Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/863 E. 2022/731 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/863 Esas
KARAR NO:2022/731

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline —–ait olan ve kiracı —-tarafından kullanılan—– marka —– sigorta poliçesindeki şartlar ve limitler dâhilinde sigortalandığını, müvekkiline sigortalı bulunan ve davalı şirket tarafından üretimi/satımı ve servis hizmeti yapılan —– 22.03.2018 tarihinde satın alındıktan sonra garanti süresi içerisinde 31.08.2018 tarihinde harici bir neden olmaksızın yanması sonucunda hasara uğradığını, dava konusu olayın meydana gelmesinden sonra itfaiye tarafından tutulan tutanakta yangının çıkışına ilişkin olarak “Tarlayı biçmekte olan —–yanması sonucu yanıgının meydana geldiği” şeklinde görüş belirtildiğini, yine olayın akabinde düzenlenen Olay Yeri Tespit Tutanağında olayın meydana gelişinin “31.08.2018 günü saat 15.45 sıralarında —– ön kısmının alevler içinde yandığı görüldü. Yapılan araştırmada —–etrafında herhangi bir yanıcı maddeye rastlanmadı. —– tarlanın yaklaşık 15 m içerisinde bulunmaktadır.” şeklinde anlatıldığını, meydana gelen hasarın karşılanması için sigorta ettiren tarafından müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine —— 11.09.2018 tarihinde sigortalı iş makinesinin çalışamaz halde olduğunun görüldüğü, makinenin köy yolundan yaklaşık 500 metre içeride tarlanın ortasında yanık halde olduğu, —- arpa hasat esnasında motoru çalıştırdıktan 20-30 dakika sürme işlemi sonrasında yanık kokusu gelmesi üzerine koltuğun yanında bulunan panonun açılması sonucu alevin artması ile fark edildiği, yanda bulunan yangın tüpü ile müdahale edilmiş ve sonrasında köylüler gelmesine rağmen itfaiye müdahalesine kadar yangının söndürülemediği, itfaiye yaklaşık 20 dakika sonra gelmiş ve yanan lastik çekildikten sonra söndürüldüğü, 2018 yılı Mart ayında alınan makinenin ilk bakımının yetkili servis tarafından yapıldığı, hasar bedelinin 108.000,00 euro olduğu, hasarın ——-rücu edilebileceği” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiğini, yangının çıkış nedeninin tespitine ilişkin müvekkili şirketin başvurusu üzerine yangın uzmanı —- tarafından düzenlenen 02.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Elektrik kablolarının kabin tavanı içerisinde kapalı alanda bulunduğundan dışarıdan görülebilecek veya müdahale edilebilecek bir konumda bulunmadığından gizli bir kusuru sayılabileceği, yangının —– kapalı alanı içerisinde bulunan elektrik tesisatından kaynaklanmış olması nedeniyle hasar ve zararın garanti kapsamı içerisinde değerlendirildiğini, aksi durumda ise sigorta şirketince yangının doğrudan ——ait elektrik kablosundan kaynaklanmasından dolayı poliçe kapsamıyla sınırlı olan hasar miktarını ödeme tarihi itibariyle sigortalısının halefi durumuna geçmesiyle rücu hakkını kullanabileceği, —— olarak 08.02.2018 tarihinde fatura edildiği, yangın sebebinin etektrik sisteminden kaynaklandığı, elektrik kablosu bağlantı uç kısmında bulunan soket fişlerinde aşırı ısınmaya bağlı erime meydana geldiği ve aşırı ısınma nedeniyle kablo izolasyonlarının tutuşmasıyla yangının büyüyüp geliştiği, ——sigorta kapsamında bulunduğu, —–model ve garanti kapsamında olduğu” yönünde görüş ve kanaat belirttiğini, gerek—–raporu, gerekse bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere yangın sebebiyle —— oluşan hasarın;——-22.03.2018 tarihinde alındıktan sonra garanti kapsamında iken meydana geldiğini ve garanti