Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/841 E. 2022/368 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/841 Esas
KARAR NO: 2022/368
KARAR TARİHİ: 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sıralarında meydana gelen trafik kazasında, kaza anında davalılardan — adına kayıtlı olan ve yine bu davalının sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı araç, trafik kazası tespit tutanağına göre —— üzerinde ilerlediği sırada, sürücüsünün trafik levha ve işaretleriyle belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışlarına yaklaşırken yavaşlamamak , varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermemek kuralına aykırı davranması sonucu yaya olarak yürümekte olan müvekkillerimizin —– çarpmak suretiyle” kendisinin hayati tehlike yaratacak şekilde ağır yaralanmasına sebebiyet vermiş, kazadan hemen sonra hastaneye kaldırılan —– solunum destek cihazına bağlı bir şekilde burada yaşam mücadelesi vermiş ise de —- tarihinde bu mücadeleyi kaybederek vefat ettiğini, —- vefatı sebebiyle geriye kalan mirasçıları olarak kızı —– kaldığını, olaydan hemen sonra ağır yaralanan ve bilincini yitiren müvekkillerin babası, ambulans vasıtasıyla — getirildiğini, burada tedavisine başlandığını, ardından tedaviye——devam edilmiş ve son olarak sevk edildiği —- gözlerini yumduğunu, Trafik kazası tespit tutanağına göre, müvekkillerinin babası —– davası açıldığını, Kazaya sebebiyet veren —– plaka sayılı araç, kaza sırasında sürücü/davalı—– kullanıldığı, Kazaya karışan araç aynı zamanda bu davalı adına kayıtlı olduğunu, kaza tarihinde davalılardan —- sigorta örgüsü kapsamında bulunduğunu, ——kaza sebebiyle öldüğü sırada —— yaşında ancak son derece sağlıklı olduğunu, Kendisinin yaşlılıktan kaynaklanan klasik sağlık problemleri dışında ciddi sayılabilecek bir sağlık problemi olmadığını, —-aylık kazancı ortalama — civarında olup her iki kız çocuğuna ve torunlarına geçimlerini sağlamak üzere sürekli olarak ekonomik katkıda bulunduğunu, maddi hukuktan kaynaklanan bir takım haklarına halel gelmemesi bakımından, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacak olması ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut zararın doğacağı endişe ve ihtimali sebebiyle kazaya sebebiyet veren——plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasını, davalılardan müştereken ve müteselsilen —maddi tazminat (destekten yoksun kalma), —— manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; Motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde de; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmek suretiyle bu durum açıklığa kavuşturulduğunu, net bir şekilde görüldüğü üzere, dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde Yapılan Değişiklik ile trafik sigortalarına ilişkin açılacak maddi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler yapıldığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun değiştirilen 97.maddesinin “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” düzenlenmiş olup eski madde hükmüne göre “Zarar gören, —- öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde düzenleme mevcut olduğunu, davacıların yaşları itibari ile herhangi bir destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacakları izahtan vareste olduğunu, müvekkili şirket nezdinde hazine müsteşarlığı’na siciline kayıtlı bulunan bir aktüerya uzmanı tarafından rapor tanzim edildiği, işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiği izahtan vareste olduğunu, Müteveffanın çocuğu olan davacılardan—– doğumlu olup vefat tarihinde ——- yine müteveffanın çocuğu olan davacılardan ——–yaşında olduğunu, dolayısı ile davacıların destek alacak yaştan büyük oldukları, bu kapsamda destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanmadıkları davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilimiz ile davacılar arasında ticari bir ilişki bulunmadığı, öncelikle görev yönünden itirazları bulunduğunu, bu nedenle HMK m.2 ve diğer hükümler uyarınca genel kurallar çerçevesinde yargılama konusu olayda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli oldğunu, Nitekim, aynı nitelikteki olaylarda———-de Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, üzücü hadisede müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kaza mahallindeki fotoğrafları incelendiğinde aracın kazanın meydana geldiği andaki konumunu aynen koruduğu ve kaza mahallinde fren izi bulunmadığının görüldüğünü , davacıların manevi ve maddi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, ölüm Sebebiyle Açılan destekten yoksun kalma ve manevi Tazminat istemine ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
Ekonomik sosyal durum araştırmasına ilişkin tutanaklar dosya arasına alınmıştır.
