Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/876 E. 2023/290 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/876 Esas
KARAR NO: 2023/290
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/09/2018
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.09.2012 tarihinde ——- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın aynı istikamete halinde olan önündeki sürücü —– sevk ve iradesindeki —– Plakalı araçla çarpışması ile bu aracın da arkada sol şeritte aynı istikamette seyir halinde olan sürücü —– kullandığı —– plakalı araca çarpması sonucu dört araçlı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müveklili olan —– Plakalı sayılı araçta yolcu olarak bulunduğunu, bahse konu trafik kazası sonucu —– yaralandığını, kazanın oluşumunda —– plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hesaplanacak tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile beraber davalı şirketten tahsilini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, 2918 sayılı KTK md 109’da iki yıllık zamanaşımı düzenlendiği, bu nedenle zamanaşımı süresi geçirilen konu talep zamanaşımına uğradığından davanın reddinin gerektiği, HMK 6. Madde gereği yetkili Mahkeme, davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğundan, HMK m.16’ya göre, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yerinin Mahkemesinin yetkili olduğu, ayrıca Anayasa’da düzenlenen tabii hakim ilkesi ve mahkemelerin görev ve yetkilerinin ancak kanun ile düzenleneceği yönündeki madde 142 gereği kanunda düzenlenmeyen bölge müdürlüğünün bulunduğu yer Mahkemesinin yetkili olduğunun kıyas yolu ile kabulünün Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği, belirtilen hususlar çerçevesinde iş bu davanın yetkisizlik nedeniyle reddini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava, 25/09/2018 tarihinde —— sayılı dosyasında açılmış, anılan Mahkemenin —– dava dosyasına yetkisizlik kararı verilmesi üzerine 03/12/2019 tarihinde Mahkememizce tevzii edilerek işbu esas üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Trafik tescil kayıtları, hasar dosyası, davacıya ait tedavi belgeleri , davacıya ait —– araştırması dosya içerisindedir.
—— sayılı dosyası celp edilmiştir.Mahkememizin 17/11/2020 tarihli celse ara kararı ile —– sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderildiği, dosya içerisinde bulunan—– tanzim edilen kusur raporunda sürücü —— kusurlu olduğu olaya karışan diğer sürücülerin ise kusursuz olduğu belirtildiğinden; kusur için yeniden rapor aldırılmasına yer olmadığına, —— 27/01/2014 tarihli kusura ilişkin heyet raporunun hükme esas alınmasına karar verildiği görülmüş olıp, Mahkememizin 28/03/2023 tarihli celse —– numaralı ara kararı ile Mahkememizin 17/11/2020 tarihli celse —- nolu ara kararından rücu edilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacının davaya konu meydana gelen trafik kazasından kaynaklı maddi zararının hesaplanması bakımından dosya aktüer alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —– tarafından tanzim edilen 04/03/2021 tarihli raporda özetle;”… dava dışı —– 10.09.2012 günü yönetimindeki —— plakalı otomobil ile —— yan bağlantı yolunu takiben —— yönüne doğru seyir halinde iken, saat 10:30 sıralarında geldiği olay yerinde aynı yöne doğru seyir halinde olup önündeki aracın yavaşlaması sebebiyle yavaşlayan —— yönetimindeki —— plakalı otomobile arkadan çarpmasıyla, bu aracında ötelenerek kendi önünde seyreden dava dışı —– yönetimindeki —— plakalı kamyonete ve sol şeritte seyreden dava dışı —– yönetimindeki —— plakalı kamyonete çarptığı ve —— plakalı otomobilde yolcu konumunda bulunan davacının yaralanması ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, —— tarafından düzenlenen 27.01.2014 tarih—— sayılı raporda; Davalı … şirketine —– sigortalısı —— ASLİ KUSURLU olduğu, Diğer sürücüler —– ——- kural ihlali yapmadıkları, olayda kusursuz olduklarına oy birliği ile karar verildiği poliçesi ile sigortalı —– plakalı araç sürücüsü dava dışı —– ASLİ KUSURLU olduğu, Diğer sürücüler —— kural ihlali yamadıkları olayda kusursuz olduklarına oy birliği ile karar verildiği, —— trafik kazasına bağlı yaralanmasının; 11.10.2008 tarih 27021 sayılı Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ne göre Meslekte Kazanma Gücündeki azalma Oranının % 22.5 (yüzde yirmi iki nokta beş) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 90 (doksan) güne kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği, Davacı …” nün 10.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 3 AY/ 90 gün süre ile geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 2.019,90 TL olduğu, —— tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, Sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise %22,5 maluliyet oranı ve kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile 116.435,45 TL olduğu, davacının toplam maddi zararının 118.455,35 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından verilen 225.000,00 TL limit dahilinde bulunduğu, Dava öncesi davacı vekilinin 17.05.2018 tarihli yazılı başvurusu ile sigorta şirketinden tazminat talep edildiği, gönderilen evraklarda genel Şartlarda belirtilen belgelerin bulunduğunun tespiti ile 17.05.2018 tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihi 30.05.2018 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin (dava tarihi 25.09.2018 dir) ve yasal faiz talep edilebileceğinin (araç hususidir) hukuki münakaşasının elbette Sayın Mahkemeye ait olduğu, —– ancak Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Mahkememiz dosyası maddi tazminat hesabının —– göre yapılması için yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim edilen ek raporda özetle;”… Davacı …” nün 10.