kapsamında olduğunu, yangın sebebinin doğrudan —–ait elektrik sistemi olduğunu, makinenin ilk bakımının yetkili servis tarafından yapıldığını ve bu sebeplerle davalı —— meydana gelen zarardan imalatçısı olması sebebi ile, imal ettiği üründe ihmal ve kayıtsızlıktan kaynaklanan hatası nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin davaya konu olay nedeniyle sigortalısına 25.03.2019 tarihinde 108.000,00 euro sigorta tazminatı ödediğini,——– TTK’nun mad. 1472 gereğince sigortalının haklarına halef olduğundan 108.000,00 euro alacak için zarar sorumlusuna karşı rücu hakkına sahip olduğunu, davalıya gönderilen rücu ihtarının sonuçsuz kalması ile dava konusu olay nedeniyle sigortalıya ödenen sigorta tazminatının poliçe gereği sorumlusu davalıdan tahsili amacıyla ——- Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine karşı davalının haksız itirazı ve arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine, müvekkili şirketin alacağının davalıdan tahsili müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu ilamsız icra takibine dayanak teşkil eden iddia gizli ayıp olduğundan davacı tarafından öncelikle dava şartı niteliğinde olan ayıp ihbarının garanti şartlarına ve yasal düzenlemelere uygun bir şekilde ve süresinde yapıldığının ispatlanması gerektiğini, Garanti Şartlarının 4. maddesine göre; alıcının üründe bir hata gördüğünde bu durumu en geç üç (3) gün içinde yazılı olarak ürünü satın aldığı yetkili satıcıya bildirmesi ve en geç yedi (7) gün içinde ürün üzerinde herhangi bir müdahalede bulunmadan garanti kapsamında bir mevcut olup olmadığını tespit ettirmek için ürünü yetkili servise götürmesi gerektiğini, geç bildirilen veya ürüne müdahale edilen hallerde hata iddialarının garanti kapsamında değerlendirilemeyeceğini, oysa ki tarafların üzerinde mutabık kaldıkları bu şart uyarınca, davacının ayıp ihbarını süresinde ve usulüne uygun olarak yerine getirdiğinin ispatına yarar herhangi bir doneye ne dava dilekçesinde ne de delil listesinde yer verilmediğini, davaya konu ——- satışında tarafların her ikisinin de tacir olduğunu bu nedenle tacirler bakımından ayıplı malın ihbar sürelerini ve ihbarın şekil şartlarını düzenleyen TTK’nin 23/2 ile 18/3 maddelerinde uygulama alanı bulacağını, ilgili hükümler gereğince; malın teslimi sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın iki (2) gün içinde satıcıya ihbar edilmesi gerektiğini, maddenin devamında, malda açık ayıp söz konusu olmasa bile, tacirin malı teslim aldıktan sonra sekiz (8) gün içinde malı incelemek veya incelettirmekle, malın ayıbı ortaya çıkarsa yine bu süre içinde bu durumu satıcıya ihbarla yükümlü olduğunun düzenlendiğini, TTK’nin 18/3. maddesinde ise ayıp ihbarının ispatında aranan şekil şartlarının belirlendiğini, buna göre tacirler arasındaki ticari satımlarda ayıp ihbarının maddede belirtilen şekil şartlarına uygun olarak ihbar edildiğinin ispatlanması gerektiğini, somut olayda—– kullanan şoförün kullanım kurallarına uygun davranmadığını ya da olayın anlatıldığı gibi gerçekleşmediğini, ——- yangın olaylarının genellikle —— atması sonucu meydana geldiğini ve bu durumda da alevin alttan geldiğini, dolayısıyla üst tablanın teçhizat nedeniyle yanmasının söz konusu olamayacağını, bu durumda da kokunun gelmesi anında her insanın yapacağı ilk müdahalenin biçerdöverin kabininde yer alan emniyet şalterinin kapatılması olacağını, alınabilecek başka bir önlemin ise, koku geldiğinde tüm—— kullananların bilebileceği ya da