Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/852 E. 2022/232 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/852 Esas
KARAR NO: 2022/232
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ürün satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, işbu ticari ilişki kapsamında müvekkili olan davacı şirket tarafından muhtelif faturalar düzenlendiğini, müvekkili olan davacı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirip ürünleri teslim etmesine rağmen davalı borçludan fatura alacaklarının bir kısmının tahsil edilemediğini, davalının faturalara ilişkin olarak — tutarında ödenmemiş borcu bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve fer’ilerine haksız ve mesnetsiz itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek davalı itirazının iptali ile takibin devamı ve %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça, usulüne uygun yapılan tebligata karşın cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
——takip dosyası celp edilmiştir.
Arabuluculuk son tutanak aslı dosya içerisinde mübrezdir.
Davalı tarafça, usulüne uygun yapılan tebligata karşın cevap dilekçesi sunulmadığından davacının iddia ettiği vakıaların tamamını inkar ettiği varsayılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —– celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
— tarihli yazı cevabı ve —— tarihli yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazısı dosya arasına alınmıştır.
Davalının —– sorgulaması yapılarak dosya arasına alınmıştır.
6100 sayılı HMK Madde 222-(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——-Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64——- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
—tarihli ön inceleme duruşması – numaralı ara kararı ile; davacının uyuşmazlığa konu — yılına ait ticari defterleri üzerinde—– bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Mahkememiz aynı tarihli celsesi – numaralı ara kararı ile davalı yönünden—– talimat yazılarak, uyuşmazlığa konu —– yılına ait ticari defterleri üzerinde —– marifeti ile inceleme inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
—— tarihli bilirkişi raporunda özetle; ——-davacının dosyaya sunduğu cari hesap ekstresine göre , takip tarihi itibariyle davalı takip borçlusundan alacağının —– olarak görüldüğü ancak bu alacağının kabul edilebilir olup olmadığının takdirinin, davacının yasal defter ve dayanağı belgeleri bilirkişi incelemesine de sunmaması ve önceki bölümlerde yapılan tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde Mahkemeye ait olduğu, davacı tarafından —— davalı takip borçlusuna – adet belge karşılığında toplam —mal satmış olduğu, davalı —– göre de davacıdan — adet belge karşılığında — mal aldığının kayıtlı olduğu …” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin — tarihli dilekçesi ile yerinde inceleme talebinde bulunduğu, davalı tarafça herhangi bir beyan/ itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın istinabe Mahkemesinden dönüşünün beklenmesi ile yerinde inceleme yapılarak ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli ön inceleme duruşmasının— numaralı ara kararı gereği davalı yönünden —– istinabe yazılarak; uyuşmazlığa konu ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. İstinabe Mahkemesince görevlendirilen —- tarafından tanzim edilen — tarihli bilirkişi raporunda özetle;—- davalının, dava dilekçesinde belirtilen adresinde tespit edilememesi nedeniyle davaya konu defter incelemeleri yapılamadığından, davacının itirazın iptaline konu —–tespitinin yapılamadığı …” belirtilmiştir.
İstinabe Mahkemesi aracılığı ile tanzim ettirilen bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulduğu, davalı tarafından herhangi bir beyan/ itiraz dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizin — tarihli celsesi — numaralı ara kararı gereği dosya ek rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, sunulan — tarihli ek raporda özetle; ”.. Davacı şirketin, davalı takip borçlusundan takip tarihi —–olduğu, icra takibinde de bu tutarın talep edildiği, davacının takipte talep ettiği bu alacağının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, defter tasdiklerinin yasal cari mevzuata uygun bulunduğu, kayıt ve belgeleriyle birlikte defterlerin birbirlerini teyit ettiği, dolayısıyla bu defterlerin sahibi lehine delil oluşturduğu …” belirtilmiştir.
Tanzim edilen ek raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı —– tarihli beyan dilekçesi sunulduğu, davalı tarafından herhangi bir beyan/ itiraz dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
—-dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından——- asıl alacak üzerinden davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresi içinde icra borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından taraflar arasında ürün satışına bağlı ticari ilişki bulunduğu ve bu ilişki kapsamında alacak iddiasında bulunulduğu, icra takibinde davalı tarafından borca ve fer’ilerine yönelik itirazı ile takibin durmuş olduğu, davanın yasal süre içinde takip çıkışı üzerinden harçlandırılarak açıldığı, davacı tarafından incelemeye esas ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden davacı lehine delil olabileceği kanaatine varıldığı, Mahkememizce usulüne uygun şekilde HMK 222. Madde kapsamında yapılan ihtara rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporuyla davacının ticari defterlerinde takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, faturaların —- şeklinde usulüne uygun düzenlendiği ve davalı tarafından ——— bildirildiğinin tespit edildiği, davalının —- yapmış olduğu beyanının kendisini bağlayacağı ve bildirimi yapılan takip konusu faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki borç miktarının —— olduğu, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delilin bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ——- sayılı takibe yaptığı itirazının İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında olan 1.371,30-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 468,36-TL harçtan peşin alınan 117,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 351,26‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 167,90-TL harç ve 1.013‬-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.180,9‬0‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.05/04/2022