Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/875 E. 2021/348 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/875 Esas
KARAR NO: 2021/348
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/12/2019
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —— sözleşme hesap numarası abonesi olduğu tesisata ait bir kısım elektrik fatura bedelini ödemediğinin müvekkil şirket kayıtları İle tespit edildiğini, Söz konusu bu tespit üzerine davalı hakkında ödenmeyen faturalar, faturalara ait gecikme zammı ve gecikme zammına ait ——— dosyasından yasal takibe geçildiğini, borçlu hakkında yasal takibe geçilmesinin ardından borçlu tarafından İcra dosyasına haksız ve mesnetsiz olarak borç bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini ve borçlu hakkındaki takibin durdurulduğunu, ——— dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, takibin talebinde yazılı şartlarla ve takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz ve —oranları ile devamına, Davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekiline usulüne uygun tensip zaptı ekli duruşma gününün, davalıya tensip zabtı, dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü. Davalı tarafından davaya cevap verilmediği anlaşıldı. Ön inceleme tutanağında cevap dilekçesi sunulduğuna dair ibare sehven kaldığı anlaşılmaktadır.
——– dosya aslının celp edildiği görüldü.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlık konularında bilirkişiden rapor düzenletildiği görüldü.
—— tarihli bilirkişi raporunda sonuç kısmında: ”
-Davacı elektrik şirketi——- adresindeki ticarethanede kurulu bulanan tesisatta, ——- imzalanmıştır.
>Davalı tarafından, dava konusu tesisatta fatura tarihlerindeki tüketimlerin kendisi tarafından yapılmadığı yada başkası tarafından yapıldığına dair somut herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle dava konusu faturalarda belirtilen tüketimlerin, davalı tarafından yapıldığının kabulü gerekmektedir.
-Davalı tarafından, —- —numaralı—— aralığında iptal edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi, aboneliğinin iptal edilmediği davalının kabulündedir. Davalının, dava konusu elektrik tüketimlerinin yapmadığının kabulü durumunda, —— istikrar kazanmış uygulamalarına göre, “abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.” hükmü gereği, Kullanılan elektrikten fiili kullanıcıyla birlikte abonede müteselsilen sorumlu olacaktır.
-Davacı—- Davalıdan, güvence bedeli mahsup edildikten sonra, takip tarihi itibariyle — asıl alacak, ———-alacaklı olduğu, hesaplanmıştır.
Fakat davacı tarafından —– olmak üzere toplam ———- alacak için icra takibi başlatılmıştır. Davalı tarafından herhangi bir kısmi ödeme yapılıp yapılmadığı yada güvence bedelinin dışında herhangi bir mahsuplaşma yapılıp yapılmadığı dosyaya sunulan belgelerden anlaşılamamıştır.
Talebe bağlılık ilkesi gereği, davacı elektrik şirketinin, davalıdan, ——-olmak üzere, Toplam ———alacaklı olduğunun kabulü gerekmektedir. ” şeklinde rapor düzenlediği görüldü.
Taraflara usulüne uygun bilirkişi raporunun tebliğ edildiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ————– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini ———- sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b)Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c)Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın İptali Davasının Süre Yönünden İncelenmesi;
İtirazın iptali istemine konu, —– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ——tarihinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından ——– tarihli itiraz dilekçesinde Borca itiraz edildiği, itirazın icra dairesi tarafından davacı-alacaklıya tebliğ edilmediği , huzurdaki davanın ——— tarihinde ve davacı alacaklının itirazı en geç bu tarihte öğrenmiş sayıldığının kabulü ile davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının iddiası davalının ——– sözleşme hesap numarası ile elektrik abonesi olduğu, tesisata ait elektrik faturalarının davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle icra takibine giriştiği, davalının itiraz dilekçesinde iddiası ise aboneliğin kendi adına olduğu ancak fiilen kullanımı kendisine ait olmadığı, kiracıların aboneliği iptal ettirmediğini, elektiği kendisinin kullanmadığı bu nedenle borçlu olmadığı yönünde olmuştur.
Dosya bilirkişiye verilmiş ve bilirkişi raporunda ;Davacı —— Davalıdan, güvence bedeli mahsup edildikten sonra, takip tarihi itibariyle ——- olmak üzere Toplam — alacaklı olduğu, hesaplanmıştır.Fakat davacı tarafından —- olmak üzere toplam ——- alacak için icra takibi başlatılmıştır. Davalı tarafından herhangi bir kısmi ödeme yapılıp yapılmadığı yada güvence bedelinin dışında herhangi bir mahsuplaşma yapılıp yapılmadığı dosyaya sunulan belgelerden anlaşılamamıştır.Talebe bağlılık ilkesi gereği, davacı elektrik şirketinin, davalıdan, ——- olmak üzere, Toplam ——–alacaklı olduğunun kabulü gerekmektedir.” şeklinde rapor etmiştir.
——— imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu, buna göre fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumlu olduğu , bun nedenle davalı işyerini ——-yılında kapattığını ancak aboneliğinin devam ettiğini, yeni kiracıların aboneliği iptal ettirmediğini beyan ettiği, bu nedenle borcunun bulunmadığı yönündeki itirazı mahkememizce haksız görülmüş ,itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın, KABULÜ İLE,
-Davalının——-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin — asıl alacak, —-işlemiş faizin— olmak üzere toplam ———— işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 135,30-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40- TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 90,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 918,50-TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL harç, başvuru harcı 44,40-TL ve vekalet harcı 6,40-TL toplam yapılan harcama olarak 1013,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.980,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2021