bilmesi gerektiği üzere akünün kutup başlığı söküldüğünde yine bu boyutta bir hasarın meydana gelmesinin engellenebileceğini, ayrıca davacının dayanak gösterdiği raporlardan biçerdöverin gerçekten tarlada çalışır haldeyken mi yoksa park halindeyken mi yandığı şüpheli olduğunu, ——- tarlanın içinde park halinde ise zaten kontağın kapalı olması nedeniyle elektrik akımı da olmayacağından üretim hatası nedeniyle yangın çıkma ihtimalinin olmadığını, ——- bu ve benzeri olayları önlemek için gerekli güvenlik elemanlarının ziyadesiyle mevcut olduğunu, —– kullanan şoförün kontağı açık mı kapalı mı bıraktığını bilmelerinin bu aşamada mümkün olmadığını, ——- bu şekilde yanmasına üretim ile ilgili herhangi bir hususun neden olmadığını—– garanti kapsamına girmeyen haller başlıklı kısmında kullanıcının ——Tanıtma ve Kullanmı Kılavuzu’nda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalardan müvekkilinin sorumlu olmayacağının açıkça düzenlendiğini, ancak davacının işbu kurallara uygun hareket edip etmediğinin bir başka ifadeyle kullanım hatasının mevzu bahis olmadığının somut delillerle ispatlanmasını talep ettiklerini, bu raporlar ve delil tespiti işlemi kapsamı bilirkişi tarafından hazırlanmış olmadıkları gibi müvekkili şirketin katılımı olmaksızın ve delillerde incelenmeksizin hazırlandığını, ——- raporunda da görüşüne başvurulduğu iddia edilen——- adlı servisin müvekkil şirketin yetkili servisi olmadığını, bunun da raporların ne kadar ciddiyetten uzak olduğuna ve gerekli incelemeler yapılmadan hazırlandığına delalet ettiğini, ayrıca, bu raporları hazırlayan kişilerin, davaya konu ——- konusunda uzman olup olmadığının da belli olmadığını, bu raporlarda, davaya konu ——- ile ilgili somut bir tespitte bulunulmadığını, genel bazı olasılıklara binaen görüş bildirildiğini, bir diğer ifade ile varsıyıma dayalı olarak hazırlandıklarının anlaşıldığını, bu bakımdan da bu raporların hukuken bir anlamı olmadığını, satıcının ayıptan doğan sorumluluğunun TBK’da düzenlendiğini, bu hükümler emredici nitelikte olmadığını, aksine düzenlemelerin sözleşme serbestisi kapsamında geçerli kabul edildiğini, dolayısıyla taraflar arasındaki münakit Garanti Şartlarının bu davada uygulama alanı bulacağını, Garanti Şartlarının 2. maddesinde, garanti yükümlülüğünün kapsamının sadece ücretsiz tamir yükümlülüğü şeklinde düzenlendiğini, davacının talebi haklı bulunsa dahi;——- meydana gelen değer kaybının, davacının —— kullanımı sebebiyle müvekkile ödemek zorunda olduğu kira bedeli ve davacının —— elde ettiği diğer menfaatlerin tespit edilmesi ve tespit edilecek bu konudaki tutarların, takas/mahsup def’ileri sebebiyle davacının talep ettiği tazminat bedelinden mahsubu gerekeceğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
——-Talimat sayılı dosyasında beyanı alınan davalı tanığı——- davalı şirkette ürün destek ve eğitim müdürü olarak çalıştığını, üretmiş oldukları —–teknik kontrolleri yapıp müşteriye teslim ettiklerini, bunun için teslimat formları olduğunu, bir teknik arıza durumunda——bulunan kullanıcının aracı durdurulup kokunun nereden geldiğine bakması ve servise haber verilmesi araç yanıyorsa tüple müdahale etmesi gerektiğini, araçta bulunan tüpün alevlenmeyi engelleyecek kapasite olduğunu, genelde yangınların ——- iç mekanizmasına sıkışan taş ve metal gibi maddelerin sürtüşmesiyle çıkan toz ile alevlenme yaptığını, bunun da yangının arkadan öne doğru gitmesi şeklinde olduğunu, böyle bir durumda dahi operatörün aynalardan bunu