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu 3 AY/ 90 gün süre ile geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 2.019,90 TL olduğu, —– tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, Sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise % 22,5 maluliyet oranı ve kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile 171.677,73 TL olduğu, davacının toplam maddi zararının 173.697.63 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından verilen 225.000,00 TL limit dahilinde bulunduğu,…” belirtilmiştir.Tanzim edilen ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Davalı vekilince ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.Davacı vekili UYAP sisteminden Mahkememize göndermiş olduğu 14/02/2022 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunduklarını, davacı için talep edilen 100,00 TL’lik maddi tazminat (iş göremezlik tazminatı) taleplerini 118.355,35 TL artırarak toplamda 118.455,35 TL’nin (fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla) temerrüt tarihinden işleyecek faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiş, sunulu ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekilince ıslah talebine karşı beyan dilekçesi dosyaya sunulmuştur.Davacı vekili UYAP sisteminden Mahkememize sunmuş olduğu 06/12/2022 tarihli dilekçesi ile ; ıslah sonucu alacaklarını 118.455,35 TL olarak ıslah ettiklerini, davacı için talep edilen 118.455,35 TL lik alacak taleplerini de bedel artırımı ile 106.544,65TL artırarak sigorta poliçe limiti olan 225.000,00 TL’nin; (fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla) temerrüt tarihinden işleyecek faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 10/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı nezdinde geçici ve sürekli malüliyet meydana geldiği iddiası ile 6100 sayılı HMK 107. Madde kapsamında huzurdaki davanın açıldığı,Dosyada mübrez poliçeden; —– plakalı aracın kaza tarihinde geçerli olduğu anlaşılan —– poliçesi ile 30/01/2012-2013 tarihleri arasında davalı nezdinde sigortalı olduğu ve poliçede 225.000,00-TL bedel ile teminat verildiği, Dosyada mübrez —— 27/01/2014 tarihli raporda; Sürücü —– kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer sürücülerin ise olayda kusursuz olduklarının bildirildiği, sunulan raporun somut olay özelliklerine ve oluşa uygun olduğu anlaşılmakla mahkememizce benimsendiği,——-sayılı dosyasından sürücü —— aleyhinde kamu davası açıldığı, kazaya karışan diğer sürücüler yönünden şikayet yokluğu sebebiyle haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği,
——- sayılı kararında sürücü —— asli kusurlu ve —— plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu kabul edilerek —– aleyhinde mahkümiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği,
Yüksek Mahkeme uygulaması ve kaza tarihi dikkate alınarak Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre —— düzenlenen raporda davacının sürekli malüliyet oranının %22,5 olduğu, 90 gün iyileşme süresi (geçici iş göremezlik) bulunduğunun belirlendiği, sunulan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
Mahkememizce re’sen alınan —–bilirkişi raporu ile Yüksek Mahkeme kararlarında işaret edilen kriterler kullanılmak suretiyle sürekli ve geçici malüliyete ilişkin düzenlenen raporla tesbit edilen malüliyet oranı da dikkate alınarak hesaplama yapılarak geçici iş göremezlik alacağının 2.019,90-TL olduğu, —– tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı ve sürekli iş göremezlik alcağının ise 171.677,73 TL olduğu, davacının toplam maddi zararının 173.697.63 TL olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın tanzim edilen raporda yapılan hesaplamaya itirazı bulunmadığı görüldüğünden yeniden rapor alınması talebinin 29/11/2022 tarihli celsede reddine karar verildiği, Davacı tarafından 17/05/2018 tarihli yazılı başvuru ile sigorta şirketine başvuru yapıldığı, talep evrakında gerekli belgelerin bulunduğunun ve yapılan başvurunun usulüne uygun olduğunun anlaşıldığı, bu halde 8 işgünü bitim tarihi 30/05/2018 tarihinde sigorta şirketi nezdinde temerrüd meydana geldiği, kazaya karışan aracın niteliği dikkate alındığında davacının temerrüd tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, davacı tarafından 14/02/2022 ve 06/12/2022 tarihli dilekçeleri ile dava değerini arttırdığı, 6100 sayılı HMK 107. Maddesine dayanılarak açılan huzurdaki davada davacının 1(bir) defaya mahsus ıslah ve 1(bir) defaya mahsus olarak dava değerini arttırım talebinde bulunmasının mümkün olduğu, dosya kapsamında sunulu delillerden davacının 10/08/2017 tarihli maluliyet raporu ile zararı öğrendiği dikkate alındığında huzurdaki davanın 25/09/2019 tarihinde HMK 107. Madde kapsamında açılmakla zamanaşımının dava tarihinde kesildiği ve davaya konu talebin zamanaşımı süresi içerisinde dile getirildiği anlaşılmış, alınan hesap raporu dikkate alınarak dava ve bedel arttırım dilekçesi ile poliçe limiti kapsamında davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın kısmen kabulü- kısmen reddi ile 2.019,90-TL geçici iş görememezlik, 171.677,73-TL sürekli iş görememezlik olmak üzere 173.697,63-TL maddi tazminatın (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) 30/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 11.865,28-TL harçtan peşin ve ıslah suretiyle alınan 399,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.465,38‬‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler uyarınca 27.054,64-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-)Davanın red edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 441,00-TL harç ve 1.302,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.743‬,00-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.342,11‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/03/2023 ¸