alınan 54,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 5,14-TL harcın davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Talep olmadığından davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-)Davacı tarafça yatırılan 104,96-TL harç ile 666,90-TL bilirkişi, posta, tebligat ücreti olmak üzere toplam 771,86‬-TL yargılama giderinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK. m. 341/2 uyarınca miktar ——— itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.12/04/2021