görüp——stop edip, tüple müdahale etmesi gerektiğini, aracın garantilerini incelediğinde yanma anına kadar elektrik tesisatı ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmadığını, böyle bir arıza durumu oluşursa aracın önündeki ekranda hata kodu vermesi gerektiğini, servis kayıtlarından anlaşılacağı üzere böyle bir durumun da olmadığını, kendisinin bu sektörde 20 yıldan beri tecrübesi olduğunu, araçtaki elektrik tesisatının orjinalliğini bozacak bir eklenti ya da ekstra lambaların takılması nedeniyle de yangının olabileceğini,——üzerinde bulunması gereken lamba veya ekipman enerji alma noktası tesisata verildiyse yüksek ——- çekmesi durumunda kabloların fazla ısınması nedeniyle içten yanma olabileceğini, illa eklenti ve değişiklik yapacaksa orjinalliğini bozmadan bunun için uygun harici bir tesisatla servise danışarak yapılabileceğini, kendilerinin satmış olduğu ürünlerin kontrolünü çalışmasını yaparak sade haliyle müşteriye teslim ettiklerini, bu aracın—–menşeili olduğunu, kendisinin —– bu konu ve —- ile ilgili konuştuğunda araç üzerindeki ——- diğer hususi araçlardaki kullanmış oldukları malzemeden kullandıklarını, böyle bir durumun—-gevşemelerinden kaynaklanamayacağını belirttiklerini, iddia edildiği gibi —– gevşetmesinden dolayı bu yangın çıkmış olsa bile bunun öncesinde ilk operatörün ——- bindiğinde marş yaptığında bir hata kodu oluşması gerektiğini, mutlaka operatörün bunu görmüş olması gerektiğini, bu kodun operatörü uyarmak için olan kodlardan olduğunu, yangının aracın 20-30 dakika çalıştıktan sonra çıktığının söylendiğini, böyle bir —-sorununun ikaz vereceğinden sesli ikaz ile operatörü 20-30 dakika rahatsız etmiş olması gerektiğini, operatörün bunu mutlaka duymuş olması gerektiğini ve araç stop edilip 20-30 dakika çalışmaması gerektiğini, operatörün bunlara dikkat etmeden biçerdöverin çalıştırılmasına devam etmiş olduğunu beyan etmiştir.
İNCELEME VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; davacı tarafından davalı aleyhine ——- esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir.Davacı ——- şirketi tarafından sigorta poliçesine dayalı olarak, sigortalıya ait —— yanması sonucu yapmış olduğu ödemeyi üretici firma olan davalı şirketten ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle rücuen tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından dava konusu yanan ——- ayıplı olmadığı, yangının sürücü kusurundan kaynaklandığı savunması ile takibe itiraz edildiği, takibin durduğu ve işbu itirazın iptali davasının açıldığı, her iki tarafın iddia ve savunmalarının yukarıda açıklandığı şekilde davada da yapıldığı görülmektedir.Davacı—–şirketi tarafından dosyaya sunulan deliller arasında yer alan ve —— tarafından olay mahallinde yapılan tespit sonucu hazırlanan yangın bilirkişi raporuna göre; kabinin yoğun yanmaya maruz kalması üzerine yangın merkezinin kabin dahilinde olduğunun anlaşıldığını, kabin içerisinde yapılan incelemede yoğun yanma nedeniyle tamamen kabinin demir yığını haline geldiğini, kabinin sağ arka köşesinde, yukarıdan aşağıya uzanan sigorta panosu içerisinde tam yanmanın gerçekleştiği, sigortaların ve bağlantıların tamamen yandığını, ancak sigorta panosu içerisinde yangına sebebiyet verecek herhangi bir iz ve emarenin bulunmadığını ve yangının sigorta panosundan çıkmadığının anlaşıldığını, elektrik sisteminin ve sigortaların——sağ tarafında bulunduğunun görüldüğünü, operatör kabinin sağ arka köşesinde bulunan sigorta panosundan yangının başlamamış olduğunun