Dosyada Alınan —– raporunda özetle; A) Davalı sürücü —– olay yerinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, sola dönüş yapmak istediği kavşakta yolu kontrol etmesi, kavşak mahallinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yayayı dikkate alıp yayaya ilk geçiş hakkını vermesi, sola dönüşünü geniş kavisle kontrollü şekilde yapması gerekirken bu hususlara riayet etmeden sola dönüş için manevra yaptığı sırada kavşak mahallinde karşıdan karşıya geçmek isteyen, ilk geçiş hakkını vermediği yayaya çarptığı olayda kusurludur. B) Müteveffa yaya —– kavşak mahallinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada sola dönüş için manevra yapan otomobilin kendisine çarptığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A) Davalı sürücü —- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, B) Müteveffa yaya —- kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; ——- trafik kazası sonucu vefat etmesi sebebiyle desteğinden yoksun kalan çocukları —– hesaplaması talebi üzerine dava açıldığını, Kusura İlişkin Bilgiler dosyada yer alan — tarafından hazırlanan rapora göre müteveffa yaya —–kusursuz olduğunun görüldüğünü, gelire İlişkin Bilgiler dosyada müteveffanın ernekli olduğu bilgisine ulaşıldığını, yapılan Önceki —— dosyasının incelenmesi sonucunda davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı görüldüğünü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde bahsi geçen Genel Şartlar Ek 3 Madde 5’te (1) Desteklik Süresi aktif ve pasif dönemleri aşağıdaki esaslar çerçevesinde belirlenir: d) “Bakıma muhtaçlık gibi özel bir durumu olmadıkça destek şahsının çocukları için ——— desteklik süresi sonudur. Ancak, lisans ve lisansüstü eğitim düzeyinde bulunan çocukları için —— desteklik süresi sonudur.” Davacılardan—- doğumlu olup kaza tarihinde ——- olduğu kaza tarihinde —— olduğunu, davacıların destek alacak yaştan büyük olmaları sebebiyle destekten yoksun kalma hesabı yapılamadığını, davacıların destek alacak yaştan büyük olmaları sehbebiyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığının görüldüğü görüşünü beyan etmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davaya konu kazada Davalı sürücü —– %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Müteveffa yaya —- kusursuz olduğu, Davacılardan —– doğumlu olup kaza tarihinde —- olduğu kaza tarihinde —— yaşında olduğunu, davacıların destek alacak yaştan büyük olmaları sebebiyle destekten yoksun kalma hesabının yapılamayacağı, davacıların destek alacak yaştan büyük olmaları sehbebiyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı görülmektedir.
Olayın oluş şekli, tarafların olaydaki kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak; Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müteveffanın kusursuz oluşu da göz önünde bulundurularak manevi tazminat talebinin hakkaniyet ölçüsüne göre kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile; Davacı —- manevi tazminat talebinin KABULÜ, Davacı —- manevi tazminat talebinin KABULÜ ile, ilgili tutarların—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——- alınarak davacılara ödenmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 3.415,50-TL harcın davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 857,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.558,20-TL harcın davalı ——– tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan müzekkere, bilirkişi ve tebligat giderinin toplamı olan 1.261,40 TL yargılama gideri üzerinden davanın kabul oranına göre belirlenen 250,00-TL’nin ve davacı tarafça yatırılan 857,30-TL peşin harç giderinin toplamı 1107,30-TL’nin davalı ——- tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 265,00-TL’nin davalı ———- 1.055,00-TL’nin davacılardan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5100,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacı ——- verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5100,00 TL vekalet ücretinin davalı——alınarak davacı —- verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.100,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —–verilmesine,
Dair,davacı vekilinin ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——-Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.03/06/2022