anlaşılması üzerine, elektrik iletken kablo tesisatı üzerinde yapılan inceleme de, sigorta panosundan çıkan tomar halindeki kabloların sağ üst metal kasa profili üzerinden arkadan öne doğru gittiği ve ön taraftan tüm kumanda sistemlerine ve dijital gösterge panellerine bağlantı yapıldığının anlaşıldığını, çoklu ince telli kablonun uç kısımlarında bulunan soket fişlerinin erimeye maruz kalma nedeninin muhtemelen gevşek temas nedeniyle elektrik akımının geçişinde atlama şeklinde gerçekleştiğinden, oluşacak dirence bağlı olarak aşırı ısınma meydana geleceğinden kablo izolasyonlarının bu ısınma sonucu kolayca tutuşarak yanma olayının başladığını, kabin üst tavan kaplaması arasında kalan bu kabloların ilk etapta görülebilme imkanı olmadığından yangın ilerleyene kadar (koku haricinde) fark edilemeyeceğinden yangına müdahale edebilme imkanının gecikebileceği ve imkansızlaşabileceğini bu nedenle de——-gizli bir kusur sayılabileceğini, her ne sebeple olursa olsun yangının——-kapalı alanı içerisinde bulunan elektrik tesisatından kaynaklanmış olması nedeniyle hasar ve zararın garanti kapsamı içerisinde değerlendirilmesinin uygun olabileceğinin düşünüldüğünü, bunun aksi durumunda ise sigorta şirketince, yangının doğrudan ——ait elektrik kablosundan kaynaklanmış olmasından dolayı poliçe kapsamıyla sınırlı olan hasar miktarını ödeme tarihi itibariyle sigortalısının halefi durumuna geçmesiyle rücu hakkını kullanabileceği kanaatinin hasıl olduğunu bildirmiştir.
——- dosyasına 13.12.2019 tarihli olarak——-tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna göre; yangın başlangıcının —–kaynaklı olabileceği, sebebi tam olarak bilinmemesine rağmen akü kutup başlarının gevşemesi, kutup başları etrafının iletkenliğini sağlayacak şekilde kirlenmesi,——seviyesinin azalması, boşta duran herhangi bir metal parçasının iletkenlik sağlaması, vb. gibi nedenlerle ——- kendiliğinden fazla akım üretmesine, dolayısıyla——- elektrik tesisatına fazla akım gelmesine sebep olmasına, ısınan elektrik kablolarının izolelerinin erimesine ve devamında tutuşmasına yol açabileceği, yangının tahribat yoğunluğunun elektrik kablolarının yoğun olduğu, marş ve şarj dinamolarının bulunduğu motor bölgesinde daha fazla görüldüğü, kabin bölgesinde yangın tahribat yoğunluğunun daha az olduğu dikkate alındığında, yangının sebebinin traktörün elektrik tesisatı ve aksamlarında herhangi bir sebeple meydana gelen yüksek akımın kablo izolelerini tutuşturarak yangın hasarına yol açması olarak belirlendiği, yangın olayının üretici hatasından kaynaklanmadığı, yangın servis bakımından kaynaklı olmadığı kanısına varıldığı bildirilmiştir.Dosyaya sunulan ——uzman görüşünün incelenmesinde; ——- raporunda motor çalışırken yanık kokusu geldiği bilgisinin yer aldığını, kullanıcının üzerine düşen birincil önlemlerin alındığına dair herhangi bir beyan bulunmadığını, operatörün yangın tüpü ile müdahale ettiği ve daha sonra kabini terk ettiğinin belirtildiğini, bu sırada ——-çalışıp çalışmadığının belirtilmediğini, panonun açılması ile alevlerin arttığını, yangının nedeninin kesin olarak belirlenmesinin çok güç olduğunu, kullanıcı tarafından elektrik sistemine ek donanımların eklenmiş olup olmadığının tespit edilemediğini, sonuç olarak yangının başlangıç yeri ve yangının çıkma sebebinin kesin olarak ortaya konamayacağını, üretici, kullanıcı ya da diğer herhangi bir unsurdan kaynaklı olup olmadığına dair net bir yaklaşım sağlanmasının mümkün olmayacağını belirtilmiştir.
Dosyamız arasına gönderilen——-, asıl alacak miktarının 108.000,00 euro, işlemiş faizin 1.051,89 euro, toplam alacak miktarının 109.051,89 euro olduğu, icra takibine borçlu vekilinin 19.06.2019 tarihinde itiraz ettiği, icra dairesinin 20.06.2019 tarihli takibin durdurulması kararı verildiği görüldü.
——- 20.03.2020 tarihli yazısı ile —– plakalı ——- ilişkin ödeme planı ile buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler dosyamıza gönderilmiştir.—–şirketi tarafından 11.05.2020 tarihinde dosyamıza davaya konu —— şase numaralı —– marka—— ait servis kayıtları ve garantiye dair evraklar gönderilmiştir.
Dosyamıza sunulan 24.01.2022 tarihli kök ve 07.10.2022 tarihli ek bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.Dosyaya sunulan 24.01.2022 tarihli kök bilirkişi raporunda; Dosya içeriğinde yapılan incelemeler sonucunda, 31.08.2018 günü meydana gelen yangından sonra, ——–tarafından hazırlanmış olan 02.10.2018 tarihli inceleme teknik raporunda tespit edildiği şekliyle operatör kabinin sağ arka köşesinde bulunan sigorta panosundan yangının başlamamış olduğu, çoklu ince telli kablonun uç kısımlarında bulunan—- fişlerinin erimeye maruz kalma nedeninin muhtemelen gevşek temas nedeniyle elektrik akımının geçişinde atlama şeklinde gerçekleştiğinden, oluşacak dirence bağlı olarak aşırı ısınma meydana geleceğinden kablo izolasyonlarının bu ısınma sonucu kolayca tutuşarak yanma olayının başladığı, kabin üst tavan kaplaması arasında kalan bu kabloların ilk etapta görülebilme imkanı olmadığından yangın ilerleyene kadar (koku haricinde) fark edilemeyeceğinden yangına müdahale edebilme imkanının gecikebileceğini ve imkansızlaşabileceğini bu nedenle de biçerdöverin gizli bir kusuru sayılabileceğini,—– tescil tarihi: 22.03.20 18; tescil plaka no: —— lastik tekerli —–ikinci el hasarsız değerinin: 113.000,00 euro, sigorta bedelinin: 129.951,00 euro, sovtajın (yangın sonrası): 5.000,00 euro ——, yangın sonrası zararın:113.000,00 Euro (Hasarsız ikinci el)- 5.000,00 Euro (Sovtaj)-108.000,00 Euro olay tarihi (31.08.2018) itibariyle zararın, ——- veriterine göre bu tarihteki 1 Euro = 7.6681 TL (Efektif Satış), 108.000,00 Euro X 7,6581 TL/Euro=828.154,80 TL olduğunu, bu tespitlere göre, davacının ödemesi ve rücu bakımından TTK m.1472 gereği davalının sorumlu olduğunun değerlendirildiğini, yapılan tazminat, sovtaj ve sorumluluk irdelemelerinin yerinde olduğunu, davacının alacağı rücuen tazminat alacağı olmakla, kusur-zarar-sorumluluk-tazminat konularında yargılamayı gerektirir içeriği gözetildiğinde, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmayacağını, davacının 25.03.2019 tarihli sigorta tazminatı ödemesi ile sigortalısına TTK m.1472 gereği yasal halef olduğunu, ödediği tazminat miktarı ile sınırlı olmak üzere 25.03.2019 tarihinden itibaren, hasar zararından sorumluluğu olanlara rücuen tazminat taleplerini yöneltebileceğini, dava konusu yangın hasarının sovtaj bırakacak şekilde tam zayi zararına yol açtığını, 108.000,00 euro sigorta tazminatının somut olaya uygun olduğunu, hesaplanan harardan sorumluluğun davalı üzerinde olacağını, zira yangınla hasarlanan——- emtiasında gizli ayıp olduğunun değerlendirildiğini, gizli ayıpla ortaya çıkan yangının kılllanıcısının önlemesinin veya yangın çıktıktan sonra sonuçlarını engellemesinin mümkün olmayacağını, bir yangın olarak değerlendirmek gerektiğini, bu nedenle davalının üretici-tedarikçi sıfatı ile meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun değerlendirildiğini, davacının ödeme tarihi itibarı ile euro cinsinden alacağına euro cinsinden kamu bankalarında uygulanan en yüksek mevduat faizinin işletilmesini talep edebileceğini, bu nedenle işlemiş faiz talebinin de yerinde olduğunu, her ne kadar dava, itirazın iptali davası şeklinde görülemekte ise de; alacak mesnedinin sigorta tazminatı alacağı olduğunu, kusur-zarar-illliyet bağı ve sorumlu olunan tazminat hususlarında yargılamayı gerektirdiği hususları gözetilerek inkar tazminatı ve sair taleplerin mahkemenin değerlendirmesi gerektirdiğini bildirmiştir.Dosyaya sunulan 07.10.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; 24.01.2022 tarihli bilirkişi raporundaki hususlar aynen tekrar edilmiştir.Tüm dosya kapsamında; Dava dışı ——kiralanan ve sigorta poliçesindeki şartlar ve limitler dahilinde davacı şirkete sigortalanan——- 31.08.2018 günü çalışması esnasında yandığı ve tam zayi hasarı meydana geldiği, davacı——- şirketi tarafından hasar bedelinin tamamının sigortalısına ödendiği, yapılan bu ödemenin davalı şirketten, malın ayıplı olması nedeniyle rücuen tazmininin talep edildiği, dosyada mevcut ve mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen 24.01.2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ve aynı heyetin sunduğu 07.10.202 tarihli ek rapor ile dosyada mevcut diğer rapor ve delillere göre——-yanmasına neden olan hatanın gizli ayıp olduğu, bu gizli ayıp nedeniyle ortaya çıkan yangının kullanıcısı tarafından önlenmesinin veya yangın çıktıktan sonra sonuçlarını engellemenin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının sigortalısının müterafik kusurundan bahsedilemeyeceği ve davalının üretici tedarikçi sıfatıyla meydana gelen tüm zarardan sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, davacının 25.03.2019 tarihli sigorta tazminatı ödemesiyle sigortalısının TTK’nun 1472. Maddesi gereği yasal halef olduğu, ödediği tazminat miktarı ile sınırlı olmak üzere 25.03.2019 tarihinden itibaren hasar zararından sorumluluğu olan davalıdan yapmış olduğu ödemeyi talep edebileceği, yapılan incelemede dava konusu yangın hasarının sovtaj bırakacak şekilde tam zayi zararına yol açtığı ve takip miktarı 108.000,00 Euro sigorta tazminatının somut olaya uygun olduğu, davacının bu miktar üzerinden takipte haklı olduğu, fakat zararın hesaplanmasının yargılamayı gerektirdiği ve alacağın likit olmadığı, bu nedenle davacı tarafın icra inkar tazminat talebi şartlarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
—— esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,Asıl alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiği ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 56.571,25 TL harçtan peşin alınan 8.203,04 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 48.368,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 8.203,04 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 4.500,00 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 12.747,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.